gugukcuk
New member
- Katılım
- 18 Kas 2006
- Mesajlar
- 821
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

Çocuklar süte bayıldı
Serumla ayılttılar.
Aşırı dozdan diyen var.
Sanırsın damardan bastılar.
Halbuki
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2005ten beri, yedi senedir aralıksız, her gün, 207 bin öğrenciye süt içiriyor. Henüz psikolojisi bozulan görülmedi. Doğuştan psikopat demek ki bizim oralı çocuklar!
Peki, orda nasıl öyle oluyor da, burda niye böyle oluyor derseniz?
Bu iş kömür dağıtmaya benzemez.
Hükümet, okullara beş günlük sütü toptan veriyor, depola, gün gün dağıt diyor. Süt bu, gazoz değil, bozulur. Sınıf kadar buzdolabı yapsan, gene yetmez. Nerede koruyacaksın?
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tire Süt Kooperatifiyle çalışıyor. Kooperatifin ortakları, o gün sağıyor, o gün dolduruyor, klimalı araçları var, her sabah saat 4te yola çıkıyor, 246 okulu tek tek dolaşıyor, gazete dağıtır gibi, öğretmenlere teslim edilmesiyle, çocukların sütü içmesi bir oluyor. Taptaze.
Hükümet, uzun ömürlü süt dağıtıyor. İyi korunursa, altı ay bile dayanıyor ama, raf ömrünü uzatmak için kullanılan yöntemler tartışılıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, annelerin tercihi olan, günlük üretilen ve günlük tüketilen pastörize süt dağıtıyor. Daha az işlemden geçirildiği için, besleyici açıdan çok daha faydalı olduğu biliniyor.
Hükümet, güya uzun ömürlü süt dağıttı ama, belli ki soğuk zincir kopmuş, bismillah, daha ilk günden binlerce çocuk hastanelik oldu.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin soğuk zinciri yedi senedir buz gibi.
Bakanlar Kurulu kararında açıkça görüldüğü üzre, üretim fazlasının değerlendirilmesi amaçlanıyor. Oysa, fazlasını çocuğa verelim demek, yemek arttı, dökmeyelim de, köpeğe verelim demek gibi bi şeydir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tire Süt Kooperatifi aracılığıyla sözleşmeli üretim yaptırıyor. Kim, ne kadar üretecek, parasını ne zaman alacak, hesabını kitabını taaa en başından biliyor, elde kalmıyor.
Hükümet, sanayiciden alıyor. Sanayici elbette canımız ciğerimiz ama, üretici üvey evlat mı? Sanayicinin cebine doldurulan paranın, anca harçlık kadar bölümü üreticinin cebine kalıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kooperatiften, yani direkt üreticiden alıyor, aracı yok, komisyon yok. Ödenen paranın tamamı üreticinin cebine giriyor. Aportta bekleyen tüccarın kucağına oturmuyor.
Tarım Bakanının mebus olduğu Diyarbakırda bile çocuklar zehirlendi, dünyaya film olduk.
Tire Süt Kooperatifinin uygulamaları, Birleşmiş Milletler tarafından dünyanın en iyi kalkınma modeli seçildi.
(İneğin kaç memesi olduğunu bilmeyen yalaka tipler, tarım uzmanıyım diye ortalıkta gezinirken Tekelleşme karşıtı, üretici odaklı projeleriyle dünyanın en başarılısı seçilen Tire Kooperatifinin Başkanı Mahmut Eskiyörüke, merak edip, bu işi nasıl başardın diye soran bile olmadı.)
(Bakın iddia ediyorum, adam gibi adam Mahmut Eskiyörükü Tarım Bakanı yap, bu memleket en geç beş sene içinde, yeniden kendi kendine yeten yedi ülkeden biri olmazsa, Tireye gider anırırım.)
Ve, şimdi sıkı durun!
Hakkında 400 sene hapis cezası istenen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmirin çocuklarına, her gün, 200 mililitre sütü kaç liraya satın alıp, içiriyor?
37 kuruş.
Hükümet, aynı İzmirde, aynı çocuklara, aynı inekten, aynı miktarda sütü, kaç liraya içiriyor?
53 kuruş!
Kalkınma modeli, 37 kuruş.
Psikoloji modeli, 53 kuruş.
Çarp canım kardeşim aradaki aşırı dozu ülkenin geneliyle Sütten çıkmış ak kaşığı bulursun.
kaynak : Psikolojik sütlaç « Yılmaz Ãzdil