UzakLara
Kalpsiz
- Katılım
- 5 Mar 2008
- Mesajlar
- 1,628
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Sn. Genelkurmay Başkanı’nın kullandığı bir söz kamuoyunda çok çabuk tuttu ve benimsendi. Her yerde her konuya uyarlanıp kullanıyor. Eh biz de hazır seçim atmosferine girmişken, siyasal açıdan bu konuya yaklaşalım dedik.
Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, Milliyetçilik, İnkılâpçılık Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün devleti kurarken benimsediği altı ilkedir. Zaman içersinde Atatürk ilkeleri dediğimiz bu altı ilke sadece basma kalıp söylenen, anlam ve içeriği yeterince anlaşılmayan ve hatta saptırılmaya çalışılan bir şekil almış, günden güne herkesin kendine göre yorumladığı yönlere dönüşmeye başlamıştı. Laiklik için Sn. Komutan’ın vurgulama ihtiyacı hissettiği “ sözde değil, özde laiklik “ konusu bu nedenden kaynaklanmıştır.
Şimdi geldik 2007 Genel Seçimlerine. Seçim propagandasını yapan siyasi partiler ve adaylar; demokrasi vaatlerini sıralarken bu ilkelere de atıfta bulunacak ve Atatürkçülüğü en iyi kendilerinin temsil ettiğini dile getireceklerdir. En son yapılan yerel seçimlerde bir ilçe Belediye Başkanımız Atatürk’ün büyük boy bir resminin hemen önünde sanki yan yanaymış gibi çektirdiği fotoğrafları kullanıp, karvizit, broşür ve pankartlar bastırmıştı. Ö günlerde çok garipsediğim bu tutumu inşallah bazı uyanıklar tekrar edip sanki Atatürk’ü oylattırıyormuşuz gibi davranmazlar.
Türkiye özellikle AB müzakerelerine başlamayı müteakip büyük bir değişim sürecine girmiştir. Kopenhag kriterleri yanında AB müktesebatına uyum süreci bir anlamda ulus devlet ve egemenlik anlayışı ile çelişmektedir. Türk halkının değerler manzumesi, özgürlük ve bağımsızlık anlayışı, devleti kuran Atatürkçü düşünce sistemi her ne kadar Batıya dönük ve Batıyla ittifak içeren bir mahiyetteyse de, AB’nin bazı söylem ve talepleri özellikle Atatürk’ün “Tam Bağımsızlık “ prensibiyle ters düşmektedir.
Bazı kesimler tarafından AB süreci, Türkiye açısından bir intihar macerası olarak algılanmakta ve ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğümüze karşı kurulmuş en büyük tuzak olduğu değerlendirilmektedir.
Gelişmelere baktığımızda maalesef bu düşünceyi haklı çıkaracak çok sayıda örnekle karşılaşmak haklı olarak vatandaşlarımızı da kuşkuya düşürmektedir. Egemenliğin devrinden, Güneydoğumuzda oynanan oyunlara, alt tarafı bir papaz olan Fener Patriği’nin ekümenlik iddiası, Vatikan benzeri bir oluşum peşinde olduğu kuşkusuna ve Heybeliada Ruhban okulu tartışmalarına, Kıbrıs konusunda verilen tüm tavizlere ve refenduma evet denmesine rağmen Türklerin mağduriyetlerinin devam etmesine, bazı AB yetkililerinin ağzından devlet dairelerindeki Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istenmesine, hepsi de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olan bazı kesimleri inanç ve etnik temelde ayrımcı bir tuzağa davetiye çıkararak azınlık tartışmaları içine çekmeye kadar birçok örneği daha sayabiliriz.
Büyük önder Atatürk “Hangi istiklal vardır ki yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin “ demiştir. Bizim için önemli olan kendi halkımızın ve devletimizin hak ve menfaatlerini korumaktır.
Başlıktaki “özde” konusu bu dönem her konuda herkes için öncelikli bir kriter olacak. Siyasi Partilerimiz ve adaylarımız sahneye çıktıklarında bu hususu göz önünde bulundurmak, hem liderlerimize hem de oy verirken muhterem vatandaşlarımıza vazgeçilmez bir rehber olmalıdır.
Türkiye Cumhuriyetinin, başta laiklik olmak üzere , temel değerlerini aşındırmak için bitmez tükenmez bir çaba içinde olan bir kısım çevrelerin faaliyetleri; temel değerlerin sorgulanarak yeniden tanımlanması isteklerinden, devletimizin bağımsızlığı ile ulusumuzun birlik ve beraberliğinin simgesi olan ………. Şeklinde devam eden Genelkurmay Başkanlığı açıklamasındaki bu sözler tarz olarak demokratik açıdan eleştirilse de, samimi bir içtenlikle baktığımızda birçoğumuzun paylaştığı düşünceler değil midir?
Sandık başında tercihlerimizi belirlerken adaylarımızı ve siyasi partilerimizi değerlendirmek için rehberimiz SÖZDE DEĞİL ÖZDE ne olup olmadığıdır.
Evet Arkadaşlar AB uyum süreçleri için Ulu Önderimizin Resimlerinin Devlet Dairelerinden Kaldırılması Söz Konusu? Bu Konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu Ülke kolay kazanılmadı. Hepimizin Ataları savaşlarda şehit oldu. Atatürk'ün Resmi hem o günleri hatırlamamızın bir simgesi, Hemde Bize bu ülkeyi Kazandıran, Yabancı dil konuşmamamızı, başka ülkelerin mandası altında yaşamamamızı sağlayan önderimiz.
Atatürk Demek Türk Ulusu Demek!
Atatürk Demek Ben Demek!
Atatürk Demek Biz Demek!
Gerçekten bu haberi öğrenince çılgına döndüm...
Sizler bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Arkadaşlar Bu konu son zamanlarda zaten sürekli gündemde. Ancak Türkiyenin tepkisinden korktukları için bunu alelen yapmıyorlar. Bakın köşe yazılarında dahi bu konudan bahsediliyor. Ee kalkıp Başbakanın " Biz AB uyum süreci için Atatürk'ün resimlerini Kaldıracağız" Demez!
KaYNaK Dikkatinizi Çekerim; Kaynaktaki Yazı Bu günün yazısı. Sonuna kadar okuyun..
Sizce AB'nin yaptığı doğrumudur?
Türkiye Bu konu hakkında nasıl Tepki göstermelidir?
EDIT: Böyle Bir Durumda Tepkiniz Nasıl Olurdu? (2006 Yılında da aynı istemde bulunmuşlardır. Araştırabilirsiniz.)
EDIT: Ordunun Bröveleride Böyle Millete Sezdirilmeden Değiştirildi. Yani istediklerini Yaptırdılar. Şimdide aynı politika...
Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, Milliyetçilik, İnkılâpçılık Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün devleti kurarken benimsediği altı ilkedir. Zaman içersinde Atatürk ilkeleri dediğimiz bu altı ilke sadece basma kalıp söylenen, anlam ve içeriği yeterince anlaşılmayan ve hatta saptırılmaya çalışılan bir şekil almış, günden güne herkesin kendine göre yorumladığı yönlere dönüşmeye başlamıştı. Laiklik için Sn. Komutan’ın vurgulama ihtiyacı hissettiği “ sözde değil, özde laiklik “ konusu bu nedenden kaynaklanmıştır.
Şimdi geldik 2007 Genel Seçimlerine. Seçim propagandasını yapan siyasi partiler ve adaylar; demokrasi vaatlerini sıralarken bu ilkelere de atıfta bulunacak ve Atatürkçülüğü en iyi kendilerinin temsil ettiğini dile getireceklerdir. En son yapılan yerel seçimlerde bir ilçe Belediye Başkanımız Atatürk’ün büyük boy bir resminin hemen önünde sanki yan yanaymış gibi çektirdiği fotoğrafları kullanıp, karvizit, broşür ve pankartlar bastırmıştı. Ö günlerde çok garipsediğim bu tutumu inşallah bazı uyanıklar tekrar edip sanki Atatürk’ü oylattırıyormuşuz gibi davranmazlar.
Türkiye özellikle AB müzakerelerine başlamayı müteakip büyük bir değişim sürecine girmiştir. Kopenhag kriterleri yanında AB müktesebatına uyum süreci bir anlamda ulus devlet ve egemenlik anlayışı ile çelişmektedir. Türk halkının değerler manzumesi, özgürlük ve bağımsızlık anlayışı, devleti kuran Atatürkçü düşünce sistemi her ne kadar Batıya dönük ve Batıyla ittifak içeren bir mahiyetteyse de, AB’nin bazı söylem ve talepleri özellikle Atatürk’ün “Tam Bağımsızlık “ prensibiyle ters düşmektedir.
Bazı kesimler tarafından AB süreci, Türkiye açısından bir intihar macerası olarak algılanmakta ve ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğümüze karşı kurulmuş en büyük tuzak olduğu değerlendirilmektedir.
Gelişmelere baktığımızda maalesef bu düşünceyi haklı çıkaracak çok sayıda örnekle karşılaşmak haklı olarak vatandaşlarımızı da kuşkuya düşürmektedir. Egemenliğin devrinden, Güneydoğumuzda oynanan oyunlara, alt tarafı bir papaz olan Fener Patriği’nin ekümenlik iddiası, Vatikan benzeri bir oluşum peşinde olduğu kuşkusuna ve Heybeliada Ruhban okulu tartışmalarına, Kıbrıs konusunda verilen tüm tavizlere ve refenduma evet denmesine rağmen Türklerin mağduriyetlerinin devam etmesine, bazı AB yetkililerinin ağzından devlet dairelerindeki Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istenmesine, hepsi de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olan bazı kesimleri inanç ve etnik temelde ayrımcı bir tuzağa davetiye çıkararak azınlık tartışmaları içine çekmeye kadar birçok örneği daha sayabiliriz.
Büyük önder Atatürk “Hangi istiklal vardır ki yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin “ demiştir. Bizim için önemli olan kendi halkımızın ve devletimizin hak ve menfaatlerini korumaktır.
Başlıktaki “özde” konusu bu dönem her konuda herkes için öncelikli bir kriter olacak. Siyasi Partilerimiz ve adaylarımız sahneye çıktıklarında bu hususu göz önünde bulundurmak, hem liderlerimize hem de oy verirken muhterem vatandaşlarımıza vazgeçilmez bir rehber olmalıdır.
Türkiye Cumhuriyetinin, başta laiklik olmak üzere , temel değerlerini aşındırmak için bitmez tükenmez bir çaba içinde olan bir kısım çevrelerin faaliyetleri; temel değerlerin sorgulanarak yeniden tanımlanması isteklerinden, devletimizin bağımsızlığı ile ulusumuzun birlik ve beraberliğinin simgesi olan ………. Şeklinde devam eden Genelkurmay Başkanlığı açıklamasındaki bu sözler tarz olarak demokratik açıdan eleştirilse de, samimi bir içtenlikle baktığımızda birçoğumuzun paylaştığı düşünceler değil midir?
Sandık başında tercihlerimizi belirlerken adaylarımızı ve siyasi partilerimizi değerlendirmek için rehberimiz SÖZDE DEĞİL ÖZDE ne olup olmadığıdır.
Evet Arkadaşlar AB uyum süreçleri için Ulu Önderimizin Resimlerinin Devlet Dairelerinden Kaldırılması Söz Konusu? Bu Konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu Ülke kolay kazanılmadı. Hepimizin Ataları savaşlarda şehit oldu. Atatürk'ün Resmi hem o günleri hatırlamamızın bir simgesi, Hemde Bize bu ülkeyi Kazandıran, Yabancı dil konuşmamamızı, başka ülkelerin mandası altında yaşamamamızı sağlayan önderimiz.
Atatürk Demek Türk Ulusu Demek!
Atatürk Demek Ben Demek!
Atatürk Demek Biz Demek!
Gerçekten bu haberi öğrenince çılgına döndüm...
Sizler bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Arkadaşlar Bu konu son zamanlarda zaten sürekli gündemde. Ancak Türkiyenin tepkisinden korktukları için bunu alelen yapmıyorlar. Bakın köşe yazılarında dahi bu konudan bahsediliyor. Ee kalkıp Başbakanın " Biz AB uyum süreci için Atatürk'ün resimlerini Kaldıracağız" Demez!
KaYNaK Dikkatinizi Çekerim; Kaynaktaki Yazı Bu günün yazısı. Sonuna kadar okuyun..
Sizce AB'nin yaptığı doğrumudur?
Türkiye Bu konu hakkında nasıl Tepki göstermelidir?
EDIT: Böyle Bir Durumda Tepkiniz Nasıl Olurdu? (2006 Yılında da aynı istemde bulunmuşlardır. Araştırabilirsiniz.)
EDIT: Ordunun Bröveleride Böyle Millete Sezdirilmeden Değiştirildi. Yani istediklerini Yaptırdılar. Şimdide aynı politika...
