Süreçler İçinde Bir Yolculuk : Sürmek akıp gitmek
...
Süreç kelimesi bir akışı, akıp gitmeyi ifade eder. Süren, hep devam eden, sürekliliği olan bir akış; tıpkı sürekli akan bir nehir gibi. Yaşamlarımızın içinde hepimizin pek çok akan ve süren süreçler bulunmaktadır. İnsanların gelişim süreci birbirine benzer bir şekilde genel olarak doğma, büyüme, olgunlaşma, yaşlanma ve ölme temel sürecini izler. Eğitim süreci; anaokulu, ilköğretim, lise ve üstü şeklinde bir yol izler. Şimdi nehir benzetmesine dönerek nehrin özellikleri ile süreçlerin özellikleri arasında bir benzeşim kuralım:
Dinamiktir, hareketlidir
...
... ...
Nehir dinamiktir, sürekli bir oluş ve hareket halindedir. Süreçler de eylemlerle birlikte “üretme” faaliyetinin dinamizmini ve hareketliliğini belirten kavramlardır. “Bir nehirde hiçbir zaman aynı su ile yıkanamazsın!” sözünü bilirsiniz. Nehrin suyu hiç yerinde durmaz ve sürekli olarak akıştadır, elinizi nehre daldırıp yüzünüze su serpersiniz, serinleyip ferahlarsınız ve elinizi nehre ikinci kere sokup tekrar su alıp serptiğinizde gene ferahlayabilseniz de ikinci kere yüzünüze serptiğiniz su artık aynı su değildir. Süreçler de her ne kadar bir başlangıç ve sonuç bölümü bulunsa ve kendini tekrar eder gibi görünse de aslında her süreçte başka başka partiden girdiler kullanılmış, belki başka kişiler çalışmış, makinenin çalıştığı zaman dilimi değişmiş, üretimde kullanılan bu aletlerin yıpranma durumları değişmiş, kullanılan elektrik saati ilerlemiş saat ve hatta tarih de değişmiştir. Dolayısıyla her süreç kendi içinde başka bir oluşumdur ve her süreçte yaşanılan olaylar, karşılaşılan problemler ve hakkında konuşulan konular farklılaşmıştır.
Derinliği kadar kalitelidir
...
... ...
Nehir her ne kadar sürekli bir akış halindeyse de içinde toprağı alıp götürmüyorsa yeterince debisi varsa, içi görünecek kadar berrak ve parlaktır. Süreçler de ne kadar eski, tekrar edilmiş ve tecrübe kazanılmış süreçler ise içindeki bilgi derinliği, süreç ve çıktı kalitesi de o kadar yüksek olacaktır. Süreçler tekrar edildiğinde; her tekrarda pek çok farklı durum, problem ve çözüm yolları üretildiğinde ve gerçekleştirildiğinde süreçten kazanılan bilgi düzeyi ve çıktı üzerindeki memnuniyet oranı o derece yüksek olacaktır. Bu kazanım gene sürecin iyileştirilmesinde kullanıldığından iyileşme de artan oranda devam edecektir.
Değişkendir
Nehir yaşamın dinamizmini sembolize eder, nehrin içindeki tüm canlılar değişim içindedir. Canlılar doğar, büyür, yaşlanır ve ölürler ya da bir diğer canlının yaşamını sürdürmesini sağlamak üzere ona yem olurlar. Süreçler de sürekli olabilmek için sürekli iyileştirilmek ve yenilenmek bir anlamda güncellenmek zorundadırlar. Alt süreçlerin; daha kolay, daha hızlı, daha ekonomik, daha kalite olan başka alt süreçler ile güncellenerek sürekli iyileştirilmeleri gerekir. Ya iyi olan kendini daha iyi hale getirecek ya da iyi olan kendinden daha iyi olanla yer değiştirecektir. Yaşamın (doğanın) kalitesi bu şekilde sürdürülebilmektedir.
Sahibi medeniyettir
...
... ...
Nehirlerin mülkü hiç kimseye ait değildir, onlar doğaya aittir. Süreçlerin mülkü de süreçleri yönetenlere ait değildir, süreçlerin hep değişen kendine yenilikler farklı yaklaşımlar katan başka başka sahipleri, yöneticileri olur. Süreçlerin esas sahibi yaşamın, medeniyetin kendisidir. Süreçler ile medeniyete faydalı bir çıktı (eser) üretilmiş ise medeniyet bundan olumlu olarak etkilenir, ancak zararı olan eser üretilmiş ise medeniyet bundan da olumsuz olarak etkilenir.
Kısa vadeli ise ölür, uzun vadeli ise ölümsüzleşir
...
... ...
Nil gibi efsane olmuş medeniyetlerin yaşam kaynağı olmuş nehirler de vardır, yağmur sularının birikintisi ile oluşan ve bir süre sonra kuruyup giden nehirler de olmuştur. Süreçler de kısa vadeli vur kaç türü insanları kandırarak kazanmaya odaklanılan süreçlerden ise yaşamı kısa olacaktır, ancak uzun vadeli bir kazanım üzerine odaklanılarak oluşturulan bir süreç ise “kimlik” kazanacaktır. Özellikle zanaatkarlıkta, ince işçiliği gerektiren ve atalarımızdan miras kalan üretilme süreçleri bulunmaktadır. Bunlar geçen zamanla birlikte yaşlanmak yerine kıymetini artırmış “bulunmaz” olmaya başlamışlardır. Tabi ki üretim dünyasındaki süreçler bu süreçlere dahil olan insanların yaratıcılıkları doğrultusunda kendilerine özgün yaşamlar da bulabilmektedirler. Dolayısıyla böyle olan süreçlerin çıktıları da “sanat eseri” olarak nitelenebilmektedir.
Kısaca özetlersek; süreçler yaşamı yansıtır, onun gibi dinamik, onun gibi daha iyiye doğru değişme eğilimi taşıyan, onun gibi öğrenmede derinleştikçe öğrenileni daha yüksek katma değere dönüştürme potansiyeli olan, geçici sahibi (yönetici) için değil kalıcı sahibi (doğa/medeniyet) için varlığını sürdüren döngülerin adıdır. Ancak bu döngü nehirdeki su gibi, hologram gibi hep farklı noktadan doğan bir döngüdür!
www.argeda.com.tr sitesinden alınmıştır.
...
Süreç kelimesi bir akışı, akıp gitmeyi ifade eder. Süren, hep devam eden, sürekliliği olan bir akış; tıpkı sürekli akan bir nehir gibi. Yaşamlarımızın içinde hepimizin pek çok akan ve süren süreçler bulunmaktadır. İnsanların gelişim süreci birbirine benzer bir şekilde genel olarak doğma, büyüme, olgunlaşma, yaşlanma ve ölme temel sürecini izler. Eğitim süreci; anaokulu, ilköğretim, lise ve üstü şeklinde bir yol izler. Şimdi nehir benzetmesine dönerek nehrin özellikleri ile süreçlerin özellikleri arasında bir benzeşim kuralım:
Dinamiktir, hareketlidir
...
... ...
Nehir dinamiktir, sürekli bir oluş ve hareket halindedir. Süreçler de eylemlerle birlikte “üretme” faaliyetinin dinamizmini ve hareketliliğini belirten kavramlardır. “Bir nehirde hiçbir zaman aynı su ile yıkanamazsın!” sözünü bilirsiniz. Nehrin suyu hiç yerinde durmaz ve sürekli olarak akıştadır, elinizi nehre daldırıp yüzünüze su serpersiniz, serinleyip ferahlarsınız ve elinizi nehre ikinci kere sokup tekrar su alıp serptiğinizde gene ferahlayabilseniz de ikinci kere yüzünüze serptiğiniz su artık aynı su değildir. Süreçler de her ne kadar bir başlangıç ve sonuç bölümü bulunsa ve kendini tekrar eder gibi görünse de aslında her süreçte başka başka partiden girdiler kullanılmış, belki başka kişiler çalışmış, makinenin çalıştığı zaman dilimi değişmiş, üretimde kullanılan bu aletlerin yıpranma durumları değişmiş, kullanılan elektrik saati ilerlemiş saat ve hatta tarih de değişmiştir. Dolayısıyla her süreç kendi içinde başka bir oluşumdur ve her süreçte yaşanılan olaylar, karşılaşılan problemler ve hakkında konuşulan konular farklılaşmıştır.
Derinliği kadar kalitelidir
...
... ...
Nehir her ne kadar sürekli bir akış halindeyse de içinde toprağı alıp götürmüyorsa yeterince debisi varsa, içi görünecek kadar berrak ve parlaktır. Süreçler de ne kadar eski, tekrar edilmiş ve tecrübe kazanılmış süreçler ise içindeki bilgi derinliği, süreç ve çıktı kalitesi de o kadar yüksek olacaktır. Süreçler tekrar edildiğinde; her tekrarda pek çok farklı durum, problem ve çözüm yolları üretildiğinde ve gerçekleştirildiğinde süreçten kazanılan bilgi düzeyi ve çıktı üzerindeki memnuniyet oranı o derece yüksek olacaktır. Bu kazanım gene sürecin iyileştirilmesinde kullanıldığından iyileşme de artan oranda devam edecektir.
Değişkendir
Nehir yaşamın dinamizmini sembolize eder, nehrin içindeki tüm canlılar değişim içindedir. Canlılar doğar, büyür, yaşlanır ve ölürler ya da bir diğer canlının yaşamını sürdürmesini sağlamak üzere ona yem olurlar. Süreçler de sürekli olabilmek için sürekli iyileştirilmek ve yenilenmek bir anlamda güncellenmek zorundadırlar. Alt süreçlerin; daha kolay, daha hızlı, daha ekonomik, daha kalite olan başka alt süreçler ile güncellenerek sürekli iyileştirilmeleri gerekir. Ya iyi olan kendini daha iyi hale getirecek ya da iyi olan kendinden daha iyi olanla yer değiştirecektir. Yaşamın (doğanın) kalitesi bu şekilde sürdürülebilmektedir.
Sahibi medeniyettir
...
... ...
Nehirlerin mülkü hiç kimseye ait değildir, onlar doğaya aittir. Süreçlerin mülkü de süreçleri yönetenlere ait değildir, süreçlerin hep değişen kendine yenilikler farklı yaklaşımlar katan başka başka sahipleri, yöneticileri olur. Süreçlerin esas sahibi yaşamın, medeniyetin kendisidir. Süreçler ile medeniyete faydalı bir çıktı (eser) üretilmiş ise medeniyet bundan olumlu olarak etkilenir, ancak zararı olan eser üretilmiş ise medeniyet bundan da olumsuz olarak etkilenir.
Kısa vadeli ise ölür, uzun vadeli ise ölümsüzleşir
...
... ...
Nil gibi efsane olmuş medeniyetlerin yaşam kaynağı olmuş nehirler de vardır, yağmur sularının birikintisi ile oluşan ve bir süre sonra kuruyup giden nehirler de olmuştur. Süreçler de kısa vadeli vur kaç türü insanları kandırarak kazanmaya odaklanılan süreçlerden ise yaşamı kısa olacaktır, ancak uzun vadeli bir kazanım üzerine odaklanılarak oluşturulan bir süreç ise “kimlik” kazanacaktır. Özellikle zanaatkarlıkta, ince işçiliği gerektiren ve atalarımızdan miras kalan üretilme süreçleri bulunmaktadır. Bunlar geçen zamanla birlikte yaşlanmak yerine kıymetini artırmış “bulunmaz” olmaya başlamışlardır. Tabi ki üretim dünyasındaki süreçler bu süreçlere dahil olan insanların yaratıcılıkları doğrultusunda kendilerine özgün yaşamlar da bulabilmektedirler. Dolayısıyla böyle olan süreçlerin çıktıları da “sanat eseri” olarak nitelenebilmektedir.
Kısaca özetlersek; süreçler yaşamı yansıtır, onun gibi dinamik, onun gibi daha iyiye doğru değişme eğilimi taşıyan, onun gibi öğrenmede derinleştikçe öğrenileni daha yüksek katma değere dönüştürme potansiyeli olan, geçici sahibi (yönetici) için değil kalıcı sahibi (doğa/medeniyet) için varlığını sürdüren döngülerin adıdır. Ancak bu döngü nehirdeki su gibi, hologram gibi hep farklı noktadan doğan bir döngüdür!
www.argeda.com.tr sitesinden alınmıştır.