Hani saf romantikler vardır ya, aşkın sertliğiyle karşılaşmamış olanlar, öyle işte. Aşkın naif hali Ljubljana. O yüzden bisiklete binmek, üniversiteye gitmek için olduğu kadar âşık olmak için de ideal bir şehir
Haber
2006 yılıydı sanırım yıllarca merak ettiğim ve gitmek istediğim Ljubiana'ya ilk gidişim. Bir fotoğraf çekimi için Trieste'ye gidiyordum, bağlantı için Venedik'le neredeyse aynı uzaklıkta olan Ljubliana'yı tercih ettim. Peki nasıl bir yerdi sahi? Paulo Coelho'nun Ljubljana ile ilgili bir romanı vardı. Tamam onunla başlayabilirdim Ljubljana'ya. Romanın adı Veronika Ölmek İstiyor. Şizofren bir kızın ilaç içip intahara kalkışması, ardından akıl hastanesinde gözlerini açmasıyla başlayan bir roman. Coelho'nun en iyi romanlarından birini bir solukta okumuştum, ancak Ljubljana ile ilgili bilgiler o kadar azdıki pek bir işe yaramadı kısaca. Romanı bırakıp Ljubljana'ya dönersek; ilk aklıma gelen cümleler şunlar: Gecenin bir yarısı ışıklandırılmış köprüleri izledim, yıldızlara baktım ve bitti. Dünyanın en küçük başkentlerinden birinden bahsediyoruz.
Küçücük şehir birkaç saate sığıyor. Ama sakın sığ olduğunu düşündürmesin, sadece nehir kenarına dizili kafelerinde Nirvana'ya erebileceğiniz kadar derin bir kent aslında.
KENTTEN NOTLAR
Eski şehir (old city, altstadt) kentlerin merkezidir. Genelde tiyatro dekoru gibi olur ve Avrupa şehirlerinde gezmeye buradan başlanır. Ljubljana için de durum farklı değil. Eski şehir, Mestni ve Gornji Meydanı'ndan oluşuyor. Eski şehirlerin olmazsa olmazı belediye binası ve Robba Çeşmesi, Mestni Meydanı'nda yer alıyor. Gornji Meydanı ise masalsı orta çağ binalarıyla zaman kavramını yeniden sorgulatıyor.
Yolunuz bu güzel kente düşerse mutlaka Preseren Meydanı'na gidin, Avrupa'nın en görkemli değilse de en güzel meydanlarından biri. Meydan adını şair France Preseren'den alıyor ve tabii ki burada şairin bir heykeli bulunuyor. Üçlü Köprü'ye yani Tromostovje'ye doğru yola çıkarken yanınıza mutlaka fotoğraf makinenizi alın. Ya da isterseniz fotoğraf çekmek yerine sadece nehir manzarasını izleyin. Ejderha Köprüsü'nü not edin, şehirleri kuşbakışı görmeden "Bu şehri gördüm" diyemeyenlerdenseniz Kale'yi ve gözlem kulesini de gezi programınıza dahil edin. Ljubljana'nın tamamının, Sava Nehri'nin ve hatta Kamnik Alpleri'nin görülebileceği manzara büyüleyici... Bu kadar tarihle yoğrulmuş bir kentin modern sanatla içli dışlı halleri kulağa şaşırtıcı gelebiliyor. Böyle bir önyargınız varsa Modern Sanat Müzesi'ni ziyaret edin, daha çok şaşırın. Tracey Emin'in işlerinin bile karşınıza çıkması muhtemel.
Slovenya'nın başkentinde alternatif kültüre ev sahipliği yapan Metelkova hem kültürel açıdan özel bir yer hem de Ljubljana'daki underground hayatın merkezi. Buluşma ve eğlence mekânı. Pek çok sanatçının stüdyolarının bulunduğu Metelkova'da cazdan teknoya her türlü müziğin en iyi örnekleriyle karşılaşabileceğiniz kulüpler var.
Ne yenir?
* Akdeniz mutfağı ağırlıklı mönüsüyle Mencigar Nobile, akşam yemeği için ideal bir restoran. Rezervasyon yaptırmanız gerektiğini ekleyelim. Zarnikova Ulica 3, 1000
* İtalya'ya bu kadar yakın olunca mutfağından çok uzak kalınamıyor, kalınmasın da. Özellikle Gostilna Kaval'da pizza ya da makarna mutlaka yensin, yanında da Sloven şarabı içilsin. Tacenska Cesta 95
Konaklama
* Celica Hostel, Metelkova'da bulunuyor. Her şey dahil otellerin konforuna alışmış olsanız da burası dünyanın en popüler hostellerinden biri. Daha önce askeri cezaevi olarak kullanılmış olması ürkütmesin, zira genç ruhunu ve sırt çantasını kaybetmemiş olanların tercih etmekten pişman olmayacakları bir yer. Metelkova 8, +386 (1) 2309700
* Konfor konusunda ısrarcıysanız Ljubljana'da sizi de tatmin edecek seçenekler sunuyor elbette. Antiq Palace Hotel & SPA bunlardan biri.
Gosposka Ulica 10
İzleyin
2003 yapımı Metod Pevec filmi olan Beneath Her Window'u izleyerek (Pod njenim oknom) Slovenya ruhunu hissedin.
Dinleyin
Volodja Balzalorsky'nin kemanından çıkan sesle büyülenin. Balzalorsky, Slovenya'nın ve dünyanın önde gelen müzisyenlerinden biri. Fırsatını bulursanız, canlı performansını da kaçırmayın.
Okuyun
Türkiye'de popülaritesi gittikçe artan ve 21. yüzyılın en önemlilerinden kabul edilen Ljubljana'lı düşünür Slavoj Zizek'e yabancı kalmayın. Lady Gaga'nın da Zizek'in fikirlerinden yararlandığı ve ikilinin sık sık biraraya geldikleri biliniyor. "Ahir Zamanlarda Yaşarken" bana göre mutlaka okunmalı. Katılıp katılmamak size kalmış...
