
Başta Çin olmak üzere Uzakdoğu ülkelerinden ithal edilen taklit kozmetik ürünleri piyasaları işgal etmiş durumda.
Bu ürünler hiçbir denetime tabi tutulmadan Türkiye’de rahatlıkla satılıyor. Kozmetik ürünlerde kullanılan hammaddelerin ruhsatlarının Sağlık Bakanlığı’nca verildiğini belirten Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Yaşar Turanlı, ilaçtaki gibi bir denetim söz konusu olmadığını anlatıyor.
Son günlerde kör eden kolonya ile yeniden gündeme gelen kozmetik sektörünün sahte ürünlerle başı dertte. İnsanların sağlığını tehdit eden sahte ürünler, sadece kolonya ile sınırlı değil. Çok geniş ürün yelpazesine sahip olan kozmetik sektörü, her alana yayılmış durumda. Sokakta ilerlerken elindeki parfüm şişeleri ile vatandaşların yanına yaklaşıp satış yapmaya çalışan çok sayıda insan var. Konunun uzmanları, taklit kozmetik ürünlerinin sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın sorunu olduğunu söylüyor. Tüketicileri tanınmış ve bilinen markaları kullanmaları konusunda uyaran Turanlı, “Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi pahalı ürünleri biraz daha ucuza mâl etmek için sahtesi çok. Tüm dünyada bu böyle, sadece Türkiye’de değil. Bunu önlemenin de çok imkanı yok. Çünkü aynı ambalajı bire bir taklit ediyorlar. Onun için en doğrusu normal kozmetik ürünleri satan mağazalardan alışveriş yapmak.” diyor.
Sahte ürünler dışında, normal kozmetik ürünlerinde de karşılaşılan en ciddi sorunun alerjik vakalar olduğunun altını çizen Turanlı, kozmetik ürünlerin hemen hepsinin alerjiye yol açabileceğini aktarıyor. Alerjinin kişiden kişiye değiştiğini aktaran Turanlı, “Kozmetik ürünlerinin alerjiye neden olmayacağını söylemek akıllıca değil. Zira bunların tamamı alerjiye neden olur; ama bunun şiddeti kişiden kişiye değişir. Denemeden, kullanmadan bilmek çok olası değil.” şeklinde konuşuyor. Özellikle hanımlara aynı marka ürünleri uzun süre kullanmamaları uyarısında bulunan Prof. Dr. Turanlı, “Örneğin şampuan, allık, pudra gibi ürünler uzun süre kullanılmamalı. Ürünün kokusu, görünüşü hoşlarına gittiği için uzun süre kullanılıyor. Aynı markanın, aynı ürünün uzun süreli kullanımı kişide alerji riskini artırır. 6 aylık değişen aralarla farklı ürünler kullanılmalı. Denemeden de hangi ürünün alerji yaptığı bilinmez.” açıklamasında bulunuyor.
Cilt uzmanı Doktor Ali Ertan Ercan, yanlış ürünleri kullanmanın ciltte lekelenme, sivilce, alerji ve akne gibi rahatsızlıklara neden olabileceğini söylüyor. Sağlıklı bir makyaj konusunda bilgi veren Ercan, “Cilt sağlığı için güneş koruyucuları, leke açıcılar, onarıcılar, kırışık gidericiler, yaşlanmayı geciktirici ürünler ve selüloit kremleri gibi çok geniş cilt bakım ürünleri mevcuttur. Aslında bu ürünlerin çoğunun kullanılmasının gereksiz olduğu bilinmelidir. Uzman kontrolü dışında kullanılan bu ürünler yarar yerine zarar verebiliyor.” dedi.
Ciddi denetim eksikliği var
Kozmetikte, ilaç sektöründe olduğu gibi ciddi bir denetimin olmadığına işaret eden Turanlı, “Bunların ruhsatını Sağlık Bakanlığı veriyor. Ancak onlar da kozmetik piyasasına pek girmiyor. İthal edilip, kozmetik ürün diye satılıyor. Ancak içerisindeki muhafaza edici madde nedir? Koku verici madde nedir? Renk verici nedir? Bu firmanın kendi sırrı gibidir. Denetimsizlik var; ama kontrolleri artırmak da tam olarak çözüm değil.” diyor. Uzmanlar, piyasadaki taklit makyaj ürünlerinin erken yaşlanmalara sebebiyet verdiğine de dikkat çekiyor. Gelişigüzel ve bilinçsizce kullanılan kozmetik ürünler, ciltte kalıcı lekelere neden olabiliyor.
Kozmetik ürünler gözlere zarar veriyor
Göz, yüzün diğer bölgelerine göre çok daha hassastır. Bu nedenle bu bölge daha fazla bakım ve özen gerektirir. Gözlerine makyajla zarar veren pek çok kişi var. Gözlerde kozmetik ürünlere bağlı olarak görülen rahatsızlıkların başında alerji geliyor.Kozmetik malzemeler gözde alerjiye sebep olabiliyor. Yoğunyağ içeren kozmetik malzemeleri kullanmamak gerekiyor. Bu yağ direkt olarak gözyaşına karışıp bir tabaka oluşturarak görmeyi puslandırıyor. Kornea denilen şeffaf tabaka damarsızdır. Bu tabakanın beslenmesi için gözyaşının içindeki erimiş oksijene ihtiyaç vardır. Gözyaşının üstü ince bir yağ tabakası ile kaplandığında oksijen gi remez ve göz bebeğinde oksijensizliğe neden olur.