türk ocağı
serdengeçti
Sarı-kırmızı-yeşil uymadı, turuncu verelim
1991 yılında başındaki sarı-kırmızı-yeşil bantla TBMMde Kürtçe yemin ederken çizdiği portreyi sanki bir imaj-maker mârifetiyle turuncuya boyayan Leyla Zana, bir süredir gizli bir ajandanın misyoneri gibi gündemde..
Önce Enis Berberoğluna verdiği ya da Enis Berberoğluna verdirilen mülâkatta Başbakana yönelik siyâsî komplimanlar, mülâkatın içine serpiştirilmiş barışçı(!) mesajlar, BDPye yönelik kısmî eleştiriler ve ardından Başbakan ile 40 dakika planlanan ama 90 dakika oynanan bir görüşme
Görüşme sonrası yine Başbakana müteveccihen nâzik atıflar, iltifatlar
İtinâyla fönlenmiş saçlar, turuncu bir döpiyes, zarif bir kolye, beyaz ojeli bakımlı tırnaklar, yumuşatılmış barışçıl(!) ve olabildiği kadar diplomatik bir jargona(!) uyarlanmış bir ses tonu, eh biraz da yine olabildiğince gülümseyen bir yüz ifâdesiyle Başbakan ile yaptığı görüşme sonrası kameraların karşısına geçiyor ve bir arabulucu edâsıyla açıklamasını yapıyor, soru almayacağını söyleyerek tebessümlerle çekiliyor gazetecilerin huzurundan
Yukarıdaki portre yadırganır bir portre, oldukça zorlama ve suni
Başbakana ilettiği talepleri sıralayan bir açıklama
Turuncu kostümlerin, fönlü saçların ve ojeli tırnakların oluşturduğu imaja rağmen, İmralıdaki kaatile kendi tâbiriyle Sayın Öcalana ev hapsi talebini ne kadar mâkûl bulduğunu ve örgüt silahı bıraksın, operasyonlar dursun fikrini ise gerçekçi bulmadığını ifâde ediyor PKK her istediğinde karakollara saldıracak, askerlerimiz öldürecek, vatandaşlarımızı öldürecek, kaçırak ama devlet bunun karşısında yalnızca seyirci kalacak.. Tam olarak istediği bu Leyla Zananın.
Bir nevi yine Ben barış için(!) elimden geleni yaptım, bakın, tüm imajımı değiştirdim ve Başbakana taleplerimi ilettim durumu Kimin talepleri bunlar? PKKnın talepleri. Kimin aracısı Leyla Zana? PKKnın aracısı.
Silah Kürtlerin sigortasıdır diyen Leyla Zanadan bahsediyorum..
Akil adamlar(!)ın ve âkîl gazeteciler(!)in bir süredir aman da ne kadar değişmiş, ne kadar barışçı olmuş diyerek yere göğe sığdıramadığı ve bu değişim ile mülâkatlar arasında kamuoyuna prezante edilen Leyla Zanadan bahsediyorum, Başbakana Kürtlerden özür dilenmeli diyen Leyla Zanadan
Bahse konu değişimin ardından, Başbakan ile yaptığı görüşme sonrası da örgüt silahı bıraksın, operasyonlar dursun opsiyonunu gerçekçi bulmadığını söylüyor
Yani, Zanaya göre hâlen Silah Kürtlerin sigortasıdır.
* * * * *
Hikmetyarın dizinin dibinde, ezber ödevini veren bir medrese talebesi gibi oturarak fotograflar veren Tayyip Erdoğan ile bu günkü Tayyip Erdoğan arasında ne kadar benzerlik var ise, Silah Kürtlerin sigortasıdır diyen Leyla Zana ile turuncuya boyanan Leyla Zana arasında da o kadar benzerlik vardır.
BDPyi by-pass ederek, PKKnın isteklerini Leyla Zana aracılığıyla almak için Leyla Zananın turuncuya boyanması gerektiğini düşünen prodüksüyon ile otuz yıldır terörü tavşana kaç tazıya tut diyerek destekleyen prodüksüyon aynıdır.
İmralıdaki kaatilin ev hapsine alınması, Kürtçenin resmî dil olması, anayasal vatandaşlık, bütün bunların tamamı da gerçekleşse PKK denilen örgüt silahı bırakmayacaktır. Kürtlerin kendi dillerinde eğitim hakkı, anayasal vatandaşlık talepleri gibi konular, elinde silah çoluk çocuğu, kadını kızı, askeri, polisi, kendi vatandaşını katleden, doğru dürüst okuma yazma bilmeyen, doğru dürüst yürümeyi, konuşmayı bilmeyen mağara adamından belki ancak bir adım ötedeki cinayet makinelerinin bir basit cümle olarak bile idrak edebileceği sözler değildir bunlar..
Kandan beslenen PKK ile yurt dışındaki temsilciliklerimizdeki diplomatlarımızı katleden ASALA kaatilleri arasındaki tek fark, PKKnın daha büyük bir örgüt olmasıdır.
Asıl mesele ne Kandil, ne PKK, ne BDP, ne turuncuya boyanmış Leyla Zana, ne İmralıdaki kaatildir.
Asıl mesele Ankaradır.
Yıllardır gizli ajandalarla meseleyi kangrene çeviren ve bu ülkenin vatandaşlarını PKKnın kucağına iten siyâsî irâdesizliktir.
Leyla Zana da işte böyle benzer bir gizli ajandanın yeni üretilmiş bir misyoneridir, yalnızca biraz fazlaca yıpranmış bir imajdır, boya tutmamaktadır.
ADNAN İSLAMOĞULLARI
40 AMBAR
K.âSarı-kırmızı-yeÅilâ uymadı, âturuncuâ verelimâ¦
1991 yılında başındaki sarı-kırmızı-yeşil bantla TBMMde Kürtçe yemin ederken çizdiği portreyi sanki bir imaj-maker mârifetiyle turuncuya boyayan Leyla Zana, bir süredir gizli bir ajandanın misyoneri gibi gündemde..
Önce Enis Berberoğluna verdiği ya da Enis Berberoğluna verdirilen mülâkatta Başbakana yönelik siyâsî komplimanlar, mülâkatın içine serpiştirilmiş barışçı(!) mesajlar, BDPye yönelik kısmî eleştiriler ve ardından Başbakan ile 40 dakika planlanan ama 90 dakika oynanan bir görüşme
Görüşme sonrası yine Başbakana müteveccihen nâzik atıflar, iltifatlar
İtinâyla fönlenmiş saçlar, turuncu bir döpiyes, zarif bir kolye, beyaz ojeli bakımlı tırnaklar, yumuşatılmış barışçıl(!) ve olabildiği kadar diplomatik bir jargona(!) uyarlanmış bir ses tonu, eh biraz da yine olabildiğince gülümseyen bir yüz ifâdesiyle Başbakan ile yaptığı görüşme sonrası kameraların karşısına geçiyor ve bir arabulucu edâsıyla açıklamasını yapıyor, soru almayacağını söyleyerek tebessümlerle çekiliyor gazetecilerin huzurundan
Yukarıdaki portre yadırganır bir portre, oldukça zorlama ve suni
Başbakana ilettiği talepleri sıralayan bir açıklama
Turuncu kostümlerin, fönlü saçların ve ojeli tırnakların oluşturduğu imaja rağmen, İmralıdaki kaatile kendi tâbiriyle Sayın Öcalana ev hapsi talebini ne kadar mâkûl bulduğunu ve örgüt silahı bıraksın, operasyonlar dursun fikrini ise gerçekçi bulmadığını ifâde ediyor PKK her istediğinde karakollara saldıracak, askerlerimiz öldürecek, vatandaşlarımızı öldürecek, kaçırak ama devlet bunun karşısında yalnızca seyirci kalacak.. Tam olarak istediği bu Leyla Zananın.
Bir nevi yine Ben barış için(!) elimden geleni yaptım, bakın, tüm imajımı değiştirdim ve Başbakana taleplerimi ilettim durumu Kimin talepleri bunlar? PKKnın talepleri. Kimin aracısı Leyla Zana? PKKnın aracısı.
Silah Kürtlerin sigortasıdır diyen Leyla Zanadan bahsediyorum..
Akil adamlar(!)ın ve âkîl gazeteciler(!)in bir süredir aman da ne kadar değişmiş, ne kadar barışçı olmuş diyerek yere göğe sığdıramadığı ve bu değişim ile mülâkatlar arasında kamuoyuna prezante edilen Leyla Zanadan bahsediyorum, Başbakana Kürtlerden özür dilenmeli diyen Leyla Zanadan
Bahse konu değişimin ardından, Başbakan ile yaptığı görüşme sonrası da örgüt silahı bıraksın, operasyonlar dursun opsiyonunu gerçekçi bulmadığını söylüyor
Yani, Zanaya göre hâlen Silah Kürtlerin sigortasıdır.
* * * * *
Hikmetyarın dizinin dibinde, ezber ödevini veren bir medrese talebesi gibi oturarak fotograflar veren Tayyip Erdoğan ile bu günkü Tayyip Erdoğan arasında ne kadar benzerlik var ise, Silah Kürtlerin sigortasıdır diyen Leyla Zana ile turuncuya boyanan Leyla Zana arasında da o kadar benzerlik vardır.
BDPyi by-pass ederek, PKKnın isteklerini Leyla Zana aracılığıyla almak için Leyla Zananın turuncuya boyanması gerektiğini düşünen prodüksüyon ile otuz yıldır terörü tavşana kaç tazıya tut diyerek destekleyen prodüksüyon aynıdır.
İmralıdaki kaatilin ev hapsine alınması, Kürtçenin resmî dil olması, anayasal vatandaşlık, bütün bunların tamamı da gerçekleşse PKK denilen örgüt silahı bırakmayacaktır. Kürtlerin kendi dillerinde eğitim hakkı, anayasal vatandaşlık talepleri gibi konular, elinde silah çoluk çocuğu, kadını kızı, askeri, polisi, kendi vatandaşını katleden, doğru dürüst okuma yazma bilmeyen, doğru dürüst yürümeyi, konuşmayı bilmeyen mağara adamından belki ancak bir adım ötedeki cinayet makinelerinin bir basit cümle olarak bile idrak edebileceği sözler değildir bunlar..
Kandan beslenen PKK ile yurt dışındaki temsilciliklerimizdeki diplomatlarımızı katleden ASALA kaatilleri arasındaki tek fark, PKKnın daha büyük bir örgüt olmasıdır.
Asıl mesele ne Kandil, ne PKK, ne BDP, ne turuncuya boyanmış Leyla Zana, ne İmralıdaki kaatildir.
Asıl mesele Ankaradır.
Yıllardır gizli ajandalarla meseleyi kangrene çeviren ve bu ülkenin vatandaşlarını PKKnın kucağına iten siyâsî irâdesizliktir.
Leyla Zana da işte böyle benzer bir gizli ajandanın yeni üretilmiş bir misyoneridir, yalnızca biraz fazlaca yıpranmış bir imajdır, boya tutmamaktadır.
ADNAN İSLAMOĞULLARI
40 AMBAR
K.âSarı-kırmızı-yeÅilâ uymadı, âturuncuâ verelimâ¦