_eRay_
Banned
- Katılım
- 22 Ocak 2006
- Mesajlar
- 211
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
SARIGÜL'E ÇOK DİKKAT!!!....
"F. GÜLEN aleyhinde olan insanlarla görüşmem, laf söyletmem, konuşulanları dinlemem, yazıları da okumam."
Bu sözler CHP'nin yeni başkan adayı ve D. Baykal'ın bilinen muhalif isim M. Sarıgül'e ait...
Yoksa, Sarıgül, F. Gülen'in yeni prensi mi?
Görüşmem dediği kişi ise N. Veren...
Şişli belediye başkanı M. Sarıgül'ü Ağustos ayında yakın bir arkadaşı beraberinde N. Veren olduğu halde ziyaret etti. N. Veren yanında bulunan "ABD'nin Truva Atı Fethullah Gülen Hareketi KUŞATMA" isimli kitabı Sarıgül'e uzattı. Sarıgül kitabı gördüğünde, filmlerde vampirilere gösterilen haç gibi geri çekildi ve korktu... Ayrıntısına girmek istemediğim, N. Veren ile M. Sarıgül arasında kısa süreli bir tartışma çıktı.
Bu arada N. Veren'i tanımayanlar için kısa bir hatırlatma yapayım, F. Gülen'nin 35 yıldır arkadaşı, FGÖ'nün dışa açılma, yurt, dershane, okul, finans ve basın-yayın gibi faaliyetlerinin bizzat uygulayıcısıdır.
Şimdi, çeşitli söylemler ile D. Baykal'ı eleştirerek CHP'ye aday olan bir isim, F. Gülen'den "korkması" nasıl yorumlanmalı, ona geçelim... Bir kere şu anda Türkiye'nin önüne konulan rejim değişikliği kökü eski olduğu gibi yeni ve görünen aktörü, APO benzeri bir piyon olan F. Gülen'dir. AB-D-İNG'li sapkınların Türkiye'deki en büyük destekçisi FGÖ'dür. O çokça söz edilen "ılımlı İslam'ın" tam karşılığı ise bir türlü ifade edilmeyen "Protestan İslam"dır.
Türkiye'de Atatürkçü olmayı beceremeyen, Cumhuriyet'in kurum ve kuruluşlarını yaşatamaya üşenen, aynı zamanda tembel olan sözde laik kesim; vatandaşın, aşırı dincilerin etkisine gireceğini de hesap ederek, FGÖ yapılanmasının önünü açtı ve o "Protestan İslam" tuzağına düştü!... Diğer bir ifade ile kolayına geldiği için Laik Türkiye Cumhuriyeti'ni bu yolla korunacağını planladı. Laiklik ise Müslüman'lara ne yazık ki İslam karşıtlığı olarak algılatıldı ve öğretildi. Hedef, binlerce yıldır dini kurumları kullanarak dünyayı idare eden, "kolay yönetim alışkanlığının" karşısında duran Cumhuriyeti yok etmekti.
Laikliğin, İslam dinin de olduğu gibi, ve bütün dinleri tanınmaz hale getiren "o aracıları hedef alan temel yönü" bir türlü anlaşılmadı... Bugün anlaşılmayan yön, T.C. Devletinin merkezine oturdu. Her konuda olduğu gibi gözdeden kaçırıyoruz ama "Protestan İslam" CHP'yi, M. Sarıgül'de bu yönde esen rüzgarı arkasına almak istiyor.
M. Sarıgül, tabii ki FGÖ'den korkacak... [
Lafazanlık yapacağına, ben laik Cumhuriyet'ten yanayım, "Protestan İslam"a ve F. Gülen'e karşıyım desin de görelim. İşte o zaman "amuda bile kalkarım."
"F. GÜLEN aleyhinde olan insanlarla görüşmem, laf söyletmem, konuşulanları dinlemem, yazıları da okumam."
Bu sözler CHP'nin yeni başkan adayı ve D. Baykal'ın bilinen muhalif isim M. Sarıgül'e ait...
Yoksa, Sarıgül, F. Gülen'in yeni prensi mi?
Görüşmem dediği kişi ise N. Veren...
Şişli belediye başkanı M. Sarıgül'ü Ağustos ayında yakın bir arkadaşı beraberinde N. Veren olduğu halde ziyaret etti. N. Veren yanında bulunan "ABD'nin Truva Atı Fethullah Gülen Hareketi KUŞATMA" isimli kitabı Sarıgül'e uzattı. Sarıgül kitabı gördüğünde, filmlerde vampirilere gösterilen haç gibi geri çekildi ve korktu... Ayrıntısına girmek istemediğim, N. Veren ile M. Sarıgül arasında kısa süreli bir tartışma çıktı.
Bu arada N. Veren'i tanımayanlar için kısa bir hatırlatma yapayım, F. Gülen'nin 35 yıldır arkadaşı, FGÖ'nün dışa açılma, yurt, dershane, okul, finans ve basın-yayın gibi faaliyetlerinin bizzat uygulayıcısıdır.
Şimdi, çeşitli söylemler ile D. Baykal'ı eleştirerek CHP'ye aday olan bir isim, F. Gülen'den "korkması" nasıl yorumlanmalı, ona geçelim... Bir kere şu anda Türkiye'nin önüne konulan rejim değişikliği kökü eski olduğu gibi yeni ve görünen aktörü, APO benzeri bir piyon olan F. Gülen'dir. AB-D-İNG'li sapkınların Türkiye'deki en büyük destekçisi FGÖ'dür. O çokça söz edilen "ılımlı İslam'ın" tam karşılığı ise bir türlü ifade edilmeyen "Protestan İslam"dır.
Türkiye'de Atatürkçü olmayı beceremeyen, Cumhuriyet'in kurum ve kuruluşlarını yaşatamaya üşenen, aynı zamanda tembel olan sözde laik kesim; vatandaşın, aşırı dincilerin etkisine gireceğini de hesap ederek, FGÖ yapılanmasının önünü açtı ve o "Protestan İslam" tuzağına düştü!... Diğer bir ifade ile kolayına geldiği için Laik Türkiye Cumhuriyeti'ni bu yolla korunacağını planladı. Laiklik ise Müslüman'lara ne yazık ki İslam karşıtlığı olarak algılatıldı ve öğretildi. Hedef, binlerce yıldır dini kurumları kullanarak dünyayı idare eden, "kolay yönetim alışkanlığının" karşısında duran Cumhuriyeti yok etmekti.
Laikliğin, İslam dinin de olduğu gibi, ve bütün dinleri tanınmaz hale getiren "o aracıları hedef alan temel yönü" bir türlü anlaşılmadı... Bugün anlaşılmayan yön, T.C. Devletinin merkezine oturdu. Her konuda olduğu gibi gözdeden kaçırıyoruz ama "Protestan İslam" CHP'yi, M. Sarıgül'de bu yönde esen rüzgarı arkasına almak istiyor.
M. Sarıgül, tabii ki FGÖ'den korkacak... [
Lafazanlık yapacağına, ben laik Cumhuriyet'ten yanayım, "Protestan İslam"a ve F. Gülen'e karşıyım desin de görelim. İşte o zaman "amuda bile kalkarım."