Sayın Gülen gelip Türkiye'de oy kullansın.

Arıkut

Türk Milliyetçisi
Katılım
6 Eyl 2008
Mesajlar
2,267
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Allah Türk'ü korusun!
"Sayın Gülen gelip Türkiye'de oy kullansın"

a6481f3bd08c8b2f7668b1f5a49dae40.jpg


Kılıçdaroğlu, Gülen'in referanduma 'evet' denilmesi yönündeki açıklamasına yanıt verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yargının siyasallaşmaması gerektiğini belirterek, "Geçmişte Adnan Menderes'i de Deniz Gezmiş'i de idam eden, 16 yaşındaki çocuğun yaşını büyütüp asan da yargının siyasallaşmasıydı." dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Erzurum'dan ayrılırken basının sorularını cevaplandırdı. Anayasa değişikliğini içi zehirli dışı şeker olan hapa benzeten Kılıçdaroğlu, vatandaşın çocuklarının geleceği ve yargının siyasallaşmaması için bu hapı yutmaması gerektiğini savundu.


"MENDERES'İ VE DENİZ GEZMİŞ'İ ASAN YARGI DA SİYASALLAŞMIŞTI"

1960 darbesiyle idam edilen Başbakan Adnan Menderes'e değinen Kılıçdaroğlu, "Yargı siyasallaşırsa bunun faturasını toplum öder. Ne demek yargının siyasallaşması, geçmişte Menderes'i idam ettik o yargı siyasal mıydı? Siyasaldı. Deniz Gezmiş'i idam ettik o yargı siyasal mıydı? Siyasaldı. 16 yaşındaki çocuğun yaşını büyütüp idam ettik o yargı siyasal mıydı? Siyasaldı" dedi.

1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız'a açılan soruşturmaya da değinen Kılıçdaroğlu, "Bu aşamada böyle bir soruşturmanın yapılmasını doğrusunu isterseniz çok anlamlı buluyorum. Eğer bilgi, belgeler var ise niye daha önce açmadınız? Tam Yüksek Askeri Şura toplantısı sırasında böyle bir karar alınmasını ve bunun tebliğ edilmesini doğrusunu isterseniz uygun görmüyorum. Öteden beri askerlerin terfilerinde ve emekli sistemlerinde teamülleri var. Kurumları kurum yapan da bu teamülleridir. Bu teamüllere siyasetin çok fazla burnunu sokmaması gerekiyor. Öte yandan, Ergenekon olarak adlandırılan davanın siyasi bir dava olduğunu söylemiştik" diye konuştu.


"SAYIN GÜLEN'İN OY KULLANMASINI İSTERİM"

CHP lideri Kılıçdaroğlu'na Fethullah Gülen'in referanduma 'evet' denilmesi yönündeki açıklamalarının nasıl değerlendirdiği de soruldu. Fethullah Gülen, dün yaptığı açıklamada "İmkân olsa mezardakileri bile kaldırarak referandumda 'Evet' oyu kullandırmak lazım. Ben zannediyorum kalkarlar da" demişti. Kılıçdaroğlu, bu açıklamaya ilişkin de ''Ben Sayın Gülen'in gelip Türkiye'de oy kullanmasını isterim'' ifadelerini kullandı.

Referandum öncesi yaşanan terör olaylarına da değinen Kılıçdaroğlu, "Bildiğimiz bir şey var; açılım politikası sonucu terörün tırmandığıdır. Eğer bunun sorumlusu aranmak isteniyorsa, hükümetin dönüp kendisine bakması lazım. Kendi uygulamaya koyduğu politikaların açmazlarını görmesi lazım. İnsanlara verdiği umutların, koyduğu yüksek çıtanın, beklentileri karşılamadığını, beklentiler karşılanmayınca da terörün yoğunlaştığını sağduyu sahibi olan herkes biliyor. Sorumlusu, sorumsuz bir açılım politikası ile ülkeyi bu hale getiren siyasal iktidardır." şeklinde konuştu.





 
Gülen ölene kadar ABD'nin dizinin dibinde oturacak. Buraya gelebilir mi ? Ne güzel her ay videolarını gönderiyor , emirler yağdırıyor , ileride babasından ve kendisinden faydalanacak Afrikalı , Asya'lı önemli aile mensuplarına Türkçe şarkı söyletiyor. Adamın keyfi yerinde yani.
 
türkçü milliyetçi geçinen bahçeli gülenin türkçeye türkiyeye yaptığı hizmetlerin milyonda birini yapmışmıki cevap vermeye yüz buluyor?aldığı talimatla apoyu ipten alıp sonra ipmi istiyosun al sana ip deyip iktidara yükleniyor.kendi hatipliğide yok eline veriliyo bir kağıt onu okuyup oy toplamaya calışıyor.ne yazıkki partizan millet oldugumuz için oy alabiliyor.12 eylülden en cok mhp muzdaripken en sert tepkiyi onların vermeside enteresan.
 
Bence RTE ve ekibi Amerikaya fetonun yanına gitsin..Orada oy kullansınlar..
 
merak etmeyin siz
Tayyip yeni kanunlarla kendini padişah yaparsa fetoyu alır yanına.
bi başına Bırakmaz oralarda
 
Fethullah Gülen , Erdoğan'ın ABD'deki eli ayağı. O olmazsa arayı kim bulacak :D
 
türkçü milliyetçi geçinen bahçeli gülenin türkçeye türkiyeye yaptığı hizmetlerin milyonda birini yapmışmıki cevap vermeye yüz buluyor?aldığı talimatla apoyu ipten alıp sonra ipmi istiyosun al sana ip deyip iktidara yükleniyor.kendi hatipliğide yok eline veriliyo bir kağıt onu okuyup oy toplamaya calışıyor.ne yazıkki partizan millet oldugumuz için oy alabiliyor.12 eylülden en cok mhp muzdaripken en sert tepkiyi onların vermeside enteresan.

%1 milyon söylediklerine katılıyorum çok iyi demişsin benden önce davranmışsın :D
 
Hristiyanlığın Gizli Misyoneri Fethullah Gülen

Gülen'in babası, "Öyle bir evlat yetiştiriyorum ki, bunları kendi dinleri ile vuracak" demis.

Devami.....

Ermeni olan dedesinin Pasinlerli İbrahim Bey'in hizmetkarlığını yaptığı yıllarda, Rus işgali sırasındaki Ermeni ayaklanmasında İbrahim Bey ve ailesi Ermeni hizmetkarlarının tasallutuna uğrayınca, İbrahim Bey hizmetkarını ve onun ailesinin bir bölümünü öldürür. Ardından, intihar eder. Olaydan sağ kurtulan Fethullah Gülen'in babası, 18-19 yaşlarındayken, İspir'e gelir ve yerleşir.

Fethullah GÜLEN: Müslüman adı alır ve bir Türk kızı ile evlenir. Gülen'in babasının, 'Öyle bir evlat yetiştiriyorum ki, bunları kendi dinleri ile vuracak' dediği de rivayet olunur." ( E.M.H., 2 Haziran 1999) (*2)

Cumhuriyet'ten Deniz Som, 16 Haziran 1999 tarihli "Vaziyet"te, okuyuculardan Veli Yıldırım'ın ağzından şu bilgileri aktarıyor: "ABD'de, Türkiye'deki 'Sızıntı' Dergisi'nin karşılığı olan 'The Fountain' isimli bir dergi var.
Bunu, Washington'daki Truestar şirketi yayımlıyor, editörlerinden ikisinin isimleri, Washington Katolik Üniversitesi'nden Cizvit papazı Sidney Griffith ve Abdülaziz Sachedina. Bunlardan Griffith, bir ara Gülen'i New Jersey'de ziyaret etmiş.
[/b]Sachedina ise Tanzanya'da doğmuş; Hindistan, İran ve Kanada'da okumuş; Şiilik davasına hizmet için uzun yıllar ABD, Kanada, Ürdün, Pakistan ve Afrika-Avrupa ülkelerinde dersler vermiş; halen de Virginia Üniversitesi'nde profesör olarak görev yapan bir kişi.
Sachedina, mesaisinin bir bölümünü ABD'deki Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nde (CSIS) 'din, politika ve insan hakları uzmanı' olarak çalışmaya ayırmış; aynı zamanda, 'Mehdilik' konusunda uzman kabul ediliyor ve bu konudaki konferanslarıyla da tanınıyor.
1962'de Georgetown Üniversitesi bünyesinde kurulan CSIS, dünyanın muhtelif ülkeleri ve bölgeleri üzerinde politik-ekonomik araştırmalar yapıyor ve hazırladığı senaryoları ABD yönetimine ve şirketlerine sunuyor. CSIS'in Orta Doğu Masası'ndaki yöneticilerden bir olan Edward R.M.Kane Kahire, Bağdat, Beyrut, Tripoli, Dakar ve Ankara'da CIA görevlisi olarak da çalışmış. Dolayısıyla, CSIS ile CIA arasından bağlantı kurmak mümkün." Som, Yıldırım'ın bilgilerini aktardıktan sonra, şu yorumu yapıyor:

"The Fountain'ın son sayısında 'The Restoration of Balance' (Dengenin Onarımı) başlıklı bir yazı var; yazarı, M.Fethullah Gülen. Yöneticisi olarak İsa Saraç'ın, murahhas aza olarak Cherly Pearson'ın ve genel koordinatör olarak Mustafa K.Sungur'un göründüğü derginin yazı kadrosunda, kimliği açıkça belirtilmemiş bir isim daha bulunuyor:

M.F.Şahin. Bilindiği gibi, Fethullah Gülen, bazı yazılarında Abdülfettah Şahin adını da kullanıyor. Türkiye'de de satılan The Fountain, Internet ortamında da mevcut ve 'İslamiyette yeni bir ses' olarak Gülen'in görüşleri veriliyor. Fethullah Gülen ABD'de 'tedavi oluyormuş' diyorlar, 'entegrasyon tamamlanınca' dönecektir."

Gülen'in, "Sahabe efendilerimize cinnet derecesinde sevgisi vardı" şeklinde tanımladığı babası Ramiz, çocuklarına, Sahabelerle hiç ilgisi olmayan isimler vermiştir: Fethullah, Sıbgatullah ve Mesih.
Gülen'in babasının, oğullarından birine, samimi Müslüman ailelerde rastlanmayan ve ama Yehova Şahitleri'nin propaganda yayınlarında sık sık kullanılan "Mesih" adını vermiş olması dikkat çekicidir. (Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral ve ekibince hazırlanan Fethullah Gülen Raporu, s.18'e atfen, Star Gazetesi, 14 Haziran 1999)

... Nedendir bilinmez, Fethullah Gülen babasının Alvar Köyü'nden ayrılması ile ilgili olarak "Küçük Dünyam" kitabında hiç bir açıklamada bulunmamaktadır. Oysa bu, son derece ciddi ve açıklama gerektiren bir konudur. Gülen'in suskunluğu akla, "neleri ve niçin gizlediği" sorusunu getirmektedir. (Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral ve ekibince hazırlanan Fethullah Gülen Raporu, s.20'ye atfen, Star Gazetesi, 14 Haziran 1999)

Yine; Cumhuriyet'ten Deniz Som, 22 Haziran 1999 tarihli "Vaziyet"te, okuyuculardan Veli Yıldırım'ın ağzından şu bilgileri aktarıyor: "Türkiye'deki 'Sızıntı' Dergisi'nin ABD'deki karşılığı olan 'The Fountain'ın üst yönetiminde görevli kişilerden biri de İslam-Hıristiyan ilişkileri ve Orta Doğu konularında uzman olan İbrahim M.Abu Rabi. Rabi aynı zamanda, Hartford Üniversitesi'nde 'Mcdonal Center for the Study of Islam and Christians'da görev yapıyor...

Said-i Nursi'nin talebesi olduğu söylenen Vatikan Dinler Arası Enstitüsü'nden Kardinal Thomas Michel ve ABD'deki Georgetown Üniversitesi'nden Barbaba Stowasser, İstanbul'a geldiklerinde Fethullahçıların konuğu olmuşlar.

Gülen'in, Vatikan'da Papa'yı ziyareti sırasında açıkladığı, Şanlı Urfa'da üç dini bir araya getirecek bir okul açma düşüncesinin de ABD'de hazırlanan planlar doğrultusunda değerlendirilmesi gerekiyor. Kurtuluş Savaşı'nda İstanbul'da faaliyet gösteren Misyonerler ile İslamcılar'ın işbirliği incelenirse, günümüzdeki senaryolar daha iyi anlaşılacaktır...


Okudugum yer
 
O nun buraya gelmeye yüreği yetmez çünkü ona tecavüz ederek cennete gideceğini inan bir çok insan var .

(Nerdenmi biliyorum ? kendimden :) apo için ne düşünüyorsam fetullah içinde aynı şeyleri düşünüyorum .)
 
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli sıkıyorsa bunu Gülen'nin yanında söylesin bakalım. Bunların ABD düşmanlığı falan hikaye ya, hiçbiri gerçekte bu söyledikleriyle örtüşür şeyler yapmıyor, siz iktidar olun kuzu gibi ABD'nin boyunduruğu altına girersiniz, girmem derseniz de geberip gidersiniz, gizliden gizliden !
 
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli sıkıyorsa bunu Gülen'nin yanında söylesin bakalım. Bunların ABD düşmanlığı falan hikaye ya, hiçbiri gerçekte bu söyledikleriyle örtüşür şeyler yapmıyor, siz iktidar olun kuzu gibi ABD'nin boyunduruğu altına girersiniz, girmem derseniz de geberip gidersiniz, gizliden gizliden !

Demek ki AKP ölüm korkusundan kafire boyun eğiyor!

Bu söylediklerinin anlamı bu...
 
Geri
Üst