Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Suskular sinmiş duvarlara…
Sabrım sınanıyor acıların örsünde…Bir yük vagonunda gider gibi geçiyorum yılların üzerinden..
Vagon yükü acılar taşıyorum sol yanımda… Ve hiç unutmuyorum sevgi expresinde hep bir kaçak olduğumu…
Yol boyu mırıldanıyorum türkümü…
Sesimde gurbetin ateşi ve yüreğimde tutsak bir sevdanın sızısıyla yana-yakıla yaşıyorum…
Bir tufanda boğuldu sevinçlerim..
Ne vakit Uçursam beklentilerimi umudun gökyüzüne; soğuk rüzgarlar döve döve içeri aldı beni…
Mermileşmiş yasaların kesin hükümlerine geçmedi , sayfalar dolusu savunmalarım..
Ne yana dönsem hükümlü duvarlar örüldü gözlerime….
Şimdi kan kaybeden bir yaradır içimdeki bozgun…
Zafere gidilecek yollar ortadayken,kelime oyunları arasına sıkıştırılan , yüklemsiz cümleler kaldı avuçlarımda…
Yine yanlış notalarına bastım hayat türküsünün…
Kanlı bir yenilginin,kangren olmuş düşlerini kesiyorum kör bir bıçakla.. Koca taşlarla vuruluyor habil yüreğime; Ölüm kusuyor kabil soylu haydutlar…
Öldürülüyorum faili meçhul satır aralarında…
Şimdi hangi kapısını aralasam düşüncelerimin; Adını özgürlük koyduğum tutsaklığıma açılıyor bahçesi Sonra ;hapislik başlıyor içimde …
Odamın ışıklarını gündoğumuyla söndürmeyi öğreniyor uykusuzluğum…
Üstümde kuşları vurulu sağır bir gökyüzü…
Uzaklara sürgün edilmiş bedenimle, başımı ağırtan cümleler biriktiriyorum yenikliğimin kavrukluğunda…
Uykusuzum…
Uyanıyorum gecenin kör bir vaktinde; Birden bire duvar,birden bire hüzün..
aç karınla sigara içmeyi dayatıyorum ciğerlerime…
Nereye sığınsam bıçak gölgesi düşüyor yalnızlığıma.. Uykusuzum,Zulmün bağrında şafaklar sökülüyor demir meridyenlerle çizilmiş penceremde…
Vuruluyor gölgelerin acıyan yanlarıyla taptaze papatyalarımın ömrü… Örülüyor kalbime birbirini tutan keskin tel örgülerle.. Güneşim kolumda türküler okurdum oysa…
aldırmadan yağan soğuk yağmurlara..
Şimdi yatağını unutmuş dalgın bir ırmak akışlarım.. Ne denize ulaşabildim ..Ne de ırmak kalabildim…
Durgunum…
Ellerim kalem tutmaz oldu.
ifadesizliğim yaşantım…
yoksun ya herşey emanet bana.
harfler yok gibi,seni yazmıyor kalemim inadına.
dilim susuyor.
ama suskunluğum çaresizliiğim sayılıyor.
ezilirsin diyo kimileri,herşey den habersiz hükmünü hakim sanıyor ömrümde…
bilmiyor hiç kimse ne çok sözler söylüyorsun sen içimde..
dinlediğim biri var bana söz düşmez…..
Ki sen oldun ya bende ben beni terkeyledim o günde..
bilmem kaç yılıydı?
baharın sonu seni bana getiren hangi ayazdı.
Rahmettin yağan ..damla damla sızdın içime ..Hep oldun sen bende.. Hiç olmadığın halde….
alıntı
Bir yağmur damlasına düştü suretin…yollardan sular aktı…ardından yaralı kalbim..
İlk vurgunuydu yüreğimin…Bir pamuk ipliğine bağlıydı zaman…anlarda olup biterken yaşam, bir zamansızlığı dert etmiştik….bir kaç an daha istedik anları yaşayamayacağımız ihtimalini düşünmeden….
Lazım değil yüzüme tebessüm…ufak bir huzurda da yitirebilirim kendimi…küçük bir sevgi tamamlar eksik yerleri….çift atan yürekte tek olmak hayali….
Kim bilir beklide bir izdüşümüydün hayatımda…ışık hızı kadar çabuk girip aynı hızla gidecektin…düşünmek istemedim böylesini…bir solumak istedim seninle sevgiyi..
En çetrefilli muammaların çözümü oldu benliğin….yitirmek istemedim hayalini…görmedi gözüm başka gölgeleri….sadakatim farzdı sevdana….bir an olsun şaşmadım sana gelen yollarda….
Renkler açtırdın gönlümde…matlarda yaşarken hayatı pastellere buladın beni….korkusuzca ve ümitli haykırmanın lezzeti damağımda…şimdi haykırışlarım sana…yarı yollarda bırakma…..
Bir yağmur damlasına düştü suretin…yollardan sular aktı….ardından senle birleşen kalbim…