dreamer_x
New member
- Katılım
- 7 Ağu 2005
- Mesajlar
- 83
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
[ SU OL
> Bir an için sen su olduğunu düşün. Su denli özel, su denli yararlı ve
>su denli çok tükenmez... İnanıyorum ki gerçektende öylesin. Ama ister
>çeşmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak; dibi
>olmayan bir kovayı dolduramazsın. Yani seni dinlemeyenlere sesini
>duyuramazsın. Unutma daha çok bağırdığında daha çok dinlenemezsin,
>gürültünün parçası olursun yalnızca!... Suyu en az içenler, suyun
>yanında olanlardır. Çünkü "su nasılsa burada, gerek yok ki suyu kanakana
>içmeye" diye düşünürler... Tıpkı sesini sürekli duyanların seni
>dinlemedikleri gibi ! Ormandaki hiç bir hayvan, ırmağın gürültüler
>koparan yerinden su içmeye çalışmadı hiç. Hepsi sabahın en sakin anını
>bekledi, suyun durgun yerlerini bulabilmek için. Gittiler ve sakin sakin
>ihtiyaçlarını giderdiler. Onlar için en uygun zaman kendi istedikleri
>zamandı. Sen hep bir su olduğunu düşün. SU gibi güzel, su gibi
>vazgeçilmez... Ve su gibi hayat kaynağı olduğunu düşün ve su gibi hayat
>verici ol. Suysan bir bardağa sığabil ki damarlara girebilesin.
> Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi faydalı, su gibi gerekli ve su
>gibi bitmez tükenmez olduğunu unutma! Ayrıca su gibi sakin olabileceğin
>gibi, su gibi de kıyametler koparıcı olabileceğini unutma... Vadiler
>varken önünde ve ovalar varken, yayılabileceğin küçük ırmaklara
>ayırabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan, hayat verirsin
>çevrene. Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen, korkulan ve kaçılan olursun
>seller afetler gibi. Tercih elindeydi hep ve hep senin ellerinde olacak
>... Ya tutmayı öğreneceksin dilini yada hiç durmadan konuştuğun için
>yalnızca bomboş ve anlamsız sesler çıkartan birisi olduğunu
>zannettireceksin çevrendeki insanlara. Ama yapman gereken şu değil mi?
>Düşüneceksin ne zaman ne söyleyeceğini. Düşüneceksin KİMİN dinleyip
>kimin dinlemediğini, kimin anlayıp anlamadığını.
> Düşüneceksin anlatmak istediklerinin ne kadarını
>anlatabildiğini... Hatta anlayanların anladıklarının da senin
>anlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin... Konuşmak için en
>uygun zamanı bekleyecek, en az ama en uygun sözcükleri seçmeye
>çalışacaksın... Yolcuların önceden aldıkları biletleri ceplerinde olduğu
>halde, saatleri kontrol ederek, zaman yaklaştığında, vapurun kalkacağı
>iskelede hazır olmaları gibi, sende fikrini bildireceğin kişinin kıyıya
>yaklaşmasını bekleyeceksin... Demeyeceksin "ben canım isteyince giderim >iskeleye, vapurda o saniye gelmek zorunda... Demeyeceksin "ben aklıma
>geleni geldiği gibi söylerim. Karşımdaki de değil duymak, değil
>dinlemek, anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda... Keşke öyle
>olsaydı. Keşke haklı olsaydın AMA maalesef değil. Ağzını açıp şelaleden
>dökülen suyu içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç? Ya da önüne
>çıkan ağaçları bile sürükleyen bir selden susuzluk gidermeye uğraşan
>bir ceylan gördün mü ? Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasını
>bekler, beyni olan her canlı gibi ! Hadi... sen şimdi su olduğunu düşün
>ve kendini su gibi hisset... Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi
>berrak, su gibi yararlı.... su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez
>tükenmez olduğunu hatırla... Ama yine su gibi "küçük bir bardağın içine"
>sığdır ki kendini, girebilmeyi öğren insanların damarlarına. HAYAT VER
>... VAZ GEÇİLMEZ OL ...
> Bir an için sen su olduğunu düşün. Su denli özel, su denli yararlı ve
>su denli çok tükenmez... İnanıyorum ki gerçektende öylesin. Ama ister
>çeşmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak; dibi
>olmayan bir kovayı dolduramazsın. Yani seni dinlemeyenlere sesini
>duyuramazsın. Unutma daha çok bağırdığında daha çok dinlenemezsin,
>gürültünün parçası olursun yalnızca!... Suyu en az içenler, suyun
>yanında olanlardır. Çünkü "su nasılsa burada, gerek yok ki suyu kanakana
>içmeye" diye düşünürler... Tıpkı sesini sürekli duyanların seni
>dinlemedikleri gibi ! Ormandaki hiç bir hayvan, ırmağın gürültüler
>koparan yerinden su içmeye çalışmadı hiç. Hepsi sabahın en sakin anını
>bekledi, suyun durgun yerlerini bulabilmek için. Gittiler ve sakin sakin
>ihtiyaçlarını giderdiler. Onlar için en uygun zaman kendi istedikleri
>zamandı. Sen hep bir su olduğunu düşün. SU gibi güzel, su gibi
>vazgeçilmez... Ve su gibi hayat kaynağı olduğunu düşün ve su gibi hayat
>verici ol. Suysan bir bardağa sığabil ki damarlara girebilesin.
> Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi faydalı, su gibi gerekli ve su
>gibi bitmez tükenmez olduğunu unutma! Ayrıca su gibi sakin olabileceğin
>gibi, su gibi de kıyametler koparıcı olabileceğini unutma... Vadiler
>varken önünde ve ovalar varken, yayılabileceğin küçük ırmaklara
>ayırabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan, hayat verirsin
>çevrene. Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen, korkulan ve kaçılan olursun
>seller afetler gibi. Tercih elindeydi hep ve hep senin ellerinde olacak
>... Ya tutmayı öğreneceksin dilini yada hiç durmadan konuştuğun için
>yalnızca bomboş ve anlamsız sesler çıkartan birisi olduğunu
>zannettireceksin çevrendeki insanlara. Ama yapman gereken şu değil mi?
>Düşüneceksin ne zaman ne söyleyeceğini. Düşüneceksin KİMİN dinleyip
>kimin dinlemediğini, kimin anlayıp anlamadığını.
> Düşüneceksin anlatmak istediklerinin ne kadarını
>anlatabildiğini... Hatta anlayanların anladıklarının da senin
>anlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin... Konuşmak için en
>uygun zamanı bekleyecek, en az ama en uygun sözcükleri seçmeye
>çalışacaksın... Yolcuların önceden aldıkları biletleri ceplerinde olduğu
>halde, saatleri kontrol ederek, zaman yaklaştığında, vapurun kalkacağı
>iskelede hazır olmaları gibi, sende fikrini bildireceğin kişinin kıyıya
>yaklaşmasını bekleyeceksin... Demeyeceksin "ben canım isteyince giderim >iskeleye, vapurda o saniye gelmek zorunda... Demeyeceksin "ben aklıma
>geleni geldiği gibi söylerim. Karşımdaki de değil duymak, değil
>dinlemek, anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda... Keşke öyle
>olsaydı. Keşke haklı olsaydın AMA maalesef değil. Ağzını açıp şelaleden
>dökülen suyu içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç? Ya da önüne
>çıkan ağaçları bile sürükleyen bir selden susuzluk gidermeye uğraşan
>bir ceylan gördün mü ? Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasını
>bekler, beyni olan her canlı gibi ! Hadi... sen şimdi su olduğunu düşün
>ve kendini su gibi hisset... Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi
>berrak, su gibi yararlı.... su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez
>tükenmez olduğunu hatırla... Ama yine su gibi "küçük bir bardağın içine"
>sığdır ki kendini, girebilmeyi öğren insanların damarlarına. HAYAT VER
>... VAZ GEÇİLMEZ OL ...