MG_eVİL
New member
- Katılım
- 20 May 2008
- Mesajlar
- 3,623
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Yalan söyleyenden Başbakan olmaz diyor.
Çok geçmeden, bu konuşmayı yaparken bile yalan söylediği ortaya çıkıyor!
Hükümetinden hiç kimsenin PKK ile görüşmediğini, görüşenin ve bunu iddia edenlerin şerefsiz olduğunu haykırıyor.
Bu iddialı sözlere daha noktayı koymadan HDPden Sırrı Süreyya Önder, müzakere sürecine katılan bakanların isimlerini açıklıyor!
Osloda başlayan süreçte ve İmralı-Kandil Mutabakatında PKKya hiçbir söz vermediğini belirtiyor!
Anında Kandilden verdiğin sözleri tut uyarısı geliyor!
PKKnın silah bırakmadan sınırdan geçemeyeceğini bir değil birçok kez vurguluyor:
Silahlar bırakılmalı diyoruz! Bırakılmaması sıkıntı doğurur. Burasını yol geçen hanına çevirmek doğru olmaz. Gidecek olan silahını nerede bırakırsa bıraksın, öyle gitsin. Anayasaya aykırı yasal zemini biz nasıl oluşturabiliriz? İster gömsün, ister mağarada falan bıraksın! Eğer geçeceklerse silahı bırakacaklar!
Devam ediyor:
Senin sırtında silah, Doçka, Kanas, sınırdan geçiyorsun! Güvenlik gücüm bunu gördüğü zaman sessiz kalırsa yardım ve yataklıktan suç işler! Bunun için yasal düzenleme teklifiyle gelmek, yasa bilmezliktir. Böyle saçmalık olur mu? Silah bırakmadan bu iş olmaz!
Bu iddialı meydan okumadan sonra ne oluyor?
PKK topunu, tüfeğini ve her türlü silahını göstere göstere geçip gidiyor.
Hatta dünyaya servis yapmaları için, kameralara güle oynaya poz veriyorlar.
Peki PKKya meydan okuyan yiğit (!) ne yapıyor?
Hiiiççç!
Tatbikata çıkmış askeri birliklere benzer görüntülerle ilerleyen PKKlıların ardından bakakalıyor!
* * * *
Başbakan her konuda olduğu gibi Kürt Açılımı oyununda da uzatmaları oynuyor!
Çünkü PKK, cumhurbaşkanı seçilebilmek için Kürt oylarına muhtaç olan Başbakana, daha fazla oyalama şansı vermeden, taahhütlerini yerine getirmeye zorluyor.
Resmen olmasa da fiilen özerkliğe geçen ve her geçen gün biraz daha PKKnın yönetimi altına giren bölge, provokasyonlara açık hale geliyor.
Kimliği belirlenemeyen (!) kışkırtıcılar, Hava Kuvvetlerinin en önemli üslerinden birindeki Türk Bayrağını indirme cüretini gösteriyor.
Hükümetin emriyle eli kolu bağlanmış asker, olup bitenleri seyretmekle yetiniyor!..
* * * *
Başbakan artık bıçağın kemiğe dayandığını görmeli.
Başkanlık ve 2023te Atatürkün Cumhuriyetini, Osmanlı devlet düzenine dönüştürme planının gerçekleşme şansının sıfır olduğunu bilmeli.
Yaşadığımız coğrafyanın tek laik-demokratik ulus devletini kendi kişisel hesapları ve dünya görüşü doğrultusunda dönüşü olmayan yollara ve sonunun nereye varacağı bilinmeyen maceralara sürüklemekten vazgeçmeli.
Hiç vakit geçirmeden Osloda ve İmralı-Kandil Mutabakatında PKKya verdiği sözleri açıklamalı.
Hedeflerine çatışmasızlık ortamında varabilmek için başlattığı oyuna ve oyalama sürecine acilen bir nokta koymalı.
Türkiye için en korkunç provokasyonun iç çatışma kışkırtıcılığı olduğunu Allah korusun bu çatışmanın başlaması halinde, bir başka ülkeyle savaşmaktan daha büyük bir felaket yaşanacağını Bunun tek sorumlusunun da kendisi olacağını görmeli
...::UĞUR DÜNDAR::...
Çok geçmeden, bu konuşmayı yaparken bile yalan söylediği ortaya çıkıyor!
Hükümetinden hiç kimsenin PKK ile görüşmediğini, görüşenin ve bunu iddia edenlerin şerefsiz olduğunu haykırıyor.
Bu iddialı sözlere daha noktayı koymadan HDPden Sırrı Süreyya Önder, müzakere sürecine katılan bakanların isimlerini açıklıyor!
Osloda başlayan süreçte ve İmralı-Kandil Mutabakatında PKKya hiçbir söz vermediğini belirtiyor!
Anında Kandilden verdiğin sözleri tut uyarısı geliyor!
PKKnın silah bırakmadan sınırdan geçemeyeceğini bir değil birçok kez vurguluyor:
Silahlar bırakılmalı diyoruz! Bırakılmaması sıkıntı doğurur. Burasını yol geçen hanına çevirmek doğru olmaz. Gidecek olan silahını nerede bırakırsa bıraksın, öyle gitsin. Anayasaya aykırı yasal zemini biz nasıl oluşturabiliriz? İster gömsün, ister mağarada falan bıraksın! Eğer geçeceklerse silahı bırakacaklar!
Devam ediyor:
Senin sırtında silah, Doçka, Kanas, sınırdan geçiyorsun! Güvenlik gücüm bunu gördüğü zaman sessiz kalırsa yardım ve yataklıktan suç işler! Bunun için yasal düzenleme teklifiyle gelmek, yasa bilmezliktir. Böyle saçmalık olur mu? Silah bırakmadan bu iş olmaz!
Bu iddialı meydan okumadan sonra ne oluyor?
PKK topunu, tüfeğini ve her türlü silahını göstere göstere geçip gidiyor.
Hatta dünyaya servis yapmaları için, kameralara güle oynaya poz veriyorlar.
Peki PKKya meydan okuyan yiğit (!) ne yapıyor?
Hiiiççç!
Tatbikata çıkmış askeri birliklere benzer görüntülerle ilerleyen PKKlıların ardından bakakalıyor!
* * * *
Başbakan her konuda olduğu gibi Kürt Açılımı oyununda da uzatmaları oynuyor!
Çünkü PKK, cumhurbaşkanı seçilebilmek için Kürt oylarına muhtaç olan Başbakana, daha fazla oyalama şansı vermeden, taahhütlerini yerine getirmeye zorluyor.
Resmen olmasa da fiilen özerkliğe geçen ve her geçen gün biraz daha PKKnın yönetimi altına giren bölge, provokasyonlara açık hale geliyor.
Kimliği belirlenemeyen (!) kışkırtıcılar, Hava Kuvvetlerinin en önemli üslerinden birindeki Türk Bayrağını indirme cüretini gösteriyor.
Hükümetin emriyle eli kolu bağlanmış asker, olup bitenleri seyretmekle yetiniyor!..
* * * *
Başbakan artık bıçağın kemiğe dayandığını görmeli.
Başkanlık ve 2023te Atatürkün Cumhuriyetini, Osmanlı devlet düzenine dönüştürme planının gerçekleşme şansının sıfır olduğunu bilmeli.
Yaşadığımız coğrafyanın tek laik-demokratik ulus devletini kendi kişisel hesapları ve dünya görüşü doğrultusunda dönüşü olmayan yollara ve sonunun nereye varacağı bilinmeyen maceralara sürüklemekten vazgeçmeli.
Hiç vakit geçirmeden Osloda ve İmralı-Kandil Mutabakatında PKKya verdiği sözleri açıklamalı.
Hedeflerine çatışmasızlık ortamında varabilmek için başlattığı oyuna ve oyalama sürecine acilen bir nokta koymalı.
Türkiye için en korkunç provokasyonun iç çatışma kışkırtıcılığı olduğunu Allah korusun bu çatışmanın başlaması halinde, bir başka ülkeyle savaşmaktan daha büyük bir felaket yaşanacağını Bunun tek sorumlusunun da kendisi olacağını görmeli
...::UĞUR DÜNDAR::...