Albayrak
Can Feda
- Katılım
- 23 May 2007
- Mesajlar
- 4,439
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

Anayasadan Türk kelimesini çıkaracağını açıklayan AKP’ye Yahudi spekülatör Soros’tan destekli dernek arka çıktı: Kurumlardan “Türk” adını temizleyelim!..
Soros’un desteklediği Dünya Demokrasi Hareketi, panel adı altında Türk’e savaş açtı. Bugün Ankara’da yapılacak panelde kurum adlarındaki “Türk” kelimesinin kaldırılması, Türk milleti yerine de “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı” önerilecek.
Herkes, Türk’e borçlu olduğunu bilmeli
Başkentin göbeğindeki çirkin toplantıya ilk tepki Türk Tarih Kurumu’nun eski başkanı Ali Birinci’den geldi: Türk kelimesi bazıları için habis bir ur gibi! Türkler olmasa diğer unsurlar da olamazdı. Herkes Türk’e borçlu olduğunu bilsin.
Başkentin göbeğinde ihanet toplantısı!
Türk kelimesini yok etme amacındaki AKP iktidarının önünü açmak için Soros destekli Dünya Demokrasi Hareketi, Ankara’da “Anayasal vatandaşlık” paneli yapacak.
Sivil darbe finansörü olarak bilinen George Soros’un desteklediği Dünya Demokrasi Hareketi’nden Ankara’nın göbeğinde Türklüğe ihanet toplantısı. Dünya Demokrasi Hareketi, Yeni Anayasa’dan Türk kelimesini çıkarmayı amaçlayan AKP’nin önünü açmak için bugün Başkent’te “Anayasal vatandaşlık” isimli bir panel düzenleyecek. Ankara Gençlik Parkı’nda “Necip Fazıl Salonu” adı verilen bir mekanda, bugün saat 13.00’te düzenlenecek toplantıda Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Türk Standartları Enstitüsü gibi kurumların adlarına “Türk” kelimesi yerine “Türkiye” kelimesinin eklenmesi talebi ortaya konulacak.
“Türk milleti” kaldırılsın
Toplantı yedi farklı bölgeyi temsil edebilmek için yöresel kıyafetler giymiş 7 kişinin “Özgürlük kapısı” dekorundaki gösterileriyle sona erecek. Basın açıklamasının ardından yöresel kıyafetler giyen kişiler “Anayasal Vatandaşlık” yazılı maket anahtarla “özgürlük kapısını” açarak tek tek içeriye girecek. Dünya Demokrasi Hareketi, basın toplantısının içeriğini “TDK, TTK, TSE vb gibi kurum isimlerinde ’Türk’kavramı yerine ’Türkiye’kavramı kullanılması, Anayasa’nın birçok maddesinde zikredilen ’Türk milleti’kavramının yerine ’Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı’nın kullanılması gibi taleplerimizin yer aldığı bir açıklamadır” diye açıkladı.
Türklüğe “habis ur” muamelesi yapılıyor
Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Türk Standartları Enstitüsü gibi kuruluşların adından “Türk” sözünün kaldırılıp “Türkiye” kelimesinin eklenmesi için yapılacak toplantıyı eleştiren Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Ali Birinci, Türk sözcüğünün habis bir ur gibi muamele gördüğünü söyleyerek, başkanlık görevinden alınması ile ilgili de çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Hedef Türkiye
Birinci, böyle bir uygulamanın dünyada olmadığını söyleyerek, “Fransa’daki enstitülerin başında Fransız kelimesi vardır. Fransa yoktur. İngiltere’deki kuruluşların başında İngiltere yoktur, İngiliz kelimesi vardır. Ama bu Türkiye’de yeni icat edilen bir şey. Türk kelimesi belki bir süre sonra da Türkiye kelimesi kaldırılmaya çalışılacak. Türk kelimesi adeta habis ur gibi muamele görüyor” dedi. Türkiye’de son zamanlarda başlayan bir modanın olduğuna vurgu yapan Birinci, “Bu II. Meşrutiyet’in ilanında da başlamıştı. Meşrutiyet ilan edildiğinde Divan yoluna açılan caddelerde yabancı isimlerle kurulmuş dernekler vardı. Bugünlerde de aşağı yukarı 1908 sonrasındaki bu çılgınlığı ve tuhaflığı yaşıyoruz” diye konuştu. Birinci, Atatürk’ün “Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünü hatırlatarak, o zamanlar böyle bir heyecana ihtiyaç olduğunu ifade etti. Birinci sözlerini şöyle sürdürdü: “Her insan şuyum veya buyum diyebilir bu suç da değil, kusur da değil. Ama bu son zamanlarda hastalıklı bir moda haline geldi. Türkiye’nin gerçek meselesi değil bu. Bu aslında Türk kelimesinden nefret edenlerin, iğrenenlerin ve Türk kelimesine düşman olanların meselesi. Türkiye olursa isminde gene bir Türk var. 12. asırdan beri bu toprakların adı Türkiye’dir. Bundan neden gocunuyoruz. Türklerin canı ve kanı olmasaydı bu topraklarda yaşayan ve kendini Türk’ten başka gören unsurların da bu topraklarda yaşaması mümkün olmaz idi.” Birinci, Türk kelimesinden ürkülmesinin sağlıklı bir ruh yapısı olmadığının altını çizerek, bu topraklardaki Çerkezler ve Gürcüler dâhil olmaz üzere Rumeli’den gelip, kendine farklı isim veren herkesin varlığını Türk’e borçlu olduğunu kaydetti.
Ermenistan olurduk
Birinci, “Bunu unutmamaları lazım. İstiklal Harbindeki mücadele ve Türk kanı olmasaydı bugün Türkiye sınırları içerisinde bu gibi ayrılıkçı düşünceler ve duygular asla olamazdı... Burası bir Ermenistan olurdu. Herkes önce Türk’e ne borçlu olduğunun hesabın yapsın da ondan sonra konuşalım” şeklinde konuştu. Birinci, başkanlığı zamanında yapmış olduğu işlerin huzuru içerisinde olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Türk Tarih Kurumu’nun çürümeye terkedilmiş matbaasını açmam bile millete büyük bir hizmettir. Yarası olan gocunsun, benim sivilcem bile yok”
Kalsaydım izin vermezdim
Türk Tarih Kurumu Başkanlığı’ndan alınmasında hakkında açılan davaların bahane edildiğini belirten Ali Birinci, “Kurumun başında kalsaydım Türk Tarih Kurumu’dan Türk kelimesinin kaldırılmasına asla izin vermezdim. Bunu bildikleri için hakkımda açılan davaları bahane edip beni görevden aldılar. Yüksek Kurum Başkanı beni Türk Tarih Kurumu Başkanı olarak değil de masa şefi gibi kullanmak istedi. Ben de buna direndim ve elimden geldiğince kurumu korudum. Yüksek Kurum Başkanı hükümeti yanıltmıştır” dedi.
Kaynak