Türkiye Ergenekon'la hesaplaşırken 12 Eylül hiç böylesine protesto edilmemişti.

Son Söz

Banned
Katılım
8 Haz 2008
Mesajlar
266
Reaction score
0
Puanları
0
DARBE BÖYLE DARBE YEMEMİŞTİ

Türkiye Ergenekon'la hesaplaşırken 12 Eylül hiç böylesine protesto edilmemişti.


Vicdanlarda mahkûm oldular, sıra gerçek mahkemelerde

12 Eylül darbesinin 28. yıldönümünde ilginç bir mahkeme kuruldu. Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü'ndeki sembolik mahkemede dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve Milli Güvenlik Konseyi üyeleri, 'Bir Daha Asla!' pankartı önünde yargılandı.

'Vicdan mahkemesi' adı verilen duruşmada, yargılama sürecinin bütün unsurlarına riayet edildi. Prof. Dr. Ahmet İnsel ve Avukat Ergin Cinmen tarafından hazırlanan iki ayrı iddianame salonda okundu. İddianamelerde darbecilerin tüm millete karşı suç işlediğinin altı çizilirken, dönemi yaşayanlar da şahit olarak dinlendi. Duruşma sonunda karar açıklandı. Cuntacılar 'demokratik Türkiye için çalışma' cezası- na çarptırılırken, gerçek yargılama için de savcılar göreve çağrıldı.

DALGA DALGA TÜM ÜLKEDE PROTESTO

12 Eylül 1980 askeri müdahalesi, başkentte çeşitli sivil toplum kuruluşlarının ortaklaşa düzenlediği eylemle protesto edildi.

Ankara'da Öğle saatlerinde Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan DİSK, Halkevleri, ÖDP, TKP, TMMOB’un da aralarında bulunduğu bazı parti ve sivil toplum kuruluşu üyeleri, hükümet, ABD ve 12 Eylül askeri müdahalesini gerçekleştirenler aleyhine sloganlar attılar.
Yüksel Caddesinde basın açıklaması yapan bir grup eylemcinin, üzerinde çeşitli dövizler bulunan bir demir kafes ile darağacı ve bir çift askeri postalı açıklama yaptıkları yere getirdikleri görüldü.

Açıklamanın ardından grup, diğer katılımcılarla birlikte sloganlar atarak ABD’nin Ankara Büyükelçiliğine yürüyüşe geçti ve burada bir basın açıklaması yapıldı.

Askeri müdahalenin protesto edildiği açıklamanın ardından, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri Büyükelçilik önüne, "Dünya Halklarına Karşı Suçlusunuz, Hesap Vereceksiniz" yazılı siyah çelenk bıraktı.
Daha sonra eylemcilerin bir bölümü dağılırken bir bölümü Tunus caddesinde yürüyüşe geçti. Eylemcileri takip eden iki sivil polis, gruptakiler tarafından darp edilmek istendi. Polislerden biri grubun elinden kendisini kurtarırken, darp edilen polis havaya iki el ateş açarak eylemcilerin elinden kurtuldu.
Yaralı polis, meslektaşları tarafından uzaklaştırılırken, olayı gerçekleştirdiği iddia edilen bir gösterici polis tarafından gözaltına alındı. İsmi öğrenilemeyen eylemci, ifadesi alınmak üzere Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

ŞANLIURFAŞanlıurfa toplanan grup, 12 Eylül darbesini protesto edip, Milli Güvenlik Konseyi üyelerinin yargılanmasını istedi. Grup adına konuşan İHD Şanlıurfa Şube Başkanı Sedat Gözükıran, dünyada darbe yapmış tüm ülkelerdeki darbecilerin yargılanıp hesap verdiğini, 12 Eylül darbecilerinin de yargılanması gerektiğini savundu. Gözükıran, 12 Eylül’ün üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen siyasi ve sosyal sonuçların geçerli olduğunu belirterek “12 Eylül darbesini yapanlar, bu darbeyi ‘anarşi’ ve ‘kardeş kavgasına’ son vermek gibi sözlerle gerekçelendirmiş, ancak ülkemizi dev bir cezaevine dönüştürmüştür” dedi. Bu sırada kalabalık sık sık, ‘Gün gelecek, devran dönecek, darbeciler halka hesap verecek’, ‘Katiler halka hesap verecek’ ve ‘Faşizme karşı omuz omuza’ sloganları attı. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı açıklamanın ardından kalabalık sessizce dağıldı.

ADANA
Adana’da, İHD yöneticisi Ethem Açıkalın, İnönü Parkı’ndaki eylemde yaptığı açıklamada, "bundan 28 yıl önce ABD’nin ülke tarihinde kara bir leke açtığını, aradan geçen süreye karşın, Türkiye’nin halen darbe yasalarıyla yönetilen, düşünceyi ifade ve örgütlenme özgürlüğünün olmadığı bir ülke olduğunu" ileri sürdü. Hükümet ve 12 Eylül askeri yönetimi aleyhinde slogan atan grup, sessizce dağıldı.

GAZİANTEP
Gaziantep’te, Atatürk Bulvarı’ndaki şehitler anıtının önünde toplanan, pankart ve döviz taşıyan sendika, sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri slogan attı. 12 Eylül askeri darbesinin ülkeye kabus yaşattığını ileri süren grup, slogan atarak bir süre oturma eylemi yaptı.
Grup adına açıklama yapan Gülten Aydın, 12 Eylül ile hesaplaşmanın her türden gericiliğe, ırkçılığa ve emperyalizme karşı eşitliğin savunulmasından, barış ve kardeşlik düşüncelerinin yaygınlaştırılmasından geçtiğini öne sürdü.
Disk Genel-İş Bölge Başkanı Nihat Bencan ise sendika binasında, sendika üyeleri ve CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici ile CHP’lilerin de katıldığı basın toplantısında, 12 Eylül askeri darbesinin hala güncelliğini koruduğunu savundu.
Nihat Bencan, 12 Eylülün herhangi bir tarih olmadığını, Türkiye’yi karanlığa boğan, baskı ve zulümle ülkenin geleceğinin ipotek altına alındığı zor zamanların adı olduğunu söyledi.
Bencan, bundan 28 yıl önce tank sesleri ve marşlarla uyandırılmalarıyla başlayan sürecin Türkiye’yi siyasal, sosyal, ekonomik, hukuksal, kültürel ve bilimsel alanlarda büyük tahribata uğrattığını, hukuk, adalet, bilim, emek ve çalışma hayatını yok edildiğini ileri sürdü.
CHP Milletvekili Ekici de 12 Eylül öncesinde gençlerin bilgi sahibi olduklarını, şimdi ise bunu göremediklerini, 12 Eylül döneminin ardından büyük bir karmaşa yaşandığını savundu.

EDİRNE

Edirne Belediyesi binasının önünde toplanan, ellerinde dövizler bulunan yaklaşık 100 DİSK üyesi, slogan atarak İlhan Koman Parkı’na kadar yürüdü.
Burada basın açıklaması yapan DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Arif Kuday, Türkiye’nin 12 Eylül sürecinde çok şey kaybettiğini söyledi.
Toplumsal muhalefetin sesinin daha gür çıkması gerektiğine inandıklarını ifade eden Kuday, "12 Eylül darbecilerinin hala yargılanmamış olmasının önümüzde tarihsel bir görev olarak durduğu koşullarda toplumsal muhalefetin sesini yükseltmesi de tarihsel bir gerekliliktir" dedi.

EGE

‘KENAN EVREN İSMİ OKULLARDAN KALDIRILSIN


Ege 78’ler Dayanışma ve Demokrasi Derneği,"Kenan Evren" ve "12 Eylül" isimlerinin okullardan kaldırılması için İzmir İdare Mahkemesine başvurdu.
Dernek Başkanı Timur Taşdemir, konuya ilişkin olarak İzmir Adliye Sarayı önünde, dernek üyelerinin de katıldığı basın açıklaması yaptı.
"12 Eylül ve darbecilerinin isimlerinin verildiği okullardan" bu isimlerin kaldırılması amacıyla 8 Temmuz 2007 tarihinde İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bir dilekçe sunduklarını hatırlatan Taşdemir, dilekçeye yasal süresi olan 60 gün içinde herhangi bir yanıt verilmediğini bildirdi.
Taşdemir, "darbeler ve darbeciler dünyanın her yerinde yargılanıp mahkum olurken ülkemizde hala korunmakta, hatta dönem dönem bazı sivil kuruluşlar tarafından darbe çağrıları dahi yapılabilmektedir. Bu darbe kültüründen kurtulmadan demokrasiye ulaşmak mümkün görünmüyor. Bunun da tek yolu darbecilerle hesaplaşmak ve onları yargılamaktan geçiyor" diye konuştu.
Bugün AK Parti hükümetinin"Ergenekon" adı altında darbecilerin yargılanacağı gibi bir hava estirmeye çalıştığını savunan Taşdemir, "hazırlanan iddianamenin ne derece ciddi olduğu, nereye kadar gideceğinin kuşkulu olduğunu" söyledi.

Taşdemir, şu görüşleri dile getirdi:
"Ergenekon gibi yapılanmalar elbette yargılanmalıdır. Ancak AK Parti gerçekten Ergenekon’u yargılayabilir mi? Darbecileri yargılama konusunda gerçekten samimiyse, darbeye teşebbüs edenlerin yanı sıra darbe yapanları da yargılamalıdır. 12 Eylül darbecilerini yargılamak için öyle yeni kanıtlara, belgelere de ihtiyaç yok."

12 Eylül’le hesaplaşmadan, 12 Eylül’ü yargılamadan demokrasinin önünün açılmayacağının bilincinde olduklarını kaydeden Taşdemir, "bu amaçla meşru olmayan bir yöntemle, darbeyle iktidara gelen darbecilerin isimlerinin okullara verilmesi darbeleri meşrulaştırmak, darbecileri övmektir. Okullarımızdan bu isimlerin bir an önce kaldırılması talep ediyoruz" dedi.

Bu arada, Dernek üyeleri basın açıklaması sırasında "Ergenekon Yetmez 12 Eylül Darbeciler de Yargılansın" yazılı bir pankart açtı. Basın açıklamasının ardından, konuya ilişkin dilekçe, Ankara İdare Mahkemesine iletilmek üzere İzmir İdare Mahkemesine verildi.

EĞİTİM SEN: 12 EYLÜL’ÜN İZLERİ SÜRÜYOR
.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, 12 Eylül askeri darbesinin izlerini aradan geçen 28 yıla rağmen hala sürdüğünü söyleyerek, “Türkiye, 12 Eylül’ün üzerinden 28 yıl geçmiş olmasına rağmen hala tarihinin bu karanlık parçası ile yüzleşebilmiş değildir. Bu nedenle 12 Eylül düzeninin izleri bugün de yaşamın tüm alanlarında varlığını sürdürmektedir dedi.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, 12 Eylül askeri darbesinin 28. yılı nedeniyle bir açıklama yaptı. Kılıç, 12 Eylül 1980 tarihinin sadece bir tarihi değil, yaklaşık 1 milyon kişinin gözaltına alındığı, binlerce ton kitabın yakıldığı, insanların işkencelerde idam sehpalarında öldürüldüğü, sendikaların kapatıldığı, bütün demokratik mekanizmaların ortadan kaldırıldığı karanlık bir dönemin başlangıcı olduğunu söyledi. Kılıç, “Türkiye, 12 Eylül’ün üzerinden 28 yıl geçmiş olmasına rağmen hala tarihinin bu karanlık parçası ile yüzleşebilmiş değildir. Bu nedenle 12 Eylül düzeninin izleri bugün de yaşamın tüm alanlarında varlığını sürdürmektedir. 12 Eylül, demokrasinin, özgürlüklerin kısıtlanması, her türden hak arama arayışının ve örgütlenme girişimlerinin baskı altına alınması, eğitim-sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, gençlerin geleceksizliğe mahkum edilmesi, toplumun gerici-milliyetçi düşüncelerin etkisi altında şekillendirilmesinin önünü açmış olmasıyla hatırlanmaktadır" diye konuştu.

http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=183758
 
Geri
Üst