irachann
HH gєвzєтiм
- Katılım
- 7 Ağu 2007
- Mesajlar
- 2,210
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 35
TÜRKİYE'de Avcilik
Türkiye'de avcılık, 2003 tarihli 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu çerçevesinde yapılmaktadır. Kanun'da yerleşik uygulamalar ve yasakların yanı sıra her yıl toplanarak gerekli kararları alacak yetkiye haiz Merkez Av Komisyonu teşkili mevcuttur. Merkez Av Komisyonu Yasa'dan aldığı yetkiyle her yıl Orman Bakanlığı bünyesinde toplanarak gelecek av sezonu için belirleyici kararları alır. Bu kararların alınmasında Türkiye Avcılar ve Atıcılar Federasyonu'da önemli bir rol oynar.
Türkiye'de avlanılmasına izin verilen yaban hayvanları türlerine ve avlanma sürelerine göre 3 bölüm altında belirlenmiştir. Bu bölümler şöyledir:
Birinci grup : Bıldırcın, kaya güvercini, tahtalı ve üveyik,
İkinci grup : Keklik, kum kekliği, kıkırlık, bağırtlak, ada tavşanı ve tavşan,
Üçüncü grup : Tilki, sansar, sakarmeke, ördekgiller, kazgiller, kızkuşu, karatavuk, çulluk, küçük su çulluğu, sultani su çulluğu ve bekasin'den oluşmaktadır.
Adı geçen bu hayvanlar, periyotlar halinde Ağustos ortalarından - Şubat sonuna kadar avlatılmaktadır. Ancak kurt, çakal, y.domuzu, vaşak, pars, kargaların avı bütün bir yıl Orman Bakanlığından izin alınması koşuluyla serbesttir.
Büyük av hayvanlarından ayı, çengel boynuzlu dağ keçisi (şamua), yaban keçisi (Bezoar), yaban domuzu, vaşak, kurt, çakal, tilki, av turizmi başlığı altında yerli ve yabancı avcıların kullanımına bedeli karşılığı sunulmuştur. Bunların dışında kalan avların, yabancı avcılara avlatılması sadece özel avlaklarda mümkündür. Yabancı misafir avcılar özel avlakların haricinde, yukarıda adı geçen av hayvanlarından başka av hayvanlarını avlayamaz.
Türk avcılara, avlanılmasına izin verilen türler için günlük avlama limitleri vardır. Avcı arka arkaya gittiği avlarda dahi bir günlük limitinden fazla av avlayamaz, çantasında ve aracında bir günlük limitinden fazlasını bulunduramaz ve taşıyamaz. Gece far veya ışıkla avlanmak, hareket halinde tekne ile avlanmak, gece görüş gözlüğü veya dürbünüyle avlanmak, ses çıkartan elektronik cihazlarla avlanmak, canlı mühreyle (decoy) avlanmak, zehirle avlanmak ve hayvanların üreme zamanlarında avlanmak yasaktır. (Daha bir çok avlanma yasakları olmasına karşın, en etkin ve önemli olanlarını yazmakla yetiniyoruz)
Türkiye'de avcılık, 1993 senesine kadar haftanın her günü yapılmasına karşın, bu seneden itibaren çarşamba-Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günleri olarak sınırlandırılmıştır.
Türkiye'de avcılık, 2003 tarihli 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu çerçevesinde yapılmaktadır. Kanun'da yerleşik uygulamalar ve yasakların yanı sıra her yıl toplanarak gerekli kararları alacak yetkiye haiz Merkez Av Komisyonu teşkili mevcuttur. Merkez Av Komisyonu Yasa'dan aldığı yetkiyle her yıl Orman Bakanlığı bünyesinde toplanarak gelecek av sezonu için belirleyici kararları alır. Bu kararların alınmasında Türkiye Avcılar ve Atıcılar Federasyonu'da önemli bir rol oynar.
Türkiye'de avlanılmasına izin verilen yaban hayvanları türlerine ve avlanma sürelerine göre 3 bölüm altında belirlenmiştir. Bu bölümler şöyledir:
Birinci grup : Bıldırcın, kaya güvercini, tahtalı ve üveyik,
İkinci grup : Keklik, kum kekliği, kıkırlık, bağırtlak, ada tavşanı ve tavşan,
Üçüncü grup : Tilki, sansar, sakarmeke, ördekgiller, kazgiller, kızkuşu, karatavuk, çulluk, küçük su çulluğu, sultani su çulluğu ve bekasin'den oluşmaktadır.
Adı geçen bu hayvanlar, periyotlar halinde Ağustos ortalarından - Şubat sonuna kadar avlatılmaktadır. Ancak kurt, çakal, y.domuzu, vaşak, pars, kargaların avı bütün bir yıl Orman Bakanlığından izin alınması koşuluyla serbesttir.
Büyük av hayvanlarından ayı, çengel boynuzlu dağ keçisi (şamua), yaban keçisi (Bezoar), yaban domuzu, vaşak, kurt, çakal, tilki, av turizmi başlığı altında yerli ve yabancı avcıların kullanımına bedeli karşılığı sunulmuştur. Bunların dışında kalan avların, yabancı avcılara avlatılması sadece özel avlaklarda mümkündür. Yabancı misafir avcılar özel avlakların haricinde, yukarıda adı geçen av hayvanlarından başka av hayvanlarını avlayamaz.
Türk avcılara, avlanılmasına izin verilen türler için günlük avlama limitleri vardır. Avcı arka arkaya gittiği avlarda dahi bir günlük limitinden fazla av avlayamaz, çantasında ve aracında bir günlük limitinden fazlasını bulunduramaz ve taşıyamaz. Gece far veya ışıkla avlanmak, hareket halinde tekne ile avlanmak, gece görüş gözlüğü veya dürbünüyle avlanmak, ses çıkartan elektronik cihazlarla avlanmak, canlı mühreyle (decoy) avlanmak, zehirle avlanmak ve hayvanların üreme zamanlarında avlanmak yasaktır. (Daha bir çok avlanma yasakları olmasına karşın, en etkin ve önemli olanlarını yazmakla yetiniyoruz)
Türkiye'de avcılık, 1993 senesine kadar haftanın her günü yapılmasına karşın, bu seneden itibaren çarşamba-Cumartesi-Pazar ve resmi tatil günleri olarak sınırlandırılmıştır.
TÜRKİYE AVCILIK VE ATICILIK FEDERASYONU
KURULUŞU, TEŞKİLİ VE AMAÇLARI
Türkiye Avcılık ve Atıcılık Federasyonu' nun yasal dayanağı, 21.05.1986 gün ve 3289 sayılı “Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'dur” Bu Kanun'a göre bütün (amatör-profesyonel) spor dalları Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde, federasyon birimi biçiminde etkinlik göstermekte ve ülkemizde her federasyon kendi dalındaki sporun gelişmesi için çalışmaktadır.
Türkiye Avcılık ve Atıcılık Federasyonu, 2908 sayılı Dernekler Yasasına göre kurulan avcılık ve atıcılık kulüplerini bünyesinde toplamaktadır. Çeşitli yerlerde kurulan avcılık ve atıcılık kulüpleri tescil yoluyla Federasyon'a dahil olmakta, bunlara federe kulüpler denmektedir.
Federasyon içinde atış poligonları da yer almaktadır. 6136 sayılı Yasa'nın Ek Madde 11'de T.A.A.Federasyonu ile diğer kamu kuruluşlarının sahip oldukları poligonlar dışındaki özel nitelikli poligonların kuruluşuna İçişleri Bakanlınca izin verileceği hükme bağlanmıştır.
GÖREVLERİ
Yönetmelik hükümlerine göre Federasyon'un görevleri şöyle sıralanabilir :
1- Avcılık ve atıcılık spor dalında, gerek yurtiçi ve gerek yurtdışında ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak etkinlik alanına giren spor dalını oluşturmak ve geliştirilmesini sağlamak, bu yolda çeşitli çalışmalar yaparak her türlü önlemi almak.
2- Uluslararası alanda, Ülkemizi en üst düzeyde temsil etmek, bu alanda görev alacak sporcu ve spor yöneticilerinin her an hazırlıklı bulunmalarını sağlamak.
3- Uluslararası yarışmalara katılacak sporcuları seçmek,
4- Avcılık ve atıcılık spor dalının teknik yönetimi ile denetimini yapmak,
5- Başarılı sporcu ve spor yöneticilerini ödüllendirmek, onları avcılık ve atıcılık sporuna isteklendirmek,
6- Avcılık ve atıcılık sporunun yayılıp gelişmesi için teknik içerikli yayınlar yapmak, bu yayınları etkili olacak şekilde dağıtmak.
7- Yurtiçinde ve yurtdışında yapılacak resmi ve özel bütün yarışmalar ve yarışmacılar için gereken izinleri almak,
8- Merkez Av Komisyonu toplantılarına katılmak.
KURULUŞU, TEŞKİLİ VE AMAÇLARI
Türkiye Avcılık ve Atıcılık Federasyonu' nun yasal dayanağı, 21.05.1986 gün ve 3289 sayılı “Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'dur” Bu Kanun'a göre bütün (amatör-profesyonel) spor dalları Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde, federasyon birimi biçiminde etkinlik göstermekte ve ülkemizde her federasyon kendi dalındaki sporun gelişmesi için çalışmaktadır.
Türkiye Avcılık ve Atıcılık Federasyonu, 2908 sayılı Dernekler Yasasına göre kurulan avcılık ve atıcılık kulüplerini bünyesinde toplamaktadır. Çeşitli yerlerde kurulan avcılık ve atıcılık kulüpleri tescil yoluyla Federasyon'a dahil olmakta, bunlara federe kulüpler denmektedir.
Federasyon içinde atış poligonları da yer almaktadır. 6136 sayılı Yasa'nın Ek Madde 11'de T.A.A.Federasyonu ile diğer kamu kuruluşlarının sahip oldukları poligonlar dışındaki özel nitelikli poligonların kuruluşuna İçişleri Bakanlınca izin verileceği hükme bağlanmıştır.
GÖREVLERİ
Yönetmelik hükümlerine göre Federasyon'un görevleri şöyle sıralanabilir :
1- Avcılık ve atıcılık spor dalında, gerek yurtiçi ve gerek yurtdışında ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak etkinlik alanına giren spor dalını oluşturmak ve geliştirilmesini sağlamak, bu yolda çeşitli çalışmalar yaparak her türlü önlemi almak.
2- Uluslararası alanda, Ülkemizi en üst düzeyde temsil etmek, bu alanda görev alacak sporcu ve spor yöneticilerinin her an hazırlıklı bulunmalarını sağlamak.
3- Uluslararası yarışmalara katılacak sporcuları seçmek,
4- Avcılık ve atıcılık spor dalının teknik yönetimi ile denetimini yapmak,
5- Başarılı sporcu ve spor yöneticilerini ödüllendirmek, onları avcılık ve atıcılık sporuna isteklendirmek,
6- Avcılık ve atıcılık sporunun yayılıp gelişmesi için teknik içerikli yayınlar yapmak, bu yayınları etkili olacak şekilde dağıtmak.
7- Yurtiçinde ve yurtdışında yapılacak resmi ve özel bütün yarışmalar ve yarışmacılar için gereken izinleri almak,
8- Merkez Av Komisyonu toplantılarına katılmak.
AVCILIK VE ATICILIKTA GÜVENLİK
10 EMİR
Dünyanın ciddi silah kulüpleri ve organizasyonları silah kullanılmasında dikkat edilecek hususları olmazsa-olmaz kuralı içerisinde "10 Emir" adı altında toplamışlardır. Tüm dünya silah kullanıcıları ve avcıları arasında mitoloji olarak görülen bu emirleri aşağıda sıralıyoruz:
1- Namlunuzu her zaman güvenli bir yere dönük tutun,
2- Her silaha doluymuş muamelesi yapın,
3- Avlanırken veya atışa hazır bulunduğunuz zamanlar dışında silahı boş tutun ve mekanizmaları açık duracak şekilde bulundurun,
4- Namlu ve mekanizmaları her zaman temiz tutun ve kullandığınız silaha uygun mühimmat kullanın,
5- Hedeften emin olmadan tetiği çekmeyin,
6- Ateş etmek istemediğiniz hiç bir şeye silah doğrultmayın. Silahla şaka yapmayın,
7- Dolu bir silahla asla bir engel geçmeyin, ağaçlara tırmanmayın,
8- Sert yüzeylere veya suya ateş etmeyin,
9- Silahlarınızı ve mühimmatlarınızı ayrı ayrı yerlerde kilit altında bulundurun,
10-Silah kullanmadan önce veya kullanırken alkolden ve her türlü uyuşturucudan uzak durun.
10 EMİR
Dünyanın ciddi silah kulüpleri ve organizasyonları silah kullanılmasında dikkat edilecek hususları olmazsa-olmaz kuralı içerisinde "10 Emir" adı altında toplamışlardır. Tüm dünya silah kullanıcıları ve avcıları arasında mitoloji olarak görülen bu emirleri aşağıda sıralıyoruz:
1- Namlunuzu her zaman güvenli bir yere dönük tutun,
2- Her silaha doluymuş muamelesi yapın,
3- Avlanırken veya atışa hazır bulunduğunuz zamanlar dışında silahı boş tutun ve mekanizmaları açık duracak şekilde bulundurun,
4- Namlu ve mekanizmaları her zaman temiz tutun ve kullandığınız silaha uygun mühimmat kullanın,
5- Hedeften emin olmadan tetiği çekmeyin,
6- Ateş etmek istemediğiniz hiç bir şeye silah doğrultmayın. Silahla şaka yapmayın,
7- Dolu bir silahla asla bir engel geçmeyin, ağaçlara tırmanmayın,
8- Sert yüzeylere veya suya ateş etmeyin,
9- Silahlarınızı ve mühimmatlarınızı ayrı ayrı yerlerde kilit altında bulundurun,
10-Silah kullanmadan önce veya kullanırken alkolden ve her türlü uyuşturucudan uzak durun.
SİLAHÇA BİLİYORMUSUNUZ?
ACTION : Genelde doldurup kapatan, ateşleme yapan, açıp boşaltan mekanizma grubu.Mekanizma
ACTION : Yivsiz silahlarda ateşleme mekanizması grubu.
ANVIL : Ateşleme destek pimi. Mesnet.
ASSEMBLY : Çalışan mekanizma tamamı veya bir grubu.
AUTOMATIC : Genelde kendinden hareketli mekanizma. Silahta tek tetik çekişiyle, bırakana kadar ateşleme yapan sistem.
AUTOLOADING : Kendi kendine doldurma yapan
ADVANCED PRIMING : Açık sürgülü, çarpma ateşlemeli düzende,çarpmadan çok az önce ateşleme yapma sistemi.
ASSULT GUN : Yüksek atış gücüyle karşı tarafı sindirmeyi amaçlayan saldırı silah sınıfı.
BLOWFORWARD : Öne namlu hareketiyle doldurma yapan sistem. Geri tepmeli.
BAR : Çifte veya yivsiz silahlarda namlu altı gövde uzantısı.
BACKSTRAP : Gövde çerçevesi arka dış yüzü. Arka bant.
BACKLASH : Geri boşluk.
BARREL : Namlu
BARREL EXTENTION : Namlu geri uzantısı
BOLT :Genelde sürgü. İleri geri hareketle doldurma-boşaltma yapan eleman.
BOLT : Top dönü kilid. (Cold)
BORE SIZE TABLE : Yivsiz namlularda numara değerleri.
BLITZ ACTION :
BOLT ACTION : Mekanizma kollu doldurma sistemi
BREECH : Namlu dış gerisi
BREECHBLOCK :Namlu arkasını kapatan eleman. Kapak
BREECHBOLT : Sürgü
BREECH FACE : Namlu kapağı ön yüzü
BB : (Bulleted Breech) Yalnızca kapsül eczasıyla ateşleme yapan küçük mermi.
BB SHOT : BB çatta saçma (şevrotin)
BURR HAMMER : Yuvarlak arkalı horoz.
BULLPUP :Klasik dipçik boyundan tasarrufla yapılan kısa boylu saldırı tüfeği.
BOX LOCK :Çiftelerde gövde içi mekanizmalı ateşleme sistemi.
BITE :Çiftelerde namlu loplarındaki kilit kertikleri.
BOLT STOP :Slide stop. Son atışta sürgüyü açık tutan eleman. Sürgü tutucu.
BORE RESTRICTOR : Otomatik dolmalı hafif silahlarda kuru sıkı ateşlemede normal çalışmayı sağlayan çap daraltıcı eleman.
CAM :Mekanikte: manivala, eğik düzlem kombinasyonu, kama.
COOK OFF :Çevre ısısıyla oluşan istenmeyen ateşleme.
CHAMBER :Mermi yatağı. Namlu birleşim konisi.
CRANE :Yana açılan toplu tabancalarda top taşıma kolu.
CREEP :Tetik sürümesi.
CYLINDER : Top
COCKING : Kurma
CYLINDER STOP : Top dönü kilidi. (S&W)
CYLINDER LATCH: Top dönü kilidi (Ruger)
CYLINDER RELEASE BUTTON : Top serbest bırakma mandalı. (Ruger)
CENTERFIRE : Merkezden ateşlemeli mermi türü.
CONDITION ONE :Namluda mermi, horoz kurulu taşıma konumu.
CONDITION TWO : Namluda mermi, horoz inik taşıma durumu.
CONDITION THREE : Namlu boş, horoz inik taşıma konumu.
COUNTER RECESS : Mermi kovanı tabanı çıkıntısı, oturma yivi.
DERRINGER : Genelde iki ya da daha fazla namlulu küçük cep tabancası.
DEDENT : Susta.
DISCONNETTOR : Interceptor, seperator,tetik ve ateşleme darbe elemanı bağlantısını kesen eleman.Bağlantı kesici.
DOUBLE ACTION : Ateşleme darbe elemanını kuran ve serbest bırakan tetik mekanizması türü. Çift hareketli.
DOUBLE SET TRIGGER : Ayarlanabilir ikili tetik sistemi
DOUBLING : Tek tetik çekişi ile alınan istenmeyen iki atış. Çiftleme
DOG : Çiftelerde horoz kurma levyesi.
DOG : Çift hareket takılma dişi. (Ruger)
EJEKTOR : Kovan ya da dolu mermiyi silahtan dışarı atan eleman.
EXTRACTOR : Kovan ya da dolu mermiyi yataktan iten veya çeken eleman. Tırnak.
FLOATING FIRING PIN : Boyu ancak aldığı darbeyle kovan kapsülüne vuracak şekilde yapılmış ateşleme iğnesi.
FLINT LOCK : Çakmaklı ateşleme düzeni.FREED RAMP : Sürgülü sistemle doldurma yapan mekanizmalarda şarjör ve namlu birleşim yolu. Besleme rampası.
FALLING BLOCK : Alçalan bloklu kapak takımı.
FOLLOWER : Şarjörde en alt mermiyi yay tazyiki üstünde taşıyan eleman. Gerdel.
FRONT STRAP : Gövde çerçevesi ön dışı.Ön bant.
FRICTION PIECE : Uzun geri tepmeli sistemde çalışan otomatik dolmalı tüfeklerde sürtünme ayarlayıcı yaylı çember.
FIELD STRIPPING : Sahra sökümü.
FRICTION RING : Sürtünme elemanına baskı yapan konik yüzük.
FORE-END : El kundağı
FRAME :Silah gövde çerçevesi gövde.
FLAT :Çiftelerde namlu ve gövde yatay temas yüzleri
GRIP : Kabza
GRIP SAFETY :Kabza emniyeti.
GAS DELAYED : Gaz yastıklamalı geciktirme sistemi.
GAS OPERATED : Gaz kaçırmalı kilit sistemi.
GAUGE : Yivsiz silahlarda namlu değer ölçüsü. Numara.
HAMMER : Horoz.
HAMMERLESS : Horozsuz. Kapalı horozlu ateşleme sistemi.
HANGFIRE :Bilinmeyen sebeple oluşan istenmeyen gecikmiş ateşleme.
HEAP SPACE : Kapak ön yüzü. Kovan yatağı ile kovan tutma elemanı arası. Açıklık.
HIDDEN HAMMER :Kapalı horoz.
HINGED RECEIVER : Menteşeli gövde
HOOK : Çiftelerde menteşe pimi gövde ve el kundağı geçiş yuvaları
HAND : Top dönü kolu (SW,Colt)
HALF COCK : Yarım kurma
INTERCEPTOR : Takla atan mermi giriş izi.
INTERCEPTING SAFETY : Yandan mekanizmalı av tüfeklerinde horoz ve takılma dişi arasındaki emniyet.
KNUCLE : Çifte gövdesi ön yuvarlak yüzü
LOCK : Yivsiz silahlarda ateşleme mekanizması
LOCK : Genelde kilit
LOCKWORK : Mekanizma grubu
LOCKED BREECH : Kilitli sürgülü sistemlerin genel adı
LATCH : Mandal
LATCH : Top serbest bırakma sürgüsü (Colt)
LIMBWORK : Yana açılan toplu tabancalarda bu elemanlar grubu.
LONG RECOIL : Geri tepmeli kilitli sürgülü sistemde kilidin açılması için mermi boyundan daha uzun hareket isteyen sistem.
LUMP : Lop, çiftelerde namlu alt kilit ayakları.
MAGAZINE : Şarjör.
MAGAZINE LATCH : Şarjör mandalı.
MAGAZINE SAFTY : Şarjör emniyeti. Silahta şarjör olmadan ateşlemeye izin vermeyen emniyet düzeni.
MAINSPRING : Ateşleme düzeni darbe elemanı. Ana yay.
MUZZLE : Namlu ağzı.
PRESCUSSION LOCK : Kapsüllü ateşleme düzeni
PINFIRE LOCK : İğnesi kovan üzerinde ateşleme sistemi.
PASSIVE FIRING PIN BLOCK : Tetik tam geriye çekilmeden ateşlemeye izin vermeyen emniyet sistemi.
PRIMARY EXTRCTION : Ejektörlü silahlarda boşaltma için gerekli ilk çıkartma hareketi.
PLUNGER : Yay ucu kılavuz elemanı. Kılavuz.
PLUG : Tapa
PAWL : Top dönü kolu (Ruger)
RECEIVER : Gövde
RECOIL : Geri tepme
RECOIL SPRING : Geri tepme yayı, geri getirme yayı.
RATCHET : Top dönü çarkı ( Colt)
RECOIL OPERATED : Kilitli sürgülü düzende kilit açma işlemi için geri tepme hareketinden faydalanan sistem. Geri tepmeli.
RESTARTED ACTION : Kilitsiz gecktirmeli sistem.
RIM : Kovan taban çevre çıkıntısı. Çerçeve.
RIFLE CLAW EXTRACTOR : Yivli bolt-action tırnak sistemi.
RIMFIRE : Çevreden ateşlemeli.
ROLLING BLOCK : Döner bloklu kapak takımı.
RECOIL PLATE : Kapakta geri tepmeyi karşılayan eleman.
SAFETY : Emniyet.
SAFETY LATCH : Emniyet mandalı.
SEAR : Takılma dişi.
SEAR BAR : tetik ve takılma dişi bağlantısını sağlayan eleman. Tetik kolu.
SLIDE : Sürgü.
SLIDE ACTION : Pompa hareketli doldurma sistemi.
SLIDE STOP : Sürgüyü son atışta açıkta tutan eleman. Sürgü tutma kolu. Sürgü tutucu.
STRIKTER : Gücünü kendi yayından alan ateşleme iğnesi.
SIMPLE BLOWBACK : Kilitsiz sürgülü otomatik doldurma sistemi.
SHOT SIZE TABLE : Saçma boyutları tablosu
SHORT RECOIL : Kilitli sürgülü otomatik doldurma sisteminde açma hareketi için oldukça kısa geri tepme enerjisini gerektiren sistem. Kısa geri tepmeli kilitli sürgü.
SINGLE ACTION : Ateşleme darbe elemanını sadece serbest bırakan tetik sistemi. Tek atışlı tüfekler.
SAFETY BAR : Horozla ateşleme iğnesi arasındaki bağlantıya tetiğin en geri hareketinde cevap veren emniyet kolu.
SELECTOR: Seçici
SAFE ACTION : Otomatik dolmalı tabancalarda darbe elemanını tetik veya sürgü hareketiyle kısmen kuran sonradan yalnızca tetiğin ve darbe elemanının daha geri hareketiyle serbest bırakan emniyetli tek hareketli tetik sistemi.
SIDELOCK : Çiftelerde yandan mekanizmalı ateşleme düzeni. Elemanların dış kapağa dizili olduğu ateşleme sistemi.
CHOKE : Şok
SPRING AIR : Havalı silahlarda yaylı pistonlu sevk elemanı.
TRIBLE ACTION : Toplu tabancalarda horozu kuran, düşüren, ateşleme iğnesi hizasından yukarı iten tetik sistemi.
TOP BREAK : Kırma toplu tabanca, tüfek.
TOP STRAP : Gövde çerçevesi üst dışı. Üst bant.
THUMBLER : Yivsiz silahlarda horoz.
TRIGGER GUARD : Tetik korkuluğu.
TAKE DOWN : Sökme. Çift kırmalı ayrılabilen silahlar.
TOGGLE LOCK : Mafsallı kilit sistemi.
THUMP RELEASE : Başparmakla serbest bırakılan horoz sistemi.
WHEEL LOCK : Çarklı ateşleme düzeni.
ACTION : Genelde doldurup kapatan, ateşleme yapan, açıp boşaltan mekanizma grubu.Mekanizma
ACTION : Yivsiz silahlarda ateşleme mekanizması grubu.
ANVIL : Ateşleme destek pimi. Mesnet.
ASSEMBLY : Çalışan mekanizma tamamı veya bir grubu.
AUTOMATIC : Genelde kendinden hareketli mekanizma. Silahta tek tetik çekişiyle, bırakana kadar ateşleme yapan sistem.
AUTOLOADING : Kendi kendine doldurma yapan
ADVANCED PRIMING : Açık sürgülü, çarpma ateşlemeli düzende,çarpmadan çok az önce ateşleme yapma sistemi.
ASSULT GUN : Yüksek atış gücüyle karşı tarafı sindirmeyi amaçlayan saldırı silah sınıfı.
BLOWFORWARD : Öne namlu hareketiyle doldurma yapan sistem. Geri tepmeli.
BAR : Çifte veya yivsiz silahlarda namlu altı gövde uzantısı.
BACKSTRAP : Gövde çerçevesi arka dış yüzü. Arka bant.
BACKLASH : Geri boşluk.
BARREL : Namlu
BARREL EXTENTION : Namlu geri uzantısı
BOLT :Genelde sürgü. İleri geri hareketle doldurma-boşaltma yapan eleman.
BOLT : Top dönü kilid. (Cold)
BORE SIZE TABLE : Yivsiz namlularda numara değerleri.
BLITZ ACTION :
BOLT ACTION : Mekanizma kollu doldurma sistemi
BREECH : Namlu dış gerisi
BREECHBLOCK :Namlu arkasını kapatan eleman. Kapak
BREECHBOLT : Sürgü
BREECH FACE : Namlu kapağı ön yüzü
BB : (Bulleted Breech) Yalnızca kapsül eczasıyla ateşleme yapan küçük mermi.
BB SHOT : BB çatta saçma (şevrotin)
BURR HAMMER : Yuvarlak arkalı horoz.
BULLPUP :Klasik dipçik boyundan tasarrufla yapılan kısa boylu saldırı tüfeği.
BOX LOCK :Çiftelerde gövde içi mekanizmalı ateşleme sistemi.
BITE :Çiftelerde namlu loplarındaki kilit kertikleri.
BOLT STOP :Slide stop. Son atışta sürgüyü açık tutan eleman. Sürgü tutucu.
BORE RESTRICTOR : Otomatik dolmalı hafif silahlarda kuru sıkı ateşlemede normal çalışmayı sağlayan çap daraltıcı eleman.
CAM :Mekanikte: manivala, eğik düzlem kombinasyonu, kama.
COOK OFF :Çevre ısısıyla oluşan istenmeyen ateşleme.
CHAMBER :Mermi yatağı. Namlu birleşim konisi.
CRANE :Yana açılan toplu tabancalarda top taşıma kolu.
CREEP :Tetik sürümesi.
CYLINDER : Top
COCKING : Kurma
CYLINDER STOP : Top dönü kilidi. (S&W)
CYLINDER LATCH: Top dönü kilidi (Ruger)
CYLINDER RELEASE BUTTON : Top serbest bırakma mandalı. (Ruger)
CENTERFIRE : Merkezden ateşlemeli mermi türü.
CONDITION ONE :Namluda mermi, horoz kurulu taşıma konumu.
CONDITION TWO : Namluda mermi, horoz inik taşıma durumu.
CONDITION THREE : Namlu boş, horoz inik taşıma konumu.
COUNTER RECESS : Mermi kovanı tabanı çıkıntısı, oturma yivi.
DERRINGER : Genelde iki ya da daha fazla namlulu küçük cep tabancası.
DEDENT : Susta.
DISCONNETTOR : Interceptor, seperator,tetik ve ateşleme darbe elemanı bağlantısını kesen eleman.Bağlantı kesici.
DOUBLE ACTION : Ateşleme darbe elemanını kuran ve serbest bırakan tetik mekanizması türü. Çift hareketli.
DOUBLE SET TRIGGER : Ayarlanabilir ikili tetik sistemi
DOUBLING : Tek tetik çekişi ile alınan istenmeyen iki atış. Çiftleme
DOG : Çiftelerde horoz kurma levyesi.
DOG : Çift hareket takılma dişi. (Ruger)
EJEKTOR : Kovan ya da dolu mermiyi silahtan dışarı atan eleman.
EXTRACTOR : Kovan ya da dolu mermiyi yataktan iten veya çeken eleman. Tırnak.
FLOATING FIRING PIN : Boyu ancak aldığı darbeyle kovan kapsülüne vuracak şekilde yapılmış ateşleme iğnesi.
FLINT LOCK : Çakmaklı ateşleme düzeni.FREED RAMP : Sürgülü sistemle doldurma yapan mekanizmalarda şarjör ve namlu birleşim yolu. Besleme rampası.
FALLING BLOCK : Alçalan bloklu kapak takımı.
FOLLOWER : Şarjörde en alt mermiyi yay tazyiki üstünde taşıyan eleman. Gerdel.
FRONT STRAP : Gövde çerçevesi ön dışı.Ön bant.
FRICTION PIECE : Uzun geri tepmeli sistemde çalışan otomatik dolmalı tüfeklerde sürtünme ayarlayıcı yaylı çember.
FIELD STRIPPING : Sahra sökümü.
FRICTION RING : Sürtünme elemanına baskı yapan konik yüzük.
FORE-END : El kundağı
FRAME :Silah gövde çerçevesi gövde.
FLAT :Çiftelerde namlu ve gövde yatay temas yüzleri
GRIP : Kabza
GRIP SAFETY :Kabza emniyeti.
GAS DELAYED : Gaz yastıklamalı geciktirme sistemi.
GAS OPERATED : Gaz kaçırmalı kilit sistemi.
GAUGE : Yivsiz silahlarda namlu değer ölçüsü. Numara.
HAMMER : Horoz.
HAMMERLESS : Horozsuz. Kapalı horozlu ateşleme sistemi.
HANGFIRE :Bilinmeyen sebeple oluşan istenmeyen gecikmiş ateşleme.
HEAP SPACE : Kapak ön yüzü. Kovan yatağı ile kovan tutma elemanı arası. Açıklık.
HIDDEN HAMMER :Kapalı horoz.
HINGED RECEIVER : Menteşeli gövde
HOOK : Çiftelerde menteşe pimi gövde ve el kundağı geçiş yuvaları
HAND : Top dönü kolu (SW,Colt)
HALF COCK : Yarım kurma
INTERCEPTOR : Takla atan mermi giriş izi.
INTERCEPTING SAFETY : Yandan mekanizmalı av tüfeklerinde horoz ve takılma dişi arasındaki emniyet.
KNUCLE : Çifte gövdesi ön yuvarlak yüzü
LOCK : Yivsiz silahlarda ateşleme mekanizması
LOCK : Genelde kilit
LOCKWORK : Mekanizma grubu
LOCKED BREECH : Kilitli sürgülü sistemlerin genel adı
LATCH : Mandal
LATCH : Top serbest bırakma sürgüsü (Colt)
LIMBWORK : Yana açılan toplu tabancalarda bu elemanlar grubu.
LONG RECOIL : Geri tepmeli kilitli sürgülü sistemde kilidin açılması için mermi boyundan daha uzun hareket isteyen sistem.
LUMP : Lop, çiftelerde namlu alt kilit ayakları.
MAGAZINE : Şarjör.
MAGAZINE LATCH : Şarjör mandalı.
MAGAZINE SAFTY : Şarjör emniyeti. Silahta şarjör olmadan ateşlemeye izin vermeyen emniyet düzeni.
MAINSPRING : Ateşleme düzeni darbe elemanı. Ana yay.
MUZZLE : Namlu ağzı.
PRESCUSSION LOCK : Kapsüllü ateşleme düzeni
PINFIRE LOCK : İğnesi kovan üzerinde ateşleme sistemi.
PASSIVE FIRING PIN BLOCK : Tetik tam geriye çekilmeden ateşlemeye izin vermeyen emniyet sistemi.
PRIMARY EXTRCTION : Ejektörlü silahlarda boşaltma için gerekli ilk çıkartma hareketi.
PLUNGER : Yay ucu kılavuz elemanı. Kılavuz.
PLUG : Tapa
PAWL : Top dönü kolu (Ruger)
RECEIVER : Gövde
RECOIL : Geri tepme
RECOIL SPRING : Geri tepme yayı, geri getirme yayı.
RATCHET : Top dönü çarkı ( Colt)
RECOIL OPERATED : Kilitli sürgülü düzende kilit açma işlemi için geri tepme hareketinden faydalanan sistem. Geri tepmeli.
RESTARTED ACTION : Kilitsiz gecktirmeli sistem.
RIM : Kovan taban çevre çıkıntısı. Çerçeve.
RIFLE CLAW EXTRACTOR : Yivli bolt-action tırnak sistemi.
RIMFIRE : Çevreden ateşlemeli.
ROLLING BLOCK : Döner bloklu kapak takımı.
RECOIL PLATE : Kapakta geri tepmeyi karşılayan eleman.
SAFETY : Emniyet.
SAFETY LATCH : Emniyet mandalı.
SEAR : Takılma dişi.
SEAR BAR : tetik ve takılma dişi bağlantısını sağlayan eleman. Tetik kolu.
SLIDE : Sürgü.
SLIDE ACTION : Pompa hareketli doldurma sistemi.
SLIDE STOP : Sürgüyü son atışta açıkta tutan eleman. Sürgü tutma kolu. Sürgü tutucu.
STRIKTER : Gücünü kendi yayından alan ateşleme iğnesi.
SIMPLE BLOWBACK : Kilitsiz sürgülü otomatik doldurma sistemi.
SHOT SIZE TABLE : Saçma boyutları tablosu
SHORT RECOIL : Kilitli sürgülü otomatik doldurma sisteminde açma hareketi için oldukça kısa geri tepme enerjisini gerektiren sistem. Kısa geri tepmeli kilitli sürgü.
SINGLE ACTION : Ateşleme darbe elemanını sadece serbest bırakan tetik sistemi. Tek atışlı tüfekler.
SAFETY BAR : Horozla ateşleme iğnesi arasındaki bağlantıya tetiğin en geri hareketinde cevap veren emniyet kolu.
SELECTOR: Seçici
SAFE ACTION : Otomatik dolmalı tabancalarda darbe elemanını tetik veya sürgü hareketiyle kısmen kuran sonradan yalnızca tetiğin ve darbe elemanının daha geri hareketiyle serbest bırakan emniyetli tek hareketli tetik sistemi.
SIDELOCK : Çiftelerde yandan mekanizmalı ateşleme düzeni. Elemanların dış kapağa dizili olduğu ateşleme sistemi.
CHOKE : Şok
SPRING AIR : Havalı silahlarda yaylı pistonlu sevk elemanı.
TRIBLE ACTION : Toplu tabancalarda horozu kuran, düşüren, ateşleme iğnesi hizasından yukarı iten tetik sistemi.
TOP BREAK : Kırma toplu tabanca, tüfek.
TOP STRAP : Gövde çerçevesi üst dışı. Üst bant.
THUMBLER : Yivsiz silahlarda horoz.
TRIGGER GUARD : Tetik korkuluğu.
TAKE DOWN : Sökme. Çift kırmalı ayrılabilen silahlar.
TOGGLE LOCK : Mafsallı kilit sistemi.
THUMP RELEASE : Başparmakla serbest bırakılan horoz sistemi.
WHEEL LOCK : Çarklı ateşleme düzeni.
Av Tüfek'lerinin tarihçesi
16'ncı yüzyılın başlarına kadar en ucuz ve en yaygın av silahı olan ok ve yay 16'yy başlarından itibaren yenibir silah avlaklarda yerin almaya başladı. 13'üncü yüzyıldan beri askeri amaçlı kullanılan ateşli silhlar, ilk ateşleme sisteminin bulunması ile, avlanmak amacı ile kullanılmaya başlanmıştır.
Yeni avlanma biçimleri zaman içinde farklı avlanma gelenekleri olan bölgelere de ulaştı.17'nci yy'ın sonlarına doğru kuş avcılığı orta avrupada yaygınlaşmaya başladı.
19'ncu yüzyıla kadar av silahları, ateşli silah teknolojisinin gelişiminde egemen rolü oynadı. Av silahları gelişirken ortayaçıkan prototipler, askeri silahların oluşması için yapılacak harcamaları en az düzeye indirdi. Her türlü yenilik, av silahlarında başlıyordu.
Arkadan doldurulan av silahları, 1840'larda yaygınlaşmaya başlamış ve 1860'larda yaygın bir şekilde kullanılır hale gelmişti. Yüzyılın sonlarına doğru, ateşleme iğnelerini silahın iç kısmında barındıran silahlar yaygın bir şekilde kullanılır oldu. Ençok kullanılan avtüfeği modeli 1875'te ingiliz Anson ile Deeley tarafından icat edildi. Silahın gücünü artırmak ve saçmalarıın dağılmasını önlemek için namlunun ağzına yakın bölümü darlaştırılarak choke uygulandı.
Yivsiz av tüfeğinin mucidi olan ingilizler bu alanda birçok icat ve gelişmede büyük rol oynadılar. Bilindiği gibi o günlerin Büyük Britanya'sı dünyanın birçok yerinde geniş toprakları olan sömürgelere sahip bir imparatorluktu.
16'ncı yüzyılın başlarına kadar en ucuz ve en yaygın av silahı olan ok ve yay 16'yy başlarından itibaren yenibir silah avlaklarda yerin almaya başladı. 13'üncü yüzyıldan beri askeri amaçlı kullanılan ateşli silhlar, ilk ateşleme sisteminin bulunması ile, avlanmak amacı ile kullanılmaya başlanmıştır.
Yeni avlanma biçimleri zaman içinde farklı avlanma gelenekleri olan bölgelere de ulaştı.17'nci yy'ın sonlarına doğru kuş avcılığı orta avrupada yaygınlaşmaya başladı.
19'ncu yüzyıla kadar av silahları, ateşli silah teknolojisinin gelişiminde egemen rolü oynadı. Av silahları gelişirken ortayaçıkan prototipler, askeri silahların oluşması için yapılacak harcamaları en az düzeye indirdi. Her türlü yenilik, av silahlarında başlıyordu.
Arkadan doldurulan av silahları, 1840'larda yaygınlaşmaya başlamış ve 1860'larda yaygın bir şekilde kullanılır hale gelmişti. Yüzyılın sonlarına doğru, ateşleme iğnelerini silahın iç kısmında barındıran silahlar yaygın bir şekilde kullanılır oldu. Ençok kullanılan avtüfeği modeli 1875'te ingiliz Anson ile Deeley tarafından icat edildi. Silahın gücünü artırmak ve saçmalarıın dağılmasını önlemek için namlunun ağzına yakın bölümü darlaştırılarak choke uygulandı.
Yivsiz av tüfeğinin mucidi olan ingilizler bu alanda birçok icat ve gelişmede büyük rol oynadılar. Bilindiği gibi o günlerin Büyük Britanya'sı dünyanın birçok yerinde geniş toprakları olan sömürgelere sahip bir imparatorluktu.
Av Tüfek'lerinin parçaları
1. Mafsal pimi
2. Mafsal pimi kapağı
3. Horoz pimi kapağı
4. Tespit vidası
5. Kilit levhası
6. Mandal dayanağı
7. Üst mandal
8. Üst mandal yayı
9. Üst mandal yayı pimi
10. Üst mandal vidası yayı
11. Emniyet vidası
12. Emniyet sürgüsü
13. Emniyet yayı
14. Kurma yayı
15. Tetik ayar yayı
16. Tetik ayağı
17. Kurma manivelası
18. Horoz
19. Emniyet sürgüsü pimi
20. Tetik ayağı yayı tespit vidası
21. Emniyet sürgüsü pimi
22. Kubuz kapağı ön vidası
23. Kubuz kapağı vidası
24. Sol tetik
25. Sağ tetik
26. Tetik pimi
27. Kubuz Kapağı arka vidası
28. Kubuz merkez vidası
29. El kundağı kilit yayı muhafaza borusu
30. El kundağı kilit tutucusu
31. El kundağı kilit yayı
32. Tırnak itici
33. El kundağı kilit çubuğu
34. El kundağı kilit çubuğu tespit vidası
35. El kundağı tespit vidası
36. Tırnak çubuğu pimi
37. Kurma manivelası pimi
38. Tetik ayağı pimi
39. Kilit levhası tespit vidası
40. El kundağı aaaalik ucu
41. El kundağı aaaalik ucu tespit vidası
42. Tetik törpüsü tespit vidası
43. Kundak tavan levhası tespit vidaları
44. Kundak taban levhası
45. Arma
46. Arpacık
47. Tırnak
48. Tırnak tespit vidası
49. Otomatik emniyet dayanağı
50. Kubuz kapağı
51. Kundak
52. Mafsal pimi tespit vidası
53. El kundağı aaaalik kısmı
54. El kundağı ahşap kısmı
55. El kundağı tespit vidası
56. Komple çift namlu
57. Kubuz
1. Mafsal pimi
2. Mafsal pimi kapağı
3. Horoz pimi kapağı
4. Tespit vidası
5. Kilit levhası
6. Mandal dayanağı
7. Üst mandal
8. Üst mandal yayı
9. Üst mandal yayı pimi
10. Üst mandal vidası yayı
11. Emniyet vidası
12. Emniyet sürgüsü
13. Emniyet yayı
14. Kurma yayı
15. Tetik ayar yayı
16. Tetik ayağı
17. Kurma manivelası
18. Horoz
19. Emniyet sürgüsü pimi
20. Tetik ayağı yayı tespit vidası
21. Emniyet sürgüsü pimi
22. Kubuz kapağı ön vidası
23. Kubuz kapağı vidası
24. Sol tetik
25. Sağ tetik
26. Tetik pimi
27. Kubuz Kapağı arka vidası
28. Kubuz merkez vidası
29. El kundağı kilit yayı muhafaza borusu
30. El kundağı kilit tutucusu
31. El kundağı kilit yayı
32. Tırnak itici
33. El kundağı kilit çubuğu
34. El kundağı kilit çubuğu tespit vidası
35. El kundağı tespit vidası
36. Tırnak çubuğu pimi
37. Kurma manivelası pimi
38. Tetik ayağı pimi
39. Kilit levhası tespit vidası
40. El kundağı aaaalik ucu
41. El kundağı aaaalik ucu tespit vidası
42. Tetik törpüsü tespit vidası
43. Kundak tavan levhası tespit vidaları
44. Kundak taban levhası
45. Arma
46. Arpacık
47. Tırnak
48. Tırnak tespit vidası
49. Otomatik emniyet dayanağı
50. Kubuz kapağı
51. Kundak
52. Mafsal pimi tespit vidası
53. El kundağı aaaalik kısmı
54. El kundağı ahşap kısmı
55. El kundağı tespit vidası
56. Komple çift namlu
57. Kubuz
BILDIRCIN AVI
Sezonun ilk avına başlamadan önce yapılması ve bilinmesi gereken işler vardır.
Av sezonu BILDIRCIN ile başlar. Bıldırcın her ne kadar basit bir av olarak görülmekteyse de , bir çok avda olmayan kazalar maalesef bu avda olmaktadır. Avın en önemli kuralı olarak gösterilebilecek GÜVENLİK ve DİKKAT olgularını her zaman göz önüne alarak avlanmalıyız.
Bıldırcın sülüngiller familyasının en küçüğüdür. Erkek ve dişisinin görünümü benzerdir. Fark olarak erkeğin boyun kısmında koyu renkler vardır. Hızlı, alçak ve yakın mesafe uçar. Konarken kanat süzer ve ardından kanat çırparak iner. Yerli ve göçmen olarak yurdumuzda bulunurlar. İlkbaharda göçmen olarak gelirler. Yüksek yaylalara, tarlalara, otlaklara yerleşirler. Toprağı hafif eşeleyip bir miktar kuru otla yuvalarını yaparlar. Esmer siyah benekli 8-14 yumurta yumurtlar. Kuluçka süreleri 18-20 gündür. Yavrular 15 gün sonra uçmaya başlar ve 45 gün sonra analarının büyüklüğüne ulaşırlar. Tek veya birkaçı bir arada bulunur. Erişkinler ekin, ot tohumu ve bitkilerin körpe kısmıyla, yavrular ise böcek, kurt, tırtıl, karınca ve yumurtalarıyla beslenirler. Kışı Orta Afrika'da geçirirler. Yazı ise Romanya, Rusya vb.bozkırlarında geçirirler. Göçü Trakya ve Karadeniz üzerinden yaparlar.
Her avda olduğu gibi bıldırcın avında da fişek seçimi çok önemlidir. Seçeceğimiz veya kendimizin dolduracağı fişek; Yakın atışlar gerektiren bıldırcın avında, avımızı fazla deforme etmemeli, keza çok süratli olmayarak avımızın uzak mesafelerde ölmesine sebep olmamalı, çok fişek atılan bir av olması sebebiyle de, bizleri sesi ve geri tepmesiyle rahatsız etmemelidir. Tüm bunları bünyesinde toplayacak orjinal fabrika dolusu bir fişek bulmak hemem hemen imkansız gibidir. İdeal bir bıldırcın dolusu ancak ve ancak avcının tecrübesi ile doldurarak deneylerle elde edilir.
Normal ölçülerde bir bıldırcın fişeği KARTON KOVAN, KEÇE TAPA ile doldurulur. Ancak günümüz koşullarında bu malzemeyi bulmak hemen hemen imkansız hale gelmiştir. Artık hemen tüm avlarda, av dünyası için REFORM olarak kabül edilen PLASTİK KOVAN, PLASTİK TAPA ( Pover Piston ) türü malzemeler kullanılmaktadır. Bizde bu tür malzemeyle, standartlarda 12 Numara av çifteleri için ( yarım otomatikler hariç ) hazırlanması gerekli bıldırcın dolusundan bahsedeceğiz. Henüz hiç fişek doldurmamış avcılarımızı da düşünerek doldurma işlemlerini en başından alacağız.
Doldurma esnasında kesinlikle sigara içmeyiniz. Kapsüller üzerine vurmayınız
Fişek doldururken çok dikkatli olmaya özen gösterin.Yanlışlıkla koyacağınız bir ölçek yerine iki ölçek barut belki yaralanmanıza sebep olacak veya tüfeğinizi yıpratacaktır.
- Önce düzgün, doldurmaya müsait boş kovanlar seçilir ve haddelenir.
- Varsa patlamış kapsüller çıkartılıp, yenileri takılır.
Sıra kapsüllenmiş kovanlara barut koymaya gelmiştir. Burada adı geçen barut MKE Kurumunun imal ettiği dumansız yivsiz av tüfeği barutudur. Unutulmaması gerekli önemli olgulardan birisi de; özellikleri bilinmeyen barutlarla ve değişik türde barutları karıştırarak kesinlikle fişek doldurulmamasıdır. Konulacak olan barut, barut ölçeği ile 1.25 - 1.35 ölçülerinde olacak şekilde kapsüllenmiş kovana dökülür. (Çeşitli firmaların ölçekleri , aralarında değişiklikler arzedebileceğinden hassas terazi veya devamlı kullandığınız ölçekleri kullanmanız tavsiye edilir ) Bu ölçülerde ki barut az gibi gözükse de bıldırcın dolusu için yeterlidir. Kovan dibi hafifçe zemine vurularak barutun yerleşmesi sağlanır.
Daha sonra barut üzerine, (keçe tapadan bahsetmeyeceğimize göre) yumuşak bir biçimde plastik tapa indirilir. (Burada önemli olan plastik tapanın kovan için uygun olması ve kanatlarının bitiminden sonra , üst tarafta çok fazla pay kalmamasıdır.)
Bu işlemden sonra yine aynı ölçekle 1.70 veya 1.90'a denk gelecek şekilde ( Hassas teraziyle 28 veya 32 gr) 9-10-11-12 numara saçma konulur. Saçmalar plastik tapanın çok az üstüne çıkabilir. Ancak bahsedilen gramajda saçma konulduktan sonra, kıvırma payı çok kalırsa ara tapa ilave edilmesi gerekir.
En sonunda yıldız kıvırma yöntemi ile yaklaşık 7mm kıvırma payı bırakılmış kovan, ağız kartonu konmadan düzgünce kıvrılır. Plastik kovanlarda yuvarlak ağız kıvırma yöntemi kesinlikle tavsiye edilmemektedir. Bu yöntem patlama anında kovan ağzının açılmasını güçleştirmekte, dolayısıyla tüfeği ve avcıyı zorlamaktadır. Ancak başkaca imkan yoksa kıvırmanın çok az, ancak bir tur olarak yapılması sağlanmalıdır.
Fişek doldurulmasını kısaca anlattıktan sonra gelelim başlangıç safhasına. Öncelikle av mevsimi açılmadan, sizinle beraber yorulacak olan av köpeğinizi sıkı bir rejime almalı ve arazi çalışmalarına başlatarak (Tüfeksiz) hem kendinize hemde köpeğinize kondüsyon kazandırmalısınız
Ayrıca köpeğinizin aşılarını muntazam yaptırmalı, gerekli olan ihtiyaçlarını gidermelisiniz.
Diğer ekipmanları da sağlayıp, içinde bulunduğunuz sezonun MERKEZ AV KOMİSYONU KARARLARI'nı da öğrendikten, hatta ezberledikten sonra ava çıkmaya hazırsınız.
Avda diğer sporların aksine belirli bir hakem yoktur. Avcının hakemi kendi vicdanıdır. Vicdanınızın ve MAK kararlarının emrettiği , öngördüğü biçimde centilmence avlanınız.
Av yapabilmeniz için en önce avlağa ulaşmanız lazımdır. Bunun için sakin, rahat, trafik kurallarına uygun, kesinlikle alkolsüz bir yolculuk yapmanız gerekecektir. Bu yolculuk sırasında köpeklerinizi rahat ettirmeli, yola çıkmadan önce su ve yiyecek vermemelisiniz. Köpeğinizin karnını bir gün önce, akşamdan yeterince doyurmanız O'nun daha randımanlı ve sakin av yapmasını sağlayacaktır. Av mahalline geldiğinizde köpeklerin bir müddet sağa sola koşmalarına izin verin. Bu izin onların hırsını biraz olsun alacak, yatışmalarını sağlayacaktır. Daha sonra çok olmamak kaydıyla sularını içirebilirsiniz. Artık köpekleriniz ava hazır demektir.
Seçtiğiniz avlak , daha önceki günlerde keşfi yapılmış veya bir önceki sene kayda alınmış olması lazımdır. Böylece bildiğiniz bir avlakta avlanmanın verdiği rahatlıkla daha verimli av yapabilirsiniz.
Bu tür, UPLAND denilen ( bıldırcın, çil, keklik, tavşan vb. ) avlarda kamuflaj malzemeden, giysilerden kesinlikle kaçınmamız gereklidir. Böyle avlarda göze batan mümkünse kırmızı, turuncu vb. giysiler ve şapka giyilmelidir. Özellikle bıldırcın avlarında buna dikkat edilmelidir. Kamuflaj malzeme ile avlanmanın mahsurlarını ;
1- Avcı grubunun birbirini görmekte zorlanması ve kazalara sebebiyet verebilmeleri,
2- Av hayvanının, özellikle bıldırcın gibi her yöne uçabilme ihtimali olan kuşların, kamufle giysiler giyen avcıyı görmeyerek üzerine uçması ve yine kazalara sebebiyet vermeleri olarak gösterebiliriz.
Ava atışlarda daima çevrenizi ve arkadaşlarınızı kollayın. Tehlikeli gördüğünüz veya hissettiğiniz anlarda avınıza kesinlikle tüfek atmayınız hatta nişan almayanız. Unutmayınız ki, fişek atmadığınız avı tekrar bulma ihtimaliniz vardır. Ancak arkadaşınızı asla geri getiremezsiniz.
Yurdumuzda anız yakmanın önüne geçilememesi ve biçilen tarlalardaki sapların hemen akabinde tarladan kaldırılarak saman yapılması, üstüne üstlük tarlaların tırmıklanması ve yakılması sebebi ile, özellikle bıldırcın gerekli saklanma zemini bulamamakta ve olmadık yerlerde hayatını sürdürmeye, çalışmaktadır. Bu yüzden köpekle avcılık eskisinden daha fazla önem kazanmakta ve zaruriyet arzetmektedir. Genç avcı arkadaşlara tavsiyelerimiz; bıldırcını yaşaması gerekli klasik ortamlarda aramayıp, saklanmasına elverişli yüksek dikenler, tarla tunçları, çayırlar ve rakımı yüksek yerlerde aramalarıdır.
Avcı arkadaşlarımız, bulundukları yörelerdeki kuş göçlerini, yani geliş-gidişlerini izleyerek, sezon başında
ve sonunda nerelerde toplandıklarını tesbit ederek daha iyi ve bol avlanma imkanlarına sahip olabilirler.
Bıldırcın avı, İç Anadolu Bölgesi'nde, mevsim şartları itibariyle sabah saat 10 maksimum 11'e kadar yapılmalı daha sonra, akşam serinliğinde yapılacak ava kadar dinlenmeye çekilmelidir. Bu köpekleriniz ve sizin için gereklidir.
Dinlenme anında mümkün olduğunca çevreyi rahatsıs etmemeli, özellikle tüfek atmaktan kaçınarak köpeklerinizi huzursuz etmeyip dinlenmelerini sağlamalısınızdır. Keza alkol almaktan kaçınmalı, vücudun ihtiyacı olan temiz hava ve stresten uzak ortamı alkolle bozmamalı, dönüş yolunda vücutca yorgun olunsa da kafaca ve ruhen dingin olunmalıdır. Unutmamak gerekir ki RASGELE deyimi, -AVIN AVCIYA DENK GELMESİNDEN ZİYADE, AVCININ SAĞ SALİM, KAZASIZ BELASIZ, AVSIZ DA OLSA EVİNE, AİLESİNE DÖNMESİNİ- tarif etmektedir.
Sezonun ilk avına başlamadan önce yapılması ve bilinmesi gereken işler vardır.
Av sezonu BILDIRCIN ile başlar. Bıldırcın her ne kadar basit bir av olarak görülmekteyse de , bir çok avda olmayan kazalar maalesef bu avda olmaktadır. Avın en önemli kuralı olarak gösterilebilecek GÜVENLİK ve DİKKAT olgularını her zaman göz önüne alarak avlanmalıyız.
Bıldırcın sülüngiller familyasının en küçüğüdür. Erkek ve dişisinin görünümü benzerdir. Fark olarak erkeğin boyun kısmında koyu renkler vardır. Hızlı, alçak ve yakın mesafe uçar. Konarken kanat süzer ve ardından kanat çırparak iner. Yerli ve göçmen olarak yurdumuzda bulunurlar. İlkbaharda göçmen olarak gelirler. Yüksek yaylalara, tarlalara, otlaklara yerleşirler. Toprağı hafif eşeleyip bir miktar kuru otla yuvalarını yaparlar. Esmer siyah benekli 8-14 yumurta yumurtlar. Kuluçka süreleri 18-20 gündür. Yavrular 15 gün sonra uçmaya başlar ve 45 gün sonra analarının büyüklüğüne ulaşırlar. Tek veya birkaçı bir arada bulunur. Erişkinler ekin, ot tohumu ve bitkilerin körpe kısmıyla, yavrular ise böcek, kurt, tırtıl, karınca ve yumurtalarıyla beslenirler. Kışı Orta Afrika'da geçirirler. Yazı ise Romanya, Rusya vb.bozkırlarında geçirirler. Göçü Trakya ve Karadeniz üzerinden yaparlar.
Her avda olduğu gibi bıldırcın avında da fişek seçimi çok önemlidir. Seçeceğimiz veya kendimizin dolduracağı fişek; Yakın atışlar gerektiren bıldırcın avında, avımızı fazla deforme etmemeli, keza çok süratli olmayarak avımızın uzak mesafelerde ölmesine sebep olmamalı, çok fişek atılan bir av olması sebebiyle de, bizleri sesi ve geri tepmesiyle rahatsız etmemelidir. Tüm bunları bünyesinde toplayacak orjinal fabrika dolusu bir fişek bulmak hemem hemen imkansız gibidir. İdeal bir bıldırcın dolusu ancak ve ancak avcının tecrübesi ile doldurarak deneylerle elde edilir.
Normal ölçülerde bir bıldırcın fişeği KARTON KOVAN, KEÇE TAPA ile doldurulur. Ancak günümüz koşullarında bu malzemeyi bulmak hemen hemen imkansız hale gelmiştir. Artık hemen tüm avlarda, av dünyası için REFORM olarak kabül edilen PLASTİK KOVAN, PLASTİK TAPA ( Pover Piston ) türü malzemeler kullanılmaktadır. Bizde bu tür malzemeyle, standartlarda 12 Numara av çifteleri için ( yarım otomatikler hariç ) hazırlanması gerekli bıldırcın dolusundan bahsedeceğiz. Henüz hiç fişek doldurmamış avcılarımızı da düşünerek doldurma işlemlerini en başından alacağız.
Doldurma esnasında kesinlikle sigara içmeyiniz. Kapsüller üzerine vurmayınız
Fişek doldururken çok dikkatli olmaya özen gösterin.Yanlışlıkla koyacağınız bir ölçek yerine iki ölçek barut belki yaralanmanıza sebep olacak veya tüfeğinizi yıpratacaktır.
- Önce düzgün, doldurmaya müsait boş kovanlar seçilir ve haddelenir.
- Varsa patlamış kapsüller çıkartılıp, yenileri takılır.
Sıra kapsüllenmiş kovanlara barut koymaya gelmiştir. Burada adı geçen barut MKE Kurumunun imal ettiği dumansız yivsiz av tüfeği barutudur. Unutulmaması gerekli önemli olgulardan birisi de; özellikleri bilinmeyen barutlarla ve değişik türde barutları karıştırarak kesinlikle fişek doldurulmamasıdır. Konulacak olan barut, barut ölçeği ile 1.25 - 1.35 ölçülerinde olacak şekilde kapsüllenmiş kovana dökülür. (Çeşitli firmaların ölçekleri , aralarında değişiklikler arzedebileceğinden hassas terazi veya devamlı kullandığınız ölçekleri kullanmanız tavsiye edilir ) Bu ölçülerde ki barut az gibi gözükse de bıldırcın dolusu için yeterlidir. Kovan dibi hafifçe zemine vurularak barutun yerleşmesi sağlanır.
Daha sonra barut üzerine, (keçe tapadan bahsetmeyeceğimize göre) yumuşak bir biçimde plastik tapa indirilir. (Burada önemli olan plastik tapanın kovan için uygun olması ve kanatlarının bitiminden sonra , üst tarafta çok fazla pay kalmamasıdır.)
Bu işlemden sonra yine aynı ölçekle 1.70 veya 1.90'a denk gelecek şekilde ( Hassas teraziyle 28 veya 32 gr) 9-10-11-12 numara saçma konulur. Saçmalar plastik tapanın çok az üstüne çıkabilir. Ancak bahsedilen gramajda saçma konulduktan sonra, kıvırma payı çok kalırsa ara tapa ilave edilmesi gerekir.
En sonunda yıldız kıvırma yöntemi ile yaklaşık 7mm kıvırma payı bırakılmış kovan, ağız kartonu konmadan düzgünce kıvrılır. Plastik kovanlarda yuvarlak ağız kıvırma yöntemi kesinlikle tavsiye edilmemektedir. Bu yöntem patlama anında kovan ağzının açılmasını güçleştirmekte, dolayısıyla tüfeği ve avcıyı zorlamaktadır. Ancak başkaca imkan yoksa kıvırmanın çok az, ancak bir tur olarak yapılması sağlanmalıdır.
Fişek doldurulmasını kısaca anlattıktan sonra gelelim başlangıç safhasına. Öncelikle av mevsimi açılmadan, sizinle beraber yorulacak olan av köpeğinizi sıkı bir rejime almalı ve arazi çalışmalarına başlatarak (Tüfeksiz) hem kendinize hemde köpeğinize kondüsyon kazandırmalısınız
Ayrıca köpeğinizin aşılarını muntazam yaptırmalı, gerekli olan ihtiyaçlarını gidermelisiniz.
Diğer ekipmanları da sağlayıp, içinde bulunduğunuz sezonun MERKEZ AV KOMİSYONU KARARLARI'nı da öğrendikten, hatta ezberledikten sonra ava çıkmaya hazırsınız.
Avda diğer sporların aksine belirli bir hakem yoktur. Avcının hakemi kendi vicdanıdır. Vicdanınızın ve MAK kararlarının emrettiği , öngördüğü biçimde centilmence avlanınız.
Av yapabilmeniz için en önce avlağa ulaşmanız lazımdır. Bunun için sakin, rahat, trafik kurallarına uygun, kesinlikle alkolsüz bir yolculuk yapmanız gerekecektir. Bu yolculuk sırasında köpeklerinizi rahat ettirmeli, yola çıkmadan önce su ve yiyecek vermemelisiniz. Köpeğinizin karnını bir gün önce, akşamdan yeterince doyurmanız O'nun daha randımanlı ve sakin av yapmasını sağlayacaktır. Av mahalline geldiğinizde köpeklerin bir müddet sağa sola koşmalarına izin verin. Bu izin onların hırsını biraz olsun alacak, yatışmalarını sağlayacaktır. Daha sonra çok olmamak kaydıyla sularını içirebilirsiniz. Artık köpekleriniz ava hazır demektir.
Seçtiğiniz avlak , daha önceki günlerde keşfi yapılmış veya bir önceki sene kayda alınmış olması lazımdır. Böylece bildiğiniz bir avlakta avlanmanın verdiği rahatlıkla daha verimli av yapabilirsiniz.
Bu tür, UPLAND denilen ( bıldırcın, çil, keklik, tavşan vb. ) avlarda kamuflaj malzemeden, giysilerden kesinlikle kaçınmamız gereklidir. Böyle avlarda göze batan mümkünse kırmızı, turuncu vb. giysiler ve şapka giyilmelidir. Özellikle bıldırcın avlarında buna dikkat edilmelidir. Kamuflaj malzeme ile avlanmanın mahsurlarını ;
1- Avcı grubunun birbirini görmekte zorlanması ve kazalara sebebiyet verebilmeleri,
2- Av hayvanının, özellikle bıldırcın gibi her yöne uçabilme ihtimali olan kuşların, kamufle giysiler giyen avcıyı görmeyerek üzerine uçması ve yine kazalara sebebiyet vermeleri olarak gösterebiliriz.
Ava atışlarda daima çevrenizi ve arkadaşlarınızı kollayın. Tehlikeli gördüğünüz veya hissettiğiniz anlarda avınıza kesinlikle tüfek atmayınız hatta nişan almayanız. Unutmayınız ki, fişek atmadığınız avı tekrar bulma ihtimaliniz vardır. Ancak arkadaşınızı asla geri getiremezsiniz.
Yurdumuzda anız yakmanın önüne geçilememesi ve biçilen tarlalardaki sapların hemen akabinde tarladan kaldırılarak saman yapılması, üstüne üstlük tarlaların tırmıklanması ve yakılması sebebi ile, özellikle bıldırcın gerekli saklanma zemini bulamamakta ve olmadık yerlerde hayatını sürdürmeye, çalışmaktadır. Bu yüzden köpekle avcılık eskisinden daha fazla önem kazanmakta ve zaruriyet arzetmektedir. Genç avcı arkadaşlara tavsiyelerimiz; bıldırcını yaşaması gerekli klasik ortamlarda aramayıp, saklanmasına elverişli yüksek dikenler, tarla tunçları, çayırlar ve rakımı yüksek yerlerde aramalarıdır.
Avcı arkadaşlarımız, bulundukları yörelerdeki kuş göçlerini, yani geliş-gidişlerini izleyerek, sezon başında
ve sonunda nerelerde toplandıklarını tesbit ederek daha iyi ve bol avlanma imkanlarına sahip olabilirler.
Bıldırcın avı, İç Anadolu Bölgesi'nde, mevsim şartları itibariyle sabah saat 10 maksimum 11'e kadar yapılmalı daha sonra, akşam serinliğinde yapılacak ava kadar dinlenmeye çekilmelidir. Bu köpekleriniz ve sizin için gereklidir.
Dinlenme anında mümkün olduğunca çevreyi rahatsıs etmemeli, özellikle tüfek atmaktan kaçınarak köpeklerinizi huzursuz etmeyip dinlenmelerini sağlamalısınızdır. Keza alkol almaktan kaçınmalı, vücudun ihtiyacı olan temiz hava ve stresten uzak ortamı alkolle bozmamalı, dönüş yolunda vücutca yorgun olunsa da kafaca ve ruhen dingin olunmalıdır. Unutmamak gerekir ki RASGELE deyimi, -AVIN AVCIYA DENK GELMESİNDEN ZİYADE, AVCININ SAĞ SALİM, KAZASIZ BELASIZ, AVSIZ DA OLSA EVİNE, AİLESİNE DÖNMESİNİ- tarif etmektedir.
KEKLİK AVI
Kınalı Keklik çok geniş bir yayılış alanına sahip olup Avrupa'nın güneyindeki Doğu Pirenelerde, Güney Fransa'nın yüksek dağları, Alpler, Karpatlar ve Balkanlarda, Yunanistan'da, Akdeniz adaları, Anadolu, Filistin, İran, Afganistan,Pencap, Hazar Denizi, Keşmir, Pamir, Himalaya, Çin, Moğolistan ve Doğu Tibet'te bulunur.
Kekliğin gagası ve ayakları kırmızıdır. Gözünden başlamak üzere gerdan kısmını kaplayan ve içerisinde kalan beyaz bir bölgeyi çevreleyen bir şeride sahiptir.Avcılar arasında yoz diye tabir edilen yaşlı erkek keklikte alın çizgisi, gaga ile göz arasındaki bölge ve göz üzerindeki çizgi siyahtır. Tepe, ense, göğüsün ve gövdenin üst kısımları mavimsi gri renktedir. Bu renk sırt kısmında az veya çok şekilde bulanık kırmızı bir hal alır.
Göğüsün alt kısmı ve karın , pas sarısı, gövdenin yan kısımlarındaki kanat kalemleri ve büyük göğüs tüyleri renkli bantlar halinde olup, bu bantların uçları kahverengidir. Bu kısmı, siyah ve dar bir şerit çerçevelemektedir. Kuyruk kırmızı-kahverengi, orta kuyruk tüyleri gri-kahverengidir. Dişi keklik erkeğe nazaran daha küçük olup, boyun kısmında bulunan siyah şerit daha dardır ve erkekte olduğu gibi aşağıya kadar uzanmaz. Ayrıca dişinin tüm renkleri erkek kekliğin renklerine nazaran daha mat bir görünümdedir.
Keklik sonbahar ve kış başlangıcına kadar sürüler halinde yaşar. Kış ortaları veya sonlarına doğru ise çift-çift ayrılırlar. Nisan ayı dolaylarında, keklik 9-20 arası yumurta yapar. Kuluçka süresi 20-22 gündür. Palazlar çıktıktan sonra bu yavrulara dişi ve erkek keklik birlikte bakar ve göz-kulak olurlar. Büyüyen keklikler bir sürü (alay) teşkil ederler.
Keklik çok iyi işiten ve hızlı koşan (seken) bir kuştur. Kendisini tehlikede hissedince kaçar ya da pısarak tehlikenin geçmesini bekler. Hareketli olduğu zamanlar, sabahın erken saatleri ve akşam üstleridir. Gündüz sıcak saatlerde fazla gezinmez. Kekliğin düşmanları tüm yırtıcı kuşlar, kargalar, tilki, sansar,gelincik vb. hayvanlardır.
Keklik genelde üç tip arazide bulunur ve avlanır. Bunlardan birincisi taşlık ve çalısı az olan dağlardır. Böyle yerlerin kekliği diğer yerlerin kekliğine göre küçük olmakla birlikte avlanması da güçtür. Bunlar avcıyı ve köpeği uzaktan görünce saklanacak çalı bulamadıklarınmdan sekmeğe başlarlar ve bir müddet sekip uzaklaştıktan sonra saçma menzilinden uzakta uçarlar. İkincisi kısa meşelikler arasında tarlalar bulunan arazidir. Böyle araziler keklik avının en iyi yapılabileceği arazilerdir. Bu tip arazilerin kekliği diğerlerine göre daha iri olur. Çünkü kısa meşeler arasında keklik çok iyi pısar. Bundan sonrası artık av köpeğinin marifetine kalmıştır. Pısan kekliği yakından fermalıyarak teker teker kaldırır. Üçüncü arazi tipi ise tarlık ve çalılık, otluk bazı yüksek yerlerdir. Bu gibi yerlerin de kekliği iri olur. Ancak fazlaca ot olduğundan çok iyi bir köpeğe ihtiyaç vardır. Keklik bu gibi yerlerde avcının hemen ayağının dibinden fırlar ve avcıyı şaşırtır. Keklik avında mevsimine göre 7-6-5 numara saçma kullanılır.
Kekliler kışın sert geçtiği yıllarda telef olabilirler. Kışın etkisinden kurtulmak için genellikle su kenarlarını tercih ederler. Bu arayışları uçarak olmaz. Genellikle yürürler. Bu yürüyüşleri esnasında kuyrukları dikilmediği için kara sürtünmekten kuyruklarında yumruk kadar bir kartopu oluşur. Bu da kekliklerin uçmasını engelleyerek ölmelerine sebep olabilir. Böyle zamanlarda bilinçsiz yerli ahali, dağlara çıkarak keklik nesline büyük zararlar verirler. Kekliğe, zehirli atıklar ve ilaçların verdiği zararların yanında, palaz ve yumurtalarının toplanması da büyük tahribatlar verir.
TAVŞAN AVI
Tavşan, gergin vücudu, kısa boynu, yuvarlak başı, uzun arka bacakları ve yukarıya doğru kıvrılmış olan kuyruğu ile karaktirize edilir. Üst dudağı ikiye bölen derince bir yarık mevcuttur. Bu iki bölüm kalın olup, oynak bir durumdadır. Yanağın iç kısmı tüylüdür. Kulakları başından büyük olup, dar ve dipten yukarıya doğru aynı genişlikte olup ucu da yuvarlaktır.
Üst dudağının üzerinde ve gözünün üstünde dokunum organı vazifesini gören fırça tüyler bulunur. Bacakları uzun ve ince, tabanı tüylü, pençe tırnakları sivri ve kıvrıktır. Arka bacakları öndekilerden uzun olduğundan yokuş yukarı çok daha kolay kaçarlar. Sık ve yumuşak tüylü olan kuyruğu ekseriyetle yukarı kıvrılmış durumdadır. Tavşanın erkeği ve dişisi arasındaki fark çok azdır. Kaçan tavşanda bunu ayırt etmek hemen hemen imkansızdır. Bununla birlikte erkek dişiye nazaran daha yüksektir ve kuyruğu dik durur. Kaçarken de kuyruğunu toplar. Buna karşılık dişinin kuyruğu vücuduna bitişik olarak durur. Erkek tavşanın bir başka özelliği ise çok ürkek olmasıdır. Dişiye nazaran insan ve köpekten daha fazla ürker. Dişi ise daha muhlistir. Ayrıca erkek tavşan koşarken çoğu zaman kulaklarını dik tutarken, dişi tavşan geriye yatırır. Erkek tavşanın tırnakları kısa olur. Dişi tavşanınki ise uzun ve geniştir. Bu genişlik hamilelik zamanlarında daha da artar.
Tavşanının görmesi diğer duyu organlarına göre daha zayıftır. Özellikle koşarken arkasını iyi görmesine karşın önünü tam olarak göremez. Bunda kaçarken daima arkasını kontrol etmesinin de payı vardır tabii. Buna karşılık duyma organı çok hassastır. En küçük bir çıtırtıyı dahi hemen duyar. Ergin bir tavşanda boy ortalama olarak ağızdan kuyruk ucuna kadar 60-70 cm. Baş takriben 12-15 cm. Kulak 12-14cm. Ön bacak dirsekten ayak parmağının ucuna kadar 10-12 cm. Arka ayak ise 15-18 cm.dir.Ağırlığı değişkenlik arzetmekle beraber takriben 2.5-5 kg arasındadır.
Tavşanlarda çiftleşme, havanın ve iklim şartlara göre çok erken başlar. Ilıman geçen senelerde hiç kesintiye uğramaz ve erkekler bütün bir sene kızışabilirler. Ancak dişiler, daha ziyade Ocak-Şubat aylarında kızışırlar. Bu mevsimde erkekler dişileri kovalarlar. Dişiye sahip olmak için erkek tavşanlar ön ayakları ile birbirlerine vurmak suretiyle döğüşür ve diğerlerini ısırarak tüylerini yolarlar.
Gebelik müddeti 30 gündür. Dişi ekseriyetle karın kısmından kopardığı tüylerle döşediği ve pek bakımlı olmayan yuvasında 2-4 adet yavru doğurur. Doğumu takiben dişi tekrar hamile kalabilir. Bu duruma göre dişi yaşına göre yılda 4-6 defa yavruluyabilir. Yavrular 20 gün veya 3 hafta müddetle annelerini emdikten sonra anneyi terkedip, besinlerini kendileri aramaya başlarlar. Doğdukları yerden ise birkaç ay sonra uzaklaşırlar. Tavşan 7-8 yıl yaşayabilir.
Tavşan düz arazilerde avlanacaksa bilhassa yakından arayan iyi bir fermacı köpeğe ihtiyaç vardır. Av köpeğinin çalılıkları, kısa otları ve bilhassa sonbahardan kalmış ekilmemiş tarlaları iyice araması lazımdır. Ekim ayında yapılan avlarda o senenin göcenlerine fazlasıyla raslanır. Bunların avlanmaları anaçlara göre daha kolaydır. Ancak dediğimiz gibi tavşan avında kullanılan köpek çok iyi yetiştirilmiş ve eğitilmiş olmalıdır. Eğitimsiz bir köpekle tavşan avlamaktansa hiç köpek kullanmamak daha iyidir. Havanın sıcak ya da soğuk olmasına göre tavşan yatacağı yeri seçer. Sıcak ve kuru havalarda örtülü yerleri, civarındaki otlar sayesinde serinlemek mümkün olursa su kenarlarını tercih eder. Tavşan koşmasına engel olacak tarzda ekili bir yerde yatarsa gerektiğinde kolayca kaçabilmek için önünde açıklık kalması gayesiyle tarla kenarlarını ve tunçlarını tercih eder. Rutubetli havalarda kuru ve taşlık yerleri, seyrek çalılıkları kendine yatak yeri olarak seçer. Soğuk havalarda, toprak yığınları kenarlarında yatar. Tavşan, etrafı tarla ve ova olan köylerin civarında bulunduğu zaman yatak yerini bu tip köylere yakın seçer. Bundan maksat, avcıların çok defa köy uzaklarında avlandığına dikkat etmiş olmasıdır. Tavşan avında mevsimine göre 7-6-5-4 numara saçma kullanılır.
KAZ AVI
Kaz avı denince aklıma önce kar ve sis gelir. Nedense böyle havalarda yerimde hiç duramam. Konya'nın, Kırşehir'in uçsuz bucaksız ovalarında yeşermiş tarlalarda hissederim kendimi. Hemen bir çukur kazıp zıplamak isterim içine. Coşarım, umutlanırım ve sevinirim.
Kaz avı iki şekilde yapılır.
Geçit avı
Tarlada mühre avı
Geçit avı, adı üzerinde kazın gölden çıkıp tarlalara gitmesi esnasında olan avdır. Çok verimli değildir. Herhangi bir avcılık deneyimi ve bilgisi de istemez. Hemen her avcının yapabileceği bir avlanma şeklidir. Bu av şeklinde yapılmaması gerekli iş; kazın göle dönüşlerinde, su içerisinde bekleyerek avlanmaktır. Bu kazları rahatsız etmekte ve geceleyecekleri sulardan uzaklaştırarak tarlalarda gecelemelerine sebep olmaktadır. Bu da hayvanların tedirginleşmesine sebebiyet vermektedir.
Kaz avının en güzel şekli tarlalarda yani yemlenecekleri alanlarda mühre ile avlanmaktır. İç Anadoluya Ekim sonlarından itibaren gelmeye başlarlar. Ankaralı avcılar genelde 29 Ekim'de tarlaları gezmek ve kaz durumuna bakmak için yola çıkarlar. Böylece kazın durumu gözlenir, tarlalara bakılarak kazılacak gümelerin yerleri tesbit edilir. Kaz en önce yani Kasım ayında genellikle yanık tarlalarda avlanmalıdır. Yazdan yakılıp bıldırcın avcısını küstüren anızlar , kışın kaz avcısını ise güldürürler.
Mevsimin henüz başı olması sebebiyle tam yeşermeyen ekinler kazlara pek cazip gelmez. Havaların yağmurlu ve ıslak olması da kazların anızları ve yanık tarlaları seçmeleri için bir sebeptir. Yanan tarlada açığa çıkmış yazdan kalan, yerdeki ekin taneleri ve daha gürbüz yeşermiş otlar-ekinler kazların ilk gelişlerinde onlara enfes bir ziyafet olanağı sağlar. Daha sonraları Kasım sonu ve Aralık ortalarına kadar ise anızları tercih ederler.
Ancak anız tarlada herhangi bir (doğal da olsa) yükselti olmaması kaydıyla. Anız ve yanık tarlalarda dolaşan kazlar henüz yeni geldiklerinden çok acemidirler ve kolay avlanırlar.Kaz avlarında güme çok önemlidir. Özellikle İç Anadolu'da yapılan kaz avlarında kesinlikle yüksek güme yani çalıdan, çırpıdan, sazdan ya da gizleme ağından yapılan gümeler iş görmez. Güme tarla tunçlarına kazılan en az 1.5 metre derinliğinde ve yeterince geniş olan (fazla değil) bir çukurdan ibarettir. Bu çukur kazılırken araba ile kazılacak yerin en fazla 200 metre yakınına yaklaşılmalı tarlada araç izi bırakılmamalıdır. Çukur kazılacak yer öncelikle bir tarafı anız diğer tarafı ise ekin olacak şekilde ayarlanmalı. Özellikle buğday ekili tarlalar tercih edilmelidir. Kazılan çukurda ertesi gün avlanılacak ise çukur akşamdan kazılmalı, sabah ayazını görmeli, dolayısıyla tabii bir şekil almalıdır.Çukurdan çıkarılan toprak, taşıma çuvalı ile arabaya götürülmeli oradan da daha uzağa dökülmelidir. Çıkarılan toprağın çukurun hemen etrafına dağıtılması av vurma şansını en az %50 azaltır. Çukur kazıldıktan sonra üzeri, önceden hazırlanarak, yanları yükseltilmiş bir tahtayla kapatılmalı ve tahta üzerine, tuncun doğal örtüsü olan bitkiler, toprağıyla beraber konmalıdır. Bu tahtanın altında avcının tutacağı bir kol olmalı ve avcı tüfek atacağı zaman bu tahtayı yana kaydırmalıdır. Bu tahta yerine sarı telis çuvallarda kullanılabilir ancak en güzeli yukarıda bahsettiğimiz şekildir.
Yerde kar olduğu zaman ise iş değişir. O zaman kar kamuflajlı giysiler giymek ve gümeyi beyazla kaplamak elzemdir. Karlı havalarda yeni güme kazmaktan kaçınmalı eski gümelerin karlarını çok hafif alarak, bu gümelerin kullanılması sağlanmalıdır. Karlı bir ortamda güme kazmaktansa altınıza bir bez serip yatarak üzerinize beyaz bir örtü çekmek her zaman daha iyidir. Çünkü açılan bir çukurdan çıkan toprağıın kar üzerinde yaptığı bozulmayı gidermeniz hemen hemen imkansızdır.
Gelelim mührelerin, yani taklit kazların tarlaya serilmesine. Kazların hangi sayıda serileceği hala tartışma konusudur. Bazı avcılar aaaa-body 5-6 mühre sererken bazıları daha çok sermeye gayret eder. Ben herzaman minumum 50 mühre sermeyi tercih etmişimdir. Avlanamazsam bile mühreleri seyretmek her zaman çok hoşuma gitmiştir. Gümenin yerini havanın ve hayvanın geliş yönüne göre tesbit ettik. Mühreleri öyle dizayn etmeliyiz ki gelen hayvan hiç bir şeyden kuşkulanmadan mührelere sallansın. Kazlar yemlenirken dahi nöbetci bırakan ender kuşlardandır. Bu yüzden mühre seriminde asıl mührelere en az 150 metre uzağa bir kaç tane nöbetçi mühre bırakmak gerekir. Bu mührelerin başları mümkün olduğunca dik tutulmalı ve etrafı gözetliyor havası verilmelidir. Diğer mühreler de çok yan yana olmamak kaydıyla rüzgarın geliş yönüne göre kafaları rüzgara verilerek serilmelidir. Mühreler kazların tur attıktan sonra avcıya göğüs vererek ineceği şekilde tanzim edilmelidir. Yani rüzgar avcının her zaman arkasından esmelidir. Kaz cinsi hayvanlar aşağıya inmeden önce geniş bir iki tur atarlar ve her zaman rüzgarı göğüslerine alarak inerler. Mührelerin yan yana sık aralıklarla dizilmeleri, gruba havalanmadan önce toplanmışlar hissini vereceğinden, gelen kazların hiç ilgilenmemesine sebep olacaktır. Bu yüzden bazı ikili-üçlü gruplar yapılsa da mühreler sık aralıklarla atılmamalıdır. Ayrıca mührelerin arasına çok ince malzeme üzerine asılmış uçar pozisyonda doldurulmuş gerçek kazlar koymakta iyi netice verir gerekliyse de her zaman iyi sonuçlar vermeyebilir. Yanlışlıkla çıkartılan bir ses tonu hayvanın daha alçalmadan yükselmesine sebep olabilir. Bu yüzden kazların zararsız addettiği tonlar öğrenilmeli ve o tonların dışına çıkılmamalıdır. Ayrıca düdükle ses çıkartmak fazla abartılmamalı, kazların ya da kazın dikkati çekilir çekilmez susulmalıdır. Unutmamak gerekir ki başarıya giden tek yol çalışmak ve egzersiz yapmaktır.
Mühre avında genelde açık şokların kullanılması tavsiye edilse de her zaman aaaaşok bir namluyu tercih etmişimdir. Bu namluyla atılacak saçma numarası ise 3-4-5.tir. Daha iri saçmalar mühre avında hem gereksiz hemde keyifsizdir. Bana soracak olursanın 5 numara tercihimdir.