Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi (CERN) eski Dış İlişkiler Direktörü Prof. Dr. John Ellis, Türkiye'nin merkeze tam üyelik başvurusuna ilişkin, ''Bu ortaklıktan hem Türk bilim adamları, hem de genç nesillerin çok faydalanacağını düşünüyorum'' dedi.
Dünyanın en önemli 5 fizikçisinden biri olarak kabul edilen Prof. Dr. Ellis, Bilfen Çamlıca İlköğretim Okulu'nda konferans vermek üzere geldiği İstanbul'da, Türkiye'nin CERN'e tam üyelik başvurusuna ilişkin soruları cevapladı.
Türkiye'nin tam üyelik başvurusuna çok olumlu ve katılımcı baktığını ifade eden Ellis, ''Diğer üye ülkelerin buna hiçbir itirazı olduğunu düşünmüyoruz. Bu ortaklıktan hem Türk bilim adamları, hem de genç nesillerin çok faydalanacağını düşünüyorum. En kısa sürede bunun gerçekleşmesini diliyorum'' dedi.
Ellis, tam üyelik konusunda politik veya başka hiçbir engel görmediğini belirterek, CERN'in en büyük karar organı olan konseyin, Türkiye'nin tam üyeliği hak ettiğine ve hazır olduğuna karar verdiğini ve dolayısıyla hiçbir engel olmadığını düşündüğünü söyledi.
Türkiye'nin tam üyeliğe kısa sürede geçmesinin biraz da Türkiye'ye bağlı olduğunu ifade eden Ellis, ''Üyelik için geçiş döneminin en kısa zamanı 2 yıl. Ancak üye olunca üyelik aidatı da tam hale geliyor. Yani karar Türkiye'nin. Türkiye, hazırsa 2 yılın sonunda tam üye olabilir'' dedi.
Prof. Dr. Ellis, şunları kaydetti:
''Türkiye, ilk önce kendi kurulu üniversitelerine yatırım yapmalı. İnsan kaynaklarına katkılar sağlamalı. CERN'de çalışabilecek mühendis ve fizikçilerin laboratuvar gereçlerini güncellemeli veya yenilerini kurmalı ki, CERN'de Türkiye'nin olabileceği yeni dönemde CERN'e yapabileceği katkılar azamiye ulaşabilsin. Türk sanayisi ile CERN arasında köprü görevini kuracak bir ofisin teşkil edilmesi gerekir. CERN'deki ihalelerin ne olduğunu Türkiye'deki sanayiye bildirebilecek, onların daha avantajlı duruma gelmesi için nasıl projeler üretecek veya teklifler vermeleri hakkında sanayiyi yönlendirebilecek bir kurumun kurulması gerekiyor. Eğitim alanında CERN'in lise öğretmen ve öğrencilerine, üniversitelilere dönük birçok programı var. Türkiye bunlara katılımı milli hale getirmeli. Birkaç kişi veya birkaç okulun kendi şahsi girişimlerine bağımlı olmamalıdır.''
AA