//:U.N.G.O.O.D
Altın Üye
Transistörler yeni üretim teknolojileri sayesinde giderek küçülüyorlar. Bu sayede fazla masraf yapılmadan Moore yasası olduğu gibi işliyor. Yani, "şimdilik" her 18 ayda bir transistör sayısı ikiye katlanabiliyor. Yalnız bundan birkaç düzine yıl sonra, işler hiç de bu kadar basit olmayacak. Transistörler küçüldükçe gerçek dünya fiziğinin yasaları işlememeye başlıyor ve üretim proseslerinde çözülmesi güç zorluklar çıkıyor çünkü birkaç nanometreden daha küçük boyutlar için kuantum fiziği geçerli. Yoksa bu, elimizdeki malzemeyle bundan öteye gidilemeyeceği ve teknolojinin duracağı anlamına mı geliyor? Elbette hayır kuantum bilgisayarları ile ilgili araştırmalar hızla sürerken, bilim adamları başka üretim teknolojilerine yelken açıyorlar. Bunlardan en önemlilerinden bir tanesi McGill üniversitesinin yapmış olduğu bir buluş. Üstelik bugün yongalarda kullanılan silikon bazlı malzemeden vazgeçilmesine gerek kalmıyor.
Bizim şu an bildiklerimize göre maddenin dört genel hali mevcut: Katı, sıvı, gaz ve plazma. Geçtiğimiz yüzyılda başka haller de keşfedildi ancak bizim konumuz dışında. McGill üniversitesi bunlardan farklı olarak üç boyutlu elekton kristal halini keşfetmiş. Bu buluş sayesinde bazı zorluklar sebebiyle şu ana kadar üretilememiş yeni elektronik yongalar geliştirilebilecek. Uzmanlar, bu ve benzeri buluşların kuantum sınırlarına ulaşılıncaya dek üretimde pek çok kolaylık sağlayacaklarını bildiriyorlar
Bizim şu an bildiklerimize göre maddenin dört genel hali mevcut: Katı, sıvı, gaz ve plazma. Geçtiğimiz yüzyılda başka haller de keşfedildi ancak bizim konumuz dışında. McGill üniversitesi bunlardan farklı olarak üç boyutlu elekton kristal halini keşfetmiş. Bu buluş sayesinde bazı zorluklar sebebiyle şu ana kadar üretilememiş yeni elektronik yongalar geliştirilebilecek. Uzmanlar, bu ve benzeri buluşların kuantum sınırlarına ulaşılıncaya dek üretimde pek çok kolaylık sağlayacaklarını bildiriyorlar