The Witcher 2: AoK İncelemesi[İnceleme]

W.PiTToN

W.C.ConsuAllen
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
19,043
Reaction score
0
Puanları
0
witcher-2-475x296.jpg

“Witcher”lar… Aslına bakarsanız bu savaşçılar biraz bizim yeniçerilere benziyor. Bunlar küçük yaşta alınıp özel eğitimlere tabi tutulan, vücutları çeşitli yöntemlerle sıradan insanların ötesine taşınmış ve yaratık avlamak için yetiştirilmiş büyük savaşçılar. Öyle ki bir ağacın ardına saklanmış ve kimsenin varlığını fark edemediği kişileri fark ederler, çeşitli büyüler yapabilir ve insanların düşüncelerini jedi tarzı güçleriyle etkileyebilirler.
witcher2-2011-05-29-15-22-30-50-475x356.jpg

BEYAZ KURT YİNE YOLLARDA

Witcher 2’de bir kez daha Rivialı Geralt’ı yönetiyoruz. Oyuna başladığınızda asıl hikayeye geçmeden önce “Prologue” bölümüyle karşılaşıyorsunuz. Burası hem eğitim bölümü, hem de hikayeye giriş niteliği taşıyor. Oyuna ilk başladığınızda Witcher oyununu oynamış biri değilseniz, karışık giriş bölümü yüzünden keşke ilk Witcher oyununu oynasaydım diye aklınızdan geçirebilirsiniz, ancak çok geçmeden oyunun ilkiyle bir ilgisinin bulunmadığını görüyorsunuz. Aslında oyun içinde geçtiği zaman bakımından ilk oyundan sonrasını konu alıyor, ancak senaryo olarak onunla bir ilgisi yok. Sadece Geralt’ın hafızasını kaybettiğini ve büyücü Triss Merigold’un onun sevgilisi olduğunu bilin yeter. Gerçi oyunda karşılaşılan ilk sahneden bu ikilinin arasında bir şey olduğunu çıkarmak pek de güç değil.

Bu seferki yollara düşme nedenimiz Kral Foltest’ın katilini yakalayıp kendimizi aklamak. Tabi Witcher’ın sadece böylesi bir konuya takılı kalmayacağını bilmeniz gerek. İçerisinde birçok entrika barındırmasının yanı sıra, Witcher 2 özellikle de karar verme mekanizmasıyla oldukça ön plana çıkıyor. Yakın zamanda çıktığı için örnek verecek olursak Fable 3’te verdiğimiz kararların oyunun gidişatını etkilemesi ile Witcher 2’deki kararlarımızın doğurduğu sonuçlar mukayese bile edilemez. Yapımcıların söylediğine göre Witcher 2’de 16 farklı son var. Elbette ki bu sonların hepsini görmek için oldukça kastırmanız gerek ancak, oyunun bu denli değişen bir senaryoya sahip olması onu tekrar tekrar oynamanız için size iyi bir gerekçe sunuyor.
BÜYÜK DEĞİŞİM

Oyunun iyi yanlarından bahsetmeden önce kötü yanlarına değinelim de aradan çıksınlar. Witcher 2 iki büyük sorunla beraber geliyor. Bunlardan ilki, oyunun zorluk seviyesinin biraz abartılmış olması. Gerçi Geralt level atladıkça bu sorunun da yavaş yavaş ortadan kalktığını gözlemliyorsunuz, ancak oyun ilk başlarda ciddi şekilde oyuncuyu zorluyor.
witcher2-2011-05-31-13-41-52-92-475x356.jpg

Yapımcıların ilk oyundaki point&click sistemini terk edip oyunu hack&slash mantığına çevirmeleri benim gibi aksiyondan yana oyuncular için iyi bir değişim olsa da, bu yenilenmiş sistemin size getirdiği gaz ile düşmanlarınıza pata küte dalarsanız Geralt’ı birkaç saniyede yerde buluyorsunuz. Sol mouse ile hafif, sağ mouse ile güçlü saldırılar düzenlediğiniz yeni mekaniklerde düşman saldırılarından kaçınmak için bloklama ve takla atma fonksiyonları da mevcut. Ne var ki, belki sorun bendedir, blokloma tuşunun pek fazla işe yaradığını söyleyemeyeceğim, bu yüzden sık sık takla atarak rakip saldırılarından kaçabilirsiniz, tabi yapabilirseniz.
Artık dövüş anında iksir kullanamıyor olmamızda savaşlarımızda daha bir taktiksel davranmamızı sağlıyor. Oyunun zor olması sizin iksirlerin yardımına ciddi şekilde başvurmanızı sağlıyor. Örneğin vuruş gücünüzü geliştiren ya da sağlığınızın yenilenme hızını arttıran iksirler savaş anlarında altın değerine sahip ve ciddi şekilde faydalarını hissettiriyorlar.
witcher2-2011-05-31-14-01-59-29-475x356.jpg

Witcher 2’de artık istediğiniz anda meditasyon yapabiliyorsunuz. Meditasyon seçeneği altında, iksir içebilir, iksir hazırlayabilir ve karakterinizin upgrade işlemlerini gerçekleştirebilirsiniz. Upgrade ekranına ilk geçiş yaptığınızda Magic, Swordsmanship ve Alchemy seçeneklerinin kapalı olduğunu görüyorsunuz. Bunları açmak için öncelikli olarak Training bölümündeki seçeneklerin hepsini aktif hale getirmeniz gerekli ve ardından diğer seçenekler açılıyor. Magic seçeneğinde “Sign”larınızın levellerini ve etkinliklerini arttırırken, Swordsmanship seçeneği altında gerçekleştireceğiniz upgradeler dövüş anında saldırılarınızı daha aktif bir şekilde gerçekleştirmenizi sağlıyor. Alchemy seçeneği ise hazırladığınız iksir, bomba gibi şeylerin kullanım sürelerini ya da etkinliğini arttırıyor.
witcher2-2011-05-31-22-16-15-93-475x356.jpg

Oyunun zorluğundan bahsederken, biraz oynanışa da değindikten sonra, Witcher 2’nin bir diğer handikapı olan kötü optimizasyonuna da değinmesek olmaz. CD Project bizlere harika bir fantastik dünya sunmayı başarsa da, şayet bu dünyanın nimetlerinden yararlanmak istiyorsanız, iyi bir sisteme sahip olmanız da gerekiyor. Orta düzey bir bilgisayarda çeşitli ayarlamalardan sonra oyunu çalıştırdığınızda, yine karşılaştığınız dünya sizi içine hapsetse de, oyunu üst düzey bir bilgisayarda oynayan birini gördüğünüzde aklınızdan, benim de iyi bir sisteme sahip bilgisayarım olsa, benim de Witcher 2’yi ful özellikleri açık bir halde oynama imkanım olsa, bende niye böyle bir bilgisayar yok, diye geçiriyorsunuz. Gerçi yapımcılar oyun çıktığından beri yama yayınlıyorlar ancak, bu sorunun ne kadar giderildiği muamma.
witcher2-2011-05-31-14-40-15-89-475x356.jpg

RPG oyunlarında sunulan atmosferler genelde başarılı olur. Yani gezilecek yeşil alanlar, dağ, tepe, bayır; buralarda sizi öldürmeye çalışan yaratıklar, haydutlar, hayaletler… klasik RPG oyunlarında karşımıza çıkan bu ögeler Witcher 2’de de bizi karşılıyor. Oyunun ışıklandırmaları ve kaplamaları da sağlam olunca zaman zaman karşılaştığınız doğal güzelliklere şöyle bir durup bakıyorsunuz. Bu arada doğal güzellik derken Triss’i kastetmediğimi de belirtiyim. Bilirsiniz, yeşillikler, güneş ışığının dünyayı aydınlatırken doğayla raks etmesi, etraftaki yaratıklar falan. Yalnız zaman zaman nesnelerin içine giren karakterler de gözlerden kaçmıyor değil, ancak elbette ki bunları görmezden gelebiliriz.
witcher2-2011-05-31-21-16-43-54-475x356.jpg

Bazı oyunlarda, sırf oyun daha da uzun sürsün diye filler tarzı, senaryo ile alakası olmayan görevlerle uğraştığınız da olur -yan görevleri kastetmiyorum- oysa ki Witcher 2’de hikaye harika bir akıcılığa sahip ve oyundan çıkmak için hikayenin biraz duraksamasını bekliyorsunuz, ancak aradığınız fırsatı asla bulamıyorsunuz. Oyunun hikaye akışı harika bir şekilde ilerliyor.
Witcher 2’de biraz da yapay zekayı eleştirebiliriz. Düşmanlar konusunda sıkıntı yok. Özellikle grup halinde oldular mı sizi yolunuzdan alı koymak için ellerinden geleni yapıyorlar. Teke tekte ise bir köşede sıkıştırıp mouse’a hızlı hızlı basmanız genelde işe yarıyor. Ancak yanınızda büyücü dostlarınız olduğu vakit sırtınızı kollamanızda yarar var. Nedense sizin işini bitireceğiniz düşmana ateş fırlatıp sizi kavurdukları çok oluyor bu dostların. Gerçi “Sign”larınızdan yardım alarak bu sorunu ortadan kaldırabilirsiniz, ancak yine de bu durum sinir bozucu. Dövüş anlarında bir diğer sinir bozucu olaysa istem dışı olarak Geralt’ın daldan dala atlıyor misali bir düşmanının diğerine geçiş yapması. Dövüş anında Geralt bir düşmana odaklanıyor ve siz onun kime saldıracağını yönlendiriyor olsanız da, onca kargaşanın arasında ansızın Geralt’ın çılgınlar gibi sağa sola saldırdığını görüyorsunuz. Odaklanmadaki bu değişkenlik hassaslığı biraz daha az olsa, daha güzel olurdu gibime geliyor.
witcher2-2011-05-31-21-14-42-89-475x356.jpg

SON SÖZLER

Bazı oyuncular point&click tarzından pek hoşlanmazlar, oyunun içinde daha aktif olmak isterler. İşte Witcher 2 tam olarak bu tür oyunculara hitap ediyor. Bu arada oyunda gamepad desteğinin de sunulduğunu belirtelim, ancak en iyisi yine her zamanki gibi muhteşem ikili olan “mouse + klavye” olacaktır. Witcher 2 büyüleyici atmosferi ve Orta Dünya’ya ait müzikleriyle ve elbette ki değişken hikaye kurgusuyla oyunculara harika bir deneyim yaşatıyor, ah bir de grafik optimizasyonu iyi gerçekleştirilseydi.
 
Geri
Üst