Tuna'nın Ayırdığı Sevgililer: Buda & Peşte

sonsuzluğa

Moderatör
Moderatör
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
26,181
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Ayağın taşa mı çarptı, dön kalbine bak. ETTİN Mİ B





Budapeşte... Tuna ve ayrılık denildiği zaman şüphesiz akla gelen ilk yer Macaristan’ın bu güzel başkentidir. Bir tarafta görkemli yapılarıyla Buda, diğer tarafta hava karardığında külkedisi misali güzelliğiyle gözleri kamaştıran Peşte. İşte eğer İstanbul’da yaşıyorsanız özellikle akşam saatlerinde kendinizi bazen tanıdık bir şehirdeymiş gibi hissedebileceğiniz bu şehrin en keyifli noktaları...







19. yüzyılda dönemin kralı Szechenyi Istvan adına yaptırılmış Szechenyi köprüsü; Zincirli köprü ve heykeleri sebebi ile Aslanlı Köprü diye de anılır. Köprünün mimarı 'William Clark adlı İngiliz, Budapeşte’ye kazandıracağı köprünün hatasız olacağını iddia etmiş, hata bulunursa yaptığım köprüden kendimi atarım' demiş. Köprü yapılmış hiçbir hata bulunamamış.







Ne var ki, köprünün hemen girişlerinde sağlı sollu yer alan Aslan heykelleri mimarın çok güvendiği bir ünlü heykeltraş tarafından yapılmış. Köprünün açılışında küçük bir çocuk aslanlar dilini mi yuttu, neden bu aslanların dili yok diye sorunca, kendisine çok güvenen ve canını ortaya mimarına karşı son derece zor durumda kalan heykeltraş kendisini bu Aslanlı Köprüden atıp yaşamına son vermiş.







19. yüzyılın sonlarına doğru Ortaçağ döneminden beri süregelmiş balık pazarının bulunduğu yere kurulmuş bu gözlem amaçlı kale de Balıkçılar Burcu olarak anılıyor.







Burası Buda ve Peşte manzarasını, Budapeşte içinde Gellert Tepesinden sonra panoramik olarak görebileceğiniz en iyi nokta.







Burcun içerisinde birbirinden güzel cafe ve restoranlar yer alıyor.







Avrupa’nın en büyük ve en ferah meydanlarından biri olan yarım daire şeklindeki bu meydan Macar halkının tarihine ve ecdadına gösterdiği saygının eseri...







Burada Macar tarihi boyunca Türkler ve diğer milletlere karşı savaşmış, kahramanlık göstermiş efsane komutanların heykelleri bulunuyor.







Meydanın tam ortasındaki sütunda Macar ırklarını temsil eden heykeller, atlı kahraman savaşçı komutanlar ve en üstte de kutsal Macar haçını tutan Cebrail meleğinin heykeli tasvir edilerek yerleştirilmiş. 1956 yılında Ruslara karşı yapılan ayaklanmada, Rus askerleri tarafından başta Kahramanlar Meydanı olmak üzere diğer meydanlara toplanan 17 bin Macar genci 2 gün gibi kısa bir sürede öldürülmüş, bu da dünyanın en büyük toplu katliamlarından biri olarak tarihe geçmiş.







Gül Baba, Kanuni Sultan Süleyman'ı etkileyen ve Avrupa taaruzlarına katılan önemli bir Bektaşi babası.







Budapeşte’de türbesi ve heykeli bulunan Gül Baba'nın başından gülü elinden ise tahta kılıcı eksik olmazmış.







Sayısız savaşa katıldıktan sonra, 1526 yıllında Kanuni’nin daveti üzerine Gül Baba Budin seferine katılmış ve 1531 yılında Budin'e gelip 10 yıl burada yaşamış.







1541'de yaşamını yitiren Gül Baba, Budapeşte'nin bir yüksek tepeye gömülmüş ve bu tepeye 'Gültepe' (Rózsadomb) adı verilmiş.







1884 yılında yapımına başlanıp yaklaşık 20 yılda tamamlanmış içinde yaklaşık 750 oda bulunan Avrupa’nın en büyük parlamento binası...







Bina bugün Budapeşte’nin sembolü olarak anılıyor.







Tepedeki anıt 1945 yılında Rusların Macaristan’ı kurtarması nedeniyle yapılmış. Gellert ise aslında 1000’li yıllarda Macaristan’a gelen önemli bir Hristiyan misyoner... Macar halkını Hristiyanlaştıran kişi olarak tarihe geçmiş. Adına dikilen bu anıt, şehrin her yerine hakim olan bu tepe üzerinde yer alıyor. Gellert Tepesi aynı zamanda Balıkçılar Burcu ile birlikte Budapeşte’nin en iyi panoramasını görebileceğiniz yerlerinden biri.







Macarların 'Esztergomi Var' olarak ifade ettikleri, 'Ezstergom' olarak da bilinen Estorgon Kalesi ülkenin tarihinde rol oynamış en önemli yapılardan biri...







1200’lü yıllarda inşa edilmiş kale, Moğolların Macar hakimiyetine kadar 13. yüzyıl ortalarına kadar Macar dini ve idari merkezi konumundaydı.







Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı hakimiyetine geçen Estorgon Kalesi, 17. yüzyıl sonlarına doğru Osmanlı yönetiminden tamamen çıktı. Budapeşte şehrine yaklaşık 1 saatlik mesafede bulunan kalenin manzarası gerçekten muhteşem...







Kalenin içine 19. yüzyılda Osmanlı hakimiyetinin de izlerinin silinmesi ve Hristiyanlığın hakim olduğunu ilk bakışta anlaşılabilmesi amacıyla Estergon Kalesini gölgede bırakacak devasa büyüklükte bir katedral yapılmış.







Ayrıca kale içinde bulunan Savaş Müzesinde Osmanlı dönemi kılıçları, hançerler, silahlar, miğfer ve kalkanlar ile savaş görüntülerinin tasvir edildiği devasa tablolar da ilgi çekici...







Ortaçağ atmosferinin yanısıtıldığı misafirlerine ceylan etinden yapılma bir çorba eşliğinde, hindi ve tavuk eti sunan ve yemeğin sonunda da kestaneli tatlı ikram eden bu restoranda yemek yemeden önce herkes kral kraliçe kıyafetleri giyip taçlarını takıyor. Misafirler toprak kaplardan ve bardaklardan yiyip içiyorlar...







Budapeşte’de toplu taşıma çok düzenli ve iyi bir ağa sahip. Sabaha karşı 04:00 sularında başlayan toplu taşıma gece 00:30’lara kadar sürüyor. 3 metro hattı, yüzlerce tramvay hattı ve bizlere de İstanbul’dan tanıdık gelen Ikarus marka otobüslerin yaygın ağı ile şehrin her yerine ulaşmak oldukça kolay.







Macar Milli havayolu Malev havayolları’nın uçuşları ile haftanın 4 günü gidebilmek mümkün. Prontotour’un Malev Havayoları ile düzenlediği 4 günlük Budapeşte turları 329 eurodan başlayan fiyatlarla yıl boyu her hafta kesin hareketli olarak satılıyor. Prontotour’un Muhteşem Yüzyıl ve Osmanlı’nın peşinde tur programları ise 399 €uro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.


















































































































 
macaristan rotamiz üzeri transit gectigimiz ülkelerden biridir otomobil ile yolculuk ettigimiz zamanlarda hersene olmasada. diger komsu ülkelerinden cok daha üstün oldugunu söyleyebilirim gördügüm kadariyla ve bu ülkeye tatil yapmak icin giden bir kac tanislarim var yasadiklari hep positiv yönde olmustur. son olarakta sunu ekliyeyim bir kac ay önce sattigimiz son arac bu ülkeye hatta bu sehire gitti..................... yine sana yakisir bir bicimde cok doyurucu ve aydinlatici olmus konun eline saglik............
 
Geri
Üst