"Türban konusunda bizden korkmayın" diyen Zapsu, referans olarak Osmanlı'yı gösterdi. Zapsu, türbanı dona benzeterek, "asla çıkarmayız" mesajını da geçti.
soL AKP MKYK’sından istifa etmesinin ardından yaptığı açıklamalarla “makul AKP” imajını tazelemeye çalışan Cüneyd Zapsu, türban konusunda “karışık” mesajlar verdi.
“Türban sorunu özünde insan hakları konusudur. Benim eşimin ve kızlarımın başları açık. Sizlerin deyimiyle ‘modern’ler. Türkiye’nin şeriatçı bir ülke olmasından korksam ben korkardım” diyerek türban konusundaki kaygıları gidermeye çalıştı.
Öte yandan Osmanlı dönemine atıfta bulunan Zapsu, “600 yıl bu ülke şeriatla yönetildi. O dönemde bile huzursuzluk çıkmadı. Çünkü hoşgörü vardı. Biz Mevlana ve Yunus Emre’nin öğretisini taşıyoruz. Doğu Avrupa’yı yönettiğimiz dönemde oraları
müslümanlaştırabilirdik. Ama bunu yapmadık” diye konuştu.
Zapsu’nun AKP’yi Osmanlı mirasçısı olarak gördüğü fark edilirken, “Şeriat gelse bile, hoşgörülüyüz, bir şey olmaz” mesajı vermesi dikkat çekti.
“Türbanı çıkar demek, donunu çıkar demektir”
Şeriat konulu açıklamasının ardından türban konusunda da tatlı-sert mesajlar veren Zapsu, “Türban takanların sadece yüzde 50’si inancı yüzünden takıyor deseniz bile bu yüzde 50’ye ‘türbanını çıkar demek, sokaktaki bir kadına ‘donunu çıkar’ demekten farksızdır” açıklamasında bulundu. Zapsu’nun açıklaması, “Türban donumuz gibidir, asla çıkarmayız” biçiminde sert bir mesaj olarak yorumlandı.
Zapsu, tartışma yaratacağını bildiği bu açıklamasını, bir dizi mesajla yumuşatmaya çalıştı. “Din istismarı yapmış olabileceklerini” bile söyleyen Zapsu, şöyle konuştu:
“Bugüne kadar türban meselesi nedeniyle şişmiş bir balon var Türkiye’de. Tayyip Erdoğan üniversiteli öğrencilere bu imkanı sağlayarak şişmiş çok büyük bir balonunun patlamasını önledi. Eğer o balon patlasaydı çok kötü sonuçar doğurabilirdi.Bu ülkede din istismasrı yapan partiler var. Hatta bizimkiler bile yapmıştır. Ama dini öcü olarak göstermeye çalışarak siyasi prim yapmaya çalışan partiler de var.”
“Sınıfsal analizlerine” türban konusunda da devam eden Zapsu, “Türkiye asla İran olmaz; çünkü bizde öyle bir sınıf yok” açıklamasında bulundu.
“So what?”
Türban konusunda ABD’den tescil aldıklarını vurgulayarak liberallerden korkmamalarını isteyen Zapsu, vurgusunu güçlendirmek için Amerikan tipi ve hatta bizzat İngilizce ifadeler kullanmaktan çekinmedi. Sık sık “so what (öyleyse ne)” diye soran Zapsu şöyle konuştu:
“ABD’de başörtü nedeniyle meclise giremeyen Merve Kavakçı konusunu gündeme getirdiğimde bana ‘so what’ dediler. Merve Kavakçı’nın başörtüsü başındayken mi seçmenlerinden oy istediğini sordular ben de ‘evet’ dedim. Başı kapalıyken seçim döneminde çalıştı ve seçmenlerine bu şekilde seslendi dedim. Yine bana ‘so what’ dediler. ‘Madem seçmenlerine başı örtülü olarak oy alıp seçilme hakkı kazandı neden
o zaman Meclise giremiyor’ diye sordular. Kimseyi kandırmadığını seçmenlerinin istediği şekilde seçilmesine rağmen mecliste neden temsil edilemediğini bir türlü anlamadılar.”
Kaynak
soL AKP MKYK’sından istifa etmesinin ardından yaptığı açıklamalarla “makul AKP” imajını tazelemeye çalışan Cüneyd Zapsu, türban konusunda “karışık” mesajlar verdi.
“Türban sorunu özünde insan hakları konusudur. Benim eşimin ve kızlarımın başları açık. Sizlerin deyimiyle ‘modern’ler. Türkiye’nin şeriatçı bir ülke olmasından korksam ben korkardım” diyerek türban konusundaki kaygıları gidermeye çalıştı.
Öte yandan Osmanlı dönemine atıfta bulunan Zapsu, “600 yıl bu ülke şeriatla yönetildi. O dönemde bile huzursuzluk çıkmadı. Çünkü hoşgörü vardı. Biz Mevlana ve Yunus Emre’nin öğretisini taşıyoruz. Doğu Avrupa’yı yönettiğimiz dönemde oraları
müslümanlaştırabilirdik. Ama bunu yapmadık” diye konuştu.
Zapsu’nun AKP’yi Osmanlı mirasçısı olarak gördüğü fark edilirken, “Şeriat gelse bile, hoşgörülüyüz, bir şey olmaz” mesajı vermesi dikkat çekti.
“Türbanı çıkar demek, donunu çıkar demektir”
Şeriat konulu açıklamasının ardından türban konusunda da tatlı-sert mesajlar veren Zapsu, “Türban takanların sadece yüzde 50’si inancı yüzünden takıyor deseniz bile bu yüzde 50’ye ‘türbanını çıkar demek, sokaktaki bir kadına ‘donunu çıkar’ demekten farksızdır” açıklamasında bulundu. Zapsu’nun açıklaması, “Türban donumuz gibidir, asla çıkarmayız” biçiminde sert bir mesaj olarak yorumlandı.
Zapsu, tartışma yaratacağını bildiği bu açıklamasını, bir dizi mesajla yumuşatmaya çalıştı. “Din istismarı yapmış olabileceklerini” bile söyleyen Zapsu, şöyle konuştu:
“Bugüne kadar türban meselesi nedeniyle şişmiş bir balon var Türkiye’de. Tayyip Erdoğan üniversiteli öğrencilere bu imkanı sağlayarak şişmiş çok büyük bir balonunun patlamasını önledi. Eğer o balon patlasaydı çok kötü sonuçar doğurabilirdi.Bu ülkede din istismasrı yapan partiler var. Hatta bizimkiler bile yapmıştır. Ama dini öcü olarak göstermeye çalışarak siyasi prim yapmaya çalışan partiler de var.”
“Sınıfsal analizlerine” türban konusunda da devam eden Zapsu, “Türkiye asla İran olmaz; çünkü bizde öyle bir sınıf yok” açıklamasında bulundu.
“So what?”
Türban konusunda ABD’den tescil aldıklarını vurgulayarak liberallerden korkmamalarını isteyen Zapsu, vurgusunu güçlendirmek için Amerikan tipi ve hatta bizzat İngilizce ifadeler kullanmaktan çekinmedi. Sık sık “so what (öyleyse ne)” diye soran Zapsu şöyle konuştu:
“ABD’de başörtü nedeniyle meclise giremeyen Merve Kavakçı konusunu gündeme getirdiğimde bana ‘so what’ dediler. Merve Kavakçı’nın başörtüsü başındayken mi seçmenlerinden oy istediğini sordular ben de ‘evet’ dedim. Başı kapalıyken seçim döneminde çalıştı ve seçmenlerine bu şekilde seslendi dedim. Yine bana ‘so what’ dediler. ‘Madem seçmenlerine başı örtülü olarak oy alıp seçilme hakkı kazandı neden
o zaman Meclise giremiyor’ diye sordular. Kimseyi kandırmadığını seçmenlerinin istediği şekilde seçilmesine rağmen mecliste neden temsil edilemediğini bir türlü anlamadılar.”
Kaynak