Yıkım Başlasın[Haber]

W.PiTToN

W.C.ConsuAllen
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
19,043
Reaction score
0
Puanları
0
MotorStorm, hiçbir zaman gerçekçi sürüş deneyimiyle ilgili olmamıştı. Bu gelenek MotorStorm: Apocalypse ile de bozulmuyor tabii ki. Hatta oynanışta da neredeyse hiç yenilik yapılmamış. Yani bu hala pistleri öğrenmek, hızlı sürmek ve nitro (boost) tuşunu doğru zamanda kullanmakla ilgili bir deneyim. Hatta fren denen icadın varlığını tamamen unutsak bile çok büyük bir problem yaşamıyoruz. Altımızdaki zavallı ATV ile bir Monster Truck’ın altında kalıp parçalara ayrılabiliriz mesela. Ya da sağa sola çarpıp hurdaya dönebilir; hızımızı alamayıp yıkılmış bir köprüden fırlayarak eski dostumuz yer çekimiyle de kucaklaşabiliriz. Lakin MotorStorm fazlasıyla vicdanlı bir oyun ve saniyeler içinde yarışa geri dönebiliyoruz.

Tabii Evolution Studios, oynanışa bazı minik dokunuşlar yapmayı da ihmal etmemiş. Mesela artık nitro (boost) tuşunu uzun süre kullanırsak aracımız kısa sürede ısınıp bir alev topuna dönüşebiliyor. Sonrasındaysa patlıyoruz doğal olarak. Bu noktada etraftaki su birikintilerini kullanmak veya rampalardan zıplamak gibi motoru çabucak soğutacak sürüş tekniklerini öğrenmek önem kazanıyor. Lakin dediğim gibi aracımız havaya uçsa bile yapay zekaya karşı yarış kazanmak çok büyük bir problem olmuyor. Özellikle de Festival modunda ilerleyebilmek için en alt zorluk seviyesinde ilk 5’e, sonrasındaysa ilk 3’e girmenin yeterli olduğunu düşününce. Yapay zeka, tıpkı serinin önceki oyunlarında olduğu gibi onları yakalamamıza izin veriyor ve ne kadar kötü sürersek sürelim şaşırtıcı bir biçimde birinci gelebiliyoruz. Tabii yapay zeka aynı “hileyi” kendi lehine kullanmaktan da geri kalmıyor. Öyle ki hiçbir yere çarpmadan önde götürdüğümüz bir yarışta yaptığımız ufak bir hata ile neredeyse sonunculuğa kadar gerileyebiliyoruz. Bu yapay zeka tasarımı, yarıştaki mücadele hissini canlı tutuyor şüphesiz; ancak benim gibi birçok yarışseverin bu tip ucuz numaraları sevmediği de bir gerçek. Neyse ki bu rahatsız edici hissi önceki oyunlardaki kadar sık yaşamıyoruz ya da MotorStorm: Apocalypse bunu gizlemeyi daha iyi beceriyor.
Diğer yarışçılara el kol hareketi de yapabiliriz.
Oyunun belki de en problemli yanı ise, birçok farklı zeminde yarışmamıza rağmen asla bunu gerçekten hissedemiyor olmamız kesinlikle. Öyle ki çoğu zaman- gittiğimiz yol hiç öyle görünmese de- kaymak gibi bir asfalt üzerinde kayıyormuş gibi hissedebiliyoruz. Dahası oyunda ATV’lerden arazi motorsikletlerine, dev tekerden (monster truck yani) kamyonetlere, yarış arabalarından kamyonlara ve hatta oyuna yeni eklenen kaslı araba (muscle car), süpermoto (superbike), süper araba (supercar), hot hatch ve çapır motorlara (Easy Rider filmini hatırlayan var mı?) kadar 13 kategoride tam 39 araç olmasına rağmen; bu araçlar arasındaki kontrol ve yol tutuş farkı, arcade bir yarış oyunu için bile fazlasıyla sığ. Yine de bu araçların dayanıklılık ve çeviklik açısından çeşitli avantaj ve dezavantajları da yok değil. Tıpkı serinin önceki oyunlarında olduğu gibi. Ancak ne olursa olsun birbirinden tamamen farklı sürüş hisleri yaşayamıyoruz.
Bununla birlikte, rakip yarışçılara hasar verebileceğimiz ya da onları yoldan dışarı atabileceğimiz “bindirme” (ram) mekaniğinin de hala olması gerektiği kadar etkili çalışmadığını görüyoruz. Özellikle de Burnout Paradise’ta rakibe yapabildiklerimizi hatırlayınca hayal kırıklığı yaşamamak elde değil. Kısacası bu mekaniğin önümüze aniden çıkan engellerden sağa sola kaçarak kurtulmak dışında bir işe yaradığını söylemek zor. Ne yazık ki.

Neyse ki oyunun bütün zayıf noktaları, çevrimiçi olduğumuzda kolayca ortadan kayboluyor ve kendimizi bir anda gerçek insanlara karşı çok daha zevkli yarışların içinde buluyoruz.
16 kişiye kadar destek veren çoklu oyuncu modunun, ara sıra garip kopmalar yaşasak da, son derece iyi çalıştığını ve lobi sisteminin de genellikle lagsız oyunlar bulmamızı sağladığını söyleyebilirim. Yarışlarda elde ettiğimiz başarıya ve sürüş stilimize göre chip (bir nevi tecrübe puanı oluyor) kazanıp seviye atlamamız da mümkün. Böylece araçların kasasından tamponuna, aynasından camına, boyasından cant kapağına kadar aklımıza gelebilecek hemen her parçasını özelleştirebileceğimiz seçeneklere kavuşuyoruz. Tabii bu seçenekler sadece görsellikle sınırlı kalıyor. Yani aracın performansına etki etmiyor. Aynı zamanda daha uzun nitro süresi, kaza yapınca yola daha çabuk dönme, daha iyi yol tutuş ve daha çabuk hızlanma gibi birçok özel yetenek de (perk) yine seviye atladıkça açılıyor. MotorStorm Apocalypse’ten gerçek anlamda keyif alabileceğiniz bir yer varsa, o da kesinlikle çoklu oyuncu modları oluyor.
 
Geri
Üst