revolation
яєѕυяяє¢тιση ιηѕαηє ρєяѕση мσ∂
Smiley ailesinin tek çocuğuydu
hayalet avcıları küçükken en sevdiği filmdi
korsan olmakta ona çok yakışıyordu
okulun en muzur, en yaramaz öğrencisi =)
öğretmenlerine her türlü muzurluğu yapardı
arkadaşlarını çok hırpalardı
sonra okul korosuna katıldı. süper bi gitaristti...
kızlar ona hasta oluyordu
okuldan sonra arkadaşları ile bara kaçarladı
bazen okul bahçesinde, binanın arkasında sigara içerlerdi... bi sigara içişte kendinden geçerdi...
hocaları görecek diye çok tedirgin olurdu
çılgın pardileri hiç kaçırmazdı...
kızlar ona hep hasta olurdu
bi keresinde bi arkadaşını okulda ki dolabına kilitlemişti... çok yaramazdı... dersler umurunda değildi...
ama büyüdüğünde baktı ki böyle olmuyor derslere ağarlık verdi...
kötü alışkanlıkları elinin tersi ile bi köşeye savurdu
o tembel birden her soruya parmak kaldırır oldu
ve hayati derece taşıyan sınavı ecel terleri içerisinde başarı ile geçti =)
artık mezun olmuştu
güzel bir konuşma yaptı ve kürsüden indi... okul bitmişti...
askere gitme vakti gelmişti
askerde bile kızlar peşini bırakmıyordu... çok şanslıydı...
o çok şanslı biriydi...
askerden geldikten sonra çok iyi bir firmada müşteri temsilcisi olarak işe girdi...
haftanın 5 günü çalışıyordu ve en az 3 günü şehir dışına uçuyordu...
çok iyi bir firmaydı, onu devamlı uçakla yolculuk ettiriyorlardı.
iş yerinde herkes onun *ıçını öpüyordu... çünkü artık genel müdür yardımcısı olmuştu...
ama bu daha fazla sorumluluk demekti
çok geç yatıyor
çok erken kalkıyordu
bazen masasında uyukladığı görülüyordu
ara-sıra eski muzurluklarını yapıyordu. huylu huyundan vazgeçmezmiş =)
ve sonunda hayatının aşkı ile karşılaştı
oda tam bir iş kadınıydı
bizimkinin ayakları yerden kesilmişti
hemde öyle - böyle kesilmek değil
bir gelin ve bir dağmat
sonunda evlendiler
hemen gelinin ailesini ziyarete gittiler...
oradan balayına... damat çok sakardı... =)
balayını uzattılar...
ve bisürü çocukları oldu
çocuklarıda aynı babası gibiydi... aynı onun gibi muzurlardı...
koca bir aile olmuşlardı... herşey çok güzel gidiyordu...
bizimki çok zengindi... çok parası vardı ve genel müdür yardımcılığı maaşıda çok iyi bir seviyedeydi...
para bizimkini bozdu... kumara başladı
kazandıkça daha da çok oynuyordu...
ona artık bu alemde king diye hitap ediyorlardı
çok aç gözlüydü...
dolar zenginiyken birden altın zengini oldu
ama birgün çok kötü bişey oldu... okulda dolaba kilitlediği arkadaşı...
ondan intikam almak için ona vudu büyüsü yaptı...
iş yerinde herşey tersine gidiyordu
hayatta herşey tersine gidiyordu...
o muhteşem şansı gitmiş yerine şanssızlık gelmişti...
ve beklenen oldu... karısıda onu terketti... çocuklarıda aldı
iştende kovuldu... artık her işi yapıyordu...
kara haber tez duyuldu... kulaktan kulağa herkese ayrılık haberi dağıldı...
arkadaşı intikamını almıştı ama hala hırslıydı
bizimki karısını çok özlüyordu... her akşam resmine bakıp ağlıyordu (Cenzig Kurtoğlu Şarkısı Gibi Oldu)
ilk tanıştıkları yere gitti birgün
ölmek istiyordu... intihar etmek istiyordu
kafasına sıkacaktı ama silah almaya parası yoktu
kendini asmaya karar verdi
tam kendini asacakken polis yakaladı... ölememişti...
gazetelere manşet oldu...
manşette ki haber; HERŞEYİNİ KAYBEDEN ADAM ŞİMDİ DE AKLINI KAYBETTİ
uzun süre tedavi gördü ve psikoloğu artık iyileştiğine karar verdi...
artık serbestti...
eşi ve çocukları hala aklındaydı
aklına bin türlü intihar senaryosu geliyordu
gene gel - gitler başlamıştı...
ve sonunda bir binanın çatısında altamaya karar verdi...
ve atladıda... evet... sonunda yapmıştı
ambulans geldi... şöför hızla en yakın hastaneye yetişmeye çalıştı ama çok geçti...
yakınları ona karşı son görevlerini yerine getirdiler...
THE END

hayalet avcıları küçükken en sevdiği filmdi

korsan olmakta ona çok yakışıyordu

okulun en muzur, en yaramaz öğrencisi =)


öğretmenlerine her türlü muzurluğu yapardı


arkadaşlarını çok hırpalardı

sonra okul korosuna katıldı. süper bi gitaristti...

kızlar ona hasta oluyordu

okuldan sonra arkadaşları ile bara kaçarladı

bazen okul bahçesinde, binanın arkasında sigara içerlerdi... bi sigara içişte kendinden geçerdi...
hocaları görecek diye çok tedirgin olurdu

çılgın pardileri hiç kaçırmazdı...

kızlar ona hep hasta olurdu

bi keresinde bi arkadaşını okulda ki dolabına kilitlemişti... çok yaramazdı... dersler umurunda değildi...


ama büyüdüğünde baktı ki böyle olmuyor derslere ağarlık verdi...
kötü alışkanlıkları elinin tersi ile bi köşeye savurdu
o tembel birden her soruya parmak kaldırır oldu

ve hayati derece taşıyan sınavı ecel terleri içerisinde başarı ile geçti =)

artık mezun olmuştu

güzel bir konuşma yaptı ve kürsüden indi... okul bitmişti...

askere gitme vakti gelmişti

askerde bile kızlar peşini bırakmıyordu... çok şanslıydı...
o çok şanslı biriydi...

askerden geldikten sonra çok iyi bir firmada müşteri temsilcisi olarak işe girdi...
haftanın 5 günü çalışıyordu ve en az 3 günü şehir dışına uçuyordu...
çok iyi bir firmaydı, onu devamlı uçakla yolculuk ettiriyorlardı.

iş yerinde herkes onun *ıçını öpüyordu... çünkü artık genel müdür yardımcısı olmuştu...

ama bu daha fazla sorumluluk demekti
çok geç yatıyor

çok erken kalkıyordu

bazen masasında uyukladığı görülüyordu

ara-sıra eski muzurluklarını yapıyordu. huylu huyundan vazgeçmezmiş =)

ve sonunda hayatının aşkı ile karşılaştı

oda tam bir iş kadınıydı

bizimkinin ayakları yerden kesilmişti

hemde öyle - böyle kesilmek değil

bir gelin ve bir dağmat


sonunda evlendiler

hemen gelinin ailesini ziyarete gittiler...

oradan balayına... damat çok sakardı... =)

balayını uzattılar...

ve bisürü çocukları oldu

çocuklarıda aynı babası gibiydi... aynı onun gibi muzurlardı...


koca bir aile olmuşlardı... herşey çok güzel gidiyordu...

bizimki çok zengindi... çok parası vardı ve genel müdür yardımcılığı maaşıda çok iyi bir seviyedeydi...

para bizimkini bozdu... kumara başladı

kazandıkça daha da çok oynuyordu...

ona artık bu alemde king diye hitap ediyorlardı

çok aç gözlüydü...



dolar zenginiyken birden altın zengini oldu

ama birgün çok kötü bişey oldu... okulda dolaba kilitlediği arkadaşı...

ondan intikam almak için ona vudu büyüsü yaptı...

iş yerinde herşey tersine gidiyordu

hayatta herşey tersine gidiyordu...
o muhteşem şansı gitmiş yerine şanssızlık gelmişti...


ve beklenen oldu... karısıda onu terketti... çocuklarıda aldı

iştende kovuldu... artık her işi yapıyordu...





kara haber tez duyuldu... kulaktan kulağa herkese ayrılık haberi dağıldı...

arkadaşı intikamını almıştı ama hala hırslıydı

bizimki karısını çok özlüyordu... her akşam resmine bakıp ağlıyordu (Cenzig Kurtoğlu Şarkısı Gibi Oldu)

ilk tanıştıkları yere gitti birgün

ölmek istiyordu... intihar etmek istiyordu
kafasına sıkacaktı ama silah almaya parası yoktu

kendini asmaya karar verdi

tam kendini asacakken polis yakaladı... ölememişti...

gazetelere manşet oldu...

manşette ki haber; HERŞEYİNİ KAYBEDEN ADAM ŞİMDİ DE AKLINI KAYBETTİ

uzun süre tedavi gördü ve psikoloğu artık iyileştiğine karar verdi...
artık serbestti...

eşi ve çocukları hala aklındaydı

aklına bin türlü intihar senaryosu geliyordu

gene gel - gitler başlamıştı...

ve sonunda bir binanın çatısında altamaya karar verdi...
ve atladıda... evet... sonunda yapmıştı

ambulans geldi... şöför hızla en yakın hastaneye yetişmeye çalıştı ama çok geçti...

yakınları ona karşı son görevlerini yerine getirdiler...

THE END

Senaryo: Fıяτıηa and revolation
Resimler: revolation's archives
resimlerin tümünü aşağıda bulunan linkten indirebilirsiniz... size bol - bol avatar çıktı =)
1.7 MB http://rapidshare.com/files/123307432/smileyler.rar
Çok emek verdim
Edit: Alttaki bayana da teşekkür edin... konuyu birlikte kastık