
Bazen kalkıp bakamaz ya bir kelebek aynaya
Hele ki zehirliyse utanır kendinden
Çekinir tebessümden karanlık bir çocuk
Geriye adım atar bahçedeki çiçekler
Ne zaman; sen yoksun desem.
Gökyüzünün saç telleridir yıldızlar düşer
Mektubunda adını yazmayı unutur bir âşık
Ve bir savaşçı elindeki bombayı korkularına düşürür
Sol yanına yatar bazı hayatlar kanama dursun diye
Ezberlediği son duasını kaybeder aklından bir peygamber
Ne zaman; sen yine yoksun desem.
Güneş batıdan doğar alınır buna evren
Çivileri alnına çakar karanfiller
Gözyaşları yağmur olur ikindi vakitlerinde
Günlerden gece ise özlem su olur
Kana kana içilir
Kana kana kandırılmak aldatma değil de nedir
Bilyelerin akranlarıyla oynaması gecikir
Bir martının dişleri dökülür konuşamaz
Bir çocuk elinden fırçasını düşürür
Artık hiç mi hiç düşlerini boyayamaz
Ne zaman; sen yine yoksun desem.
Elma rengini unutur herkes gibi
Her an maziyi hatırlamak, kör bıçağı sırtına saplamak olur
Trenlerin makasları yanlış yöne kesilir
Öğretmenler sözcükleri unutur
Bir şair kendini aynada vurur
Okyanus ağlar balıklar suda boğulur
Ne zaman sen yine yoksun desem
Anlarım ki ben de yok olurum..