Türbanın 40 yılı...

utkutan81

New member
Katılım
20 Ara 2006
Mesajlar
359
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Son Başbuğ Gazi mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK
Türbanın 40 yılı...

TÜRK toplumunu ikiye ayıran "türban" sorunu kırk yaşını doldurdu. O tarihte adına "türban" demiyorlardı, 1968 yılında Ankara İlahiyat Fakültesi'nde okuyan Hatice Babacan adındaki kız öğrenci derslere başörtülü girince, ileride "türban" adını alacak bombanın fitilini ateşledi.

Eğer yanılmıyorsak, bu kız öğrenci, bugünkü Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın halasıydı, yanlışsa düzeltelim...

İslam Tarihi öğretim üyesi Prof. Dr. Neşet Çağatay, genç kıza; "Ben, 19 yıldır, bu sıralarda karşımda kapalı bir kız görmedim, bundan sonra da görmek istemiyorum, ya başını açarsın ya sınıftan çıkarsın, demişti."

* * *
GENÇ kız, başını açmayı kabul etmedi, sınıftan çıktı. Öğrencinin bu hareketini, idare hakaret kabul etti ve fakülteden atıldı. Diğer öğrenciler, Hatice Babacan'ın cezalandırılmasını protesto için boykota başlayınca fakülte tatil edildi, bakan istifa etti. Öğretim üyelerinin çoğunluğu sorunun temelinde tarikatların ve başka amaçların olduğunu belirtiyorlardı. Bunların başında da ileride suikasta kurban gidecek Prof. Dr. Bahriye Üçok vardı.

* * *
İŞTE 40 yıl önce adı henüz konmamış olan "başörtüsü"nün başlangıcı buydu. Başörtüsü giderek "türban"a dönüşecek, Meclis'ten Anayasa Mahkemesi'ne, Anayasa Mahkemesi'nden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gidecekti; sırada yeni anayasa var...
Laik cumhuriyetten yana olanlar "türban"ın amacının ülkeyi din esaslarına, şeriata göre yönetmek isteyenlerin siyasi simgesi olduğunu söylüyor. Dini, siyasete alet etmek isteyenler ise bunu reddedip "inanç sorunu" olduğunu söylüyorlardı, yani genç kızların okul kapılarına kendilerini zincirlemesi, büyük depremden sonra "7,4 yetmedi mi?" diye pankart açmaları hep inançları gereğiydi. Ama iki gün önce Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, türban için "Velev ki siyasi simge olsun, ne çıkar!" demesi takkeyi düşürdü, demek "Siz bunu siyasi simge olarak kullanıyorsunuz!" diyenler doğru söylüyorlardı.

Biz başından beri "Şu türbanı, siyasi İslamın simgesi yapmasaydınız, toplum bunu çoktan kabul etmişti" dedik durduk, dinleyen olmadı.

* * *
TÜRBAN biliyorsunuz, bir başörtüsü bağlama şeklidir, Türk toplumunda kadınların başlarını bağlama geleneği vardır, ama tek tip, tek biçim bağlamazlar, hele türbanın altındaki takke hiç yoktur; bir yemeni, bir tülbent olabilir, o da bunların bağladığı gibi değil...

* * *
BU, "türban"ın Türkiye'deki tarihçesi, ya asıl çıkışı menşei...
Bunu kim bilir?

Bilse bilse Murat Bardakçı bilir.

Sorduk, ne de olsa babasının arkadaşıyız, anlattı...

"Bugün türban dediğimiz, omuzlara kadar inen başörtüsü ilk defa 1970'lerin başında Lübnan'da ortaya çıktı. Modanın yaratıcısı bir din adamıydı, Lübnanlı Şiilerin lideri Hacetülislam Musa Sadr. Hayır, bu din adamı, bir moda tasarımcısı, yaratıcısı değildi.

Şiiler Lübnan'ın güneyinde yaşıyorlardı, ama o bölgeye sivil Filistinlilerle Kral Hüseyin'in Ürdün'den kovduğu Filistin gerillaları da geldi. Şiiler ile Filistinliler arasında çeşitli sorunlar çıktı. Şii kadınların, Filistinliler tarafından taciz edildikleri de oluyordu. Hacetülislam Musa Sadr, Şii kadınların güvenliği için, bu biçimde örtünmelerini söyledi. Yani şimdi bizim türban dediğimiz başörtüsü bağlama biçimi, inanç değil, güvenliğin gereği olarak ortaya çıktı ve hızla yayıldı. Hacetülislam Musa Sadr, 1975'te yaptığı açıklamada bu başörtüsü modelini bizzat hazırladığını söyleyecek ve ilhamını Batı dünyasının kilise resimlerinden ve Lübnan'daki Katolik rahibelerin kullandıkları başörtülerinden aldım diyecektir."

* * *
MURAT Bardakçı'nın anlattıklarının özeti bunlar.

Bir de "Bu konuda anlamadığım bir şey var!" diyor:

"Örtünme konusunda asırlar boyunca kendi modasını kendi yaratmış, yaşmak, ferace, kadın fesi, felek tabancası, hotoz, maşlak, tandırbaş, yemeni, kundak yemeni, salma yemeni gibi çeşit çeşit modellerle zarif bir çizgi yakalamış olan Türk kadınının Lübnan'dan örtünme modeline ihtiyaç duymasının sebebini bir türlü anlayamıyorum."

* * *
SİYASET budur Bardakçı, bugün "türban" oy getiriyor, yarın "hotoz" oy getirecek olsa döneriz.

Yarın "efendi hazretleri"nin biri çıkıp "hotoz"a fetva verse, görürsünüz "türban" nasıl da gözden düşüp "moda dışı" oluvermiş...
 
Kıl kutsal olsaydı insanın olup olmayan yerlerinde çıkmazdı.
 
Neyin kutsal olup, neyin olmayacağına sen değil seni yaratan karar verir.
,Şüphesiz haklısın Yaratan karar verir de kılı olup olmayan yerlere çıkartarakta zaten kararını vermiş ama yok birileri din üzerinden siyasi nüfus saglıyacak diyede kutsal sayamayacagım kusura bakma!
 
,Şüphesiz haklısın Yaratan karar verir de kılı olup olmayan yerlere çıkartarakta zaten kararını vermiş ama yok birileri din üzerinden siyasi nüfus saglıyacak diyede kutsal sayamayacagım kusura bakma!

Din üzerinden siyasi nüfus nasıl sağlanır? Sen müslümana baskı yapan bir sistem oluşturursun, biriside çıkar ben bu baskıyı kaldıracağım der siyasi nüfusunu oluşturmuş olur. Kaldır başörtüsü yasağını, bu yasağı bahane ederek oy toplayanlarada prim vermemiş ol olay bu kadar basit. Kaldı ki kılı kutsal görenler varsa vardır olamazmı? Bu tahammülsüzlük neden?

Ama yok CHP vari bir şekilde olaya yaklaşılacak ki toplum bununla meşgul olurken bazıları kesesini doldursun. Yaygaralar kopartılsın ülkenin dinamiklerinin önüne geçilsin. Eskiden din elden gidiyor diye ilerlemenin önünü tıkayaların yerini bugün laiklik elden gidiyor diye bağıranlar aldı. Bırakın bu işleri yazık ülkeye yazık millete.
 
Din üzerinden siyasi nüfus nasıl sağlanır? Sen müslümana baskı yapan bir sistem oluşturursun, biriside çıkar ben bu baskıyı kaldıracağım der siyasi nüfusunu oluşturmuş olur. Kaldır başörtüsü yasağını, bu yasağı bahane ederek oy toplayanlarada prim vermemiş ol olay bu kadar basit. Kaldı ki kılı kutsal görenler varsa vardır olamazmı? Bu tahammülsüzlük neden?

Ama yok CHP vari bir şekilde olaya yaklaşılacak ki toplum bununla meşgul olurken bazıları kesesini doldursun. Yaygaralar kopartılsın ülkenin dinamiklerinin önüne geçilsin. Eskiden din elden gidiyor diye ilerlemenin önünü tıkayaların yerini bugün laiklik elden gidiyor diye bağıranlar aldı. Bırakın bu işleri yazık ülkeye yazık millete.


Atatürk'ün heykellerine put muamelesi yapan sizler,kılı da kutsal sayarsınız.Atatürke gösteremediginiz saygı ve sevgiyi kıçta çıkan kıla eksik etmeyin.
Bu ülkenin başörtüsü sorunu yoktur rejim ve Atatürk düşmanı emperyalist maşalar vardır.İnanç bu ülkede hiç bir zaman sorun olmamıştır.İyi niyet varsa başörtüsü sörunu çözülür.Sizin derdinizin Başörtüsü olmadıgını sende biliyorsun bende biliyorum.Daha Üniversitede Türban konuşulurken bir milletvekili ve belediye başkanınız kamudada kalksın demeye başladı.Ben bildim bileli hiç bir zaman inanmadım Başörtüsü sorununa özellikle Fethullah Gülen'in o meşhur "hedefe ulaşıncaya kadar her yol mübahdır" deyişinden beri hep bu adamı izledim ve gördüm ki ne zaman bir ihtilal kokusu alsa safındakileri çok kolay sattıgını çok iyi bilirim.Yalakalgın bini bir paradır onun için ve artık uyumayın ve ulusal degerlerimize sahip çıkın ABD ajanlarına degil...
 
Türbanın 40 yılı...


"Bugün türban dediğimiz, omuzlara kadar inen başörtüsü ilk defa 1970'lerin başında Lübnan'da ortaya çıktı. Modanın yaratıcısı bir din adamıydı, Lübnanlı Şiilerin lideri Hacetülislam Musa Sadr. Hayır, bu din adamı, bir moda tasarımcısı, yaratıcısı değildi.

Şiiler Lübnan'ın güneyinde yaşıyorlardı, ama o bölgeye sivil Filistinlilerle Kral Hüseyin'in Ürdün'den kovduğu Filistin gerillaları da geldi. Şiiler ile Filistinliler arasında çeşitli sorunlar çıktı. Şii kadınların, Filistinliler tarafından taciz edildikleri de oluyordu. Hacetülislam Musa Sadr, Şii kadınların güvenliği için, bu biçimde örtünmelerini söyledi. Yani şimdi bizim türban dediğimiz başörtüsü bağlama biçimi, inanç değil, güvenliğin gereği olarak ortaya çıktı ve hızla yayıldı. Hacetülislam Musa Sadr, 1975'te yaptığı açıklamada bu başörtüsü modelini bizzat hazırladığını söyleyecek ve ilhamını Batı dünyasının kilise resimlerinden ve Lübnan'daki Katolik rahibelerin kullandıkları başörtülerinden aldım diyecektir."


Anlaşılıyor ki Türk erkekleri ırz düşmanı, sapık ve tamamı Tecavüzcü Coşkun'dur.
Tabii bu durumda kadınlar da namuslarını korumak uğruna türban bağlamak zorunda.
Hem de rahibelere benzemek zorunda kalmalarına rağmen.
EEEEE ne de olsa saçlar her şeyden daha fazla tahrik edici.
(Kuaförlere sözüm yok)
 
kafalarıyla ve saçıyla insanların tahrik oldugunu düşünenlere dicek bi söz kalmadı artık ....

önce kaba kaslarını ve gerdanlarını örtsünler ....
 
:D Yav şakamısınız siz?

Dalgamı geçiyorsunuz İslam yasaklamışsa yasaklamıştır, sorgulamak size mi düştü yok tahrik olursak, yok bilmemne... Sizi yaratan sizden iyi düşünmüştür merak etmeyin. O emir ve yasaklarını buyurmuştur sizede aciz kullar olarak teslim olmak düşer ha isyan ediyorum kabul etmiyorum derseniz sizin bileceğiniz iş.

sorunda burda zaten islam yasaklamıyor açık başı kaldıki kapanma islam öncesi bir olaydır******
 
türban Allahın emridir kurandada kapanmaları için emir vardır. bunu inkar etmenin anlamını umarım bazı kendini müslüman niteleyen arkadslar anlarlar kuranın tek harfini cümlesini değiştiremezsiniz ya kabul edersin yada cıkarsın kabul etmeyenler kendilerini hangi kefeye koyarlar anlamıslardır umarım.

Allahın(c.c) kimsenin ibadetine ihtiyacı yoktur ama bizim ona ibadet etmeye ihtiyacımız vardır
************
 
Bu Gün okullara başı acık olanların girmesinde bir sakınca yokken neden başı kapalı kızların gireceği zaman ortamı bu kadar geriyorsunuz anlamıyorum bu gün sizlerde cok iyi bildiğiniz halde örtünmek islamın emri olduğunu neden karşı cıkıyorsunuz anlam veremiyorum size sadece şunu söyleyeceğm müslümanlığınızı bir daha gözden gecirin yada size ilkokul birinci sınıfdan itibaren öğretilmeyen islamı kendiniz bir araştırın bağımsız olarak
 
türban Allahın emridir kurandada kapanmaları için emir vardır. bunu inkar etmenin anlamını umarım bazı kendini müslüman niteleyen arkadslar anlarlar kuranın tek harfini cümlesini değiştiremezsiniz ya kabul edersin yada cıkarsın kabul etmeyenler kendilerini hangi kefeye koyarlar anlamıslardır umarım.

Allahın(c.c) kimsenin ibadetine ihtiyacı yoktur ama bizim ona ibadet etmeye ihtiyacımız vardır
olayı kıl mevzusuna kadar indirerek kendi seviyelerini ve bulundukları konumları ve inançlarını belli etmişlerdir.. saygılar...


-varmı bi kanıtınnn..ALLAH c.c emrimi var türban giyin diee.
-bi tane ayet te türban giyin emrini varmı
- bırak sadece türban kelimesinide bulsanda kafii bul ozaman iddeaların boşa çıkmasın ..boş laf etmiş olmayasın
-türban ı kuran da bulamazsan başka dini kaynaklara bak orda belki bulursun

http://www.hackhell.com/showthread.php?p=2529434#post2529434

 
-varmı bi kanıtınnn..ALLAH c.c emrimi var türban giyin diee.
-bi tane ayet te türban giyin emrini varmı
- bırak sadece türban kelimesinide bulsanda kafii bul ozaman iddeaların boşa çıkmasın ..boş laf etmiş olmayasın
-türban ı kuran da bulamazsan başka dini kaynaklara bak orda belki bulursun

http://www.hackhell.com/showthread.php?p=2529434#post2529434


KAPANMA EMRİ VARDIR DEDIM GÜZEL KARDESİM PEYGAMBER EFENDİMİZDE(SAV) BUNUN NASIL OLACAGINI SÖYLEMİŞTİR ********************AÇ KURANI OKU BAK BAKALIM VAR MI YOK MU **************
 
[email protected]

Çene altı laikliği...


BU formül iyi:

"Çene altı..."

Türbanın bağlama yeri "çenenin altı" olunca hem demokrasiye uygun düşüyor, hem devrim yasaları açısından zararsız oluyor, hem laik cumhuriyet elden gitmiyor.

AKP ile MHP’nin çene çeneye verip buldukları bu:

"Çene altı formülü..."

Oysa AKP’ye yalakalık yapan bizim çenesi düşük aydınlar yıllardır ekranlarda yırtındılar da bunu akıl edemediler.

"Çene altı" formülü şöyle:

Türbanlı kızlar türbanın iki ucunu çenenin altında bağlayacaklar, böylece türban laik anayasaya uygun olacak.

Bir toplumu salak yerine koyarak, devrim yasaları ile alay ederek, Anayasa’daki laiklik tanımı ile dalga geçerek bulunan formül ancak bu kadar olur.

Çenenizi yormayın...

*

Türklerin,; ekonomiden sağlığa, depremden spora kadar her şeyi çene ile çözdüklerini bilirdim de, türban gibi rejimin tehdidi bir simgeyi "çenenin altı" ile çözecekleri hiç aklıma gelmemişti.

Bu kadar kolaymış:

"Çene altı..."

(........)

Ben asıl şu "altı" üzerinde duruyorum; bu ülke ne çektiyse "altı" olan şeylerden çekti:

Dil altı, sümen altı, şuur altı...

El altı, bel altı, hasır altı.

Hoş, vatandaş açısından hepsi aynı yere varıyor:

"Okka altı..."

AKP milletvekili ve Kadın Kolları Başkanı Fatma Şahin, şu türbanın nereye kadar yayılacağı konusunda, tıpkı çenesini tutamayan öbür milletvekilleri ve belediye başkanları gibi, partisinin bilinç altını açıkladı:

"Adım adım gideceğiz..."

*

Şimdi AKP’ye şirin gözükmek isteyen hukukçulara, profesörlere, işadamlarına, medya editörlerine bir görev düşüyor.

Ya bu "çene altı formülünün" çok da faydalı olduğunu anlatıp duracaklar, çeneye kuvvet...

Ya da; çenelerini kapatacaklar...

Nasıl olsa yalakalığın sınırı yok...
 
KAPANMA EMRİ VARDIR DEDIM GÜZEL KARDESİM PEYGAMBER EFENDİMİZDE(SAV) BUNUN NASIL OLACAGINI SÖYLEMİŞTİR BURDA GEÇİPTE ARTİSLİK YAPMA AÇ KURANI OKU BAK BAKALIM VAR MI YOK MU İŞKEMBEDEN KONUSMAYIN...

-yazdıklarından haberin yok o zaman ..
sen yazmadınmı türban Allahın emridir diee..senin mesajında bu kelimeler yokmuu....
-artislik yapmıyorum işkembedende atmıyorum ayrıca böyle roman ağzıyla hakaret ederek küçülüyorsun
-ya yazdığını anlıyamıyorsun yada yazdığından haberin yok
-mert çe çıkıp kusura bakma aradım ama bulamadım diyebilirdin sen haklısın diebilirdin ama sen gelip bana hakaret ediyorsun artisti işkembeydi gibi romanların çok kullandığı laflarla..


 
Geri
Üst