Komünist Nazım Hikmet Kadar Başınıza Taş Düşsün!

Börteçine9

New member
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
2,162
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
KIZILELMA!!
Sayın okurlarım, 19 Mayıs Pazartesi günü, yurdumuzun her yöresinde tertiplenen “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” kutlamalarını, sabahın erken saatlerinden itibaren televizyon kanallarımızdan doya doya seyrederek ve günlük gazetelerimizi de gözden geçirerek, sabah kahvesi zevkini çıkartıyordum.
Yeniçağ Gazetemizin “KURTULUŞTAN TESLİMİYETE...” başlıklı, büyük resimli iki tablosu çok manalı idi; birisi, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının 19 Mayıs’da Samsun’daki karargahta başlattıkları şanlı mücadeleyle Türk’ün makus talihini yenip vatanı kurtardıkları “VATAN VE MİLLET AŞKI...” tablosu ile, Ata’nın, Vatanı emanet ettiği insanlardan iki gencin 29 Ekim 2004’de Papa’nın heykeli altındaki, egemenliğimizi AB’ye devrederken “AVRUPA BİRLİĞİ AŞKI...” nı gösteren, tablosu idi. İlki Türklere, ikincisi de Türkiyelilere yakışan tablo.
Sabah gazetesinin belirgin yazar çizerleri de, bayram günümü lekelediler. Birinci sayfadaki Atatürk’ün resminin hemen altına Gorbaçov’u yerleştirmişler ve “Nazım, Türk Che Guevara’sı” başlıklı yazı ile, milli değerlerimizi aşındırma gayretine girmişlerdi. Sovyetler Birliği’nin son Devlet Başkanı Gorbaçov; “Ben üniversitedeyken Nazım Hikmet çok popülerdi. Türk Che Guevara’sı gibiydi” diyor ve hayranlığını dile getirerek Komünist Partisi’nin genç bir üyesiyken şiirlerini, okuduğunu söylüyor.
Aslında bu konu, bizim seksen sekiz yaşını dolduran Cumhuriyetimizin bayramının birinci gününde ele alınmamalı idi. Che Guevara, kendi toplumu için silahlı bir militan olarak görevini yapmışken, Nazım Hikmet kendisini af eden toplumunun o yıllardaki baş düşmanı Sovyetler Birliği’ne üçüncü defa kaçarak Sovyet Yazarlar Birliği’nin ilk gün tertiplediği toplantıda; “Ben Sovyetler Birliği’nin çocuğuyum, Türk kardeşlerim çiftçiler ve işçiler yüce Stalin’in bayrağı altında Sovyet ideali için de çarpışacaklardır. Stalin benim için çok mühimdir, gözümün ışığıdır, fikirlerimin kaynağıdır, beni o yarattı. 19 yaşımdan beri yalnızca kalbim ve kafamla değil, geçmişimle de Sovyetler Birliği’ne bağlıyım” diyen ve Büyük Kurtarıcımız M.Kemal Atatürk’e “Burjuva Kemal” diyen biridir. Ben, yirmi dört yaşında iken elli yedi yıl önce, aftan istifade ederek hapishaneden çıkan ve Rusya’ya kaçan Nazım Hikmet’le ilgili “Komünist Nazım Hikmet’in 185 Himayecisine” adlı, Ankara’yı karıştıran broşürü çıkarmış ve tanesini onbeş kuruşa sattırarak, başkanı olduğum Türk Milliyetçiler Derneği Ankara Şubesinin, kirasını ödemiştim.
1996 yılında, oniki yıl önce, rahmetli Muzaffer Özdağ kardeşimiz Aziz Milletimize ve Millet iradesinin Şuurlu temsilcilerine, aynı konuda açık mektup yazarak herkesi “Göreve Çağrı” ile uyarmış ve halkımızın bu konuda yanlış yönlendirildiğini, sorumsuz medyanın olumsuz etkilerini ve tedbir makamlarında olanların uyarılmasını, seviyeli bir şekilde yapmıştır.
Beş yıl önce de rahmetli Mehmet Gül kardeşimiz, 530 sayfalık “Direnen Son Lenin” adlı araştırma eseri ile, günümüze kadar bizim gözümüzle, komünist Nazım Hikmet’i her yönü ile ortaya koyan en güzel eseri, bizlere sunmuştur.
Türk Milliyetçileri bunları yaparken Solcu Kültür Bakanı Ercan Karakaş, mezarın nakli için didindi, Timuçin Savaş da Rus Kültür Bakanı ile görüşerek naaşının Türkiye’ye getirilmesi için resmi temaslarda bulundu. Kültür Bakanı Fikri Sağlar en beceriklisi çıkmış ve Ankara Hipodromundaki Kültür Parkı’na heykelini dikmiştir. Aynı heykelin eşini de Şişli Belediye Reisi Mustafa Sarıgül’e vermiş, fakat Milliyetçilerin tepkisi karşısında Maçka Palas Oteli önündeki temel çalışmalarını yarıda bırakan Sarıgül de, heykeli İzmir Belediyesine hediye etmiştir. Kültür Bakanı İstemihan Talay altı yıl önce 2002 yılının “N.Hikmet Sanat Yılı” olarak kullanılması amacı ile UNESCO’ya başvurmuştur. Eski solcu yeni AKP’li son Kültür Bakanı Ertuğrul Günay da Türkiye kaçkınının mezarına çiçek bıraktı ve somut bir girişim başlatacağına kadar konuşmayacağını bildirdiği için de beş aydır dilini yuttu.
Sevgili Okurlarım, “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” mız kutlu ve mutlu olsun.
Tanrı Türk’ü Korusun
Sami Yavrucuk-Yeniçağ
 
Nazım Hikmetin çok yanlışı bir okadarda doğrusu vardır.M.Kemale burjuva demesi ise palavradır.Onun için MAVİ GÖZLÜ DEV şiirinide yazmıştır.
 
Haklısın öyle bi söz yok ortada yalan iddianağmeler. Yeniçağ gazetesi zaten MHP'nin gazetesidir, tabi ki okunmak için bazı kişileri suçlayacaklar kargaşa çıkaracaklar ki gazete okunsun e buda sol görüşlü kişilere yapılıyor. Siyasete fazla girmemek lazım :) Ayrıca konunun isminin değiştirilmesini talep ediyorum. Tartışma yaratabilecek bi başlık burası meclis deil daha seviyeli olalım..
 
Yok kardeşim MHP lilerin gazetesi olabilir,genelde doğru haberlerde yapıyorlarda bu başlık uymamış.Yani ayıp.Kimse komunist vey sağcı,solcu diye aşağılanamaz.Şimdi ben sana Alparslan Türkeş kadar başına taş düşsün desem hoşuna gitmez değilmi?
 
Yok kardeşim MHP lilerin gazetesi olabilir,genelde doğru haberlerde yapıyorlarda bu başlık uymamış.Yani ayıp.Kimse komunist vey sağcı,solcu diye aşağılanamaz.Şimdi ben sana Alparslan Türkeş kadar başına taş düşsün desem hoşuna gitmez değilmi?

Yapmadıkları birşey mi?
Benim ne düşündüğüm kadar karşı tarafımın ne düşündüğünü merak ettiğim için komünist veya sosyalist siteleri dolaşırım ben yazılanları çok iyi biliyorum rahat ol arkadaşım.
Hem Alparslan Türkeş liderdir,nazım ise şair Necip Fazıl hakkında ne söylediklerinizi de biliyoruz bilmem anlatabildim mi?
 
***Necip Fazıl hakkında ne söylediklerinizi de biliyoruz bilmem anlatabildim mi?

Necip fazıl 2 kez Türklüğü hakaret ve bir kerede Atatürke hakaretten yargılanmıştır.Nazım bu adam hakkında ne dediyse doğrudur.al sana güzel şiirleri:

Ah küçük hokkabazlık, sefil aynalı dolap

Bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılap

Necip Fazıl Kısakürek.

Her kadının bastığı yerde sanki kalbim var
Kalbim ki zevk alır ezilişinden
Ömrümüzün geçtiği yolda bana sorsalar
Gidiyorum bir kadın bacağının peşinden

Bir kadının, içinden ağlayışı, gülüşü
Gözlerinden ziyade bacaklarına yakın
Bir lisandır onların duruşu, bükülüşü
Kadınlar, onlar varken konuşmayınız sakın

ince sütunlardaki ilahi güzelliğe
Bacakların ruhudur şekil veren, diyorum
Bacakları bir kalın örtüde saklı diye
Mermerde kalbi çarpan Venüs'ü sevmiyorum

Boynuma doladığım güzel putu görseler
insanlar öğrenirdi neye tapacağını
Kör olsam da açılır gözüm ona sürseler
isa'nın eli diye, bir kadın bacağını

Necip Fazıl Kısakürek

Bilmem anlatabildimmi?

****komünist veya sosyalist siteleri dolaşırım ben yazılanları çok iyi biliyorum rahat ol arkadaşım.

Güzel kardeşim,arkadaşım,canım,ciğerim.Bak bir ideoloji amacıyla ,kurucusuyla belli olur.Adamlarının söylemiyle değil.İdeoloji öğrenme öyle forumdan falan olmaz.Bende biliyorum yok sosyalistforum.org,komunistforum.org falan.Geç bunları kardeşim.Al 10 tane kitap oku.sonra konuş.Anlatabildinmi?
 
Yapmadıkları birşey mi?
Benim ne düşündüğüm kadar karşı tarafımın ne düşündüğünü merak ettiğim için komünist veya sosyalist siteleri dolaşırım ben yazılanları çok iyi biliyorum rahat ol arkadaşım.
Hem Alparslan Türkeş liderdir,nazım ise şair Necip Fazıl hakkında ne söylediklerinizi de biliyoruz bilmem anlatabildim mi?

Alparslan Türkeş mi lider güldürme beni:D
 
ben burda Türklüğe hakaret göremiyorum.Hele daha ağzından Türk kelimesi çıkmayan bir adam beni hiç mi hiç alakadar etmiyor!
Al bak bu da nazımın şiiri ;


Burjuva Kemal'in omzuna binmiş,

Kemal kumandanın kordonuna.

Kumandan kahyanın cebine inmiş,

Kahya adamların donuna.

Uluyorlar.

Hav, hav, hav.... Hak tu.....
Nazım Hikmet Ran imzalı bir şiir ;)
------------------------------------------------------------------------

Bu da Necip Fazıl ın bir şiiri bu adam mı Türklüğe hakaretten yargılanmış?


Büyük Doğu Marşı

Allahın seçtiği kurtulmuş millet!
Güneşten başını göklere yükselt!
Avlanır, kim sana atarsa kement,
Ezel kuşatılmaz, çevrilmez ebet.

Yürü altın nesli, o tunç Oğuz’un!
Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun.
Nur yolu izinden git, KILAVUZ’un!
Fethine çık, doğru, güzel, sonsuzun!


Aynası ufkumun, ateşten bayrak!
Babamın külleri, sen, kara toprak!
Şahit ol, ey kılıç, kalem ve orak!
Doğsun büyük doğu benden doğarak!

Alparslan Türkeş mi lider güldürme beni:D

gülmen için yere koyulmuş bir ayna ve az eğilmen yeter!
 
Ha inanmıyorsun değilmi dur davaları ve dosya numaralarınıda yazayım :

Türklüğe Hakaret: 9.6.1947–5.8.1947 (1 ay, 27 gün)

*Türklüğe Hakaret Davası Bitti, Son Posta, 6 Ağustos 1947

Türklüğe Hakaret: 21.4.1950–15.7.1950 (3 ay, 25 gün)

*Tevkif Müzekkeresi, C. Savcı No:950 / 5191

Atatürk'e Hakaret: 15.10.1960–18.12.1961 (1 yıl, 65 gün)

*1960 / 3349 numaralı Mahkûmlar için müddetnâme

Birde bu necipin Cumhuriyet destanın ve şunu bir daha oku.Neden yargılandığını anlarsın :

Ah küçük hokkabazlık, sefil aynalı dolap

Bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılap

Ayrıca Alparslan bey bana göre lider değildir.Sana göre olabilir??!!!!

Necip Fazıl "Son Devrin Din Mazlumları" isimli kitabında Dersim İsyânı'nı, Şeyh Said'i, Said'i Kürdî'yi vs. öve öve bitiremez. 1937'de Tunceli isyanında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin katliam yapıp bilmem kaç yüz bin kürt'ün öldürdüğünü iddia eder.

"20 YAŞLARINDA YA VARDIM, YA YOKTUM. NECİP FAZIL KISAKÜREK'İN KONFERANSLARINA GİDER, BAYAĞI DA ETKİLENİRDİM..." (APO VE PKK ADLI KİTAPTAN)

Al bus özüde Apo denen piç söylemiş.

Aaa necip bey türkçeyi de beğenmiyoır :

"Ciğerimi delici, yüreğimi yakıcı, kafamı kemirici soru şu ki, gericiliğe mi, ilericiliğe mi, ne tarafa döneceğini bilemeyene, ne diyeceğini, ne edeceğini bulamayana, baba izini görmeyene, anadilini yitirene, yolunu şaşırana, ya kuzu gibi boyuna budalaca acı acı meleyene, ya da kısa heceli ölü kelimeleri dizi dizi boşuna sıralayana, şu yeni kuşağa ne demeli; acımalı mı, acımamalı mı?"
 
Ya bırakın tatavayı..

Nazım Hikmetin

Kurtuluş savaşı destanı adlı kitabuını
Mavi gözlü dev


şiirlerini okuyun..

ondan sora nazım hakkında laf kalabalığı yapın...


bugün dfünya üzerinde ytanınan en büyük ikinci türktür... ve türk olmaklada hep övünür..
 
Sovyet Yazarlar Birliği’nin ilk gün tertiplediği toplantıda; “Ben Sovyetler Birliği’nin çocuğuyum, Türk kardeşlerim çiftçiler ve işçiler yüce Stalin’in bayrağı altında Sovyet ideali için de çarpışacaklardır. Stalin benim için çok mühimdir, gözümün ışığıdır, fikirlerimin kaynağıdır, beni o yarattı. 19 yaşımdan beri yalnızca kalbim ve kafamla değil, geçmişimle de Sovyetler Birliği’ne bağlıyım''


yurtsever şair dediğiniz adamın sözlerine bakın!
kusra bakmayın da yazar az bile söylemiş bize kalsa günde 2 öğün söveriz nazım hikmetofa :goz:

nazım ve Türk :durdurun

Türklüğe hakarettir bu :durdurun
 
Ewet bir çoğumuzdan daha türk.. Amerikancı değil en azından..
 
Yapmadıkları birşey mi?
Benim ne düşündüğüm kadar karşı tarafımın ne düşündüğünü merak ettiğim için komünist veya sosyalist siteleri dolaşırım ben yazılanları çok iyi biliyorum rahat ol arkadaşım.
Hem Alparslan Türkeş liderdir,nazım ise şair Necip Fazıl hakkında ne söylediklerinizi de biliyoruz bilmem anlatabildim mi?

KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR. [Mustafa Kemal ATATÜRK]

Bilmem anlatabildim mi :)
 
Aynen Nazım Hikmet kadar ba$ına ta$ dü$sün (Saim Yavrucuk)
EdebsizLiğin Lüzumu yok!
 
sarışın bir kurda benziyordu
ve mavi gözleri çakmak çakmaktı
yürüdü uçurumun başına kadar
eğildi, durdu
bıraksalar
ince uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
kocatepeden afyon ovasına atlayacaktı

Bu da nazımdan ayrıca sen şiiri yanlış anlamışşsın ben sana açıklayayım :

Özne yüklem ilişkisine bakarsan çok iyi anlıycaksın ne oldğunu

Burjuva Kemal'in omzuna binmiş, (Kemalin omuzuna burjuvalar binmiş)

Kemal kumandanın kordonuna.(Kemal kumandanın kordonuna binmiş)

Kumandan kahyanın cebine inmiş,(Açıklamaya gerek yok)

Kahya adamların donuna.

Sovyet Yazarlar Birliği’nin ilk gün tertiplediği toplantıda; “Ben Sovyetler Birliği’nin çocuğuyum, Türk kardeşlerim çiftçiler ve işçiler yüce Stalin’in bayrağı altında Sovyet ideali için de çarpışacaklardır. Stalin benim için çok mühimdir, gözümün ışığıdır, fikirlerimin kaynağıdır, beni o yarattı. 19 yaşımdan beri yalnızca kalbim ve kafamla değil, geçmişimle de Sovyetler Birliği’ne bağlıyım''

Palavranın bu kadarı.Nerde yazmış,nerde söylemiş kanıt varmı?ben sana herşeyi (neciple ilgili oalrak)( ve şiiri kanıtıyla açıkladım.Ama kanıt yok?!Bunları söylediğine inanmam ama adanan menderes gibi birinin boyunduruğunda yaşamaktansa dediklerini yaparım daha iyi.
 
Ewet bir çoğumuzdan daha türk.. Amerikancı değil en azından..
sana göre herkes amerikancı zaten.solcu olmayan herkes amerikancı!!
bizim bir lafımız vardır;

Ne Amerika Ne Rusya Ne de Çin,
Türk Tarafından Türk e Göre Türk İçin!
sarışın bir kurda benziyordu
ve mavi gözleri çakmak çakmaktı
yürüdü uçurumun başına kadar
eğildi, durdu
bıraksalar
ince uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
kocatepeden afyon ovasına atlayacaktı

Bu da nazımdan ayrıca sen şiiri yanlış anlamışşsın ben sana açıklayayım :

Özne yüklem ilişkisine bakarsan çok iyi anlıycaksın ne oldğunu

Burjuva Kemal'in omzuna binmiş, (Kemalin omuzuna burjuvalar binmiş)

Kemal kumandanın kordonuna.(Kemal kumandanın kordonuna binmiş)

Kumandan kahyanın cebine inmiş,(Açıklamaya gerek yok)

Kahya adamların donuna.

Sovyet Yazarlar Birliği’nin ilk gün tertiplediği toplantıda; “Ben Sovyetler Birliği’nin çocuğuyum, Türk kardeşlerim çiftçiler ve işçiler yüce Stalin’in bayrağı altında Sovyet ideali için de çarpışacaklardır. Stalin benim için çok mühimdir, gözümün ışığıdır, fikirlerimin kaynağıdır, beni o yarattı. 19 yaşımdan beri yalnızca kalbim ve kafamla değil, geçmişimle de Sovyetler Birliği’ne bağlıyım''

Palavranın bu kadarı.Nerde yazmış,nerde söylemiş kanıt varmı?ben sana herşeyi (neciple ilgili oalrak)( ve şiiri kanıtıyla açıkladım.Ama kanıt yok?!Bunları söylediğine inanmam ama adanan menderes gibi birinin boyunduruğunda yaşamaktansa dediklerini yaparım daha iyi.
hadi bunu da yalanla bakalım;

Tarih, 7 Aralık 1961.

Nazım Hikmet, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Lideri Hruşçev'e bir mektup yazıyor.

Mektup, Komünist Partisi'nin Merkez Komitesi arşivinde.

Milliyet Gazetesi tarafından, 21 Aralık 1992'de 'Sovyetler Birliği Komünist Partisi belgelerinde Türkiye' başlıklı yazı dizisinde de kullanıldı.

İşte, Nazım Hikmet'in mektubu:

'Saygıdeğer Nikita Sergeyeviç

19 yaşından beri, yalnızca kalbim ve kafamla değil, geçmişimle de Sovyetler Birliği'ne bağlıyım.

Bolşevik Partisi'ne, ilk olarak 1923 yılında üye oldum. Ardından, 1924 yılında, yine Moskova'da 1925 yılı başlarında Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi oldum. Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'ni bitirdim ve parti işleri için Türkiye'ye gittim. 1925 yılı sonunda, Ankara'da yeraltı çalışmaları gösterdiğim için gıyaben 15 yıl hapis cezasına çarptırıldım.

Sonra, yine Moskova'ya döndüm. 1928 yılında Türkiye'de parti işleriyle uğraştım. O zamandan 1950 yılına kadar toplam 56 yıl hapis cezasına çarptırılmama karşın, toplam 17 yıl cezaevinde kaldım. Başta Sovyet halkı olmak üzere, ilerici insanların mücadelesi sonucu cezaevinden çıkarıldım.

Ben, sayılı Komünist şairlerdenim. Çok mutluyum, çünkü Büyük Ekim Devrimi'nin beşinci yıldönümünü Moskova'da kutladım. Bu nedenle de şiir yazdım.

Artık 10 yıldır Moskova'da yaşıyorum, ailem de yanımda. Bütün Sovyet halkı gibi, buradaki yaşama alıştım. Saygıdeğer Nikita Sergeyeviç, yardım edin, ben Sovyet vatandaşı olmak istiyorum.

En iyi dileklerimle.'


Mektup çok net ve açık.

Nazım, 'Sovyetler Birliği'ne bağlıyım' diyor.

Türkiye'ye bağlı olduğunu söylemiyor.

Yetmiyor...

'Kalbiyle, kafasıyla, geçmişiyle Sovyetler Birliği'ne bağlı olduğunu' ortaya koyuyor.

. . . . . . . . . .

'Ben komünistim' diyor.

Bu kadarla da kalmıyor...

'Komünistliği' bir övünç vesilesi olarak görüyor.

'Çok mutlu olduğunu' söylüyor:

- Çünkü Büyük Ekim Devrimi'nin beşinci yıldönümünü Moskova'da kutladım.

. . . . . . . . . .

Nazım, Bolşevik Partisi'ne 1923 yılında üye olmuş.

Niye?

Demek ki, Nazım kendini Türk halkından çok, Bolşevikler'e yakın görmüş. Bu görüşü kabul etmiş. Bolşevikler adına çalışmış.

Anadolu'da kalmamış. Milli Mücadele'ye yardım etmemiş. Tersine, kendi ifadesi ile 'Ankara'da yeraltı çalışmalarına' girişmiş.

Atatürk döneminde hapis cezasına çarptırılmış.

. . . . . . . . . .

Hruşçev'e 'bana yardım edin' diyor:

- Sovyet vatandaşı olmak istiyorum.

Demek ki tercihini yapmış. Sovyetler Birliği vatandaşı olmak için Komünist Partisi Lideri'ne mektup bile yazmış.

Olmamış...

Polonya vatandaşlığına geçmiş.



--------------------------------------------------------------------------------



Nazım Hikmet'in, kendisini Türkiye'ye değil, Sovyetler Birliği'ne daha yakın hissettiği ortada.

Sovyetler Birliği vatandaşlığını istediği, kendisinin ifadesi.

Peki, Türkiye'de ne yapılıyor?

'Nazım'ı ille de Türk vatandaşlığına alalım' diye fırtına koparılıyor.

Hem de bu adım Türkiye'de büyük vatandaş kesimlerini rahatsız etmesine, tepki toplamasına rağmen!

İşte hata da burada!

Türk ve yurtsever dediğiniz Nazım buydu değil miydi?
 
****'Komünistliği' bir övünç vesilesi olarak görüyor.

Ya kardeşim sen sapıttın iyice sen kimsenin düşüncesine saygı duymazsan ben de sana şimdide diyorum sağcılık,ülkücülük övünç vesilesimi?Pehhhh...

****Sovyet vatandaşı olmak istiyorum.

Ne yani sovyet vatandaşı olunca ne oluyo?Türk kanımı değişiyo?

****Nazım, Bolşevik Partisi'ne 1923 yılında üye olmuş.

Niye?

Demek ki, Nazım kendini Türk halkından çok, Bolşevikler'e yakın görmüş. Bu görüşü kabul etmiş. Bolşevikler adına çalışmış.

Anadolu'da kalmamış. Milli Mücadele'ye yardım etmemiş. Tersine, kendi ifadesi ile 'Ankara'da yeraltı çalışmalarına' girişmiş.

Bak bak sen.B ilmeden ne güzel sallıyosun.Atatürk neden bolşeviklerden destek aldı?Neden Taksim meydanındaki anıtta Atatürkün yanında iki rus bolşevik büyükelçi var?Atatürk bunları neden yanına eklenmesini istedi

***Anadolu'da kalmamış. Milli Mücadele'ye yardım etmemiş. Tersine, kendi ifadesi ile 'Ankara'da yeraltı çalışmalarına' girişmiş.

Atatürk döneminde hapis cezasına çarptırılmış.

Yani saldırdaböyle akılsızca saldırma.Diyoki 1925 te yer altı işlerine girdim.1923 te üye oldum.Milli mücadele 1925 te mi bitti.Tarihlere bakmadan sallaıyosun.Al açığı burda :

****Anadolu'da kalmamış. Milli Mücadele'ye yardım etmemiş. Tersine, kendi ifadesi ile 'Ankara'da yeraltı çalışmalarına' girişmiş.

Bolşevik Partisi'ne, ilk olarak 1923 yılında üye oldum. Ardından, 1924 yılında, yine Moskova'da 1925 yılı başlarında Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi oldum. Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'ni bitirdim ve parti işleri için Türkiye'ye gittim. 1925 yılı sonunda, Ankara'da yeraltı çalışmaları gösterdiğim için gıyaben 15 yıl hapis cezasına
çarptırıldım.

Nazım Hikmetin Kuvay-ı milliye destanını oku

Al sana Atamızla Nazım arasındaki iki olay :

Atatürk Nazım Hikmet'in şiirlerini okuduktan sonra kendisini çağırtır. Dik başlılığıyla tanınan genç Nazım bu çağrıya "şairler devlet adamları tarafından emireri aracılığıyla çağrılmazlar, kendilerine davet gönderilir" diyerek çağrıya icap etmeyeceğini bildirir.

Ata "gidip yakapaça getirelimmi?" diye soran adamlarına "hayır, rahat bırakın" cevabını verir.
...

Bir başka anektotda Nazım'ın şair arkadaşlarından Nail Çakırhan Lise sonda iken yazdığı bir şiir yüzünden Konya Emniyeti tarafından gözaltına alınır. Karakolda sorgulanırken, onu sorgulayan karakol başkomiseri telefona çağrılır. Ahizeyi eline alan başkomiserin yüzü bir anda bembeyaz kesilir. Telefonun öbür ucundaki ses şöyle demektedir "bırakın çocuğu. Ayıptır" o ses bizzat Atatürk'a aittir.

Al sana Nazım Hikmetten bir şiir :

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne,
kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,
ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası,
Amerikan donanması, topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
 
bak efendi.. ben sana laf atımıyorum bana laf atma.. ben en azından amerikancı değil dedim.. siz amerikancısınız demedim.. lafların hepsini bi yerden alıp başka bi yere koyma özelliğin var sanırsam.. benden sana iiş çıkmaz efendi.. kendine yeni hedef bul...
 
faşistler Nazım'ı anlamaz,anlayamaz...
 
Nazım Hikmet'i bir ülkücünün anlamasını bekleyemezsiniz ki. Arkadaşı kırmayın. Bırakın bir vatan sevdalısı onlara göre hain olsun. Sanki Nazım geri gelecek . Adamların içinde anlam verilemez bir nefret bir korku var. Ne yapalım olsun.
 
Geri
Üst