Yazı başlığıyla ilgili de düşüncemi beyan etmek isterim. Ülkücülüğün temelleri teşkilat, fikir(doktrin), lider denilmiş.
Teoride ülkücü, pratikte ise olmaya çalışan bir kişi olarak bu temelleri tanımadığımı ilan ederim, neden tanımadığımıda aşağıdaki gibi izah etmeye çalışacağım.
Ülkücü müslümandır, Alah davasının davacısıdır. Ülkücünün İslama aykırı bir fikri savunması düşünülemez. Şimdi burada temellerden bahsedilirken, ülkücünün bunlardan asla taviz vermemesi gerektiği belirtilmektedir. Peki bunun ölçüsü nedir? bunun ölçüleri türkiye cumhuriyetinin anayasadır .bu ülkede sadece ülkücüler değil bir çok görüşte ve dinde insanlar yaşamaktadır .hepsinin özgür bir ortamda yaşamasını sağlayan cumhuriyet sistemi ölçüdür .bunlara aykırı biseyde yoktur ülkücülükte .zaten ne cumhuriyetin nede ülkücülüğün birbiriyle bir çelişkisi bulunmamaktadır .o zaman günümüz itibarı ile cumhuriyet sistemi ölçüdür .
Lider hata yaparsa peşinden gitmek, tabi olmak, yanlış olduğunu bile bile müdahale etmemek İslamda varmı? El-cevab; Yok...yanlıs olduğunu bile bile müdahele etmemek ne islamda nede ülkücükte yokur .ülkücük tamamen islami sınırlar çerçevesinde olan bir dava olduğu için ülkücüktede bile bile müdahele etmemek tabi ki yoktur .
İslamda Lider, peygamberin ulvi yolunda olandır. İslamın çizgisinden sapmayandır. İslamda bazı ülkücülerin(!) dediği gibi " Liderimin yanlışı benim doğrumdan üstündür" saçmalığına yer yoktur. ülkücülerin söylediği bu söz genel baskan yardımcılarından dündar taşer tarafından basbuğ için söylenmiş bir sözdür .bizim teşkilatımızda lidere bağlılık vardır doğru ama yanlıs yaptığını bile bile bağlanmak yoktur .bizi fethullahcılardan ayıran özellik de budur . o söz alparslan türkeş için söylenmiştir ve saçmalık değildir .saçmalık olsa olsa senin söylediğindir .alparslan türkeşe güvenmeyen onun yanlısı benim doğrumdur demiyen de ülkücü olamaz .çünkü alparslan türkeş bir şey yapar sen bunun doğru olup olmadığını o an için anlayamazsın ve ona itaat edersin . daha sonra yanlıs olduğu ortaya çıkarsa zaten o yaptığı hatayı telafi edicektir .ne diyor hadisi şerif ; 3 kişi yola çıksa biriniz lider olsun .lideri seçersin ona itaat edersin yanlısı varsa o zaten kendisi istifa eder yada yanlısını düzeltme yoluna gider .bunuda yapmazsa zaten liderlikten alınır .şimdi senin ülkücü camianın bu yapısını bilmediğin ortaya çıkıyor bu sözlerinle .
Doktrin veya fikir...
Ülkücülükte doktrin, dokuz ışık olarak adlandırılan görüşlere verilen addır. Bu görüşleri genel fikir olarak algılamak ta bence yanlıştır. Ülkücünün fikri Türk-İslam Ülküsüdür. türk islam ülküsünün içinde doğmus bir sistem olan 9 ışık ülkücü dünya görüşü genel fikir olarak değerlendirebilir .bence yanlısın var .zamanla toplumun ihtiyacınına göre şekillendirebilir ama eski hali ilede yeni hali ilede türk islam ülküsüne uygun olacağı için genel bir fikir sistemidir
Doktrin ise zamanla değişmeye açık, açıklandığı zamana hitab eden, değiştirilmesi iktiza eden, ülke şartlarındaki değişikliklerde yetersiz kalmaya mahkum düşüncelerdir.
Bu sadece dokuz ışık için geçerli değil, altı ok veya sosyalizmin genel ilkeleri gibi düşüncelerde buna dahildir.zamanla toplumun ihtiyaclarına göre ve zamana göre kendini yenileyebilir .bunda bir sakınca yok
Çoğu ülkücünün bilmediği bir gerçek vardır mesela, Alparslan Türkeş dokuz ışığı doksanlı yılların başında güncellemek istemiş, bu iş içinde bir kadroyu görevlendirmiştir.( bu proje bilinmeyen sebeplerden iptal edildi) Çünkü dünya sürekli değişim halindedir. 60 yılların yapısıyla, 2000 li yıllarınki aynı değildir.çoğu kişinin bilmediği şeyi bildiğini iddia ediyorsun bari bilinmeyen sebepleride arastırsaydın birazda tamamını öğrenseydik .
Bugün MHP de bunun farkındadır. Mesela Dokuz ışıkta gümrük birliğine bile karşı çıkılırken, bugün MHP onurlu AB üyeliği düşüncesini desteklemektedir.milliyetçi hareket partisi millet için vardır .yapılan anketlerin genelinde milletin çoğunluğu ab yi istiyorken millete muhalefet olamazsın . mhp ab ye bu nedenle evet dedi ancak onurlu bir şekilde girelim dedi .yani şuan ki gibi ab kapılarında köpek olmayalım dedi. normalde bu mhp ye aykırı evet ama millete rağmen baska işlere girmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen bir partidir mhp .
Yani dokuz ışığı ezbere saymakla dokuz ışıkcı olunmuyor, MHP ve benzeri partilere dokuz ışıkcı yakıştırması yapmadan önce hem dokuz ışık hemde parti programı karşılaştırılmalıdır.şuan mhp nin içinde belki 9 ışığa fikri anlamda desteği olan başbuğun yakın dostları bulunuyor .bunlar bir aykırılık varsa düzeltirler bazı şeyleri merak etme . kaldı ki verdiğin basit bir iki örneğin dısında 9 ışıkla parti programının bir çelişkisi yoktur .o verdiğin örnekleride sen bir şekilde yanlış mantık güderek ilişkilendirmişsin . 9 ışığın en iyi temsil edildiği parti milliyetçi harekettir .kim ne derse desin .
Teşkilata yöne veren zaten lider ve fikirdir. Lider ve fikir doğru olduğu müddetçe teşkilatta ona uyacaktır. şuan da olan ve yapılan şeyde budur zaten .
Teşkilat-doktrin-lider üçlemesinin iflasını Ozan Arifle örneklendirelim:
Ozan Ariften seksenli yıllarda yazdığı bir şiirden alıntı:
Teşkilat-fikir-lider kafama başka girmez.
Ülkücü olan insan bunlardan taviz vermez.
Bugün Ozan Arifin lider için yani Sayın Bahçeli için yaptığı eleştiriler ve şiirler herkesçe bilinmektedir. Ozan Arif yukardaki satırları yazdığına bugün pişmandır, çünkü müslümandır ve davasından taviz verildiğini görmektedir. Kendi savunduğu kuralı kendi çiğner ama İslama uygun tavrı ortaya koymuş olur.