emrah1607
Banned
Yaptığı itiraflarla Ergenekon örgütünü gündeme getiren Tuncay Güney Fethullah Gülen'in adamı çıktı. Halen Kanada'da bulunduğu belirtilen ve burada Haham yardımcılığı yaptığını ileri süren Güney'in Fetullah Gülen cemaatinin bir üyesi olduğunu söylediği bant kayıtları dava dosyasına girdi
Yaptığı itiraflarla Ergenekon örgütünü gündeme getiren Tuncay Güney Fethullah Gülen'in adamı çıktı. Tuncay Güney'in 02.03.2001 tarihinde İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğünde kameraya alınan sorgusunda Gültepe'de bulunan ve Fetullah Gülen'in öğrenci yurdu olduğunu ileri sürdüğü 'Kırklar Boğazici Erkek Öğrenci yurdu'nda kalan arkadaşları aracılığı ile Gülen Cemaatine girdiğini itiraf etti. Güney aynı zamanda Gülen Cemaatinin içindeyken buradan aldığı bilgileri MİT Kontretör daire eski başkanı Mehmet Eymür'ün adamlarına verdiğini de ileri sürdüğü Ergenekon dava dosyasına girdi. Tuncay Güney'in 4 parça halinde metne dökülen ifadesinin 3. sayfasından başlayarak Fethullah Gülen cemaatine girişini ve orada Gülen ile tanışması ile eğitimden geçirilmesini anlatıyor;
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının halen sürdürdüğü soruşturma kapsamında polis tarafından aranan Tuncay Güney'in 2001 tarihinde yapılan sorgulamasında Fethullah Gülen grubu ile ilişkisini ve Gülen'in icazetiyle Samanyolu TV'de program yaptığını açıkladığı öğrenildi.
İşte Ergenekon davası çerçevesinde Tuncay Güney'in kameraya kaydedilen ve daha sonra yazıya dökülen sorgusunda ortaya çıkan Tuncay Güney gerçekleri;
Tuncay Güney. ... Gültepe girişinde de Fethullah Hoca'nın yurdu vardır. Solda hatırlıyorum. Kırklar Boğaziçi erkek Öğrenci yurdu.
Sorgucu: Neydi?
Tuncay Güney: Şimdiki adı Boğazici Erkek Öğrenci yurdu. O dönemde levha yoktu. Kırklar öğrenci yurdu. Neden Kırklar dediler. Üçler Kırklar şeyde şey var ya evliyalar ondan dolayı kırklardı. O yurda gelip gidiyordum. Zaten o yurda gelip giderken orda birçok arkadaşlarım vardı. O zaman da bir Fethullah Hoca rüzgarı esiyordu ülkede. O yurda gelip giderken Video kasetleri izlerdik. Biz ayrıca Zaman gazetesinin Cağaloğlu bürosundan Milliyet kitap veriyordu. Böyle ansiklopediler evimde de vardır. Onları Cağaloğlu Zaman Gazetesi İlan Bürosundaki Çorum'lu bir çocukla tanışmıştım. Oranın ilan müdürüydü. Kendisi bu Kırklar yurdundaki arkadaşa da söyledim. Yani gitsem ayıp olur mu falan. Dedi ki istersen beraber gidelim. Söyle Kırklar yurdundan olduğunu. Gelip gittiğini. Yani sana sıcak baksınlar diye. Gittim dedim beni hatırladın mı? Hatırladım dedi. Ben çalışmıyorum. Siz de Samanyolu Televizyonunu kuruyorsunuz. Bunlarnı Samanyolu Televizyonu Moskova'daydı. Kanal 6 da o yılar yeni yayına başlamıştı. İlk televizyon yapan yani Kanal 6'ya paraleldir bunlar Moskova'dan yapıyorlardı yayını. Tikaş TKM Çemberlitaş'ta oraya beni aldı. Aynı gün saat ikindi namazı vakitleriydi. çok iyi hatırlıyorum.
Sorgucu: Neydi Zaman Gazetesi Reklam Müdürünün ismi?
Tuncay Güney: Süleyman... Çok iyi hatırlamıyorum. Çok iyi hatırlamıyorum. Gençe bir çocuktu. Benden üç yaş küçük. Şimdi 33 yaşındadır. Böyle bir arkadaş Mehmet Demircan ile tanıştırdı. Mehmet Demircan böy o Fethullah hoca'nın benim tanıştığımda Samanyolu Televizyonunun Genel Müdürüydü. Ondan önce FEM Dersaneleri Genel Müdürüydü. Ondan önce Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdür Yardımcsı.
Sorgucu: Mehmet Demircan
Tuncay Güney: Mehmet Demircan bu örgüt içinde de Ümraniye de oto sanayii diye bir site var. O sanayi sitesinin kayınpederi bunun Ali Kırkıncı olacak. Soyadını tam hatırlamıyorum. Ali Katırcı. Hah iyi hatırladım. Ali Katırcı'nın damadı.
Sorgucu: Bu Mehmet demircan
Tuncay Güney: Evet Ali Katırcı cemaat içinde zenginlerdendir yani.
Sorgucu: Hangi cemaat
Tuncay Güney: Fethullah hocanın
Sorgucu: Ali Katırcı değil mi?
Tuncay Güney: Katırcı onun damadı. Mehmet Demircan diye damadı böyle çok şey bir insandı. Düzgün bir insandı. Cemaattaki insanlara göre global düşünüyordu. Benim hayran kaldığım şeylerden birisi Mehmet Demircan beni oraya aldı. Fakat dedim ki Milliyetten falan geliyorum. Sabah'ta çalıştım. Aslında benim islam kökenim var. Yani ben size yakınım. Tabi ilk tanışıyorum adamla. O dedi ki aslında bende dedi şey yapıyorum dedi açılım yapıyoruz biz dedi. Böyle insanlar varsa dışardan senden de öyle programlar isteyecektim ki hep dedi bu dışarıdaki insanları bize çekmeliyiz dedi. "HOCA efendi bana bunları rica etti" dedi.
Sorgucu: Hoca efendi?
Tuncay Güney: Fetullah Hoca ya hoca efendi diyorlar bunlar. O FEM dersanesini orayı televizyon kullanıyoruz işte.
Sorgucu: Bakırköy'deki yeri mi?
FETULLAH GÜLEN İLE TANIŞMA
Tuncay Güney: Yok yok Bakırköy'de yerleri yok bunların. FEM dersanesi FKM Çemberlitaş sinemanın o üstü Fırat Kültür Merkezi. Şimdi orayı FMK'yi kullanıyoruz. Haluk Görgün şimdi Ankara Müdürü o da haber müdürüydü. o zaman da o da şeyde Kemal Gülen vardı. yine Fethullah Gülen'in yeğeni. O da Samanyolu Televizyonunun sunucusu Mehmet Demircan beyle böyle görüşürken bir kere Fetullah Hoca bize şey verdi bütün çalışanlara kahvaltı verdi. Altunizade FEM dersanesinin en üst katında çok güzel bir yer botanik bahçeli böyle bir yeri var. Orada tanıştık. Vaat etti. Biz burdan Sabah namazını kılıp öyle gitmiştik. Çok erken vakitte gitmiştik.
Sorgucu: Burda duralım. Şimdi sen bu şekilde Fetullah Gülen cemaatine mi katıldın?
Tuncay Güney: Samanyolu Televizyonuna ben eleman olarak işe girdim.
Sorgucu: İşe girdin. Fetullah Gülen'in cemaatine katıldın o zaman.
Tuncay Güney: Benim asıl niyetim örgüte yada cemaatine katılmak değil. İş için benim annem var. Bekarım. O zaman tabi ikiş bulmam gerekiyordu. Asıl şeyim burda yayınlanabilirdi. Yani çalışabilirdim. Yani şey olarak bakıyorum. Ben bunlarda bana şey olarak yakınlar yani bende din kültüründen geldiğim için kendimi yakın görüyorum şey olarak. Mehmet Demircan bey bunun üzerine bütün çalışanlara Fetullah hocayı tanıtacaklar ya benden başkada dışardan toplama insanlar vardı. Ama Fetullah hocayı tabi sempatiyle kimse görmemiş. Fetullah hocayla bizi bir ay kadarsonra görüştürdüler. Herkese vaaz verdi. Adam orda etkilendik tabi otomatikman. Şeyde Altünizade de daha samimiyet oldu onlara karşı. Bunun üzerine Mehmet Demircan bey İlhan İşbilen, Abdullah Aymaz o zaman Amerika sorumlusuydu. Abdullah Aymaz İsmail Yediler kod adıyla kitap ve köşe yazıları yazar.
Sorgucu: Ne Aymaz'dı?
MEHMET EYMÜR'E BİLGİ AKTARIYORDUM
Tuncay Güney: Abdullah Aymaz. Ben tırnak içnide bir şey söyleyebilirmiyim?
"Sizin için önemli olacağına inandığım bu bilgileri ben o dönem orda çalışırken periyodik olarak Mehmet Eymür'ün adamları gelir alırdı benden haberiniz olsun"
Onu kapatayım yani böyle bilgileri ceaat içinden başka sorularda sıcağı sıcağına o dönem sıcak olan bazı şeyleri sorarlardı zaten.
Sorgucu: Anlıyorum.
Tuncay Güney: Bunun üzerine Gazeteciler ve Yazarlar vakfını kuracaklarını İsmali Yediler - Abdullah Aymaz ben tekrar sayayım. Naci Tosun bu devlet planlama teşkilatından gelmiş. Katırcı bey zaten finanman şey olarak köylü bir adam, bir kişi daha vardı. Fetullah hocanın kitabını yazdı. Gazeteciler ve yazarların ilk vakıf başkanlarındandı. Vakit Erdoğan cemaat içinde de Fetullah hoca ölecek. O yerine geçek böyle polemikler çıkmıştı.
Sorgucu: Vakit bey için?
Tuncay Güney: Hı Vakit Erdoğan bu da Nurettin Şensatır kod adıyla yazıyor. Birçok şeyleri zaten kod adı Nurettin Şensatır.
Sorgucu: Kod adına birşey deniyordu?
Tuncay Güney: Müstehak isim.
Sorgucu: Müstehak isim.
FEM DERSANESİNDE TANIŞTIM
Tuncay Güney: Hekimoğlu İsmail. Mesela o da müstehak isim. Timaçta bunların biliyorsun şey olarak bunlar gazeteciler ve yazarlar vakfını kuracağını Mehmet Demircan bey ilk bana kendisi söyledi. Odasında FEM Dersanesinde bunun için çalışmalar falan yapalım. Müspet gazeteci ve yazarları kendimize çekip hocaefendi dedi. Fetullah hoca için dedi artık büyümek kimse globalleşmeyi kullanmazken bunlar telafuz ederlerdi. Globalleşeceğini söylerlerdi. Yani büyüyeceklerini. Ben de dedim ki ya hocam. Fetullah hocanın bu kadar... Fetullah hoca Türkiye'yi değil Dünyayı istiyor dedi. Türkiye'ye oynamadığını söyledi. O zaman bütün dünya müslüman alemine falan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfını kurmadan önce biz haber merkezini oturtmaya çalışıyorduk. O haber merkezinden beni ayırdılar. Dedi ki bu bizim cemaatten çocukları getiririz. Onlar oturturlar. Bir program yaptık. Buna göre o zamanda talk sovlar yeni çıkıyordu. Ben Fetullah Hocaya göre bir talk Sov olmaz diye teklif formu verdim. Efendim işte gazeteci de böyledir. Şu şu haberi yayınlayacağım şu konuda araştırma yapmak istiyorum hani dersiniz dedim ki bende buraya Samanyolu televizyonunda işte uygun bir program olan Doruktakiler'de karar kıldık....
Tuncay Güney: Bunların içinde Necabettin Ergenekon organize edenlerden getirenlerden geliyordu. Böyle fakat oğlunu sevmiyorlardı. Oğlunun İmam Humeyni hastalığı vardı. Radikalizm yani bunarnı İslam'ına karşıydı. Amerikan İslam'ı olarak görüyordu. Yeşil kuşak dedikleri proje beni İzmit Alay Komutanlığına Veli Paşa yeni gelmişti. Herhalde tam şeyi hatırlıyorum. Dedi di Bir albay benim öğrencimdi. Yeni geldi . Seni dedi oraya götüreceğim ve tanıştıracağım.
Sorgucu: Kim dedi?
EMEKLİ ASKER TAYYİP ERDOĞAN'IN YAKASINA YAPIŞTI
Tuncay Güney; necamettin Ergenekon dedi. Ben de dedim ki, komutanım dedim ha iyi oldu dedim. Benim de askerliğimden karakoldan kağıt geliyordu. Ama şimdi söylemeyeyim. Sonra söyleriz. Adamdan bir şey istiyormuş olmayalım dedim. Tam onlarında elemanlarını şey yaparız. Bu Necabettin Ergenekon, Tayyip Erdoğan'la görüşüyordu. Tabi bir gün bu Tayyip Erdoğan'ın ben çok iyi biliyorum yakasından tuttu. İstanbul İl Başkanlığında Tepebaşı'nda. Sen dedi o dedi ki komutanım bırak dedi ümmetçiliği dedi. O dedii ki Muhammetçi olalım dedi. Hazreti Muhammet'in bir buçuk milyon inananı var dedi Recep Tayyip Erdoğan. O da yakasından tuttu bırak Tayyip bırak bu işleri dedi. Türkçülük olmazsa Muhammetçilik yürümez dedi. Böyle bir de hırslı bir adamdı şey olarak çok insanı tanırdı. Ama gif insanları beni Veli komutanla albayken orda tanıştırdı. Beraber gittik. İzmit'te tanıştırdı. Onla üç dört kere daha Samanyolu'nın arabalarıyla gider öğleden sonra yemek falan yerdik. Çay içerdik. Şuydu buydu geri gelirdik. İlik beniem Veli Küçük'le tanışmam orda başladı.
ZAMAN GAZETESİ VELİ KÜÇÜK'Ü YAZAMADI
...Veli Küçük aslında Milli Mücadelecilerle hareket etmiş zamanında. Ama bizim haberimiz yok tabi ki. Bunu ben daha sonrada Velik Küçük beni "tırnak içinde anlatıyorum bunu" Veli Küçük beni Susurluktan altı ay sonra Fikri Sağlar açıklamalar yapıyordu. Hüseyin Gülerce Zaman Gazetesinin Genel Müdürüydü. Samanyolu Tv'nin yorumcusuydu. Ben Samanyolu'ndan da onu tanırım. yorumcu değil kendi televizyonunun yapılanması için uğraşıyorlardı. Ona gönderdi. Zaman Gazetesine Yenibosna'ya gittim. Dedim ki Veli Paşam der ki Zaman Gazetesinde hakkımda böyle şeyler çıkıyor. Bugüne kadar Hüseyin Gülerce'ye selam söyle. Oda yukarılara iletsin şey yapalım. İttifak müttefik hareketlerimiz olsun. Aslında cemaatteki insanlar beni tanırlar. Ayrıca Hüseyin Gülerce'nin de din.. Birlik Komitesinde karamürsel'de hareket ederken karamürsel'de bir albay adından bahsetti. Ama ben çok eski hatırlamıyroum. Yani albaydan bahsetti. Bu albayında kendisini tanıdığını ortak dostu onu kendisini yani o albaya da sorabilir dedi. Hüseyin Gülerce Albayı hatırladığını, çok görüştükğünü falan söyledi. Birlik Komitesinden çok iyi dedik. Benim yanımdayken toplantıya gireceklermiş zaten. Gazetenin birinci sayfalarını yapan adamalrı çağırtıp geldiler. Dedi ki toplantıya şimdi gireceğiz. şimdi size söylüyorum. Susurluk yaygaraları varsa Aksiyon Dergisinde, Zaman'da da bundan sonra yayımlarımızda Veli Küçük'e karşı bir şey istemiyoruz. Yukarıdan böyle emir geldi dedi. Bunun üzerine hay hay dediler.... O günden bu güne kadar Zaman'da da Aksiyon'da Veli Küçük aleyhine Susurluk yazıldı. Ama Veli Küçük ismi es geçildi.
GÜLEN VE KÜÇÜK AYNI CEMİYETTEN
Sorgucu: Yani bu Veli Küçük'ün Fetullah hoca cemaatinde olduğunu gösteriyor zaten.
Tuncay Güney: Veli küçük'ten Fetullah hoca Cemaati her zaman temkinlidir.
Sorgucu: Peki Fetullah Hoca da mı eskiden şeymi. Fetullah Gülen de mi 'Milli Mücadele Birlik Komitesinde'
Tuncay Güney: Fetullah Hoca bunlarla Komünizmle mücadele derneğinde Fetullah Hoca gönüllü Erzurum da kuranlardan.
Sorgucu: Milli Mücadele
Tuncay Güney: Milli Mücadele kuruyor Fetullah Hoca da onun içinde hareket edenlerden.
Sorgucu: Komünizmle Mücadele
Tuncay Güney: Komünizmle Mücadele derneğiydi o zaman
http://www.ihlassondakika.com/detail.asp?id=62875
Yaptığı itiraflarla Ergenekon örgütünü gündeme getiren Tuncay Güney Fethullah Gülen'in adamı çıktı. Tuncay Güney'in 02.03.2001 tarihinde İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğünde kameraya alınan sorgusunda Gültepe'de bulunan ve Fetullah Gülen'in öğrenci yurdu olduğunu ileri sürdüğü 'Kırklar Boğazici Erkek Öğrenci yurdu'nda kalan arkadaşları aracılığı ile Gülen Cemaatine girdiğini itiraf etti. Güney aynı zamanda Gülen Cemaatinin içindeyken buradan aldığı bilgileri MİT Kontretör daire eski başkanı Mehmet Eymür'ün adamlarına verdiğini de ileri sürdüğü Ergenekon dava dosyasına girdi. Tuncay Güney'in 4 parça halinde metne dökülen ifadesinin 3. sayfasından başlayarak Fethullah Gülen cemaatine girişini ve orada Gülen ile tanışması ile eğitimden geçirilmesini anlatıyor;
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının halen sürdürdüğü soruşturma kapsamında polis tarafından aranan Tuncay Güney'in 2001 tarihinde yapılan sorgulamasında Fethullah Gülen grubu ile ilişkisini ve Gülen'in icazetiyle Samanyolu TV'de program yaptığını açıkladığı öğrenildi.
İşte Ergenekon davası çerçevesinde Tuncay Güney'in kameraya kaydedilen ve daha sonra yazıya dökülen sorgusunda ortaya çıkan Tuncay Güney gerçekleri;
Tuncay Güney. ... Gültepe girişinde de Fethullah Hoca'nın yurdu vardır. Solda hatırlıyorum. Kırklar Boğaziçi erkek Öğrenci yurdu.
Sorgucu: Neydi?
Tuncay Güney: Şimdiki adı Boğazici Erkek Öğrenci yurdu. O dönemde levha yoktu. Kırklar öğrenci yurdu. Neden Kırklar dediler. Üçler Kırklar şeyde şey var ya evliyalar ondan dolayı kırklardı. O yurda gelip gidiyordum. Zaten o yurda gelip giderken orda birçok arkadaşlarım vardı. O zaman da bir Fethullah Hoca rüzgarı esiyordu ülkede. O yurda gelip giderken Video kasetleri izlerdik. Biz ayrıca Zaman gazetesinin Cağaloğlu bürosundan Milliyet kitap veriyordu. Böyle ansiklopediler evimde de vardır. Onları Cağaloğlu Zaman Gazetesi İlan Bürosundaki Çorum'lu bir çocukla tanışmıştım. Oranın ilan müdürüydü. Kendisi bu Kırklar yurdundaki arkadaşa da söyledim. Yani gitsem ayıp olur mu falan. Dedi ki istersen beraber gidelim. Söyle Kırklar yurdundan olduğunu. Gelip gittiğini. Yani sana sıcak baksınlar diye. Gittim dedim beni hatırladın mı? Hatırladım dedi. Ben çalışmıyorum. Siz de Samanyolu Televizyonunu kuruyorsunuz. Bunlarnı Samanyolu Televizyonu Moskova'daydı. Kanal 6 da o yılar yeni yayına başlamıştı. İlk televizyon yapan yani Kanal 6'ya paraleldir bunlar Moskova'dan yapıyorlardı yayını. Tikaş TKM Çemberlitaş'ta oraya beni aldı. Aynı gün saat ikindi namazı vakitleriydi. çok iyi hatırlıyorum.
Sorgucu: Neydi Zaman Gazetesi Reklam Müdürünün ismi?
Tuncay Güney: Süleyman... Çok iyi hatırlamıyorum. Çok iyi hatırlamıyorum. Gençe bir çocuktu. Benden üç yaş küçük. Şimdi 33 yaşındadır. Böyle bir arkadaş Mehmet Demircan ile tanıştırdı. Mehmet Demircan böy o Fethullah hoca'nın benim tanıştığımda Samanyolu Televizyonunun Genel Müdürüydü. Ondan önce FEM Dersaneleri Genel Müdürüydü. Ondan önce Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdür Yardımcsı.
Sorgucu: Mehmet Demircan
Tuncay Güney: Mehmet Demircan bu örgüt içinde de Ümraniye de oto sanayii diye bir site var. O sanayi sitesinin kayınpederi bunun Ali Kırkıncı olacak. Soyadını tam hatırlamıyorum. Ali Katırcı. Hah iyi hatırladım. Ali Katırcı'nın damadı.
Sorgucu: Bu Mehmet demircan
Tuncay Güney: Evet Ali Katırcı cemaat içinde zenginlerdendir yani.
Sorgucu: Hangi cemaat
Tuncay Güney: Fethullah hocanın
Sorgucu: Ali Katırcı değil mi?
Tuncay Güney: Katırcı onun damadı. Mehmet Demircan diye damadı böyle çok şey bir insandı. Düzgün bir insandı. Cemaattaki insanlara göre global düşünüyordu. Benim hayran kaldığım şeylerden birisi Mehmet Demircan beni oraya aldı. Fakat dedim ki Milliyetten falan geliyorum. Sabah'ta çalıştım. Aslında benim islam kökenim var. Yani ben size yakınım. Tabi ilk tanışıyorum adamla. O dedi ki aslında bende dedi şey yapıyorum dedi açılım yapıyoruz biz dedi. Böyle insanlar varsa dışardan senden de öyle programlar isteyecektim ki hep dedi bu dışarıdaki insanları bize çekmeliyiz dedi. "HOCA efendi bana bunları rica etti" dedi.
Sorgucu: Hoca efendi?
Tuncay Güney: Fetullah Hoca ya hoca efendi diyorlar bunlar. O FEM dersanesini orayı televizyon kullanıyoruz işte.
Sorgucu: Bakırköy'deki yeri mi?
FETULLAH GÜLEN İLE TANIŞMA
Tuncay Güney: Yok yok Bakırköy'de yerleri yok bunların. FEM dersanesi FKM Çemberlitaş sinemanın o üstü Fırat Kültür Merkezi. Şimdi orayı FMK'yi kullanıyoruz. Haluk Görgün şimdi Ankara Müdürü o da haber müdürüydü. o zaman da o da şeyde Kemal Gülen vardı. yine Fethullah Gülen'in yeğeni. O da Samanyolu Televizyonunun sunucusu Mehmet Demircan beyle böyle görüşürken bir kere Fetullah Hoca bize şey verdi bütün çalışanlara kahvaltı verdi. Altunizade FEM dersanesinin en üst katında çok güzel bir yer botanik bahçeli böyle bir yeri var. Orada tanıştık. Vaat etti. Biz burdan Sabah namazını kılıp öyle gitmiştik. Çok erken vakitte gitmiştik.
Sorgucu: Burda duralım. Şimdi sen bu şekilde Fetullah Gülen cemaatine mi katıldın?
Tuncay Güney: Samanyolu Televizyonuna ben eleman olarak işe girdim.
Sorgucu: İşe girdin. Fetullah Gülen'in cemaatine katıldın o zaman.
Tuncay Güney: Benim asıl niyetim örgüte yada cemaatine katılmak değil. İş için benim annem var. Bekarım. O zaman tabi ikiş bulmam gerekiyordu. Asıl şeyim burda yayınlanabilirdi. Yani çalışabilirdim. Yani şey olarak bakıyorum. Ben bunlarda bana şey olarak yakınlar yani bende din kültüründen geldiğim için kendimi yakın görüyorum şey olarak. Mehmet Demircan bey bunun üzerine bütün çalışanlara Fetullah hocayı tanıtacaklar ya benden başkada dışardan toplama insanlar vardı. Ama Fetullah hocayı tabi sempatiyle kimse görmemiş. Fetullah hocayla bizi bir ay kadarsonra görüştürdüler. Herkese vaaz verdi. Adam orda etkilendik tabi otomatikman. Şeyde Altünizade de daha samimiyet oldu onlara karşı. Bunun üzerine Mehmet Demircan bey İlhan İşbilen, Abdullah Aymaz o zaman Amerika sorumlusuydu. Abdullah Aymaz İsmail Yediler kod adıyla kitap ve köşe yazıları yazar.
Sorgucu: Ne Aymaz'dı?
MEHMET EYMÜR'E BİLGİ AKTARIYORDUM
Tuncay Güney: Abdullah Aymaz. Ben tırnak içnide bir şey söyleyebilirmiyim?
"Sizin için önemli olacağına inandığım bu bilgileri ben o dönem orda çalışırken periyodik olarak Mehmet Eymür'ün adamları gelir alırdı benden haberiniz olsun"
Onu kapatayım yani böyle bilgileri ceaat içinden başka sorularda sıcağı sıcağına o dönem sıcak olan bazı şeyleri sorarlardı zaten.
Sorgucu: Anlıyorum.
Tuncay Güney: Bunun üzerine Gazeteciler ve Yazarlar vakfını kuracaklarını İsmali Yediler - Abdullah Aymaz ben tekrar sayayım. Naci Tosun bu devlet planlama teşkilatından gelmiş. Katırcı bey zaten finanman şey olarak köylü bir adam, bir kişi daha vardı. Fetullah hocanın kitabını yazdı. Gazeteciler ve yazarların ilk vakıf başkanlarındandı. Vakit Erdoğan cemaat içinde de Fetullah hoca ölecek. O yerine geçek böyle polemikler çıkmıştı.
Sorgucu: Vakit bey için?
Tuncay Güney: Hı Vakit Erdoğan bu da Nurettin Şensatır kod adıyla yazıyor. Birçok şeyleri zaten kod adı Nurettin Şensatır.
Sorgucu: Kod adına birşey deniyordu?
Tuncay Güney: Müstehak isim.
Sorgucu: Müstehak isim.
FEM DERSANESİNDE TANIŞTIM
Tuncay Güney: Hekimoğlu İsmail. Mesela o da müstehak isim. Timaçta bunların biliyorsun şey olarak bunlar gazeteciler ve yazarlar vakfını kuracağını Mehmet Demircan bey ilk bana kendisi söyledi. Odasında FEM Dersanesinde bunun için çalışmalar falan yapalım. Müspet gazeteci ve yazarları kendimize çekip hocaefendi dedi. Fetullah hoca için dedi artık büyümek kimse globalleşmeyi kullanmazken bunlar telafuz ederlerdi. Globalleşeceğini söylerlerdi. Yani büyüyeceklerini. Ben de dedim ki ya hocam. Fetullah hocanın bu kadar... Fetullah hoca Türkiye'yi değil Dünyayı istiyor dedi. Türkiye'ye oynamadığını söyledi. O zaman bütün dünya müslüman alemine falan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfını kurmadan önce biz haber merkezini oturtmaya çalışıyorduk. O haber merkezinden beni ayırdılar. Dedi ki bu bizim cemaatten çocukları getiririz. Onlar oturturlar. Bir program yaptık. Buna göre o zamanda talk sovlar yeni çıkıyordu. Ben Fetullah Hocaya göre bir talk Sov olmaz diye teklif formu verdim. Efendim işte gazeteci de böyledir. Şu şu haberi yayınlayacağım şu konuda araştırma yapmak istiyorum hani dersiniz dedim ki bende buraya Samanyolu televizyonunda işte uygun bir program olan Doruktakiler'de karar kıldık....
Tuncay Güney: Bunların içinde Necabettin Ergenekon organize edenlerden getirenlerden geliyordu. Böyle fakat oğlunu sevmiyorlardı. Oğlunun İmam Humeyni hastalığı vardı. Radikalizm yani bunarnı İslam'ına karşıydı. Amerikan İslam'ı olarak görüyordu. Yeşil kuşak dedikleri proje beni İzmit Alay Komutanlığına Veli Paşa yeni gelmişti. Herhalde tam şeyi hatırlıyorum. Dedi di Bir albay benim öğrencimdi. Yeni geldi . Seni dedi oraya götüreceğim ve tanıştıracağım.
Sorgucu: Kim dedi?
EMEKLİ ASKER TAYYİP ERDOĞAN'IN YAKASINA YAPIŞTI
Tuncay Güney; necamettin Ergenekon dedi. Ben de dedim ki, komutanım dedim ha iyi oldu dedim. Benim de askerliğimden karakoldan kağıt geliyordu. Ama şimdi söylemeyeyim. Sonra söyleriz. Adamdan bir şey istiyormuş olmayalım dedim. Tam onlarında elemanlarını şey yaparız. Bu Necabettin Ergenekon, Tayyip Erdoğan'la görüşüyordu. Tabi bir gün bu Tayyip Erdoğan'ın ben çok iyi biliyorum yakasından tuttu. İstanbul İl Başkanlığında Tepebaşı'nda. Sen dedi o dedi ki komutanım bırak dedi ümmetçiliği dedi. O dedii ki Muhammetçi olalım dedi. Hazreti Muhammet'in bir buçuk milyon inananı var dedi Recep Tayyip Erdoğan. O da yakasından tuttu bırak Tayyip bırak bu işleri dedi. Türkçülük olmazsa Muhammetçilik yürümez dedi. Böyle bir de hırslı bir adamdı şey olarak çok insanı tanırdı. Ama gif insanları beni Veli komutanla albayken orda tanıştırdı. Beraber gittik. İzmit'te tanıştırdı. Onla üç dört kere daha Samanyolu'nın arabalarıyla gider öğleden sonra yemek falan yerdik. Çay içerdik. Şuydu buydu geri gelirdik. İlik beniem Veli Küçük'le tanışmam orda başladı.
ZAMAN GAZETESİ VELİ KÜÇÜK'Ü YAZAMADI
...Veli Küçük aslında Milli Mücadelecilerle hareket etmiş zamanında. Ama bizim haberimiz yok tabi ki. Bunu ben daha sonrada Velik Küçük beni "tırnak içinde anlatıyorum bunu" Veli Küçük beni Susurluktan altı ay sonra Fikri Sağlar açıklamalar yapıyordu. Hüseyin Gülerce Zaman Gazetesinin Genel Müdürüydü. Samanyolu Tv'nin yorumcusuydu. Ben Samanyolu'ndan da onu tanırım. yorumcu değil kendi televizyonunun yapılanması için uğraşıyorlardı. Ona gönderdi. Zaman Gazetesine Yenibosna'ya gittim. Dedim ki Veli Paşam der ki Zaman Gazetesinde hakkımda böyle şeyler çıkıyor. Bugüne kadar Hüseyin Gülerce'ye selam söyle. Oda yukarılara iletsin şey yapalım. İttifak müttefik hareketlerimiz olsun. Aslında cemaatteki insanlar beni tanırlar. Ayrıca Hüseyin Gülerce'nin de din.. Birlik Komitesinde karamürsel'de hareket ederken karamürsel'de bir albay adından bahsetti. Ama ben çok eski hatırlamıyroum. Yani albaydan bahsetti. Bu albayında kendisini tanıdığını ortak dostu onu kendisini yani o albaya da sorabilir dedi. Hüseyin Gülerce Albayı hatırladığını, çok görüştükğünü falan söyledi. Birlik Komitesinden çok iyi dedik. Benim yanımdayken toplantıya gireceklermiş zaten. Gazetenin birinci sayfalarını yapan adamalrı çağırtıp geldiler. Dedi ki toplantıya şimdi gireceğiz. şimdi size söylüyorum. Susurluk yaygaraları varsa Aksiyon Dergisinde, Zaman'da da bundan sonra yayımlarımızda Veli Küçük'e karşı bir şey istemiyoruz. Yukarıdan böyle emir geldi dedi. Bunun üzerine hay hay dediler.... O günden bu güne kadar Zaman'da da Aksiyon'da Veli Küçük aleyhine Susurluk yazıldı. Ama Veli Küçük ismi es geçildi.
GÜLEN VE KÜÇÜK AYNI CEMİYETTEN
Sorgucu: Yani bu Veli Küçük'ün Fetullah hoca cemaatinde olduğunu gösteriyor zaten.
Tuncay Güney: Veli küçük'ten Fetullah hoca Cemaati her zaman temkinlidir.
Sorgucu: Peki Fetullah Hoca da mı eskiden şeymi. Fetullah Gülen de mi 'Milli Mücadele Birlik Komitesinde'
Tuncay Güney: Fetullah Hoca bunlarla Komünizmle mücadele derneğinde Fetullah Hoca gönüllü Erzurum da kuranlardan.
Sorgucu: Milli Mücadele
Tuncay Güney: Milli Mücadele kuruyor Fetullah Hoca da onun içinde hareket edenlerden.
Sorgucu: Komünizmle Mücadele
Tuncay Güney: Komünizmle Mücadele derneğiydi o zaman
http://www.ihlassondakika.com/detail.asp?id=62875
