Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Der Spiegel’e konuştu
Cumhurbaşkanı Gül, geçmişte Kürt kökenli vatandaşların dillerini
konuşamadığını, ancak bugün böyle bir sorun bulunmadığını söyledi.
Gül, “Türbanı politikacılar sorun haline getirdi” dedi.
Türkiye’nin onur konuğu olduğu 60. Frankfurt Kitap Fuarı’nın açılışını
yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Der Spiegel dergisine konuşarak,
gündemdeki pek çok konuya ilişkin açıklamalarda bulundu:
PKK TERÖRÜ: (PKK sorununun neden hala çözülemediği sorusu
üzerine) Kürt sorunuyla PKK sorununun ayrı tutulması gerekiyor.
Türkiye’de anayasa gereği her Türk vatandaş tümüyle eşit haklara
sahip. Kürt kökenli vatandaşlar geçmişte ayrımcılığa uğramış ve
Kürtçe konuşamayıp yazamamış, ancak günümüzde durum değişti.
Kürt kökenli vatandaşların kültarel hakları güçlendirildi. PKK ise bir
terör örgütü. Şehirlerde bombalı eylemler düzenliyor, kadın ve
çocukları da öldürüyor.
TÜRBAN: Türkiye laik bir ülke. Her kadının başörtüsü takıp takmamaya
hakkı var. Bu, ailelerden çok bazı politikacılar tarafından sorun haline
getirildi. Konuyla ilgili düzenlemeler, Avrupa’daki kriterlere göre,
düşünce ve din özgürlüğü kapsamında ele alındı. Türkiye’de önemli bir
değişim yaşanıyor, modernleşme ve demokratikleşme süreci içinde
bazı insanlar büyük zorluklar çekecek, ancak bu yine de iyi bir
gelişme.
AVRUPA BİRLİĞİ: (’Sizce Türkiye ne zaman AB üyesi olacak?’
sorusu üzerine) Acelemiz yok. Ancak şunu bilmeniz gerekir: Türkiye
bugün 2003 yılında olduğundan ne kadar farklıysa 5 yıl sonra da
bugün olduğundan çok daha farklı olacaktır. Bunun yanısıra bir
müzakere süreci içindeyiz ve AB de gelişmelerimizi bizimle birlikte
yakından izleyecektir. Bu süreç başarılı bir şekilde sonuçlandırıldığı
takdirde, Türkiye’nin AB üyesi olup olmayacağı yönünde siyasi bir
karar alınacaktır. Ancak o zaman da, her bir ülkenin imzasına sadık
kalmasını bekliyoruz. Avrupalılardan sözlerine bağlı kalmalarını
istiyoruz.
DIŞ POLİTİKA: (Avrupa ülkelerinin Türkiye’nin özellikle dış politikasını
başarılı buldukları şeklinde yorum yapılması ve Türkiye’nin bunu nasıl
başardığının sorulması üzerine) Çözüme yönelik bir dış politika
izliyoruz. Biz sadece kendi sorunlarımızı değil, bölgedeki sorunları da
çözebileceğimize inanıyoruz. Türkiye, Ortadoğu’da barış ve istikrarın
sağlanmasına katkıda bulunabilir.
EKONOMİK KRİZ: (Dünyadaki ekonomik krizin Türkiye’de ekonomik
alanda sağlanan başarıları yok edip etmeyeceği sorusu üzerine)
Türkiye, krizden en az etkilenen ülkelerden biri olacaktır. Buna benzer
bir krizi 2001 yılında yaşadık. O zamanlar GSMH’mizin yüzde 25’ini,
yaklaşık 45 milyar doları bankalar sektörüne yatırmak zorunda kaldık.
Bunun, bugün baktığımızda doğru olduğunu görüyoruz. Türk finans
piyasası, bağımsız bankalar denetimiyle de günümüzde çok sağlam
hale geldi.
http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=20.10.2008&Newsid=204489&Categoryid=9
cumhurbaşkanımız geçmişte kürt kökenli vatandaşlarımız ayrımcılığa
uğramıştır diyor.
bu cümleye takıldım konuyu birazda bu yüzden açtım ,bana göre öyle
bir şey yoktur.PKK terör örgütü yüzünden öyle görünüyor.Yerel yönetimler
ve bir kısım siyasetçiler yüzünden öyle görünüyor.Bugünkü Diyarbakır daki
olaylara bakın..Dış odaklı güçlerin emellerine bakın.Malasef birileride bunlara
alet oluyor.
Cumhurbaşkanı Gül, geçmişte Kürt kökenli vatandaşların dillerini
konuşamadığını, ancak bugün böyle bir sorun bulunmadığını söyledi.
Gül, “Türbanı politikacılar sorun haline getirdi” dedi.
Türkiye’nin onur konuğu olduğu 60. Frankfurt Kitap Fuarı’nın açılışını
yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Der Spiegel dergisine konuşarak,
gündemdeki pek çok konuya ilişkin açıklamalarda bulundu:
PKK TERÖRÜ: (PKK sorununun neden hala çözülemediği sorusu
üzerine) Kürt sorunuyla PKK sorununun ayrı tutulması gerekiyor.
Türkiye’de anayasa gereği her Türk vatandaş tümüyle eşit haklara
sahip. Kürt kökenli vatandaşlar geçmişte ayrımcılığa uğramış ve
Kürtçe konuşamayıp yazamamış, ancak günümüzde durum değişti.
Kürt kökenli vatandaşların kültarel hakları güçlendirildi. PKK ise bir
terör örgütü. Şehirlerde bombalı eylemler düzenliyor, kadın ve
çocukları da öldürüyor.
TÜRBAN: Türkiye laik bir ülke. Her kadının başörtüsü takıp takmamaya
hakkı var. Bu, ailelerden çok bazı politikacılar tarafından sorun haline
getirildi. Konuyla ilgili düzenlemeler, Avrupa’daki kriterlere göre,
düşünce ve din özgürlüğü kapsamında ele alındı. Türkiye’de önemli bir
değişim yaşanıyor, modernleşme ve demokratikleşme süreci içinde
bazı insanlar büyük zorluklar çekecek, ancak bu yine de iyi bir
gelişme.
AVRUPA BİRLİĞİ: (’Sizce Türkiye ne zaman AB üyesi olacak?’
sorusu üzerine) Acelemiz yok. Ancak şunu bilmeniz gerekir: Türkiye
bugün 2003 yılında olduğundan ne kadar farklıysa 5 yıl sonra da
bugün olduğundan çok daha farklı olacaktır. Bunun yanısıra bir
müzakere süreci içindeyiz ve AB de gelişmelerimizi bizimle birlikte
yakından izleyecektir. Bu süreç başarılı bir şekilde sonuçlandırıldığı
takdirde, Türkiye’nin AB üyesi olup olmayacağı yönünde siyasi bir
karar alınacaktır. Ancak o zaman da, her bir ülkenin imzasına sadık
kalmasını bekliyoruz. Avrupalılardan sözlerine bağlı kalmalarını
istiyoruz.
DIŞ POLİTİKA: (Avrupa ülkelerinin Türkiye’nin özellikle dış politikasını
başarılı buldukları şeklinde yorum yapılması ve Türkiye’nin bunu nasıl
başardığının sorulması üzerine) Çözüme yönelik bir dış politika
izliyoruz. Biz sadece kendi sorunlarımızı değil, bölgedeki sorunları da
çözebileceğimize inanıyoruz. Türkiye, Ortadoğu’da barış ve istikrarın
sağlanmasına katkıda bulunabilir.
EKONOMİK KRİZ: (Dünyadaki ekonomik krizin Türkiye’de ekonomik
alanda sağlanan başarıları yok edip etmeyeceği sorusu üzerine)
Türkiye, krizden en az etkilenen ülkelerden biri olacaktır. Buna benzer
bir krizi 2001 yılında yaşadık. O zamanlar GSMH’mizin yüzde 25’ini,
yaklaşık 45 milyar doları bankalar sektörüne yatırmak zorunda kaldık.
Bunun, bugün baktığımızda doğru olduğunu görüyoruz. Türk finans
piyasası, bağımsız bankalar denetimiyle de günümüzde çok sağlam
hale geldi.
http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=20.10.2008&Newsid=204489&Categoryid=9
cumhurbaşkanımız geçmişte kürt kökenli vatandaşlarımız ayrımcılığa
uğramıştır diyor.
bu cümleye takıldım konuyu birazda bu yüzden açtım ,bana göre öyle
bir şey yoktur.PKK terör örgütü yüzünden öyle görünüyor.Yerel yönetimler
ve bir kısım siyasetçiler yüzünden öyle görünüyor.Bugünkü Diyarbakır daki
olaylara bakın..Dış odaklı güçlerin emellerine bakın.Malasef birileride bunlara
alet oluyor.