Kürtçe ismi seçen ilk köy

x_secret_x

New member
Katılım
7 Eki 2007
Mesajlar
1,708
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Deep of Hell
Kürtçe ismi seçen ilk köy

Diyarbakır İl Genel Meclisi, merkez Kayapınar ilçesine bağlı Kırkpınar mezrasının adının, Kürtçe eski adı olan Çelkaniya olarak değiştirilmesine karar verdi. Valilik tarafından onaylanan karar, İçişleri Bakanlığı’nın onayına sunuldu.

Köylü istedi, vali onayladı, Kırkpınar ‘Çelkaniya’ oldu

Kürt açılımına ilişkin tartışmalar sürerken, İl Genel Meclisi, bölgede ilk kez bir köye Kürtçe eski adının verilmesi yönünde karar aldı. Güleçoba köyüne bağlı 53 hane ve 500 nüfuslu Kırkpınar mezrasının sakinleri, mezralarının köy statüsüne kavuşturulması ve Kürtçe eski adı olan Çelkaniya adının verilmesi için İl Özel İdaresi Kurulu’na başvurdu. Kurul, köylülerin talebini kabul ederek konuyu İl Genel Meclisi’ne gönderdi.

DTP ve Ak Partili 66 üyesi bulunan meclis de bu talep doğrultusunda oy birliğiyle aldığı kararı valiliğe sundu.

Sırada 2 köy daha var

DTP’li İl Genel Meclisi Başkanı Şeyhmus Bayhan, “Valilik, bir haftalık süre için karara itiraz etmedi ve onaylayarak İçişleri Bakanlığı’na gönderdi. Eğer bakanlık onaylarsa, mezranın köy statüsüne alınması kesinleşecek ve tabelaya sadece Kürtçe ismi yazılacak” dedi.
“Mecliste 2 köyün daha eski isimlerini alması yönünde talepler var. Bunlarla ilgili de karar alacağız” diye konuşan Bayhan, şunları kaydetti:
“Kendi başımıza köylere eski isimlerinin verilmesine yönelik karar alma durumumuz yok. Bu konuda köylülerin talebi olması gerekir. Muhtarlardan böyle bir talep gelirse o zaman İl Genel Meclisi karar alabiliyor. Geçen dönem meclisi de, Diyarbakır’da eski köy isimleriyle ilgili bir araştırma yapmış ve sonradan verilen Türkçe isimlerin yanında Kürtçe isimlerinin verilmesini istemiş. Ancak valilik bu kararı kabul etmeyerek idari mahkemeye başvurmuştu. Mahkeme de kendilerinde böyle bir yetki olmadığını söyleyerek kararı iptal etmişti. Onun için bu karar olumlu bir gelişmedir.”

Son dönemde yaşanan gelişmelerin önemli olduğunu ifade eden Bayhan, “Eğer bakanlık da onaylarsa bunu sürece bağlayabiliriz” dedi.

Kaynak

ATAM BİZE Bİ İŞARET GÖNDER
VATAN ELDEN GİDİYOR
 
işaret gonderse ne olucak onun gibi lider gelmez daha ... atamın kemikleri sızlıyor
 
işaret gönderse yandaş medya Atatürk öbür taraftan darbe yapma hazırlığı içinde diye haber yapar.
 
İnsanların şehitler için üzüldüğü, akıttığı timsah gözyaşlarını da geçtim de.
Bu ülkenin kurulmasında onurlu mücadeleler veren dedelerinin dedeleri içinde mi üzülmez insan.

Milli şuur yok edilme aşamasında büyük başarı sağlanmış görünüyor.

Yoksa Asya' nın tek sağlam kalesi de kuşatılıyor mu?
Siz sevinmeyin, sizlerde üzülmeyin. Bu ülke sahipsiz değil..
 
MaLazgirt - Ermenice
Bursa - Yunanca
Ankara - Latince

Atam Bir İşaret Göster Ne Yapacaz BunLarLa?
 
beni bunlar resmen ırkçı yaptı arkadaş tutamıyom kendimi
 
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

Mehmet Akif Ersoy



Daha başka söze gerek yok.
 
Daha başka söze gerek yok


Bencede :)
 
en kötüsüde bilerek yabancı ülkelerin oynuna gelmek insanı ne kadar üzüyor
 
eide her telden ile ne alaka .. serbest kürsü ye taşıorm
 
kişi ve kurumlara hakaret veya küçük düşürücü mesajlar atmayalım

son uyarıdır...
 
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

Mehmet Akif Ersoy



Daha başka söze gerek yok.

TEŞEKKÜRLER...
 
Az daha zorlayin vahi gelecek oteki taraftan.
Koylu istemis ismide degismis.
Zorunanmi baska isim koyacaksiniz.
Zaten eski ismide Çelkaniya`yimis.
Bu kadar kafa tasci olunur.
Birakin halk neyi,nasil istiyorsa oyle olsun.
Sokaklara gavur ismi koyarsiniz,dukkanlara,yabanci isim tabelalari asarsiniz.
Turkceyi cigneyerek konusur,Amerikan agzi ingilizce konusmaya calisirsiniz.
Onlardan vazgectim nicklerinizin cogu bile yabanci ismlerden olusuyor.:)
Cikar bir koy isminden rahatsizlik duyarsiniz.
Bu ne perhiz,bu ne lahana tursusu.
Bekleyin isaretinizide gelir belki.:)
ATATURK`ude bu ise alet etmeseler isleri rast gitmez.
 
Geri
Üst