GemaR
Banned
İşte İsrail'in kurulma sebebi!
MİT'çi Prof. Dr. Mahir Kaynak, "Türkiye AB'ye girecek mi" sorusuna şok cevabı verdi.
MİT'çi Prof. Dr. Mahir Kaynak, "Türkiye AB'ye girecek mi" sorusuna şok cevabı verdi.
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Eski MİT mensubu ve Dış İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Mahir Kaynak, yazete.com’da Hamit ETEEVRANS’la Yüz Yüze’ye konuk oldu.
Abdullah Öcalan’ın neden öldürülmediğini anlatan Kaynak, Kürt sorunun aslında 20 yıl önce çözülebileceğini vurguladı.
Prof. Kaynak, “ Kürt’e ‘Kürt’ deselerdi 20 yıl sonra çok farklı bir ülke olurduk. Sonunda dayak yiye yiye kabul ettik. Şimdi Kürt’e Kürt diyoruz. Kürt sorunu bitti. 20 yıl sonra Türkiye bakın nasıl ilerleyecek” değerlendirmesini yaptı.
DENİZ BAYKAL BOMBASI
Deniz Baykal’ın istifasını da değerlendiren Kaynak, bunun CHP’nin içinden değil, dış kaynaklar tarafından planlandığını söyledi.
“Türkiye Ortadoğu’da İslam dünyasında etkili olacaksa İsrail’le çatışması lazım” diyen Kaynak, İsrail ve Filistin’in kurulma nedenini anlattı.
[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]
[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]
Dün birinci bölümü yayımlanan Prof. Dr. Mahir Kaynak’ın gündeme ilişkin sorularımıza verdiği cevapların ikinci bölümü şöyle:
KÜRDE KÜRT DEMEK ZORUNDAYIZ
-Kürt sorunundan artık insanlar sıkıldı. Bu ülkede başka sorun yok mu? Sürekli Kürt sorunu Kürt sorunu… Ne zaman çözülecek bu sorun?
Kürt sorunu geçmişteki ideolojiden kaynaklanıyor. Geçmişteki yapı şuydu. ‘Türkiye’de herkes bir bütün, herkes homojen, hiçbir farklılık yok ve çevresiyle ilgilenmiyor.’ Türkiye’deki etki alanınızı genişletecekseniz, Türkiye’deki Kürt’e ‘Kürt’ diyorsanız, Kuzey Irak’takine ne diyeceksiniz? ‘Kürt’ diyeceksin! Pekii Kuzey Irak’takine ‘Kürt’ deyince buradaki insanlara ne diyeceksiniz? Bunu daha evvelden öngörmelilerdi. Yani etki alanımızı genişleteceksek Kürt’e ‘Kürt’ demek zorundayız. Bunu 20 yıl önce yapsalardı bu iş biterdi. Sonunda dayak yiye yiye aynı şeyi kabul ettiler.
KIŞIN NE YİYECEKSİNİZ?
KÜRT SORUNU BİTTİ
-Önümüzdeki 15 yılda bu sorun konuşulmaya devam edilecek mi?
Hayır. Bu sorun bitti. Biz Kürt’e Kürt dedik. Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kuruluyor ve bu devletler Türkiye çok yakın bir ilişkide… Bakın burada iki model vardır. Kuzey Irak’ta Kürt devletinin kurulmasına karşı çıkmayın demiştim. Ve o ülkeye de KKTC muamelesi yapın. Çünkü Kürtler bizim soydaşımızdır. Kürtlerin tek bir devleti vardır o da Türkiye Cumhuriyeti’dir. Öyleyse Türkiye, dışarıdaki Kürtleri himaye etmelidir. Gidişatta benim düşünceme yöneliktir.
ÖCALAN NEDEN ÖLDÜRÜLMEDİ?
[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif][/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]
-Bir röportajınızda PKK marka oldu demiştiniz. Neyi anlatmak istemiştiniz?
Bir sürü eylemler yaptılar. Bakıyorum, diyorum ki, ‘Bunlar kimin işi’ diye. Bir eylem bir örgütün hedefine uygun olmalıdır. PKK hedefine zıt eylemler yapıyor. Abdullah Öcalan dedi ki, “Ben artık silahlı mücadeleyi bıraktım. Siyasi mücadele yapacağım.” Hemen dediler ki, “Teröristsen teröristliğini bil” AB ülkeleri Öcalan’a sığınma hakkı vermedi. Ondan sonra Kenya’ya gitti. Bir insanın bir ülkeye sığınması için 2 şart lazım. Ya bu ülkede örgütü olur ya da o ülkenin yönetimİ onu himaye eder. Ben her türlü Kürt’ü duydum ama zenci Kürt’ü duymadım. Kenya Öcalan’la neden ilgilensin ki? Demek ki bu bir ABD operasyonu... Bu niçin yapılıyor. Şunun için.
Öcalan silahlı mücadeleyi bırakıyordu, dediler ki, “Biz teröre devem etmemiz gerek” Nedendi peki bu? Türkiye Kürt’e Kürt demiyor halen… Bunu demesi lazım… Neden sağ bıraktılar Öcalan’ı? Kenya gibi bir ülkede başına birçok şey gelebilirdi. O zaman ABD dedi ki, “Öcalan ortadan kalkarsa, alternatif bir lider çıkar. Avrupa’da bu alternatif vardı. O zaman PKK’nın kontrolü benim dışıma çıkar. Onun için bu burada dursun, diğeri de lider olmasın” dedi. Bir süre sonra da Avrupa’daki aday lider öldürüldü. Bunun için demiştim.
-Avukatları sürekli İmralı’ya gidip geliyor. Öcalan İmralı’da sıkıldı mı?
Bu da tıpkı WikiLeaks’e benzedi. Mesela Öcalan Avukatlarına diyor ki, ” Gitsin şunu vursunlar” diyor. Avukatları da bunu örgüte sızdırıyor. Bu devletin gözü önünde cereyan ediyor. Bunlar mantıksız işler.
1 MİLYAR DOLARLA VEFAT ETTİ
-Sayın Başbakan gittiği her ülkede, her fırsatta İsrail’e ateş püskürüyor. İsrail’in Türkiye’den özür dilemesini ve tazminatları ödemesini dile getiriyor. İsrail Başbakan’ın söylediklerine neden cevap vermiyor. Nedir bu İsrail’in sessizliği?
Bu olay Türkiye’nin umursanmadığından değil. Bu bir projedir. Türkiye Ortadoğu’da İslam dünyasında etkili olacaksa İsrail’le çatışması lazım... Şimdi hem İsrail ile dost olup, hem de Arap dünyasıyla bütünleşmek mümkün değil. İsrail’de diyor ki, “Yaşa be, iyi ki çattın. İran İslam dünyasına egemen olacaksa sen ol. Çünkü sen nasıl olsa bizimle çatışmayacaksın. Bizi ortadan kaldırmak niyetinde değilsin.” Kaldı ki, tarihte Yahudilere insan muamelesi yapan tek millet Osmanlılardır.
İSRAİL'İN KURULMA SEBEBİ
Bütün Avrupa reddetmiştir. Geto lafı Yahudilerin oturduğu yerlerden kalma bir tabirdir. İsrail’in kuruluşu da aslında şöyle… Batılılar şöyle dedi. İslam dünyasına ve Araplara bir düşman lazım… Eğer bu düşmanı biz yaratmazsak onlar bizimle mücadele ederler. O halde İsrail devletini kuralım dediler. İsrailliler Batıdan sürülmüş insanlardır. Devletin varlılığının sebebi şudur. Araplarla çatışmak. Bunun için Filistin cephesi kurdular. Filistinlilere sorsanız, “Sizin mesleğiniz nedir” diye. “Biz dövüşürüz, işimiz bu” derler. Nitekim onların da yöneticileri de Yaser Arafat, milyar dolarla vefat etti. Baya iyi iş yapmış. Biz de bunları vatansever zannediyoruz dimi yani. İşte vatanseverlik budur.
- O zaman bu senaryoya göre değerlendirirsek Türkiye istediği konuma gelecek mi? Bu senaryo Türkiye’nin aleyhine mi işleyecek?
Hayır. Dünyada bir sırf kendi gücüyle bir yere gelmez. Dünyanın gücü onu bir yerlere sürükler. Mevcut yönetimde bunu kolaylaştırırsa başarılı olur. Biz de şu an Türkiye’nin ufkunun açık olduğunu diyoruz. Dünyadaki bu büyük projeyi bozan bir güç ortaya çıkarsa ki bu bozacak güç Çin’dir. Rusya ve Amerika bu konuda ittifak yapmış görünüyor. Onlar yenilerse bozulur. Türkiye’nin başarılı olacağını düşünüyorum.
SAFIMIZI BELLİ ETMEDİK
-Füze kalkanı konusunda Türkiye istediğini alabildi mi?
Burada, ‘Düşmanınızı ve safınızı belli edin’ diyorlar bize. Biz orada safımızı belli etmedik. Amerika’nın şikayeti nedir? Neyi amaçlamaktadır? Bunları iyi bilmemiz gerekmektedir. Amerika diyor ki, ‘Çin bizim için çok büyük bir tehdit. Onun dışında bir tehdit yok. Bunun Ortadoğu’ya sızmak için atlama taşı olarak kullandığı ülkeler vardır. Bunlardan birincisi İran, ikincisi Türkiye’yi de bu amaca yönelik yeniden şekillendirmek istiyor. Türkiye’nin esas itibariyle başına gelen şey budur.
TARİH BOYUNCA HATA YAPMIŞIZ
Çin Türkiye üzerinden Ortadoğu’ya, Ortadoğu’dan da Afrika’ya sıçrayacak ve dünya üzerinde egemen hale gelecek. Bu durumdan da en çok rahatsız olan ülke de ABD olacak.
Türkiye duygusal sözler söyledi. ‘Biz komşularla dost oluruz. Dünyada barış istiyoruz’ gibi… Bir ülke komşularıyla husumet içinde olmazsa gidip mesela gidip Arjantin’le mi dövüşecek? Buna duygusal bir kılıf geçiriliyor. Tarih boyunca hep komşularımızla savaştık. Demek ki tarih boyunca hata yapmışız.
OLMAYAN YERE GİRİLMEZ
-Türkiye’nin AB yolunda geldiği son noktayı nasıl görüyorsunuz. 2014 yılında Türkiye AB’ye tam üye olur mu?
Hayır. Olmayan bir yere girilmez çünkü. AB siyasi olarak gerçekleşmeyecektir. AB’nin güç merkezi olması ABD ve Rusya’nın işine gelmez. Kendilerine rakip yaratmazlar. O halde bunu engellerler. Şu an Türkiye’ye destek veriyor gibi gözüküyorlar ama bu sadece gösteriş. AB’de cereyan eden ekonomik kriz, AB’nin dağılmasına bir başlangıç olacaktır.
-3 generalin açığa alınmasıyla gündem yine sarsılmış. Bu konu halen konuşuluyor. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Genel olarak baktığımızda zaman ordunun müdahalelerine ve siyasi etkisinin azaltılması isteniyor. Bunun demokrasi adına yapıldığı söyleniyor. Oysa ben aynı şeyi düşünmüyorum. Ordunun ideolojisi değiştiriliyor. Ordu Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana var olan ideolojimizin temsilcisi konumundadır. Ordunun şurada bir hatası var. Bir ideolojinin geçerli olduğunu sanıyorlar. Halbuki o ideoloji şartların bir gereğiydi. Şartlar değişince yeni ideolojimiz bu şartlara göre şekillenmektedir. Şu anda da AK Parti’nin yaptığı budur.
ÖNCEDEN HAZIRLANAN PROJE
Türkiye’yi kendi sınırları içinde hapsolmuş bir ülke olmaktan çıkarıyor, ondan sonra bölgesel bir güç haline getiriyor. Şimdi şu soruyu sormamız gerek. Bu AK Parti’nin bir projesi mi? Bu önceden hazırlanmış bir projedir. 13 Ocak 1991 tarihli Nokta Dergisi’nde bir beyanatım var. Şunu söylemişim; ‘Önümüzdeki dönemde Türkiye bölgesel bir güç haline gelecektir. Bu gücü askeri araçlarla değil, ekonomik ve siyasal alandaki işlerle yapacaktır. Amerika ve Rusya bu projeyi destekleyecektir.’ Proje böyle görünüyor. Bunu 1991 yılında söylemişim.
Önümüzdeki dönemde Amerika ve Rusya güç odağı olacak. Denge bu ikisi arasında kurulacak. Türkiye’de bu dengenin istinad noktası olacak. 3 generalin açığa alınması da esas itibariyle Türkiye’de askerin temsil ettiği ideolojinin tasfiyesidir. Bu da onun bir parçasıdır.
TUZAĞA DÜŞTÜLER
-Aktütün saldırısında bir ihmal söz konusu muydu?
Bir taraf operasyon yaptığı zaman bu operasyonu birçok koldan yönetir. Gelip sadece askerlerin olduğu yere saldırmaz. Ayrıca onun arkasında planladığı bir şey vardır. Mesela buradaki subayları zor durumda bırakacak. Ona ait de bir takım projeler geliştirip tuzağa düşürecek. Ben bunun böyle bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Yoksa herhangi bir subayın kendi askerinin öldürülmesine razı olacağına kesinlikle inanamam. Tuzağa düştüler.
-Bu bağlantılı mı peki 3 general olayıyla ilgili?
Orduya karşı yapılan operasyonda tümünü bir bütün olarak görmek gerek. Bunu da daha önce ifade ettiğim gibi askeri farklı bir çizgiye çekme amacını taşımaktadır.
ADALET DEĞİL PAZARLIK
-Hanefi Avcı’nın hata yaptığına inanıyor musunuz?
Hanefi Avcı’nın çok büyük hatalar yaptığı ortaya çıktı. Bir adam genel eğilime karşı çıktığı zaman öylesine şeyleri ortaya koyuyor ki, biz aslında şu anda bir sürü kötü insan tarafından yönetiliyoruz. Gidişata aykırı davranışta bulunulduğunda o kişinin hemen kötü yönleri ortaya çıkıyor.
Madem bu önceden biliniyordu, neden bunu halka daha önce açıklamadılar, neyi beklediler? Hanefi’ye kitabı yazmadan önce şunu söyledim. “Avcı bir Donkişot mudur ki dünyayla tek başına savaşsın.” Bunun da arkasında demek ki bir güç vardı. Avcı uzun bir müddet yargılanır ve ondan sonra da adalet değil, pazarlık egemen olur.
-Baykal’ın Genel Başkanlıktan ayrılması sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evet, dışarıdan birisi geldi indirdi lideri. Baykal’ın olayın sonucu budur. Dış kaynaklar Baykal’ı bu duruma soktu. Yani Baykal’ın kaset olaya madem biliniyordu neden daha önce çıkmadı bu açığa? Bunu yeni mi öğrendiler? Bu videoyu atan kişi ve kurumu bir türlü bulamadılar.
-Türkiye’yi 20 yıl sonra nasıl tasavvur ediyorsunuz?
Çok güçlü bir ülke olarak tasavvur ediyorum. Öğrencilerime şunu derdim. “Çocuklar, çok güçlü ve büyük bir ülkede yaşayacaksınız ama ben görmeyeceğim. Keyfini sürün. Ama biz yaptık, demeyin” derdim. Bu tarihin bir seyridir. Zaten başka türlü hiçbir ülke kendi başına yapamaz.
-Kızınız Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan’la ne kadar sıklıkla görüşüyorsunuz?
Sanal olarak her gün görüşüyoruz.
-Kızınız bir açıklamasında şöyle söylemiş, “Babamı 20 yaşıma kadar Matematik Öğretmeni zannediyordum. 20 yıl sonra MİT’çi olduğunu duyunca, kendimi James Bond’un kızı gibi hissettim” Neden açıklamadınız kızınıza?
Gülüyor…. Efendim aslında bunun için aslında çok fazla söylenecek söz yok ama kısaca şöyle açıklayayım. Biz çocuklarımıza mümkün olduğu kadar yansıtmamaya çalıştık. Çünkü istihbaratçılık Türkiye’de kötü bir imajdır. Yani kanun koymuşlar. Siz kanunlara göre iş yaparsınız bu ahlaksız sayılıyor. Bunu kim sayar her gün hukukun üstünlüğünü savunanlar yani demokratlar sayar.
[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif](...)[/FONT]
Sen nasıl bir rüyadasın..
