Bülent Arınç'tan laiklik çıkışı

Cαη

New member
Katılım
22 Mar 2008
Mesajlar
2,330
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Istanbul
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bugün Türkiye'de laikliğin yeniden yorumlanması gerekliliğinin Türkiye'nin önemli bir konusu olduğunu belirterek, ''Biz bugün yeni bir anayasa çalışması içindeyiz. Bu yeni anayasada devletin temel nizamları denen, bugün de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel ilkeleri olarak sayılan laiklik vesosyal hukukun elbette bir devletin temelinde bulunması arzu edilir, istenir. Bunlardan korku duyulmaz'' dedi.

"DUVARDAKİ POSTER DEĞİLİZ"
Arınç, Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Acıbadem yerleşkesinde düzenlenen ''Din Devlet İlişkileri Sempozyumu''nda yaptığı konuşmada, toplumların statik değil dinamik kuruluşlar olduğunu belirtti.

''Bugün Türkiye'de laikliğin yeniden yorumlanması gereği konusu, Türkiye'nin önemli bir konusudur. Bu sosyal bir ihtiyaçtır'' diyen Arınç, şunları kaydetti:
''Biz duvardaki bir portre değiliz. Şurada duvarda bir portre olsaydı eminim, mesela Atatürk'ün ışıkla verilmiş, dikkat ederseniz hep aynı istikamete bakıyor. Başka bir fotoğraf da olabilirdi. O fotoğraf orada kaldığı müddetçe aynı istikamete bakacak. Ama toplumlar duvardaki bir portre değil. İnsanların ihtiyaçları geliştikçe, düşünceleri geliştikçe, anlayışları geliştikçe, dünyadaki birtakım teknolojik imkanlarla dünyayı tanımak mümkün oldukça, düşünceler elbette farklılaşabilir.''

"FRANSA ÖRNEĞİNE BAKALIM"
Bu nedenle Türkiye'deki laiklik uygulamasının en fazla Fransa'ya benzediğinin söylendiğini, ama Fransa'daki laiklik uygulamalarının Türkiye'den çok farklı olduğunu dile getiren Arınç, ''Bazı ülkelerin anayasalarına bakarsanız önce Allah'ın ismiyle başlar. İkincisi kiliseyi gösterir. Kiliseye bağlılıktan bahseder. Kiliselerde nikah kıyılması konusu bugüne kadar hiç tartışılmadı. Tartışılmaması lazım. Bunlar bir taraftan toplumun gelenekleri, görenekleri, bir taraftan inancıdır. Bir taraftan sosyal imkanlar sebebiyle bu kullanılmaktadır. Ama Türkiye'de bunların hepsi tartışılıyor'' diye konuştu.

"BEN SENİ HOR GÖRMEM"
Din gerçeğini bunlardan koparıp atmanın mümkün olmadığını kaydeden Arınç, ''Dinin dünyada işi ne diyenlere elbette katılmıyoruz. Din hayatın en büyük gerçeği. Bu Kıpti bir inançtır. İnanırsınız veya inanmazsınız. İnanmamak da bir inançtır aynı zamanda. Ben seni hor ve hakir görmem, seni bu inançsızlığından dolayı sorgulamam. Bu inançsızlığından dolayı, diyelim ki 'Ateistsin sen', 'sen şundan mahrumsun' diyemem. Sana insan olduğun için ve insanlığın temel hakkı bunu gerektirdiği için bu gözle bakmam gerekir'' diye konuştu.


 
Mevcut laiklik anlayışı insanın dinden üstünlüğü üzerine kuruludur, yeniden yorumlansa dinin insandan üstün olduğu saçmalığı üzerine kurulur herhalde....

Hiç bir din insandan daha yüce değildir , uydurulmuş yada indirilmiş olsun tüm dinler insanlar için vardır. Sapık din anlayışlarının hakim olduğu bataklıklarda(buna sapık islam anlayışıda dahil) insan hayvandan aşşağı bir mahluktan öteye geçemez, kulluk köpeklik için yaşamak zorunda kalır, kulluk köpeklik yapamayan dışlanıp afaroz edilir, kafir dinsiz damgası vurulur.

Ortaçağda avrupa hristiyanlığın en güçlü zamanını yaşadı ama insanların hayvanlardan farkları kalmamıştı. Avrupa laikliği bularak hristiyanlığın kutsal p.içliğini yıkmış böylece insanı yüceltmiş milletleşmeye başlamıştır.

Bence laikliğin yeniden yorumlanmasına gerek yok, yorumlanması gereken dindir . Dini insandan üstün gören din anlayışlarının sapkın/yobaz din anlayışları olduğu malumdur....
 
Bugünün chp'sinin degil, ATATÜRKÜN laiklik anlayisi ve Kur'an-i Kerimin ISLAMI ile ölecegim.
Alayiniza gider ; ) Arinc önce bir aynaya baksin, daha sonra da Atatürkün hayattini iyice bir okusun ! Hainlerin mekani Cehennem cukurlari olsun insAllah ! Barzani ve diger kahpelere kardes, ATATÜRKE düsman :mad: Nankörlük böyle bir sey iste.


Bence de laikligin yeniden yorumlanmasina gerek yok, ama laikligi ve dini kafasina göre kullananlari da agir cezalara carptirmaliyiz.
 
Bugünün chp'sinin degil, ATATÜRKÜN laiklik anlayisi ve Kur'an-i Kerimin ISLAMI ile ölecegim.
Alayiniza gider ; ) Arinc önce bir aynaya baksin, daha sonra da Atatürkün hayattini iyice bir okusun ! Hainlerin mekani Cehennem cukurlari olsun insAllah ! Barzani ve diger kahpelere kardes, ATATÜRKE düsman :mad: Nankörlük böyle bir sey iste.


Bence de laikligin yeniden yorumlanmasina gerek yok, ama laikligi ve dini kafasina göre kullananlari da agir cezalara carptirmaliyiz.

Bu işe Kur'an-ı Kerimi kaldırarak başlamalısın o zaman... Bir de hadis-i şerifleri =)... ha unutmadan Ebu Hanife (r.a)'nın kitaplarını da... Casiye suresi 18. ayetin mealine bakmanı öneririm... Yalnız birkaç mealden (Diyanet işleri yeni meali değil).... Ve arapçasını okuyabiliyorsan kur'an-ı kerimden okumalısın =)

33vlmw5.jpg

359jvkl.jpg
 
Bu işe Kur'an-ı Kerimi kaldırarak başlamalısın o zaman... Bir de hadis-i şerifleri =)... ha unutmadan Ebu Hanife (r.a)'nın kitaplarını da... Casiye suresi 18. ayetin mealine bakmanı öneririm... Yalnız birkaç mealden (Diyanet işleri yeni meali değil).... Ve arapçasını okuyabiliyorsan kur'an-ı kerimden okumalısın =)

33vlmw5.jpg

359jvkl.jpg

sana bir şey soracağım Ebu Hanife 'nin kurduğu mezhep dahil acaba HZ. MUHAMMED (yaşasa idi) bu mezhep işine ne derdi ( bence dinin bölünmesi derdi )
 
sana bir şey soracağım Ebu Hanife 'nin kurduğu mezhep dahil acaba HZ. MUHAMMED (yaşasa idi) bu mezhep işine ne derdi ( bence dinin bölünmesi derdi )

Konu uzun konu kısaca okuduklarıma dayanarak söyleyeyim ki gönül rahatlığı ile mezheplere inanabilirsin... Kaynaksız kafalarına göre yazdıkları birşey yok... Bu 4 ehli sünnet fıkhının da kuran veya sünnetten delilleri vardır. Bu adamlar arap dili ve edebiyatı üzerine uzman kişiler. Hepsi birer müfessir. Ahmed bin Hanbel (r.a) bir muhaddistir. Hadislerin hangisi sahih, hangisi hasen, hangisi zayıf hepsini biliyorlar. Hadisleri ravileriyle bilip ezberlemişler.. Hayatları islam üzerine düşünmekle, öğrenciler yetiştirip (profesörler) islama hizmet etmekle geçmiş. Hz muhammed (sav) sonrası dağılan ve parçalara bölünecek olan islamı sistematikleştiren bu uğurda okullar açan kişilerdir... Yöntem Kur'an ve sünnetin yorumlanmasından ibarettir ki İslamda ictihad gibi bir olay kütüb-i sittede geçen sahih bir hadise göre vardır. hz muhammed (sav) yaşasaydı mezhep olmazdı çünkü insanlar o dönemde anlamadıkları konuları direkt ona danışıyorlardı. Ama o öldükten sonra bilhassa hakem olayı sonrası islam dünyası 3'e bölünmüş ve hatta kendini sünni olarak ve şii olarak görenler daha da alt kategorilere ayrılmışlardır. Dolayısıyla insanlar İslam hakkında kafasına takılanları Hz Muhammed (sav) olmadığına göre ömrünü bu işe vermiş alimlere soracaklardır ki bu gayet doğaldır. Tıpkı senin üniversitede anlamadığın konuyu hocana sorman gibidir bu olay. Senin mezhebe ihtiyaç yoktur demen din konusunda herşeyi kafana göre çözümleyebileceğin anlamına gelir ki yanlış olur diyeyim. Şimdiye kadar okuduğum meselelerde her hükmü mutlaka delillere göre verdiklerini gördüm ve bu konularda kafalarına göre hüküm vermediklerini gördüm ki bunun da 4 ehli sünnet mezhebinin yolunun hz muhammed (sav)'in yolunu takip etmek olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Eğer din konusunda herkes kafasına göre konuşursa milyonlarca method çıkar ortaya. Bu mu dini birleştirmek olmuş olacak?
 
İnsanlar bu tür muhabbetlerle bir kaç nedenden dolayı karşılaşabilir. Akıl sağlığı gelişimi düzgün gitmemiş veya sosyal zekasını geliştirme fırsatı veya şansı bulmamış kişileri bir sistem içerisinde yönetici pozisyonunda tutarsanız böyle olur. Dünya gerçeklerini salt inanç dünyasının gerçekleri gibi görerek yetişecek biri elbetteki Bülent Arınç gibi düşünüp konuşacaktır. Veya sahtekar biri aklı kötüye kullanarak böylesi sözler edecektir. Şaşmamak gerekir. Görevi ve varlık amacı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin var olma ilkelerine düşmanlık olan birinden nasıl sözler işitebiliz ki!? Bu yazıyı Bülent Arınca hakaret gibi değerlendirmeye çalışacak arkadaşlarada diyorumki, eğer o kişi ülkemin var olma değerlerini eleştirebilecek ve karalayacaksa, bu hakkı kendisinde görüyorsa, bende o kişiyle ilgili böylesi bir yazıyı yazma hakkını kendimde bulurum. Bir vatandaş olarak.
 
Mezhepler din içinde dindir, her mezhep dini kendi kafasına göre şekle sokar, mezhepler şartlar şurtlar uydurup dini anlaşılmaz saçmalıklar getirip dini zorlaştırır.

Bu gün boy abdesti alacağım diye saatlerce sudan çıkmayıp acaba iğne ucu kadar ıslanmadık yerim kaldımı kuruntusuyla yaşayan, her akşam yatmadan önce ne dediğini bilmediği zırvalıkları yüz kere okuyarak beyni sulanan bir sürü embesil mezhepler sayesinde çoğalmıştır.

Mezhepler dinin en büyük ve en sinsi düşmanlarıdır, mezhepler kene gibidir insanları din adına sömürülür hale getirir, mezhepler insanları şuursuzlaştırıp embesile çevirir, dikkat edin Atatürke dil uzatan embesillerin büyük bir bölümü mezhepçidir. Meshepçiler peygamberi tağutlaştırmışlardır(putlaştırmışlardır), mezhepçilere göre tüm alem muhammet sav. için yaratılmış :))

Dinin temeli Kuranda sorgulayın araştırın düşünün telkinleri olmasına rağmen eğer Laiklik olmasa din hiç bir şekilde sorgulanamaz hale gelir ve bir şeylerin yanlış olduğunu söyleyenler kafir dinsiz sapık ilan edilip katledilir. Bu gün Yaşar Nuri gibi dini sorgulayabilen insanlar varsa bu laikliğin gereğidir. İranda arapistanda hoppp yanlış yapıyorsunuz türban hristiyan kıyafedidir diyin bakalım ne oluyor.....
 
Geri
Üst