Skandal: Madımak sanıkları “zamanaşımı” ödülü ile serbest!

gugukcuk

New member
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
821
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Gerçeklik yalnızca bir ilizyondur,yalnız inatla is
Skandal: Madımak sanıkları “zamanaşımı” ödülü ile serbest!
ABF tarafından yazıldı.

Bugün Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Sivas’ta, Madımak Oteli’nin yakılması ve 2’si otel görevlisi, 33’ü aydın, sanatçı, yazar, tiyatrocu 33 kişinin öldürülmesine ilişkin olarak, “firarda oldukları için” ana davadan ayrılarak gıyaplarında yargılaması yapılan 7 kişiden 6’sı hakkında “davanın zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle” düşmesine karar verilmesi talep edilerek, fiili olarak ödüllendirildiler…

Müdahil avukatların, şehit ailelerinin, ABF, PSAKD ve çeşitli kuruluşların çok sayıda temsilcisinin bulunduğu Sivas katliamı “ek davası”nda, katliamın en önemli sanıklarından Cafer Erçakmak’ın halen bulunamadığı belirtildi.

Duruşmaya katılan müdahil avukatlar (Şenal Sarıhan, Süleyman Ateş, Mehdi Bektaş ve Fevzi Gümüş) adına Avukat Şenal Sarıhan, Cafer Erçakmak’la ilgili bütün bilgileri mahkemeye daha önce sunduklarını, sanığın Fransa’da olduğunun bilindiğini, konu ile ilgili olarak Fransa’dan iade talebi için mahkemenin girişimde bulunması gerektiğini yeniden belirtti.

Daha sonra Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, sanık Erçakmak'ın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 146/1. maddesinde yer verilen ''anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs'' suçunu oluşturduğunu belirterek, bu suça ilişkin zaman aşımı süresinin dolmadığını ancak diğer sanıklara yönelik zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek, 6 kişi hakkındaki davanın düşmesi için Cafer Erçakmak dosyasının diğer dosyalardan ayrılması gerektiğine karar verilmesini talep etti.

Müdahil avukatlar konuyla ilgili yazılı savunma yapacaklarını belirttikleri için dava 20 Ekim 2011 tarihine ertelendi…

Dava ile ilgili bu gelişme aileler, ABF ve PSAKD nezlinde tepkiyle karşılanırken, “aradan 18 yıl geçmiş, adresleri belli katiller her ne hikmetse yakanamıyorlar ve zamanaşımı ile ödüllendiriliyorlar. Zamanaşımından dolayı davaların düşmesi gerekçesi katliam davasının en önemli sanıklarından Cafer Erçakmak için de hazırlanıyor” biçiminde değerlendirildi. “Bu bir siyasi katliam davası, siyasi cinayetlerde zaman aşımı olur mu, zamanaşımı bahane edilerek katiller ödüllendiriliyor” diye tepki gösteren Alevi temsilciler, “davanın peşini bırakmayacağız, bu tam bir vicdansızlıktır, bu vicdansızlıklara tepki gösteren herkesi 2 Temmuz’da Sivas Madımak önüne bekliyoruz” dediler…

(Alevi Bektaşi Federasyonu Basın Bürosu)


Konu ile ilgili olarak davanın detayları ve Anadolu Ajansı’nın haberi ise aşağıdaki gibidir:

Sivas'ta, Madımak Oteli'nin yakılması ve 37 kişinin öldürülmesine ilişkin açılan ana davadan dosyaları ayrılan 7 firari sanığın yargılandığı davada, hakkında yokluğunda tutuklama kararı bulunan ancak bugüne kadar yakalanamayan sanık Cafer Erçakmak ile ilgili dosyanın ayrılarak başka bir esasta görülmesi, diğer 6 sanık hakkındaki davanın ise zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle düşmesine karar verilmesi talep edildi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasında, esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, sanık Erçakmak'ın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 146/1. maddesinde yer verilen ''anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs'' suçunu oluşturduğunu belirtti.

Bu suça ilişkin zaman aşımı süresinin dolmadığını ve bugüne kadar hakkında verilen yokluğunda tutuklama kararının infaz edilmediğini anımsatan Yüksel, diğer sanıklar yönünden yargılamanın daha fazla sürüncemede kalmaması için öncelikle sanık Cafer Erçakmak hakkında verilen yokluğunda tutuklama kararının devamına, ayrıca hakkındaki evrakın ayrılarak başka bir esasa kaydedilmesine karar verilmesini talep etti.
Sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca, Yılmaz Bağ ve Necmi Karaömeroğlu'nun üzerlerine atılı eylemlerinin ise 765 sayılı TCK'nın 146/3. maddesi ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5. maddesinde düzenlenen ''Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüse iştirak'' suçu olduğunu kaydeden Yüksel, bu suça ilişkin olağanüstü zaman aşımı süresinin 765 sayılı TCK'nın 102/3. ve 104/2. maddeleri gereğince 15 yıl olduğunu ifade etti.

Suç tarihinin 2 Temmuz 1993 olduğu dikkate alındığında 2 Temmuz 2008 tarihinde zaman aşımı süresinin dolduğunu hatırlatan Yüksel, sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca, Yılmaz Bağ ve Necmi Karaömeroğlu hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle düşmesine karar verilmesini istedi.

Sivas'ta, Madımak Oteli'nin yakılması ve 37 kişinin öldürülmesine ilişkin açılan ana davadan dosyaları ayrılan 7 firari sanığın yargılandığı davada, dava konusu olayların, ''Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs amaç ve stratejisi doğrultusunda ve bir organizasyon dahilinde gerçekleştirildiği'' belirtildi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasına, sanıklardan İhsan Çakmak'ın avukatı Gökhan Öztürk ile müdahil avukatları Şenal Sarıhan, Süleyman Ateş, Mehdi Bektaş ve Fevzi Gümüş katıldı.

Mahkeme Başkanı Selahattin Türkeli, hakkında yokluğunda tutuklama kararı bulunan sanık Cafer Erçakmak'ın tutuklama kararının henüz infaz edilemediğini kaydetti.

Türkeli, Sivas Emniyet Müdürlüğünden mahkemeye gönderilen yazıda, Erçakmak ile ilgili yakalama kararının infazına ilişkin yapılan çalışmalara yönelik bilgi verildiğini, henüz yakalanamadığının ve yakalama çalışmalarının devam ettiğinin bildirildiğini söyledi.

Mahkeme Başkanı Türkeli, Ankara Emniyet Müdürlüğünün de Erçakmak'ın yokluğunda tutuklanmasına ilişkin müzekkerenin güncelleştirilmesi doğrultusunda yeniden işlem yaptığını da aktardı.

Müdahil avukatı Şenal Sarıhan da daha önceki celselerde sanık Erçakmak'ın Fransa'da olduğuna ilişkin beyanda bulunduklarını anımsatarak, bu konuda sunmuş oldukları bilgi ve belgeler doğrultusunda bir kez de Adalet Bakanlığı Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünden Fransa nezdinde yapılan işlemlere ilişkin bilgi sorulmasını talep ettiklerini kaydetti.

-''OLAYLAR CUMHURİYETÇİLİK VE LAİKLİK İLKELERİNİN ORTADAN KALDIRILMASINA YÖNELİK''-

Esas hakkındaki görüşünü mahkemeye sunan Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta yaşanan ve davaya konu olan olayları anlattı.

Dava konusu olayların, ''Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs amaç ve stratejisi doğrultusunda ve bir organizasyon dahilinde gerçekleştirildiğini'' belirten Yüksel, şunları kaydetti:

''Yargılamaya konu olay incelendiğinde, 7-8 saatlik uzun bir zaman süreci içerisinde güvenlik görevlilerince yapılmış olan çeşitli uyarılara rağmen, dağılmayarak hükümet konağının önünde bulunan güvenlik görevlilerinin kurduğu barikatları zorlayıp, devleti ve hükümeti temsil eden Vali hakkında, 'Şerefsiz Vali, Vali istifa' şeklinde sloganlar atıp, Cumhuriyetçilik ve Laiklik ilkelerine aykırı biçimde 'Şeriat gelecek, zulüm bitecek'' ve ''Cumhuriyeti burada kurduk burada da yıkacağız' şeklinde sloganların atılması, bir kısım iş yeri ve araçların yakılması ve bunun neticesinde 37 kişinin öldürülmüş ve çok sayıda kişinin de yaralanmış bulunması, Atatürk heykelinin tahrip edilmiş olması, olayda kullanılan cebri ve icra hareketlerinin TCK'nın 146. maddesinde belirtilen sonucu yaratmaya elverişliliğinin ve Aziz Nesin'in düşünce ve davranışları bahane edilmek suretiyle Cumhuriyetçilik ve Laiklik ilkelerinin ortadan kaldırılmasına yönelik bulunduğu tüm açıklığı ile ortaya konmaktadır.''

Sanık Cafer Erçakmak hakkında verilen yokluğunda tutuklama kararının devamına, ayrıca hakkındaki evrakın ayrılarak başka bir esasa kaydedilmesine karar verilmesini talep eden Yüksel, diğer sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca, Yılmaz Bağ ve Necmi Karaömeroğlu hakkında açılan kamu davasının ise zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle düşmesine karar verilmesini istedi.

Sanık İhsan Çakmak'ın avukatı Öztürk, esas hakkındaki görüşe katıldıklarını ifade ederek, ''Bizce zaman aşımı süresi dolmuştur'' dedi.

Müdahil avukatları ise esas hakkında beyanda bulunmak üzere süre talebinde bulundu.

Mahkeme, hakkında yokluğunda tutuklama kararı verilen sanık Erçakmak hakkındaki yakalama emrinin devamına ve infazının beklenmesini, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünden, Erçakmak'ın yokluğunda tutuklama müzekkeresinin infazına ilişkin yapılan çalışmalarla ilgili bilgi istenmesini kararlaştırdı.

Müdahil avukatlarına, esas hakkındaki beyanlarını hazırlamaları için süre veren mahkeme, bu nedenle duruşmayı erteledi.

A.A.




kaynak : Skandal: Madımak sanıkları “zamanaşımı” ödülü ile serbest!
 
Dersim için atıp-tutanların yorumlarını burada da görmek isterdim ,

ama doğru ya !!!!

artık yüz ameliyatları yapılabiliyordu :)
 
Sivas ateşe verildiğinde Erdal İnönü başbakan yardımcısıydı Alevi dedesi Seyfi Oktay adalet bakanıydı.KİMİ KANDIRIYORSUNUZ?

Sivas olayları alevilerle sünnileri karşı karşıya getirmek için tertiplenmiş bir derin devlet operasyonudur
 
Bilgileri slogan atmakla sınırlı zavallılar bilmedikleri ben onlara anlatayım mahkemenin neden zamanaşımı karı verdiğini

2005 yılında yürülüğüe giren yeni TCK ya göre soykırım ve insanlığa karşı suçlar hiçbir şekilde zamanaşımına uğramaz doğru ama bu hüküm de 2005 öncesi olaylara uygulanamaz çünkü "Soykırım ve insanlığa karşı suçlar hiçbir şekilde zamanaşımına uğramaz" hükmü 2005 yılında Ceza Hukukumuza girdi. daha öncesinde böyle bir hüküm yoktu

Dünyanın her yerinde ceza hukukunun temel ilkesi şudur:

Olayın işlendiği tarihten sonra yürürlüğe girmiş sanık aleyhine olan ceza hükümleri geçmişe yürümez

Yeni TCK nın nezan yürülüğe girdiğinden bile haberi olmayan slogancı amigoların anlayacağı en basit dilden anlatmak gerekirse diyor ki

Geçmişte işlenmiş bir suçla ilgili bugün çıkarılan bir ceza hükmü sanıkların aleyhine ise bu hüküm uygulanamaz.

Sivas Katliamı 1 Temmuz 1993 te olduğuna göre 2005 yılında yürürlüğe girmiş yeni Türk Ceza Kanunun "zamanaşımı "ile ilgili hükmü 1993 işlenmiş bir olay için geriye dönük uygulanamaz

Mahkeme işte bu yüzden mecburen Zaman aşımı verdi.

Hadi bizim slogancılar bunu bilemeyecek kadar cahil anladım da Hukukçu sıfatı ile televizyonlar da yorum yapan CHP yandaşları da mı bilmiyor bu basit kuralı

Biliyorlar biliyorlar ama söylemek işlerine gelmiyor.Bunları dinleyen bizim slogancı cahillerde yorum yapıp birbilerine kapak fırlatıyorlar
 
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Sivas davasının zaman aşımına uğramaması için verilen yasa teklifinin işleme konması için Meclis Başkanı'na çağrıda bulunmuştu.

Meclis Başkanı Cemil Çiçek de yaptığı açıklamada, gerekenin yapıldığını, teklifin İnsan Hakları Komisyonu'na sevk edildiğini duyurmuştu. madem 2005 Öncesi icin gecerliydi bu kanun. Neden reddedildi. Bu mu müslümanlık ? Bu mu adalet ? bu mu vicdan ?

Sanıkların avukatlığını üstlenen geniş avukat listesinde çok sayıda Refah Parti üyesi ve yöneticisi olması eleştiri konusu olmuştu. Refah Partisinden Adalet Bakanı olan Şevket Kazan sanıkları hapishanede ziyaret etmesi büyük tepki çekmişti. Sanık avukatları ilerleyen yıllarda AKP ve Saadet Partisine katılarak siyasete atılmışlardı.

Bugün 13 Mart 2012 O dönemin bir çok avukatı bugün AKP içerisinde aktif siyaset yapıyor olması 20 yıldır yerini bulamayan adaletsizliğin gerçek nedeni olarak karşımızda durmuyor mu?

Son olarak begendigim bir vatandaş yorumunu paylaşmak istiyorum .

Gercekten de ozgurluklerin siniri yok, misal, insanlari diri diri yakip hayatiniza dvm edebilirsiniz, yeter ki elinizde yumurta olmasin..
 
her zaman gibi zıçtılar ve şu an sıvama bölümündeler.o kadar yüzsüz bi millet olmuşuz ki böle alçakça bi suçun zanlılarının gereken cezayı alması için sonuna kadar mücadele etmek gerekirken,yok şöle olduğu için böle oldu gibisinden beyinleri oyalamak için saçma sapan bahaneler üretmeye başladılar.sessiz sedasız 1 gecede yasaları değiştiren akp bunda niye sus pus oluyor ?işlerine gelince ta dersime kadar gidebiliyorlar.evet derin devletin yobazlara vermiş olduğu bir görevdir madımak olayı.fakat buradada akp bu konuda sessiz kalarak derin devletin uşağı olmuş olduğunu bir kez daha göstermiştir.

akp nin yaptığı her b.ku sıvamak zorunda değilsiniz bi günde aklınızı çalıştırında o pisliği nasıl atabilirsiniz onu düşünün.
 
Sivas olayını bile AKP yıkmaya çalışan zavallılar 1993 te Sivasta o otel yakılırken iktidarda içinde bol miktarda alevi bakan ve milltevkilinin olduğu SHP iktidardaydı

Başbakan yardımcısı Erdal İnönü Adalet Bakanı ise meşhur alevi dedesi Seyfi Oktay dı. Emirlerinde her türlü kolluk kuvveti varken be olayların çıkacağını bildikleri halde neden önlem almadılar.

Kendi pisliklerini AKP ye bulaştırmaya çalışan zavallılar sivas davasında yargılanlar o oteli yakanlar değildi. Yıllarca yargılanların içinde gözleri görmeyen bir kişi bile vardı çünkü gerçek suçluları değilde o esna da orda bulunun yada protesto eylemine katılmış kişileri yakalayıp yargılamak istediler

Sivas davasında yargılanan suçsuz kişieri savunan bir iki kişi AKP den aday olmuşda ne olmuş. Suçsuz insanları gözleri görmeyen vatandaşların insan yakamacağını savunmak nezaman beri suç oldu a amigo beyinli

Ozaman Kemal Kılıçdaroğlunun en yakınında olan CHP genel Başkan yardımcısı görevi de bulunan Sezgin Tanrıkulu da Habur daki teröristlerin avukatlığını yapmıştı , çatışmada ölen pkk lıları ziyarete gidiyordu ee şimdi ne diyeceğiz bu kişi için

Sen masum insanların avukatlığını yapanları suçlu göstermeye çalışıyorun peki biz gerçekte terörsitlerin avukatlığını yapıp cenazelerine taziye ye gidenlere ne diyelim

Hadi sen siz söyleyin zavallı slogancılar
 
Sadece 1 Kişi mi ? Aşağıdaki listeye göz atmanı öneririm

sivas davası avukatları #237763 - uludağ sözlük galeri


Şu anda da birçoğu akpden milletvekili. Bu olayı akp kapattı. Verilen kanun tekliflerinin kabul edilmemesi de bunu gösteriyor.

bakınız ben ne kadar rahat görüşlerimi yazıyorum. HAKARET etmeden.

Bu arada "AMİGOLAR" insanları yakmak için , omuzlar da ALLAHUEKBER nidaları atan , uzun sakallı "insancık"lardı.
 
İster bir kişi olsun isterse 100 kişi olsun insan savunması kutsaldır

Bana göre Sivas davasında yargılananlar gerçek suçlular değil zaten olmuş olsa idiler bukadar uzamazdı bu dava hemde SHP nin iktidarında işlenmiş olmasına rağmen vede daha bir

iki yıl öncesinde kadar yargının tamamı CHP nin arka bahçesi olmasına rağmen

Ben de avukat olsaydım bende suçlu olmadığını düşündüğüm insanları savunmaktan geri durmazdım

Dediğim gibi sizin genel başkan yardımcınız Sezgin Tanrıkulu pkk lıları suçsuz görüyor ki onları taziyeye gidiyor avukat olarak mahkeme de pkk lıları savunuyor

Bu olay bir derin devlet operasyonudur protestocuların arasına sızmış bazı derin devlet elamanlarının kaos çıkarmak ve alevilerle sünnileri bir birine düşman etmek için planladıkları bir provakasyon

Sonra düz mantık, kim yaptı bu olayı protestoda Allahu Ekber diyen sakallılar, işte sizi de böyle kandırıyorlar

Danıştay Cinayetini de Allahu Ekber diyerek sözde dinci Alp Arslan işlemişti ama bunun böyle olmadığı ne Alparslanın dinci biris olduğu ne de bu cinayeti başörtüsü için işlediği ortaya

çıktı. Danıştay cinayeti Yargıtay tarafından Eregenekon davası ile birleştirildi, Eğer bu olay kısa sürede aydınlatılmasaydı yıllarca bunu da dinciler işledi diye edebiyatını yapacaktınız

Daha düne kadar bu olaydan BBP yi ve rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu nuda sorumlu tutuyorlardı

Ama bir program da Arif sağ bizi BBP liler kurtardı deyince artık bu sloganı atmıyorlar

Hangi düşüneceden hangi görüşten olurlarsa olsunlar insanların diri diri yakılması bir insanlık suçudur ve şiddetle lanetliyorum gerçek failler keşke yakalanıp en ağır şekilde cezalandırlsalardı

Ama asıl failler yakalanmamış haklarında hiç dava açılmamış sırf gösteride yer aldı diye insanları cinayetten mahkum etmek hangi adalete sığıyor
 
aleviler dostu düşmanı ayrımadığı müdetçe çorum sivas gibi mevzularla muhattap olmaya mahkumdur. alevilere üzülüyorum, ermeniler ve kürtler umurumda değil...

HÜMANİZİM denen safsataaaa bu dünyanın gerçeklerine aykırıdır, alevilere kürtlere mesafeli durmasını öneririm.
 
Anlama kapasitesi olanlar Sivas olaylarının tıpkı Gazi olaylarında Maraş olaylarında olduğu gibi bir derin devlet operasyonu olduğunu anlar "MİLİTAN" zihniyete sahip olan zavallılar olayları sorgulamak yerine bunu bile hiç utanmadan nerdeyse AKP yaptı diyecek kadar orda yanan insanların bedeni üzerinden alçakça siyasi çıkar sağlama derdine düşüyor
 


Hangi düşüneceden hangi görüşten olurlarsa olsunlar insanların diri diri yakılması bir insanlık suçudur ve şiddetle lanetliyorum gerçek failler keşke yakalanıp en ağır şekilde cezalandırlsalardı

Bana göre de Sivas olayı vahşi bir katliamdır ve bu bir insanlık suçudur.

Şimdi gelelim asıla meseleye

2 Temmuz 1993 te Sivas ta yakılan insanların intikamını almak için 5 Temmuz 1993'de, Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü , akşam ezanı okunduğu anda 100 civarın da yüzü maskeli cani tarafından basılıyor.

Önce camiyi basıp ordaki erkekleri alana topluyor sonra da camide olmayanları evlerinden bulup alana getiriyorlar ve başlıyorlar o alçakça katliama. Sonra köy de ne kadar ev varsa yakmaya başlıyor sonuçta 1 i çocuk 4 kadın tam 33 kişi katlediliyor

Sivas ta katledilen insanlar "Can" da Sivas'ın intikamı için katledilen insanlar patlıcan mı.Onlar insan değil mi

Sivas ta 33 kişi öldürüldü, bu rakam başbağlarda neden 33 neden iki gün sonra?

Sivas vahşetini dinci denilen, sağcı denilen kesim lanetliyor ama solcular ve Aleviler neden Başbağlar konusunda sessiz
 
Geri
Üst