''Aziz Nesin MİT ajan mıydı'' dedirten belge !

  • Konbuyu başlatan Kutay Alp
  • Başlangıç tarihi
K

Kutay Alp

Guest
'Aziz Nesin MİT ajan mıydı'' dedirten belge !


Aziz Nesin'in MİT mensubu olup olmadığı tartışılırken, Şamil Tayyar çok ilginç bir belgeyi yayınladı.


Star gazetesi köşe yazarı ve AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar bugün çok tartışılacak bir belgeyi köşesine taşıdı.

Türkiye'nin en çok tartışılan isimlerinden Aziz Nesin ile ilgili olan bu beldege Aziz Nesin'in MAH yani Milli Emniyet çalışanı olduğu yazıyor. 1946 yılında emniyet tarafından hazırlanan ve soğuk damgalı bu istihbarat notunda Aziz Nesin'in eski adı MAH olan MİT'in "adamı" olduğu belirtiliyor.

İŞTE O BELGE




İşte Şamil Tayyar'ın "İşte Aziz Nesin belgesi" başlıklı köşe yazısından ilgili bölüm:

...Geçen yıl 101 yaşında hayatını kaybeden MİT Mensubu Neşet Güriş’in 2007 yılında TEMPO Dergisi’ne verdiği röportajı hatırlatanlar oldu.

O röportajda bakın Güriş ne diyordu: “Aziz Nesin komünist olarak bilinen biriydi, biraz da onlara çalışıyordu. Türkiye’ye karşı da kırgındı. Teğmenken bazı haksızlıklar görmüştü. Solcu oldu. Onun bilinmeyen bir tarafı vardı: Milli Emniyet’e (MAH) çalışıyordu

Devamı var: “1935-36 senesinde ben kendisine, Beyazıt Soğanağa Mahallesi’nde terk edilmiş bir konağın odasına (MİT’in) aylığını götürüyordum.”

Güriş, bir de ilginç anekdot aktarmış: “Komünistleri çok hırpalıyorlardı. Aziz Nesin’i de yakalamışlar, fena hırpalamışlar ama konuşturamamışlar. Emniyet Müdürü Ahmet Demir de dövmüş, o esnada Aziz Nesin, ‘Ben MİT için çalışıyorum’ demiş, ‘Nee, namussuz, bize haber vermezsin haa’ diyerek iyice dövmüşler. Hastanelik olmuş. Sonra bana ‘Nedir başıma gelen, sizdenim dedim yine dayak yedim’ diye dert yanmıştı. Ne gibi görevler yaptı bilmiyorum, ama yaptı ki bir şeyler MİT para veriyordu

İnsanın inanası gelmiyor, Aziz Nesin gerçekten MİT ajanı olabilir mi?

Soruya cevap ararken ve olayları yerli yerine oturtmaya çalışırken önce bazı bilgileri hatırlamakta yarar var.

Malum Aziz Nesin asker kökenlidir. 1935’de Kuleli Askeri Lisesi, 1937’de Harp Okulu, 1939’da Askeri Fen Lisesi’ni bitirdi. Subay olarak değişik illerde görev yaptı. 1944’de üsteğmen rütbesindeyken “görev ve yetkisini kötüye kullandığı” gerekçesiyle ordudan atıldı.

Görev ve yetkisini nasıl kötüye kullandığı konusunda çok ağır ithamlar var, konuyu dağıtmamak için bu köşeye taşımayalım.

Devam edelim...

1945’de gazeteciliğe başlayan Nesin, 1946’da Sabahattin Ali ile birlikte Marko Paşa mizah dergisini çıkardı.

Kısa adı MAH olan Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti ise 6 Ocak 1926 tarihinde Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak tarafından kuruldu, 5 Ocak 1927’de İçişleri Bakanlığı’na bağlandı. Kurum, 22 Temmuz 1965 tarihinde çıkarılan kanunla Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) adını aldı.

MİT’çi Güriş’in iddiasıyla tarihleri karşılaştırdığımızda; Aziz Nesin, henüz Kuleli Askeri Lisesi döneminde keşfedilmiş!

O olay

Emniyet Müdürü Ahmet Demir ile Aziz Nesin arasında geçtiği iddia edilen dayak olayının ise 16 Aralık 1946 tarihli operasyon sonrası yaşanma ihtimali yüksek.

Aziz Nesin’in hatıralarında o güne dair şu not var: “Emniyet Müdürlüğüne iki sivil polisle birlikte girdik. İkinci katta bir odaya girdik. Bu odada on kadar memur, masaya yığılmış evrak ve kitaplar üstünde harıl harıl çalışıyordu. Bu odadan ikinci geniş bir odaya geçtik. Karşımda iki adam vardı. Biri deri ceketli, iriyarı, kabak kafalı, ablak suratlı, arkasındaki şişkinlikten kıç cebinde tabanca olduğu anlaşılıyor. Ayakta ve bir ayağı sandalyenin üstündeydi. Sonradan öğrendim ki, bu İstanbul Emniyet Müdürü Ahmet Demir’miş”

Ya sonra?

İşte devamı: “Ahmet Demir, odasına girer girmez, sen misin Aziz Nesin diye sordu. Genellikle tanımayanlar beni iriyarı sanarlar da sonra ufak tefek olduğumu görünce şaşırırlar... Ahmet Demir de onun için böyle soruyor sandım! Açık bulunan ceketimin önünü ilikleyerek Ahmet Demir’e yaklaştım ve evet, benim dedim. Söz ağzımdan çıkar çıkmaz yüzümde müthiş bir şamar şakladı. Ne olduğumu, neye uğradığımı şaşırdım. Bu tokadın arkasından Ahmet Demir, ulan it, sen misin o, vatanı satacak olan diye bağırdı.”

17 gün boyunca bu ağır sorgulamanın sürdüğünü anlatan Aziz Nesin, nasıl serbest bırakıldığını şöyle açıklıyordu: “17 gün sonra salıverdiler. Bugün bile niçin tuttuklarını bilmiyorum, sanırım onlar da bilmiyor...”

Şimdi sıkı durun...

Herkes eski defteri açınca ben de açtım. Aylar önce gazeteci arkadaşım Abdullah Kılıç’tan aldığım belgeyi, arşivimden çıkardım. Soğuk damgalı belge, 1946 yılında emniyet tarafından hazırlanmış bir istihbarat notu.

Nottan anlıyoruz ki, Aziz Nesin gözaltına alınınca verdiği bilgi üzerine MAH’la irtibat kuruluyor, Emniyet Müdürü Ahmet Demir’e atfen şu not düşülüyor: “Sanıklar arasında solcu olarak tanınan Aziz Nesin de vardır. Bu şahıs ses gazetesinde hükümet aleyhinde yazılar yazmakta idi, aynı zamanda Milli Emniyet’in adamı olduğu anlaşılmıştır. Milli Emniyet müfettişi Celal Korel ile henüz bu mevzu üzerinde görüşülmedi.”

Emniyetin istihbarat notuna göre Aziz Nesin eski adı MAH yeni adı MİT olan teşkilatın adamıymış! MİT mensubu Neşet Güriş meğer boşuna konuşmamış!

Hani Mehmet Eymür demişti ya, MİT’e çalışan çok gazeteci var. Açıklansa birçok efsane kestaneye dönecek.

HABER 3 - Türkiye'nin Haber Sitesi Ana Sayfa

 
'Aziz Nesin MİT ajan mıydı'' başlığında ki soru işaretini kaldırıyorum

Görüldüğü gibi maaşlı mit ajanıymış

Şimdi daha iyi anlaşıldı Sivas taki provakasyonun sebebi

Şimdi asıl soru işareti Sivas'taki o provasayonun hangi derin mihraklarca tertiplenip hangi ajanlar vasıtası ile sahnelendiğinin ortaya çıkraılmasınna geldi
 
Şimdi daha iyi anlaşıldı Sivas taki provakasyonun sebebi

Şimdi asıl soru işareti Sivas'taki o provasayonun hangi derin mihraklarca tertiplenip hangi ajanlar vasıtası ile sahnelendiğinin ortaya çıkraılmasınna geldi


E artık belli değil mi sivastaki provaksayonun hangi ajalar vasıtası ile gerçekleştirildiği
 
Şekil A da görüldüğü gibi derin devletin ajanları provakasyonlar da cirit atarken bazı saftirikler de çıkıp "dinciler insan yaktı " demez mi

İşte belgeyi gözlerine sokunca da dut yemiş bülbül kesililirler
 
Sivas olaylarının yıl dönümünde Aziz Nesin'in MİT ajanı olduğunun ortaya çıkmasının ayrı bir önemi var

Tüm uyarılara rağmen Aziz Nesinin Sivas ta insanların dini inançlarına karşı tutunduğu provakatif tutum ajan olduğunun ortaya çıkmasıyla kafalar daki soruların cevabı kendiliğinden ortaya çıkıyor
 
Aziz Nesin Mit Ajanıydı başlığı için tıklamıştım linkle fakat yanlışlıkla "Lise 1 Mantığı P ise Q" ders notlarına girmişim.
 
e sen de bu AY Q olduktan sonra gayet normal
 
Aziz Nesin Mit Ajanıydı başlığı için tıklamıştım linkle fakat yanlışlıkla "Lise 1 Mantığı P ise Q" ders notlarına girmişim.

Körlerle sağırların biribirini ağırladığını
Bu malum kişilerin malum kaynaklardan malum şeyleri haber diye aktardığını,
Birinin konu açıp diğer 3'ünün teşekkür ettiğini,
Teşekkür edenlerin üstün zeka ürünü yorumlar yazdığını,
Yazılan bu yorumlara diğerlerinin yine teşekkür ederek yine yora yora yorumlar yazdığını,
Hatta son zamanlarda bir kaç fake üyeninde çeşni olsun bab'ında eklendiğini,

Fark edemedi iseniz bundan sonra dikkat ediniz.
Hatta çalışkan biri iseniz geriye dönük malum userlerin açtığı konu ve yorumları bir araya toplayıp konu açınız ki körlerle sağırların biribirlerini nasıl ağırladığını gösteren ibret verici bir tabloyu gözler önüne seriniz.

Yada en basiti zeka seviyeleri eğitilebilir öğretilebilir seviyenin altında olan kişileri tesbit konusunda kendini biraz geliştirip en azından bu tiplerin seviyesizce yazdıklarına bakıp sinirlerini germemek için KAALE almamayı size öneririm.

Bakın adamlar 2 dakika da Sivas olaylarını çözdüler.
Aziz Nesin i maaşa bağlayıp Sivas olaylarınında devlet ajanı bu gibi provakatörler tarafından yapıldığını idrak ve de ispat ettiler.

Kaale almayın. Yorumlamak zeka bilgi tecrübe eğitim algılama idrak ve mantık gerektirir.
Yor'umlayım derken Yor'mak beyni bile kas gücü gibi kullanmaya çalışan beyin amelesi zihniyettir.
 
Zavallı gariplere de hak vermiyor değilim yıllarıdır dillerinden düşürmedikleri has adamları maaşlı MİT ajanı çıkınca beyinleri dumuru uğradı. Haliyle zırvalama kat sayıları da tavan yaptı doğal olarak

Bu iddiayı şekilde ki belgeyle ortaya atan kişi bir milletvekili. İddiadan sonra aylar geçmesine rağmen ne MİT ten nede Aziz Nesin'in çocuklarından herhangi bir yalanlama geldi. E demekki adı geçen şahıs maaşlı MİT ajanı.

Durum böyle olunca da bizim IQ su yüksek çocuklar!!!!! haberle yada adı geçen MİT ajanıyla ilgili yorumlar yazmak yerine konuyu açan ve yorumlayan bizlerin geçmişte hangi tür konular açtığımızı ve nasıl yorumlar yaptığımıza kafayı takmışlar.

İyi de kardeşim sana ne benim hangi tür konu açtığımdan ve nasıl yorum yaptığımdan. Bu durum senin adamının maaşlı MİT ajanı olduğu gerçeğini ortadan mı kaldırıyor.

Yazdıklarıyla söyledikleriyle her zaman devleti ve yöneticilerini ağır bir biçimde hicveden sözüm ona bir "solcunun " devletin maaşlı ajanı olduğunun ortaya çıkması en basit devletlerde bile ortalığı ayağa kaldıracak bir olaydır

Hele bu maaşlı ajan Sivas olayları gibi bir provakasyonun baş aktörlerinden biriyse ki ozaman kafasının içinde azıcık beyin kırıntısı taşına bir meczup bile acaba? sorusunu sormadan edemez

Ama gelde sen bunu zeka bilgi tecrübe eğitim algılama idrak ve mantık gerektiren yorumlarından bizleri mahrum etmeyen IQ su yüksek!!!!! çocuklara anlat.

Yada onlar bize anlatsın en has adamlarının nasıl oluyor da maaşlı MİT elemanı olarak karşımıza çıktığını pardon çıkamadığını.

Anlatırken , zeka bilgi tecrübe eğitim algılama idrak ve mantık gerektiren yorum biçiminde anlatırsanız sevinirim.
 
Aziz Nesin hergün ölüm tehditleri alırken adam fikirlerinden asla vazgeçmedi korkup geri adım atmadı diye bunu saçma bir iddaa ya bağlamak ne kadar gereksiz ve aşağılık bir kampanyadır.. Hiç Aziz Nesin kitabı okumayan fikirlerinden zerre kadar haberi olmayan bazı insanların böyle saçma bir yazıyla Sivas olaylarındaki Kana susamış halkı sözde kandırılmış masum bir topluluğa çevirme çabaları hala devam etmektedir. Suçlu bellidir ve bu Yüz karası olayı da ordan şans eseri kurtulan Aziz Nesine yüklemek ilk okul çocuğunun siyasi zekasıyla değerlendirmekte aynı suça ortak olmaktır. Aziz Nesin halkın yüzde 60 ı aptaldır dediğinde niye insanların hep kendini 60 lık dilime sokması da bu zeka seviyesini doğrulamaktadir.
Ateist olmak müslüman bir halkı insanların canını alacak kadar harekete geçiren bir milletin zaten değil 60 yüzde 90 larıda zorlaması olasıdır.Neymiş yalanlama gelmemiş ulan değil yalanlamak bu haberi okurken sırf iddaayı ortaya atan parti de 11(milletvekili) sivas sanıklarını savunan o halkın hiç bir suçu olmadığını ortaya atan avukat vardır .Bundan sonrasını varın siz düşünün!
 
Geri
Üst