Çarkın'dan tarihi çark!

zerkli

New member
Katılım
7 Eyl 2008
Mesajlar
2,738
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
faşizm uygulayandan uygulanana bulaşan bir hastalı
Nevruz'da boy gösteren eski Susurlukçu Ayhan Çarkın geçmişte söylediklerinden taban tabana zıt açıklamalar yaptı. 2002: Güneydoğu'da işlediklerimiz cinayet değil. Hainler karşımızdaydı.... 2011: B.k yedirdik onlara. Bunun adı terörle mücadele değil ihanetti... Eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın konuştu: İki Abdullah'ı sevdim. Çatlı ve Öcalan. Hakikat komisyonu kurulsun her şeyi anlatacağım.

Türkiye, 3 Kasım 1996 gecesi Susurluk’ta meydana gelen kazayla birlikte ‘siyasetçi-mafya-polis’ ilişkileriyle tanışırken, aynı olay Özel Tim’ci Ayhan Çarkın için de yeni bir dönemecin başlangıcı oldu. Susurluk davasında ‘çete üyeliği’nden 4 yıl ceza alan Ayhan Çarkın, Güneydoğu’da görev yapıp kendi deyimiyle ‘katil’ olduğu çatışmaların ardından, önceki gün Nevruz mitingindeydi. İstanbul Kazlıçeşme’deki BDP mitingine katılan Çarkın, daha sonra kendisini bulan Radikal’e çarpıcı açıklamalar yaptı. Söz Çarkın’da:

Bu ateş hepimizi yakacak

Ben 1986’da Güneydoğu’ya ilk gönderilen 320 kişilik Özel Harekât grubu içindeydim. 1990’a kadar bölgede kaldım. Hepimiz kana bulaşmıştık. Öyle korkunç şeyler yapıldı ki o halka. Gittiğimizde baktık adamın biri gelmiş, çoluğun çocuğun içinde adamın birini çırılçıplak soymuş. Milleti köy ortasında toplamış dayak atıyor. Bir Kürt’ü PKK’lı diye çırılçıplak soyan bir zihniyet nedir? Bunlar Atatürk’ün askeri olamaz. Bunun adı terörle mücadele değildi, bunun adı ihanetti. Ben bu halka (Kürtler) uçak kullanıldığını gördüm. Top kullanıyorsun, tank kullanıyorsun, mayınlar kullanıyorsun halkına karşı. Bu ateş hepimizi yakacak. B.. yedirdik bu millete. Tırnaklarını söktük, dilini yasakladık, biz bunu yaptık. Ama Kürt halkından rica ediyorum bizim bayrağımıza saygısızlık yapmayın, bu bayrağa en azından siz sahip çıkın. Bu bayrağın en çok Kürtlere ihtiyacı var. Kürt halkı bizim onurumuz, omurgamız, gururumuz. Bir özür dilememiz lazım Kürtlerden... Şimdi her tarafta toplu mezarlar çıkıyor. İster gerilla de ister terörist. Bu toplu mezarlar bu ülkenin ayıbıdır.

Öcalan’a saygı duyuyorum

Adam bağırıyor yıllardır İmralı’da. Ben de buradan bağırıyorum şu anda. Öcalan’a saygı duyuyorum. Ben onun liderlik vasfına saygı duydum. Kan dursun istiyor. Öcalan şimdiye kadar Türk bayrağına, Türk halkına saygısızlık ettirmedi. Ben iki Abdullah sevdim bu hayatta. Biri Abdullah Öcalan, diğeri Abdullah Çatlı. Bunlar lider vasıflı insanlardı. Ne olur bu ülkeye yardım etsin Kürtler. Abdullah Öcalan’a sesleniyorum: Türkiye’ye sahip çık, yardım et.

Çeteler katliam yaptı

Dehşet şeyler yaşandı o bölgede. 1986’da gittik oraya. Bir yıl sonra Mardin Ömerli’ye bağlı Pınarcık Köyü’nde bir katliam yaşandı. 16’sı çocuk 30 kişi katledilmişti. O köye gittim, kan barut kokusu vardı her tarafta. Pınarcık katliamını provokasyon amaçlı JİTEM’in oluşturduğu gruplar yaptı. Çoğu çocuk 30 insan. Bir çocuğun cansız bedeni kollarımdaydı (ağlıyor)… O insanları örgüt öldürmedi. Bu kanı döken başkasıydı. Başbağlar katliamı, Bilan kazası olayı, Jave köyleri…Aynı ekip yaptı bunları. Başbağlar katliamı kesinlikle Ergenekon zihniyeti ürünüdür.

Benim girdiğim tüm silahlı çatışmalarda imzam vardır. Bu işte bir adalet varsa ben o işte varım. Kimlerle çalışmışsam onlara da her şeyi sormaya hakkı vardır insanların. Hiçbir yere kaçmayacağım. Öcalan’ın önerdiği hakikatleri araştırma komisyonu açılsın, namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum gider her şeyi anlatırım. Benimle birlikte olanları, bu ülkeye ihanet edenleri söyleyeceğime yemin ediyorum. Ama o komisyona başkaları da gelmeli. Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve daha başkaları da gelmeli.

Şahin beni kandıramaz

Ben İstanbul’daki her baskında vardım. Perpa baskınında bir kız öldü, infaz edildi. Ben silahlı çatışmadaydım o esnada. Orada başka bir Ayhan vardı, o vurdu kızı. Sabahat Karataş olayında (Çiftehavuzlar) ben vardım. İbrahim Şahin’in yanındaydım. Bahçelievler’deki çatışmada imzamı attım. 15 kişi ölmüştü orada. Hata yaptıysam bedelini ödemeye hazırım. Ama emri kim veriyorsa katil odur. Ben tiksindim bu olanlardan.

Şimdi o dönem bize başkanlık yapan İbrahim Şahin’in şu anki halini görüyorum da çıldırıyorum. Adli Tıp’ta rapor peşinde. Hafıza kaybı yaşıyormuş. Biz onun odasına girmeden önce salavat getirirdik. Şimdi düştüğü duruma bakın! Beni kandıramazsın İbrahim Şahin. O alacağın deli raporunun arkasına sığınamazsın. Çünkü tüm cevaplar onda. Mehmet Ağar da çıksın hesabını versin.



Ergenekon dışarıda

Ergenekon bizim hepimizin çıkış noktası. Bizim çıkış noktamızdır. Ergenekon’dan şu anda kimse içeride değil. Hepsi dışarıda. Veli Küçük’ün Dağlık Karabağ’la da alakası var. Orada da bir Ergenekon var.



Kamyonla ihaneti anladım

Herkesin bir dönüm noktası vardır. Benim hayatımın kırılma noktası Susurluk kazası sonrası oldu. Kamyon çarptı kendime geldim. Olay yerine gittim arkadaşımı (Abdullah Çatlı) aldım ambulansa koydum. Çıplak bedenini öpe koklaya Nevşehir’e kadar götürdüm. Sonra da ellerimle toprağa verdim. Çatlı ve diğerleri o arabada öldürüldü… O kazadan sonra ihanete uğradığımızı anladım.

Arkadaşlar konuşsun

Ben Nevruz’a eşimle, çocuklarımla, arkadaşlarımla gittim. Ben oraya Türk olarak gittim, ‘katil’ olarak gittim. Ta kürsüye kadar gittim. ‘Beni konuşturacaksınız’ dedim. Beni bugün burada konuşturan vicdandır. Kendi içimdeki karanlıktan kurtulmak istiyorum. Şimdi o beraber görev yaptığımız arkadaşlarıma sesleniyorum. Siz de çıkın anlatın tüm bildiklerinizi. Artık konuşmak lazım.

2002’de ‘çete yoktur’ dedi şimdi ‘anlatmaya’ hazır
Ayhan Çarkın’ın Radikal’e anlattıkları ile 10 Şubat 2002 günü Hürriyet’te çıkan röportajı arasında önemli farklar oluştu.

9 yıl önce Ayşe Arman’a konuşan Çarkın, ‘tetikçilik’, ‘Susurluk’, ‘köy baskınları’ gibi konularda bugünkünden farklı açıklamalar yapmıştı. Önemli konularda 2 ayrı Çarkın açıklamaları şöyle:

91 cinayet suçlaması

10 Şubat 2002: 91 cinayetle suçlanan Çarkın o zaman ‘katil’ değil devlet görevlisi olduğunu vurguluyor, mesleğini, ‘ölmemek için bertaraf etmek’ diye tanımlıyordu: “Cinayet işlemedik. İşleseydik kaçardık. Cinayet, masum, kendini savunamayan insanları öldürmektir. Bizim Güneydoğu’da işlediklerimiz cinayet değil. Şartlar eşit. Karşı tarafta devlete hainlik yapanlar... Ve tabii biz de kendi savunma mekanizmamızı oluşturduk. Türkiye Cumhuriyeti bize bu yetkiyi veriyordu. Öldürdüğüm insanların çetelesini tutmadım.

22 Mart 2011: Güneydoğu’da ilk gönderilen 320 kişilik Özel Harekat grubundaydım. Korkunç şeyler yaşandı o bölgede. Hepimiz kana bulaşmıştık. Bir köye gittiğimizde baktık adamın biri gelmiş, çoluğunun çocuğunun içinde bir adamı çırılçıplak soyuyor, toplamış dayak atıyor. Atatürk’ün askerleri bunu nasıl yapar?

Susurluk çetesi

10 Şubat 2002: Susurluk çetesi diye bir çete olduğuna inanmıyorum. Devletten çete olmaz. Asıl çete, bunu rapor haline getirip benim devletimde çete vardır diyenler. Kim onlar? Siyasiler. Susurluk raporunun altına kimler imza atmışsa, onlar. Bu rapor sayesinde bütün terörist örgütler Avrupa ülkelerinden sığınma hakkı talep edecek. Diyecekler ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti denilen bir şey yok kardeşim, orada çete var. Saçma! Varsa bile, o çeteyi bu şekilde ortaya çıkartamazsın. O çete biz değiliz!.
22 Mart 2011: Bize başkanlık yapan İbrahim Şahin şimdi deli raporu peşinde. Beni kandıramazsın Şahin. Mehmet Ağar da çıksın hesabını versin. Şimdi onu koruyanlar, arkasında katiller var. Asıl Ergenekon dışarıda. Susurluk kazasıyla ihanete uğradığımızı anladım. Çatlı ve diğerleri o arabada öldürüldü.

Köy katliamları

10 Şubat 2002: Bir buçuk aylık çocuğun cesedini elleriyle toplamış adamım ben. Kimse bana terörün haklılığını ispat edemez. Mavi Çarşı katliamında tencere tava çalanlar niye çıkmadı? Ya Pınarcı katliamı ya Milan Mezrası katliamı? 33 asker şehit edilirken, ekip otoları kurşunlanırken, gazeteciler ölürken bu temiz toplum havarileri neredeydiler?”

22 Mart 2011: Mardin’in Pınarcık Köyü’nde bir katliam yaşandı. Katliamı provokasyon amaçlı, JİTEM’in oluşturduğu gruplar yaptı. Çoğu çocuk 30 insan (ağlıyor). O insanları örgüt öldürmedi. Başbağlar katliamı, Bilan kazası olayı, Jave köyleri, hepsini aynı ekip yaptı. Başbağlar, Ergenekon zihniyeti ürünüdür

Hizmetle gurur

10 Şubat 2002: Ben yapmış olduğum hizmetlerle gurur duyuyorum. Tamam, polislikten ihraç oldum, attılar ama umursamıyorum. Neticede Memoli değiliz!

22 Mart 2011: Bu millete b.. yedirdiler. Kürtlerden özür dilenmeli. Hakikatleri araştırma komisyonu açılsın gider her şeyi anlatırım. Benimle birlikte olanları bu ülkeye ihanet edenleri söyleyeceğime yemin ediyorum.

Çok operasyonda ‘imzası’ var

Erzurum’lu olan 49 yaşındaki Ayhan Çarkın kendi ifadesiyle en çok operasyona ‘imzasını’ atan Özel Tim’ci olarak biliniyor. Çarkın’ın Özel Tim’e seçimini ise Yarbay Korkut Eken yaptı. Emniyetteki ‘mesai’si 19 yıl sürdü. 1986’da, Güneydoğu’ya ilk giden 320 kişilik Özel Harekat ekibi içinde yer aldı. Bölgede 5 yıla yakın kadar dağ-bayır insan avında olan Çarkın’ın içinde bulunduğu ev baskınlarında kimsenin sağ çıkamadığı söyleniyordu. 1990’lı yılların başında İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde çalışmaya başladı. Çiftehavuzlar, Perpa ve Bahçelievler’de sol gruplara yönelik operasyonların hepsinde yer aldı. Çarkın, kaç kişi öldürdüğü yönündeki soruya “Öldürdüğüm insanların çetelesini tutmadım” diyor.

Kumarhaneler kralı Ömer Lütfi Topal cinayetinde yer aldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Çarkın, Susurluk kazasında yaralı kurtulan DYP’li Milletvekili Sedat Bucak’ın altı korumasından biriydi. Çarkın Susurluk davasında İstanbul DGM tarafından Ocak 1997’de tutuklandı. 4 yıl ceza aldı, 291 gün hapis yattı. (Radikal)

Çarkın'dan tarihi çark! - GAZETEVATAN.COM





ben de ergenekon ilk çıktığı günden beri mehmet ağar, ibrahim şahin ve bir kaç başka ismin alınması gerktiğini ve bu kişilerin karanlık olayların hepsinde yer aldığını ve emirlerini verdiğini söylüyordum.

bu katil de aynı şeyleri söylüyor. yoksa ben de mi özel harekatçıyım yoksa sadece görmeyi mi biliyorum???
 
bir pkklıyı dövdü diye derin devlete bağlamanın anlamı yok..Oradaki psikolojisi bozulmuş her asker yapabilir.. Napıcak adalete teslim edip sosyal mesaj mı vericek?

Bugüne kadar bekleyip açıklamanında hiç bir anlamı yok.. Mehmet Ağar , İbrahim Şahin farketmez madem bir olayın üstüne gidildi.. Dönemin başbakanına kadar sorumlu olur.. sonuna kadar okuyamadım ama öcalana saygı duyuyorum diyen adamdan başka bir açıklama beklenemez zaten.. Bu adam nasıl özel harekatçı olmuş? Hadi olmuş nasıl böyle konuşuyor onu anlamıyorum..? Artık tehdit mi şantaj mı deli mi dersiniz adam için bilmem ama doğruyu söylüyor demek çok zor...
 
bir pkklıyı dövdü diye derin devlete bağlamanın anlamı yok..Oradaki psikolojisi bozulmuş her asker yapabilir.. Napıcak adalete teslim edip sosyal mesaj mı vericek?

Bugüne kadar bekleyip açıklamanında hiç bir anlamı yok.. Mehmet Ağar , İbrahim Şahin farketmez madem bir olayın üstüne gidildi.. Dönemin başbakanına kadar sorumlu olur.. sonuna kadar okuyamadım ama öcalana saygı duyuyorum diyen adamdan başka bir açıklama beklenemez zaten.. Bu adam nasıl özel harekatçı olmuş? Hadi olmuş nasıl böyle konuşuyor onu anlamıyorum..? Artık tehdit mi şantaj mı deli mi dersiniz adam için bilmem ama doğruyu söylüyor demek çok zor...



öcalana saygı duduyorumun devamını da okumak lazım.

zaten bence başta yanlış yaptığını kendin söylüyorsun. hepsini okuyup öyle değerlendirmek lazım.

eğer gerçekten ergenekonu çözmek istiyorlarsa ibrahim şahin, mehmet ağar, korkut eken, necdet menzir, hayrettin kozakçıoğlu, tansu çiller, mesut yılmaz, sadettin tantan gibi o dönemin büyük başlarının alınması lazım. yoksa bu iş gazetecilerle askerlerle sınırlı kalır ve 10 yıl sonra dönüp arkana bakarsın ki bir arpa boyu yol gitmişsin.
 

öcalana saygı duduyorumun devamını da okumak lazım.

zaten bence başta yanlış yaptığını kendin söylüyorsun. hepsini okuyup öyle değerlendirmek lazım.

eğer gerçekten ergenekonu çözmek istiyorlarsa ibrahim şahin, mehmet ağar, korkut eken, necdet menzir, hayrettin kozakçıoğlu, tansu çiller, mesut yılmaz, sadettin tantan gibi o dönemin büyük başlarının alınması lazım. yoksa bu iş gazetecilerle askerlerle sınırlı kalır ve 10 yıl sonra dönüp arkana bakarsın ki bir arpa boyu yol gitmişsin.

Hepsini okumadım derken vaktim yoktuda okuyamadım değil.. Bilerek isteyerek okumadım.. İroni kaldıracak değilim.. Kimse apoya saygı duyuyorum diyipte bizden saygı beklemesin..

Bende diyorum eğer bir olayın üstüne gidiliyorsa herkes görüşmeye çağrılabilir.. Alınma gibi bir durum olmaz.. Zaten inanmadığım dava için kimsenin içeri alınmasını istemem.. Ama görüşleri alınabilir ve o gün evlerine giderler.. Asılsız iddaalarla kimseyi içeri atamayız.. Hele böyle bir delinin iddaaları için atılıyorsa yazık..
 
asılsız iddialara bir bakalım

mehmet ağar kimdir?
Mehmet Ağar - Vikipedi



ibrahim şahin kimdir?

http://tr.wikipedia.org/wiki/İbrahim_Şahin_(polis)


bunları oku ondan sonra devam edelim konuşmamıza.

bu adamlar hakkındaki iddialar deli saçmasından ibaret değil. susurluk raporunda anlatılıyor ayrıntıları.

al sana susurluk raporu

Susurluk: Kutlu Savas'in Raporu

ve benden sana bir tavsiye daha. o zaman susurluk araştırma komisyonunda olan fikri sağların yazdığı "kod adı: susurluk, derin ilişkiler" adlı kitabı da oku.

kafanda düzgün bir resim oluşmasına yardımcı olacaktır.
 
Kafamda bir resim var zaten.. Fikri Sağlar gibilere uğraş lazımmış.. İyi veya kötü, dönemin kanıtlanamayan hikayeleri.. Varsada adamlar orda kaçma gibi durumları yok..Alırsın sorarsın akşamada bırakırsın.. İçeride gözaltında suçunu bile öğrenemeden öldürmezsin..

Bu çarkın denen delinin hikayeleride hiçbirşeyi değiştirmez.. Kendi ağzından kanıtı olmadan şunu yaptık bunu yaptık demekle gerçek hukuk ilerlemez.. Eşeğin aklına karpuz kabuğu sokulur anca..

ZAten günümüzün ergenekon denen yalanında bunun gibi bir deli olan tuncay güney tarafından ortaya çıkmadı mı? Şunu yaptık bunu yaptık diye onca subay göz altına alınmadı mı? Ergenekona yeni kaynak lazımdı bunu çıkardılar.. Kimse böyle yoktan yere U dönemez.. Bence tehdit şantaj her türlü şey olabilir..
 
canım kardeşim ergenekon denilen şey zaten bu çarkın denilen kişinin anlattığı şeylerdir ve fazlasıdır.

onun için bu kişilerin konuşması çok önemli.

susurluk'u gözardı ederek ergenekon soruşturmasına girmek ahmaklıktan başka bişey değildir.

türkiye'deki illegal nato yapılanması -bazıları ergenekon diyor, bazıları derin devlet, bazıları galdio ama hepsi aynı- susurluk2ta baş göstermiş ve dönemin başbakanı çıkıp bu kaza hakkında "devlet için kurşun atanda yiyen de şerefimizdir" demiştir. onun üstüne nasıl bir soruşturma açılabilir ve nasıl ilerleme sağlanabilir.

sana fikri sağların kitabını oku derken o zamanki engellemeleri de görmen için söyledim. ve fikri sağlara uğraş falan lazım değildi. çünkü bu komisyon tbmm tarafından kuruldu ve fikri sağlar dışında da üyeleri vardı. ama çoğunluğu başbakanın şeref lafıan uyarak derine inmediler ya da inemediler.

ergenekon yalan değildir sadece ergenekondan i,çeri alınanlar hem eksik hem de yanlıştır.

sen bir gazeteciyi fetullah hakkında kitap yazıyor diye içeri alırsan bunun adı hukuk değil intikam olur.


ve eğer sen bu soruşturma kapsamında o dönemin herkes tarafından bilinen derin devlet bağlantılı kişilerini almıyorsan bunun adı dava değil temizlik olur.

bazı konularda hem fikiriz ama ayhan çarkının söyledikleri konusunda hem fikir değiliz.

çarkın tuncay güney gibi hangi bayrağa selam verdiği belli olmayan herkes tarafından kullanılmış bir ajan parçası değildir.

ayhan çarkın kendi deyimiyle 1000 (bin) kişiyi öldürmüş dönemin önde gelen tetikçilerindendir.

eğer bu ve buna benzer kişilerin konuşmalarını kulak arkası edersen daha çok gazeteci yazdığı kitap yada haberlerden dolayı gözaltına alınır ve ya mahkum olur.



hepimize aydınlık günler

susmayalım.

susarsak sıra bize gelir.
 
Geri
Üst