İşte ünlü İslamcı masonlar

Kara Kartal

Banned
Katılım
4 Nis 2007
Mesajlar
1,531
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Yaşasın Yobazlar ve Kahpeler için İstiklal Mahkeme
İşte ünlü İslamcı masonlar

Dinci basının nakaratı günlerdir sürüyor: "Masonlar düğmeye bastı!" "Laiklik mitinglerinin arkasında mason locaları var!" "Başörtüsü yasağını mason biraderler savunuyor!"

Hiçbir belge ve bilgiye dayanmadığı halde bu iddiaları sürekli tekrarlayan dinci basın, bu topraklara masonluğu kimlerin getirdiğini; önde gelen bazı din adamlarının mason olduğunu biliyor mu? Sürekli alıntı yaptıkları, mücadelesinden övgüyle bahsettikleri bazı "İslamcı mücahitlerin" mason localarına kayıtlı olduğundan haberdar mı? Başörtüsü konusunda mason din adamlarıyla aynı görüşte olduklarını tahmin edebiliyorlar mı? Tarihleriyle yüzleşmeye hazırlar mı? İşte soruların yanıtları...

BUGÜN Türkiye’de başörtüsü merkezli tartışmaların benzerini tam 100 yıl önce Osmanlı’nın gazete ve dergileri de yaptı.

23 Temmuz 1908 tarihi, kimilerine göre sadece II. Meşrutiyet’in ilanıdır; kimilerine göre ise bir burjuva devrimidir ve Kemalist devrimlerin temelidir.

II. Meşrutiyet, Osmanlı’nın siyasal ve kültürel hayatında köklü dönüşümlere neden oldu.

En büyük devrim ise kadının toplumsal hayattaki yeri konusunda oldu.

Kadın sokağa çıkmaya, çalışmaya, dergi/gazete çıkarmaya, dernekler kurmaya, dükkánlar açmaya, sinemaya-tiyatroya gitmeye başladı.

Bu durum tartışmaları da beraberinde getirdi.

Dönemin yayın organlarında kadın merkezli tartışmalar oldu.

Üç grup vardı: Batıcılar, Türkçüler ve İslamcılar...


5001334.jpg
Musa Kazım Efendi

ÖRTÜNMEYİ SAVUNAN MASON DİN ADAMI

İslamcılar, kadınların evden çıkmalarından hiç hoşnut değillerdi.

Bunlardan biri de, Şeyhülislam Musa Kázım Efendi’ydi:

"Şeriatımızda emredilen şeylerden biri de Müslüman kadınların kendilerine mahrem olmayan kimselerden örtünmeleridir ki; o da saçları dahil vücutlarını ziynetten (süsten) arındırılmış bir şeyle, şehveti celp etmeyecek bir elbiseyle örtmekten ibarettir."

"Eve ait vazifeleri kadına, ev dışındakileri kocaya yüklemek gerekir. Bunun aksi olamaz."

"Bir de kadınların yaratılış gayeleri, onların sırf dünyaya çocuk getirmeleri ve o çocukları terbiye etmelerinden ibarettir."

"Çok kadınla evlilikte, insanlığa ve medeniyete aykırı bir şey yoktur."

(Sırat-ı Müstakim, sayı 1, 2, 3; yıl 1908; Aktaran İ. Kara, Türkiye’de İslamcılık Düşüncesi, I)

Bu sözlerin sahibi Musa Kázım Efendi (1858-1920) bir Şeyhülislam’dı.

Ve aynı zamanda masondu.

Osmanlı’nın "ilerici partisi" İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesiydi.

Nakşibendi’ydi...

Türkiye’nin en büyük mason kuruluşu, "Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Mason Locası" belgelerinde, mason olan ünlü din adamları arasında sadece Şeyhülislam Musa Kázım Efendi yoktu.

Üç şeyhülislam vardı...


5001339.jpg
Mustafa Sabri Efendi

Osmanlı Devleti’nin 118. Şeyhülislamı Mehmed Ziyaüddin Efendi (1846-1917) de masondu...

Mason şeyhülislamlardan biri de Mustafa Sabri Efendi (1869-1954) idi.

Kadınların bırakın çalışmasını, tek başına sokağa çıkmasına bile karşıydı.

Yani, kadın toplum hayatı içindeki yeri konusunda "mason biraderi" Şeyhülislam Musa Kázım Efendi ile aynı görüşteydi.

Ama ayrı oldukları konular da vardı:

"Biraderi" Musa Kázım Efendi’nin üyesi olduğu İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne muhalifti.

Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın üyesiydi.

Bu farklılığı yazmamın nedeni var:

Dinciler, tüm masonları aynı siyasal görüşte sanıyor!

Bunun örneklerini görmeye devam edeceğiz...

Bugün birçok masonun, "biraderleri" Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi’nin şu görüşlerini öğrendiklerinde çok şaşıracağına eminim:

"Benim elimden gelse Türkleri Arap yaparım, diğer Müslümanları da. Bunların vaktiyle Araplaşmadığına da çok eseflenirim. Arap dili, ne Türk diliyle ne de Çerkez diliyle kıyas kabul etmeyecek derecede üstünlüğe sahip olduğundan, insanın, milliyetin küçüğüne sahip olup da onunla iftihar edeceğine büyüğüne sahip olarak onunla iftihar etmesi daha kárlı ve makul olur." (Yarın Dergisi, 14 Nisan 1930)

Bu düşüncede bir din adamının, Kuvayı Milliyecilere karşı fetva vermesine, Sevr Antlaşması’nı savunmasına şaşırmıyorsunuz.


Ve dolayısıyla Mustafa Kemal’in, Şeyhülislam Mustafa Sabri’yi 150’likler listesine koyup yurtdışına kovduğunu da anlayabiliyorsunuz.

Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi, Türkiye’deki Gümrük ve Tekel Bakanlığı ve Başbakanlık yapmış olan Suat Hayri Ürgüplü’nün babasıydı.

Başbakan Ürgüplü de masondu.

İşin garip yanı, kardeşi gibi, siyasetle ilgilenen ve Demokrat Parti’den milletvekili olan Münip Hayri Ürgüplü’nün de ağzından İslam, Müslümanlık vb. sözcükler düşmezdi!

Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Mason Locası belgelerinde, mason olan din adamları listesi; Müderris Mahmud Esad Efendi, Berlin Sefareti Başimamı Mustafa Hafız Şükrü, Sefaret İmamı Haşim Veli, bir dönem Darülfünun’da rektörlük yapan Babanzade Ahmed Naim Bey dile sıralanıyor.

Bu isimler öyle sıradan kişiler değildi.

Örneğin; Babanzade Ahmed Naim Bey (1872-1934), siyasal İslamcı düşünürlerin önde gelen isimlerindendi. İslamcı fikir hayatının oluşmasında büyük payı vardı.

Milliyetçiliğe karşıydı:

TÜRKLÜK DEĞİL MÜSLÜMANLIK ÖNEMLİ’

"İrşadlarınız, hizmetleriniz ’Türklük’ adına değil ’Müslümanlık’ adına olsun. ’Türkler’ hitabı yerine daima ’Müslümanlar’ hitabını kullanınız. Cengiz’in yasasını bilmek, İlhan’ın yurdunu tanımak, Altınordu’yu anmak bize lazım değil. Bize Muhammed’in şeriatı, İslam yurdunu, İslam mücahitlerini bilmek, tanımak lazım gelir." (Ahmed Naim, İslam’da Dava-yı Kavmiyet. s. 18)

Laikliğe karşıydı:

"Hükümeti, dini korumak ve emirlerini yerine getirmekle şeran vazifeli bilen halkımız, hükümetin bu vazifeden imtina ettiğini hoş gördüğü gün, diğer dini vazifelerini de buna bağlı olarak ahlaki davranışlarını da, içtimai vazifelerini de ihmal eder." (Sebilürreşad Dergisi, 1918)

Siyasal İslamcı Babanzade Ahmed Naim, son devrin mutasavvıflarından Fatih Türbedarı Ahmed Amiş Efendi’nin de damadıydı.

Sebilürreşad Dergisi’nin yazarlarındandı.

Sebilürreşad Dergisi deyip geçmeyiniz, bugün yayın hayatını sürdüren dinci gazete ve dergilerin temeli orasıdır!

Peki, Sebilürreşad nasıl doğdu?

Ve masonlarla ne ilgisi vardı?

Dinci basının arkasındaki masonlar

5001309.jpg
Abbas Halim Paşa
5001313.jpg
Said Halim Paşa

Sebilürreşad, "Müslümanların uyandırılması ve yüceltilmesi için" çıkarıldı. Derginin adı konusunda Mısırlı Prens Abbas Halim Paşa bir teklifte bulundu: "Kuran’dan bir sayfa açalım, ne isim çıkarsa oradan alalım." Besmeleyle bir sayfa açtı. "İttebiuni ehdiküm Sebilürreşad" ayeti çıktı ve isim bulundu: Sebilürreşad.
Abbas Halim Paşa

Aralıklarla da olsa 1908’den 1965 yılına kadar yayımlanan dinci Sebilürreşad’ın mali kaynağı Kavalalı Ailesi’ydi.

Osmanlı’nın son yıllarını okuduğunuzda karşınıza sık sık "Sadrazam Mısırlı Said Halim Paşa"; "Vezir Mısırlı Halim Paşa"; "Mısırlı Prens Abbas Halim Paşa" gibi "Mısırlı Paşalar" çıkar.

Ancak bu aile "Mısırlı" değildir!

Kavala Ailesi’nin atası ünlü Osmanlı paşası Selanik/Kavalalı Mehmed Ali Paşa’ydı.

Aile Mısır’a hákim olduktan sonra "Kavalalı" adını bırakıp "Mısırlı" adını kullanmaya başladı.

Sebilürreşad Dergisi’nin isim babası ve finansörü Abbas Halim Paşa, Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunu; Abdulhalim’in oğluydu.

Said Halim Paşa

Abbas Halim Paşa’nın ağabeyi ise ünlü bir isimdi: İttihat ve Terakki döneminde, dört yıl (1913-1917) sadrazamlık yapan Said Halim Paşa.

Sadrazamlıktan önceki görevi, İttihat ve Terakki Cemiyeti Genel Sekreteri’ydi; yani öyle sıradan bir İttihatçı değildi.

Kardeşi Abbas Halim Paşa ise İttihat ve Terakki döneminde önce Bursa Valisi, sonra Nafia Nazırlığı yaptı!

Ne diyor siyasal İslamcılar: "İttihatçıların arkasında masonlar vardır!"

Sanki dinci Sebilürreşad’ın arkasında yoklar.

İslamcı Sebilürreşad’ın yazarı Sadrazam Said Halim Paşa (solda) aynı zamanda masondu! (İlhami Soysal, Türkiye’de ve Dünyada Masonlar, s. 380.)

İngiliz kaynaklara göre iki kardeş de masondu:

İngiltere’nin İstanbul Büyükelçisi Sir G. Lowtherin, İngiltere Dışişleri Bakanı Sir C. Harding’e gönderdiği "gizli" mahreçli raporlarda, İttihatçı-Yahudi ve Mason ilişkisini isim isim anlatmaktadır. (Prof. Eli Kidor, "Arabic Political Memories and Other Studies" Londra 1974; Aktaran, Gündüz Gazetesi, 19.5.1998.)

Durun bitmedi. Ailece masondular!

Abbas Halim Paşa ile Said Halim Paşa’nın babaları Prens Muhammed Abdülhalim Paşa da mason idi.

Üstelik Fransız Yüksek Şûra (Büyük Doğu/Grand Orient) üyeliğine kadar yükselmiş önemli bir masondu.

Mason olmakla kalmadı; 1861’de Fransa Maşrık-ı Azam’ından patent alarak, "Şûra-yı Ál-i Osmani" adında Osmanlı locasını kurdu!..

Türkiye’deki masonlar aynı zamanda iyi bir Müslüman’dır. Ama gel gör ki dincilere bunları anlatmak zordur.

"Mısırlı" ailesinde mason çoktu:

1909’da kurulan Türkiye Büyük Locası’nın kuruluşuyla ilgilenmesi için Avrupalı "büyük üstadlar" kimi görevlendirdi dersiniz: Mısırlı Prens Aziz Hasan Paşa’yı!

Yani Abbas Halim Paşa ile Said Halim Paşa’nın amcaoğlunu...

Sadrazam Said Halim Paşa, Sebilürreşad’da bakın neler yazdı:

"Müslümanların kurtuluşu ve saadeti onların tam olarak İslamlaşmalarındadır." (Aktaran Kara, cilt I s 114)

"Osmanlı siyasi birliği, Avrupa Hıristiyan hükümetlerinde olduğu gibi milliyet esasına değil, İslam birliği ve kardeşliği esasına dayanmaktadır. (...) Kanun-u Esasi’mizi seçerken çok aldanmış olduğumuzu itiraf etmemiz lazım gelir." (İbid s. 144-145)

Sadece Sebilürreşad’ı desteklemediler.

Abbas Halim Paşa, Prof. Ömer Ferit Kam gibi "İslamcı düşünürleri" eğitim öğrenim için Avrupa’ya gönderdi. Mehmet Akif Ersoy’un Mısır’daki finansörüydü.

İlginçtir: Her taşın altında mason parmağı arama paranoyaklığı Sebilürreşad ile Türk basınına girdi. Sebilürreşad hem masonlardan para aldı hem de her taşın altında mason aradı!

Dün bugünden farklı değil.

Dinci gazeteler masonları önce en yakınlarında aramalıdır! Soğuk savaş ürünü İlim Yayma Cemiyeti, Komünizmle Mücadele Derneği ve Aydınlar Ocağı kadrolarına bakmalıdırlar.

İşe, İlim Yayma Cemiyeti başkanlığı yapmış, hac ticaretiyle ilgilenmiş ve bu arada 9 Kasım 1967 tarihinde Murad Locası’na kaydolmuş bir dinci kardeşleriyle başlayabilirler. Bu kesmezse, dinci önderlerinin hayatlarını incelesinler.

Hadi ikisini biz yazalım.

Mason İslamcı lider

DİNCİ Sebilürreşad’ın káğıdı ve parasının nereden/kimlerden geldiği ortada. Bunu öğrendik... Peki...

5001356.jpg
Cemaleddin Efgani
5001355.jpg
Muhammed Abduh

Bu derginin düşünce ideoloğu kimdi: Cemaleddin Efgani...

Cemaleddin Efgani

Said-i Nursi, Mehmet Akif, Eşref Edip, Şemsettin Günaltay, Said Halim Paşa gibi dergi yazarları en çok ondan etkilendi. Cemaleddin Efgani ve öğrencisi Muhammed Abduh’un makaleleri Sebilürreşad’da sık sık yer aldı. Ama nedense "Doğu’nun Çırpınan Şahini" Efgani ve öğrencisinin gizli kimlikleri bu yayınlarında pek geçmedi...

Oysa...

Cemaleddin Efgani masondu!

Kahire’deki Şarkın Yıldızı Locası’na 7 Temmuz 1868’de girmişti.

Numarası 1355 idi.

"Mısır’da kurulan mason localarının başına Cemaleddin Efgani ve ondan sonra Muhammed Abduh getirildi. Bunlar Müslümanlar arasında masonluğun yayılmasına çok yardım ettiler." (Yahudilik ve Masonluk s. 350)

Muhammed Abduh

"Efgani’nin talebesi Abduh gibilerin kimler tarafından destek gördüğüne dair zamanında İngiltere’nin Mısır sömürge Valisi Lord Cromer’in söylediği şu söz ibretliktir: Kuşkusuz İslami reformist hareketin geleceği Şeyh Muhammed Abduh’un çizdiği yolda ümit vaat ediyor. Ve o yolun yolcuları Avrupa’nın her türlü yardım ve teşviklerine layıktırlar." (M. Muhammed Hüseyin, Modernizmin İslam Dünyasına Girişi, s. 9192)

Mason Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi de, Abduh ile ilgili şunları söyledi: "Üstadi Efgani vasıtasıyla, masonluğu Ezher’e idhal (sokan) eden odur." (M.Sabri Efendi, Mevkıfu’l-Akl ve’l-ilm ve’l-Alem, Beyrut 1314, c. I s. 133)" (21.10.2004)

Tarihte sürpriz çok!

Cemil Meriç "Umrandan Uygarlığa" kitabında şöyle yazdı:

"Zavallı Türk intelijansiyası! Kimlerin peşinden gitmemiş. Düşmanları dost, dostları düşman olarak tanımış. Peygamber’in adını anmaya cesaret edemeyen bir Efgani’yi Peygamber kadar saygıya layık görmüş."

Bugün durum farklı mı sanki?

Daha ayrıntılı bilgi isteyenler, "Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı/Efendi 2" kitabıma bakabilirler.

Soner YALÇIN [email protected] http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/8247786.asp?yazarid=218
 
boşuna dememişler hacıdan hocadan korkacan diye :)
 
beyler lütfen saçma sapan şeyler koyup ta milletin kafasını alt üst etmeye kalkmıyalım...Ordan burdan bulma bilgileri buralarda savunmayalım...Artısı karşı çıktıkları görüşlere bakarsanız kardeşim hepsi islami ölçülerde şer-i hükümler...Sen daha kendi dinini bilmiyorsun sonra masonlukla suçluyorsun onu bunu...Asıl ben senden şüpheleniyorum...SEN NESİN???Artısında Şarapçımısın nesin daha senin nick'inde hayır yok Hacı Hoca olmasa senin cenazeni kaldıran bile olmaz..Yarın birgün sen bizim önümüze gelirsin....İlla bi hocanın önüne düşecen UNUTMA..Bu arada "Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı/Efendi 2" adlı kitabı lütfen daha iyi araştırmadan saf bir kaynak olarak okuyup burda da savunmayalım...
 
Bu arada "Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı/Efendi 2" adlı kitabı lütfen daha iyi araştırmadan saf bir kaynak olarak okuyup burda da savunmayalım...

sebep ???

burda nerelerden alıntı yapıp konu açıyorlar bi bilsen isyan edersin .onların açtığı konu kaynakların yanında soner yalcının yazıları daha iyidir .üstelik adam kitabını yazmış .bir yerlere dayandırmadan soner yalcın kitap yazmaz .kaynağı var ki yazdı .aksi ispatlanana kadar onun dediği geçerlidir .
 
şarapçı satmaz, şarapçı dini kötüye kullanmaz. sadedir içer kendinden geçer. dinin kanunsuz03 arkadasımızın korumasına ihtiyacı oldugunu sanmam.
 
Mason masoluk baya bi araştırdım.Bir sürü tanımı var kafam karıştı işin içine
biraz daha girince az buçuk fikir sahibi oldum. bence diyorum.Yanlış amlaşılmasın işin özünü kavrayabilen herkes mason olmak isteyebilir
ama mason olmanında şartları var.Yukarıdaki konuda bahsi geçen beylerin
bu yüzden mason olmaları o günün şartlarına göre normaldir.Ayrıca masonluk
tek bir zümrenin tekelinde değildir.Bazı köşe yazarları masonluğu küfür gibi
lanse edip insanların yanlış algılamasına yol açmaktadır.

Eğer yazımı okurda yorum yazmak isteyen olursa ,,masonlukla ilgili
bir kaç kaynaktan araştırsın.
 
İslamcı MASON

İslamcı MASON Fehmi Koru.!

Yeni Şafak gazetesi yazarı Fehmi Koru bu içinde bulunduğumuz mayıs ayı
içerisinde yapılacak Bilderberg toplantısına çağrılmış.Masonik medyada içten
içe hızla yayılan bu habere Fehmi Koru denen yazar ne diyecek bilmem ama
Fehmi Korunun yerinde olmak isteyenler var.Heleki bahsi geçen Masonik
medyada tam bir kıskançlık havası hakim,’’Ben niye çağrılmadım’’ diye..!

Kendisini kanal 7 tv sinde ana haber programında bilirkişi olarak görüyoruz
hep akşam saatlerinde.Her habere kendi kafasınca yalan,yanlış bir yorum
getiren bu yazar müsveddesi bazı kesimlerce İSLAMCI olarak tanınır.
Fakat
bizim gibi insanlar biliyor ki zatı alisi MASON dur,Siyonizmin azılı
savunucularındandır.Onun için bilderberg e çağrılmıştır.Yoksa bir Müslümanın
ne işi olabilir Siyonist toplantılarla,masonik uşaklarla.Kaldı ki o Siyonist
toplantılardaki Masonik uşaklar İslamı,Müslümanı,özelliklede Türk
Coğrafyasını hedef alıp yok etmek istiyorlarsa ne diye çağırsınlar ki Fehmi
Koru denen Masonik Yazarı..

Maskeler bir bir düşerken hala o maskelerin ardında duran SUFAT ları
görmemek,inadına görmemek kelimenin tam anlamıyla GERİ ZEKALILIKTIR..

Bu YeniŞafak adlı paçavranın neye hizmet ettiğini biliyoruz.
Yahudi kuruluşu olduğu logosundan dahi anlaşılan AKP yi ve icraatlarını İHANET ediyorlar dahi
olsada hep destek tam destek düsturu ile şımartan ve halkı kandıran bu
gazete,sahibi ve (birkaç yazarı hariç) tümü Yahudi Siyonizmi için kullanılan
bir araçtır
.

Hürriyet,Milliyet,Sabah,Cumhuriyet gibi gazeteler nasıl ki
laik,çağdaş,solcu cenaha SİYONİST POMPALAMA görevi
yapıyorsa,Vakit,Zaman,Yeni Şafak gibileride sağcı kesime Siyonist aşı yapmak
için can hıraş uğraşmaktadırlar.Bunu yapmak içinde Fehmi Koru gibi sözde
İslamcı aslı MASON olan yazarları kullanıyorlar.


Eskiden bu işi genel anlamda Vakit yapardı.Ama onun dili uzayınca bir anda
kopartıldı ve dilsiz kaldı.Şimdi bu görev Yeni Şafak adındaki paçavraya
verildi.İşte bu görev değişikliği sebebiyle sürekli bu paçavranın adı görsel
medyada sık sık çıkarılmakta,halkın önüne yem olarak atılmaktadır.Zaman adlı
paçavra ise VATİKAN merkezli olduğundan onun bu tür işlerle bağı,bağlantısı
yok.Fehmi Koru denen Masonik uşağın,uşaklık edeceği bilderberg in geniş ve
daha açıklayıcı bir bölümünü aşağıya aktarıyorum.Lütfen dikkatlice okuyunuz
ve maskelerin ardındaki gercek yüzleri hayalinizde canlandırınız.


Canlandırınız ki kah solcu olarak,kah sağcı olarak karşınıza çıkan yazar
müsveddelerinin asıl amaçlarının ne olduğunu iyi kavrayabilesiniz.


CEHENNEM ATEŞİ KULÜBÜ.

Dünyadaki her memlekette serbest mason localarını kuracağız ve
çoğaltacağız.Onlara kamu faaliyetlerinde şöhretli olan veya olabilecek
herkesi çekeceğiz.Çünkü biz başıca haber alma büromuzu ce tesir
vasıtalarımızı bu localarda bulacağız.Bütün bu localar yalnız bizce bilinen
ve başka kimse tarafından kati suretle bilinmeyen ,Siyon liderlerimizden
müteşekkil bir merkezi idare altında toplayacağız.

Bu locaların kendilerinin mümessilleri bulunacak ve onlar yukarda bahsedilen
masonluk idaresini gizlemeye hizmet edecekler.Bu localarda bütün devrimci ve
liberal unsurları birbirine rapteden düğümü bağlayacağız.En gizli siyasi
planlar bizim tarafımızdan bilinecek ve bu planlar henüz onların
düşündükleri günde bizim rehberlik edici ellerimize düşecektir.Enternasyonel
ve Mili polis teşkilatının hemen hemen bütün ajanları bu locaların üyeleri
arasında bulunacaklardır.Onların bu hususta bize hizmetlerinin yeri
doldurulamaz..

Siyon liderlerin protokolleri no :15

*************************
Cehennem Ateşi kulübü liberal partide üst düzey bir politikacı ve bir Mason
olan Wharton dükü philip tarafından 1719 yılında Londrada kurulan gizli
masonik bir derneğin adıdır.

Mason locaları hakkında geniş bilgi vermek vakit kaybından başka bir şey
olmayacaktır.Çünkü bu örgüt hakkında verilecek bilgi ciltler dolusu
kitaplara sığar.Onun için fazla detaya girmeden kısa bir ön bilgi ve bu
localara üye olan isimleri sıralayalım.

Bilderberg gurubu 1954 mayısında Hollandanın Osterbeek kentindeki Bilderberg
otelinde toplanan bir gurup Mason tarafından kuruldu.Gurubu tasarlayıp
oluşturan asıl kurucu İsveç Farmasonluğu üstadı azamı Joseph Retinger
(1887-1960) dır.Bilderberg gurubunun giderlerinin büyük bir kısmı,ABD deki
Rockefeller Vakfı ve ünlü banker Rothschild ailesi tarafından karşılanır.

‘’Dünyanın Efendileri’’ anlamına gelen Bilderberg gurubun geçmişine ilişkin
geniş bilgiye ulaşabilmek imkansızdır.

Kendi yayınlarında da kurulduğu yer tarih ve toplantılara katılan bazı
önemli isimlerin dışında bir bilgi bulmak mümkün değil.Bilderberg
toplantıları basına ve kamuoyuna kapalı olarak yapılır,bu toplantılarda
konuşulanlar hakkında hiç kimse bilgi sahibi olamaz.Toplantıda alınan
kararlar ve konular hakkında hiçbir üye konuşmaya cesaret
edemez.Konuşanların sonu ise bellidir.!

Mason örgütleri:Sermaye,siyaset,gizli servis
çalışanları,bürokratlar,hukukçular ve iş dünyasından kişileri üyeliğe davet
ederler.Her yıl farklı bir ülkede yapılan toplantı üç gün sürer.Bilderberg
toplantıları ‘’Masonlar Zirvesi’’ olarak kabul edilir.

İspanyol istihbarat örgütünün üst düzey yöneticisi olan Luis Gonzales
Mata,bu örgütle ilgili detaylı bilgiler içeren ‘’Dünyanın Gerçek
Efendileri’’ isimli bir kitap yazdı.Pariste Bernard Grassed yayınevi
tarafından 1975 yılında yayınlanan kitap dağıtımı yapılmadan tamamı satın
alınarak okuyucuya ulaşması engellendi.

Bilderberg,CFR den çok daha özel ve gizli bir biçimde milletler arası boyuta
yayıldı.Kuruluş amacıüreselleşmenin efendileri olan ABD ve İngilterenin
tüm dünyaya hükmetmesini sağlamaktır.Tüm toplantılar CİA kontrolünde
yapılır.

Türkiyede bilderberg toplantısı 18-20 eylül 1959 yılında
Yeşilköy,İstanbulda,25-27 nisan 1975 yılında da Çeşme Hotel Altın yunusta
olmak üzere iki kez yapıldı.Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit 1975 yılında
yapılan bu toplantıda bilderberg üyesi oldular.

Mason locasının yaptığı operasyonlardan bazıları cesur devlet
adamları,bürokratlar,hukukçular ve gazeteciler tarafından açığa çıkartıldı.

Hepiniz ALLAH’a emanet olun…
http://www.turkforum.net/showthread.php?t=432126 [email protected]

(ayrıca bknz: http://www.masonluk.net/index2.html )
 
beyler lütfen saçma sapan şeyler koyup ta milletin kafasını alt üst etmeye kalkmıyalım...Ordan burdan bulma bilgileri buralarda savunmayalım...Artısı karşı çıktıkları görüşlere bakarsanız kardeşim hepsi islami ölçülerde şer-i hükümler...Sen daha kendi dinini bilmiyorsun sonra masonlukla suçluyorsun onu bunu...Asıl ben senden şüpheleniyorum...SEN NESİN???Artısında Şarapçımısın nesin daha senin nick'inde hayır yok Hacı Hoca olmasa senin cenazeni kaldıran bile olmaz..Yarın birgün sen bizim önümüze gelirsin....İlla bi hocanın önüne düşecen UNUTMA..Bu arada "Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı/Efendi 2" adlı kitabı lütfen daha iyi araştırmadan saf bir kaynak olarak okuyup burda da savunmayalım...

tam cevap yazacktım freezer77 nede güzel yazmış ,onun yorumu yeterde artar bile

şarapçı satmaz, şarapçı dini kötüye kullanmaz. sadedir içer kendinden geçer. dinin kanunsuz03 arkadasımızın korumasına ihtiyacı oldugunu sanmam.

eyvallah:victory
 
Mason masoluk baya bi araştırdım.Bir sürü tanımı var kafam karıştı işin içine
biraz daha girince az buçuk fikir sahibi oldum. bence diyorum.Yanlış amlaşılmasın işin özünü kavrayabilen herkes mason olmak isteyebilir
ama mason olmanında şartları var.Yukarıdaki konuda bahsi geçen beylerin
bu yüzden mason olmaları o günün şartlarına göre normaldir.Ayrıca masonluk
tek bir zümrenin tekelinde değildir.Bazı köşe yazarları masonluğu küfür gibi
lanse edip insanların yanlış algılamasına yol açmaktadır.

Eğer yazımı okurda yorum yazmak isteyen olursa ,,masonlukla ilgili
bir kaç kaynaktan araştırsın.

masonluğun kısaca mantığı şudur:
-yahudiler seçilmiş üstün ırktır sonradan yahudi olunamaz ama yahudinin hizmetçisi olunabilir yahudilerin hizmetçileri evcil hayvan kadar mübarektir.yemlerini suyunu otunu verirler bakarlar desteklerler.
-tüm alem yahudiler için yaratılmıştır bu sebeple yahudi olmayanlar hayvan kadar değerlidir yani yahudi olmayan birininin bir yahudi tarafından gırtlaklanıp kesilmesi son derece normaldir tıpkı bizim kurban bayramımızdaki gibi normaldir .

ben böyle biliyorum eksiğim yada yanlışım varsa mesajımı düzeltebilirim.
 
Masonluk Nedir?


Günümüzdeki Masonluk, Rönesans ve Reform süreçlerini izleyen AydınlanmaÇağı’nda kurulmuş; akılcılık, bilimsellik ve insanlığın oluşumundan bu yana ortaya çıkarak, insanlığın gelişimine ve bilgi birikimlerine katkıda bulunmuş bir kültür ve fikir üst yapı kurumudur. Masonluğun amacı; semboller ve alegoriler aracılığı ile aşıladığı yüksek ahlâk ilkeleri ve erdemleri özümletmeye çalışarak olgunlaşmalarına yardımcı olduğu üyeleri masonlarla, dünyada din, dil ve ırk ayırımı olmaksızın tüm insanların eşitlik ve barış içinde kardeşçe yaşayacakları bir sevgi düzeninin kurulmasını sağlamaya çalışmaktır. Masonluk, bu yüce ülküsünü İnsanlık Mabedi inşası olarak tanımlar, ve bu amaca uygun düzenli bir şekilde ulaşmak için tüm üyelerini uyması gereken temel ilkeler koymuştur.
http://www.mason.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=15&Itemid=29
 
şarapçı satmaz, şarapçı dini kötüye kullanmaz. sadedir içer kendinden geçer. dinin kanunsuz03 arkadasımızın korumasına ihtiyacı oldugunu sanmam.
Doğru bu dini sadece ben koruyamam zaten DİNSİZLERE karşı..Ama şunu biliyorum ki bu dinin koruyucusu Allah bana yeter..Ben onun rızası için,onun bizlere bahşettiği bu güzel islam dini için canımı bile feda ederek savunurum dinimi DİNSİZLERE KARŞI.....şarapçıya karşıda başkasına karşıda...Adı üstünde ŞaRaPçı içtimi neleri satarda haberi olmaz ;-)..Sonra kendini bile sattığından habersiz üç beş şarapçıyla da bir olup şarapçı satmaz, şarapçı dini kötüye kullanmaz. sadedir içer kendinden geçer.diye ortalıkta konuşur neylersin...Sadece şöyle acıyarak bakıp okuyorum yazılarınızı
 
masonluk iyi bir şey bence çünkü herkese açık mason olmak ayrıcalık
 
İslamcı MASON Fehmi Koru.!

Yeni Şafak gazetesi yazarı Fehmi Koru bu içinde bulunduğumuz mayıs ayı
içerisinde yapılacak Bilderberg toplantısına çağrılmış.Masonik medyada içten
içe hızla yayılan bu habere Fehmi Koru denen yazar ne diyecek bilmem ama
Fehmi Korunun yerinde olmak isteyenler var.Heleki bahsi geçen Masonik
medyada tam bir kıskançlık havası hakim,’’Ben niye çağrılmadım’’ diye..!

Kendisini kanal 7 tv sinde ana haber programında bilirkişi olarak görüyoruz
hep akşam saatlerinde.Her habere kendi kafasınca yalan,yanlış bir yorum
getiren bu yazar müsveddesi bazı kesimlerce İSLAMCI olarak tanınır.
Fakat
bizim gibi insanlar biliyor ki zatı alisi MASON dur,Siyonizmin azılı
savunucularındandır.Onun için bilderberg e çağrılmıştır.Yoksa bir Müslümanın
ne işi olabilir Siyonist toplantılarla,masonik uşaklarla.Kaldı ki o Siyonist
toplantılardaki Masonik uşaklar İslamı,Müslümanı,özelliklede Türk
Coğrafyasını hedef alıp yok etmek istiyorlarsa ne diye çağırsınlar ki Fehmi
Koru denen Masonik Yazarı..

Maskeler bir bir düşerken hala o maskelerin ardında duran SUFAT ları
görmemek,inadına görmemek kelimenin tam anlamıyla GERİ ZEKALILIKTIR..

Bu YeniŞafak adlı paçavranın neye hizmet ettiğini biliyoruz.
Yahudi kuruluşu olduğu logosundan dahi anlaşılan AKP yi ve icraatlarını İHANET ediyorlar dahi
olsada hep destek tam destek düsturu ile şımartan ve halkı kandıran bu
gazete,sahibi ve (birkaç yazarı hariç) tümü Yahudi Siyonizmi için kullanılan
bir araçtır
.

Hürriyet,Milliyet,Sabah,Cumhuriyet gibi gazeteler nasıl ki
laik,çağdaş,solcu cenaha SİYONİST POMPALAMA görevi
yapıyorsa,Vakit,Zaman,Yeni Şafak gibileride sağcı kesime Siyonist aşı yapmak
için can hıraş uğraşmaktadırlar.Bunu yapmak içinde Fehmi Koru gibi sözde
İslamcı aslı MASON olan yazarları kullanıyorlar.


Eskiden bu işi genel anlamda Vakit yapardı.Ama onun dili uzayınca bir anda
kopartıldı ve dilsiz kaldı.Şimdi bu görev Yeni Şafak adındaki paçavraya
verildi.İşte bu görev değişikliği sebebiyle sürekli bu paçavranın adı görsel
medyada sık sık çıkarılmakta,halkın önüne yem olarak atılmaktadır.Zaman adlı
paçavra ise VATİKAN merkezli olduğundan onun bu tür işlerle bağı,bağlantısı
yok.Fehmi Koru denen Masonik uşağın,uşaklık edeceği bilderberg in geniş ve
daha açıklayıcı bir bölümünü aşağıya aktarıyorum.Lütfen dikkatlice okuyunuz
ve maskelerin ardındaki gercek yüzleri hayalinizde canlandırınız.


Canlandırınız ki kah solcu olarak,kah sağcı olarak karşınıza çıkan yazar
müsveddelerinin asıl amaçlarının ne olduğunu iyi kavrayabilesiniz.


CEHENNEM ATEŞİ KULÜBÜ.

Dünyadaki her memlekette serbest mason localarını kuracağız ve
çoğaltacağız.Onlara kamu faaliyetlerinde şöhretli olan veya olabilecek
herkesi çekeceğiz.Çünkü biz başıca haber alma büromuzu ce tesir
vasıtalarımızı bu localarda bulacağız.Bütün bu localar yalnız bizce bilinen
ve başka kimse tarafından kati suretle bilinmeyen ,Siyon liderlerimizden
müteşekkil bir merkezi idare altında toplayacağız.

Bu locaların kendilerinin mümessilleri bulunacak ve onlar yukarda bahsedilen
masonluk idaresini gizlemeye hizmet edecekler.Bu localarda bütün devrimci ve
liberal unsurları birbirine rapteden düğümü bağlayacağız.En gizli siyasi
planlar bizim tarafımızdan bilinecek ve bu planlar henüz onların
düşündükleri günde bizim rehberlik edici ellerimize düşecektir.Enternasyonel
ve Mili polis teşkilatının hemen hemen bütün ajanları bu locaların üyeleri
arasında bulunacaklardır.Onların bu hususta bize hizmetlerinin yeri
doldurulamaz..

Siyon liderlerin protokolleri no :15

*************************
Cehennem Ateşi kulübü liberal partide üst düzey bir politikacı ve bir Mason
olan Wharton dükü philip tarafından 1719 yılında Londrada kurulan gizli
masonik bir derneğin adıdır.

Mason locaları hakkında geniş bilgi vermek vakit kaybından başka bir şey
olmayacaktır.Çünkü bu örgüt hakkında verilecek bilgi ciltler dolusu
kitaplara sığar.Onun için fazla detaya girmeden kısa bir ön bilgi ve bu
localara üye olan isimleri sıralayalım.

Bilderberg gurubu 1954 mayısında Hollandanın Osterbeek kentindeki Bilderberg
otelinde toplanan bir gurup Mason tarafından kuruldu.Gurubu tasarlayıp
oluşturan asıl kurucu İsveç Farmasonluğu üstadı azamı Joseph Retinger
(1887-1960) dır.Bilderberg gurubunun giderlerinin büyük bir kısmı,ABD deki
Rockefeller Vakfı ve ünlü banker Rothschild ailesi tarafından karşılanır.

‘’Dünyanın Efendileri’’ anlamına gelen Bilderberg gurubun geçmişine ilişkin
geniş bilgiye ulaşabilmek imkansızdır.

Kendi yayınlarında da kurulduğu yer tarih ve toplantılara katılan bazı
önemli isimlerin dışında bir bilgi bulmak mümkün değil.Bilderberg
toplantıları basına ve kamuoyuna kapalı olarak yapılır,bu toplantılarda
konuşulanlar hakkında hiç kimse bilgi sahibi olamaz.Toplantıda alınan
kararlar ve konular hakkında hiçbir üye konuşmaya cesaret
edemez.Konuşanların sonu ise bellidir.!

Mason örgütleri:Sermaye,siyaset,gizli servis
çalışanları,bürokratlar,hukukçular ve iş dünyasından kişileri üyeliğe davet
ederler.Her yıl farklı bir ülkede yapılan toplantı üç gün sürer.Bilderberg
toplantıları ‘’Masonlar Zirvesi’’ olarak kabul edilir.

İspanyol istihbarat örgütünün üst düzey yöneticisi olan Luis Gonzales
Mata,bu örgütle ilgili detaylı bilgiler içeren ‘’Dünyanın Gerçek
Efendileri’’ isimli bir kitap yazdı.Pariste Bernard Grassed yayınevi
tarafından 1975 yılında yayınlanan kitap dağıtımı yapılmadan tamamı satın
alınarak okuyucuya ulaşması engellendi.

Bilderberg,CFR den çok daha özel ve gizli bir biçimde milletler arası boyuta
yayıldı.Kuruluş amacıüreselleşmenin efendileri olan ABD ve İngilterenin
tüm dünyaya hükmetmesini sağlamaktır.Tüm toplantılar CİA kontrolünde
yapılır.

Türkiyede bilderberg toplantısı 18-20 eylül 1959 yılında
Yeşilköy,İstanbulda,25-27 nisan 1975 yılında da Çeşme Hotel Altın yunusta
olmak üzere iki kez yapıldı.Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit 1975 yılında
yapılan bu toplantıda bilderberg üyesi oldular.

Mason locasının yaptığı operasyonlardan bazıları cesur devlet
adamları,bürokratlar,hukukçular ve gazeteciler tarafından açığa çıkartıldı.

Hepiniz ALLAH’a emanet olun…
http://www.turkforum.net/showthread.php?t=432126 [email protected]

(ayrıca bknz: http://www.masonluk.net/index2.html )

Diyelim bu yazdıkların doğru,peki bir yazıyı yazanın o yazdığına layık olması gerekit değil mi?

Sen eğer şu Müslüman halka ufuk açacaksan önce senin İslam ın akaiddeki bazı uygulamalarını yerine getirmen lazım.

Senin ne kadar samimi bir dindar olduğunu hepimiz bilmez miyiz?Efendimiz(s.a.v) hakkında sanki askerlik arkadaşınmış gibi Muhammed demeni İslami pekçok esasa güya yorum kisvesi ile fitne tohumu ektiğini hepimiz biliyoruz

O yüzden sana sadece bunları yazmakla iktifa ediyor,birkaç kişi dışında-ki onların da masonluğun mahiyetini bilip bilmediğini öğrenerek yorum yapmak lazım- çoğunun masonlukla alakası olmadığını söylerim

Sen yakında bağırsağında boncuk bulmuş gibi Abdülhamid Han Hz lerinin de mason olduğunu(!!!) yazarsın mason sitelerinden alıntı yaparak
 
sende kaçının çıkıpta ben masonum dediğini duydun da soner yalçın sadece iddalara göre kitap yazan bi şahıs olduğu için adam araştırmayı bitirmenden hemen Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı/Efendi 2 kitabını çıkardı para konusu olunca herkesi satmak herkesin üzerinden geçinmek kolay eğer kişileri karalamak istiyorsanız bi araştıralım ne kadar doğru olduğunu sonra konuşalım!!!
 
Geri
Üst