İkili Delilik

Kim görmüş o cenneti, cehennemi?
Kim gitmiş de getirmiş haberini?
Kimselerin bilmediği bir dünya
Özlenmeye, korkulmaya deger mi?

Dert içinde sevinci bul da yaşa;
Haksız düzende haklı ol da yaşa;
Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın,
Varından, yoğundan kurtul da yaşa.

Bulut geldi; lalede bir renk bir renk
Şimdi kızıl şarap içmemiz gerek.
Şu seyrettiğin serin yeşillikler
Yarın senin toprağında bitecek
 
Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma...
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben


Ey dünyanın işinden haberi olmayan sen yoksun
Dünya esen yel üstüne kuruldu..
Varlığımız iki yokluk arasındadır
Çevrendekilerde hiçdir sen de bir hiçsin


Medresede söz vardır tekkede de hal
Fakat bu aşk sözden de dışar
İster şeriat müftüsü ol ister şehir vaizi
Aşk mahkemesine gelindi mi dilsiz kesilir

Bugün zevk etmek elindeyken zevkine bak
Yarını düşünmen beyhude bir heves
Bir çok kişiden arda kalanlar
Sana da kalmayacak sen de göçüp gideceksin
 
Durmadan kurulup dağılan bu yerde
Hiç bir dost arama.
Güvenilirbir sığınak, hiç! ..

Bırak acı yüreğinde konaklasın
Olmaza çare arama...
Kimse sana gülmeden sen acıya gülümse,
Yaşamana bak
 
Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin
Tekkede, manastırda eremezsin
Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada
Cennetin cehennemin üstündesin.

Bir sır daha var, çözdüklerimizden başka
Bir ışık daha var, bu ışıklardan başka
Hiç bir yaptığınla yetinme, geç öteye!
Bir şey daha var, bütün yaptıklarından başka
 
Bir yürekki yanmaz yürek denir mi ona
Sevmek haram yüreğinde ateş olmayana
Bir gününü sevgisiz geçirdinse yazık
En boş geçen günün o gündür inan bana
 
kim demiş haram nedir bilmez hayyam
ben helali haramı karıştırmam
seninle içilen şarap helaldir
sensiz içtiğimiz su bile haram
:)
 
Ben olmayınca bu güller bu selviler yok,
Kızıl dudaklar mis kokulu şaraplar yok,
Sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok,
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok
 
Gece gül bahçesinde ararken seni
Gülden gelen kokun sarhoş etti beni
Seni anlatmaya başlayınca güle
Baktım kuşlar da dinliyor hikayemi.
 
Uğrunda dertlere düştüğüm sevgili
Bir başkasına tutulmuş o da dertli
Derdimin dermanı kendi derdinde
Hekim hasta olunca kime gitmeli?
 
Benim halimden haber sorarsan
Bir cift sözüm var sana,yürekten:
Sevginle girecegim topraga
Sevginle cikacagim topraktan
 
Dal goncayı bir sabah açılmış buldu,
Gül melteme bir masal deyip savruldu
Dünyada vefasızlığa bak; on günde
Bir gül yetişip, açıp, solup kayboldu.
Sen acırken bana, hiç bir günahımdan korkmam
Benle oldukça; yokuş, engebe, yoldan korkmam
Beni ak yüzle diriltirsin a Tanrım, bilirim;
Defterim dolsa da suçlarla, siyahtan korkmam
 
Niceleri geldi neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
Sen; hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler
Bu dünya kimseye kalmaz bilesin
Ergeç kuyusunu kazar herkesin
Tut ki, Nuh kadar yaşadın zorbela
Sonunda yok olacak sen değil misin?
 
Paramız yokki güzel sevelim
Bademiz yokki içipte haykıralım
Madem günaha girmenin başka yolu yok
Çaresiz kalkalım namaz kılalım
 
Hep arar dururdum, dünyaya geleli,
Alın yazısını, cenneti, cehennemi,
Hocam kesti attı, sağlam bilgisiyle:
Alın yazısı, cennet, cehennem sende, dedi.
 
Özgürlük yoluna girmezsen,
Bu yolda koşmazsan var gücünle,
Yıkamazsan yüzünü yüreğinin kanında,
Yarın avucunu yalarsın.

Adam dediğin kendini yok bilmedimi,
Cayır cayır yanmadımı yürek dediğin,
Hadi öyleyse uğurlar olsun
 
Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz:
İki başımız var, bir tek bedenimiz.
Ne kadar dönersem döneyim çevrende:
Er geç baş başa verecek değil miyiz?
 
Eline sağlık Pasaklı :) iyi gittin bu akşam birazdan devam ederiz ne dersin :)
 
Kul olup bir güzele gönülden
Geçtik her bağdan, her tövbeden
Herkes koyu müslüman döner
Biz putperest döndük kabeden

devam devam durmak yok :)
 
Geri
Üst