İlahİ varliklar

SEYDİALİ

seyri alem
Moderatör
Katılım
4 May 2009
Mesajlar
18,132
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ARAF
İLAHİ VARLIKLAR




DÜŞEN İLAHLAR/ DÜŞEN MELEKLER
Çok tanrıcılıktan tek tanrıcılığa melekler
Çok tanrıcı dinlerin çoğunda büyük ve küçük tanrılar, iyi ve kötü tanrılar var. Genelde de bir yaratıcı baştanrı var ve diğerleri yardımcı tanrı gibi. Savaş tanrısı, Bereket tanrısı, Ölüm tanrısı, Kader tanrısı, Aşk tanrıçası, Deniz tanrısı, Sanat tanrıçası, Yağmur tanrısı bu ilahların başta gelenleri. Bu ilahların yaratıcı baştanrının emrinde yardımcı ilahlar olduğu ve tek tanrıcılığa geçişte toplumların bu ilahları meleklere dönüştürdüğü kuvvetle muhtemel. Meleklerin içinden aforoz edilenlerin ise şeytanlara ve cinlere dönüştüğü görülüyor.
Yazıtlar üzerinde yapılan çalışmalar, çok tanrıcı dinlerin çoğunda bazı küçük tanrılara tapınmanın yanı sıra, aynı anda süper bir tanrıya da ibadetin yapıldığını ortaya çıkarmıştır. Bir baştanrının diğer bütün tanrıları kontrol ettiği veya dünyayı yaratmada ve gözetmede süper bir gücün olduğu inancı, tek tanrıcılığı oluşturmamaktadır. Fakat bu tür inançlara artan vurgu, tek tanrıcılığa, özellikle de diğer tanrıların varlığının ihracına yönelik bir eğilimi ortaya koymaktadır.
Bu kitabeleri yazan kişiler, gücü, diğer ilahi güçleri aşan ve tek başına yegane gücün sahibi olan en büyük bir tanrıya ibadet ediyorlardı ve onun Gök Tanrısı olduğuna inanılıyordu. Gök ona aitti. Daha küçük olan diğer tanrılar, onun elçileri ve vekilleriydi.
İslam öncesi Araplarda da baş tanrı inancını belirgin olarak görebiliriz. Bu inanç, Kur’an’da belirtildiği gibi İslam öncesi Arap şiirlerinde de net olarak görülür.
Kuran’daki ifadelere göre Allah’a bir baş Tanrı (En Büyük Tanrı) olarak inanan Mekkeliler, göklerin ve yerin onun tarafından yaratıldığını ve hatta bir anlamda onun mülkü olduğunu düşünüyorlardı. Ayrıca onu özellikle, ekinleri yeşertecek yağmuru yağdıran Tanrı olarak algılıyorlardı. Müminun 88. ayetinde müşrikler, bütün bunları, ‘Her şeyin melekûtunu elinde tutan, her şeyi koruyup kollayan fakat kendisi korunmaya muhtaç olmayan Tanrı’yı’ kabul eden kişiler olarak vasıflandırılmaktadır.
Şüphesiz kibu düşünce, diğer alt tanrılardan aracılık etmeleri için istekte bulunma uygulamasınıntemelidir. Allah ilahlar kabilesinin en güçlü Seyyidi, diğer alt tanrılar ise dost oldukları kimselerin ricaları doğrultusunda o Seyyid katındaki etkinliklerini kullanmaya hazırdiğer ileri gelenler gibi düşünülmekteydi.
Her ne kadar Kur’an’da “Lailaheillallah” yani Allah’tan başka ilah olmadığı çeşitli ayetlerde vurgulanmış olsa da, bu üst tanrı inancının izlerinin devam ettiği görülür.
“Allahuekber” ifadesindeki ekber’in anlamı daha büyüktür. İslam’da “en büyük olarak çevrilir. “Allah en büyüktür” ya da “Allah daha büyüktür” ifadesinde bir üst tanrı vurgusu belirgindir. Yine Saffat 125 ayetinde “Yaratıcıların en güzelini bırakıp Ba’le mi tapıyorsunuz?” ifadelerinden üst tanrı izleri açıkça görülmektedir.
Teixidor, The Pagan God adlı eserinde, meleklerden “Tanrının kutsal çocukları” diye bahseder (s. 14) ve Astarte’nin bir melek olarak düşünülebileceğini de ima eder (s. 38). Bu durumda Mekke’deki putperestlerin diğer tanrıları melek olarak görmelerinde şaşılacak bir şey olmamalıdır.
Baş tanrı Allah’ın dışındaki diğer tanrılar ve melekler onlara tapanlar tarafından bir aracı yani şefaatçi olarak görülmekteydi. Kur’an’da da meleklerin şefaatçi olabileceğinden bahsedilir:
Necm- 26. Göklerde nice melekler vardır ki Allah’ın dilediği ve razı olduğu kişiler hariç şefaatleri bir işe yaramaz.
Görülüyor ki putperestlerin melekleri şefaatçi görmesi Kur’an’da reddedilmemekte, sadece Allah’ın izin vereceği kimselere mahsus kılınmaktadır. Putperestlerin Lat, Uzza ve Menat gibi başmelekleri “Allah’ın kızları” olarak nitelediklerini biliyoruz. Yazının sonunda Tevrat’taki “Allah’ın oğulları” konusuna da değineceğiz.
İslam’da Melekler
İslam’da 4 büyük melek var.
Cebrail, Mikail, Azrail, İsrafil.
Mikail, Yahudiler için en önemli melektir. Baş melek olarak onu kabul ederler. Michael olarak geçer.
Fakat her nasılsa Kur’an’da “Mikail” olarak değil, “Mikal” olarak geçer.
Bakara/98. Men kane adüvvel lillahi ve melaiketihı ve rusülihı ve cibrıle ve mıkale fe innellahe adüvvül lil kafirın
Ama mealinde ve İslam’da Mikail olarak ifade edilir.
Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail’e ve Mikail’e düşman olan kimse inkar etmiş olur. Allah şüphesiz, inkar edenlerin düşmanıdır.
İslam’da Mikail’in görevi;
Rızk, bereket getirmek, ucuzluk, bolluk, kıtlık, pahalılık ve her maddeyi hareket ettirmek, bulut, yağmur, kar, dolu, rüzgar, fırtına ve benzeri tüm doğa olaylarını sağlamak olarak belirtilir.
Hak Taâlâ, atmosferde, yani hava denizinin içinde kardan ve doludan nice yüzbin dağlar yaratmıştır. Yerin bir tarafına kar, bir tarafına dolu gönderecek oldukta; bunlara vekil olan Mikail aleyhisselama emreder. O dahi vekili olan İsmail adlı meleğe emredip, murat eylediği yere, istediği kadar her tanesini bir melek koyar. Nitekim Hak Taâlâ: “Görmedin mi ki Allah, bulutları sürüklüyor; sonra bulutların arasını topluyor, sonra onu bir yığın haline getiriyor. İşte görüyorsun ki, yağmur bunların arasından çıkıyor. Allah, gökte dağlar halindeki birikintilerden dolu indiriyor da, dilediği kimseye bununla musibet veriyor, dilediğinden de onu bertaraf ediyor. Şimşeğin parıltısı neredeyse gözleri alıverecek.” (24/43), buyurmuştur.
Hak Taâlâ, bulutları, içleri boş ve latif biçimde yaratmıştır. onları, Mikail aleyhisselamın yardımcıları havada toplayıp, yere yakın getirdikte; gökyüzünü örtüp, kesif bir bulut olurlar. Hak Taâlâ, bulutların sevki için Ra’d adlı bir küçük melek yaratıp, onu, Mikail aleyhisselama tâbi kılmıştır. Onun demirden bir kırbacı vardır ki, kamçıyla bulutları develer gibi sevk eder. Vuruşunun şiddetiyle kırbacından ateş çıkar ki, ona şimşek derler. Eğer o ateşin kıvılcımı yere düşerse, ona yıldırım derler. O korkutucu gök gürültüsü, küçücük bir melek olan Ra’d'ın sadasıdır ki, Hak’kı hamd ile tesbih eder. O, bulutları yerlerine sevkedip gider. Nitekim Hak Taâlâ Kelam-ı Kadim’inde: “Gök gürültüsü, Allah’ı hamd ile tesbih eder; melekler de Allah’dan korkarak tesbih ederler,” (13/13), buyurmuştur. (Marifetname’den)

Yağmurları Allah’ın izniyle yağdıran Mikail ise;
Bu yağmur bombaları, nasıl Allah’ın izni alınmadan ve Mikail’i saf dışı bırakıp yağmur yağdırabiliyor? İlginç.
Şeytan’ın cinlerden olması ve Düşen Melekler:
İsra/ 61. Hani, meleklere: “Âdem’e secde edin!” demiştik; onlar da secde etmişlerdi. Ama İblis secde etmemiş, şöyle demişti: “Çamur olarak yarattığın kişiye secde mi ederim?”
Kehf/ 50. Hani, biz meleklere “Âdem’e secde edin” demiştik de İblis dışında hepsi secde etmişti. İblis, cinlerdendi (cinlerden oldu).

Bu ayetlerde tereddüte düşüren; Allah’ın meleklere emir verdiği halde İblis’in cinlerden olduğunun belirtmesi.
Emir meleklere ve cinlere verilmiş olsa çelişki olmayacak. İblis cin ise meleklerin içinde ne işi var?
Ayette “cinlerdendi” şeklinde çevrilen “kane minel cinni” ifadesinin tam karşılığı “cinlerden oldu“dur. Örneğin Sad-74 ayetinde “İblis hariç ki, o kibirlendi ve kâfirlerden oldu.” şeklinde geçer. “Kafirlerden oldu” ifadesi de “kane minel kafirin” den çevrilmiştir.
Bu karışıklığın sebebi, “Düşen Melekler” konusunun anlaşılamamış olmasındandır.
İslamdan önce Hristiyanlık ve Musevilikte meleklerin bir kısmının meleklikten cine düşürüldüğüne inanılır.
“Sonra solundakilere şöyle diyecek: ‘Ey lanetliler, çekilin önümden! İblis’le melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin!” (Matta 25:41)
“Tanrı günah işleyen melekleri esirgemedi; onları cehenneme atıp karanlıkta zincire vurdu. Yargılanıncaya dek orada tutulacaklar.” (2. Petrus 2:4).
Hristiyanlara göre meleklerin 1/3′ü bu şekilde cine dönüştürülmüştür. Bunlar genelde asi meleklerdir ya da şeytanın tarafını tutanlardır. Şeytan da Tanrıya isyan ettiği ve Tanrının yerine geçmek istediği için meleklikten düşürülmüş ve cin yapılmıştır. Kovulmadan önceki adı, “Işık Taşıyıcı” anlamında “Lucifer“dir. Üstelik Lucifer’in düşmeden önce başmelek olduğuna inanılır.
Büyük ejderha -İblis ya da Şeytan denen, bütün dünyayı saptıran o eski yılan- melekleriyle birlikte yeryüzüne atıldı.” (Vahiy 12:9).
Bu farklılıkları da Kutsal kitaplar arasındaki çelişkiler arasına katabiliriz.
İslam, cinlerin ateşten, meleklerin nurdan yaratıldığı inancıyla Hristiyan ve Musevilerden farklı bir inanç ortaya koymuştur. Dolayısıyla “meleklerin düşüşü”nü de reddeder. Sonuçta da şeytan konusu muğlak kalır.
Cinler dumansız ateşten yaratılmışlar.
Kur’an’a göre cinlerin de cehennemlik olanları var.
Bu noktada birçok insanın kafası karışıyor “Ateş yanar mı?” diye.
Bu bildiğimiz ateş olsaydı, herhangi bir cin insana yaklaşınca yakabilirdi.
Nasıl ki insan bedeni toprak değilse, cin bedeni de ateş değil.
Yine Kur’an’a göre bunların müslüman olanları da var, gayrimüslimleri de.
Bir kısmı da satanist tabi. İnsanlar gibi onların da çoğu cehennemlik.
Cennetlik olanları yine farklı boyutta mı yer alacaklar cennette? *bilinmiyor.
Onların da peygamberleri var. Kur’an okuyanları, dinleyenleri var.
İnsan bedenine girdikleri gibi, tüm hayvanların bedenine girebiliyorlar.
Çıkartılmaları da cin uzmanlarına, medyumluk yetisi olanlara kalıyor tabi.
Peygamberler ise bu konuda en uzman olanları.
Tevrat cinciliği yasaklamış olduğu ve cincilik yapanları ölümle cezalandırdığı halde, İslam’da ve Hristiyanlıkta cincilik yaygındır. Bunun nedeni de bizzat peygamberlerinin cin kovma rivayetleridir. Hele İsa tam bir cincidir. İncillerdeki mucizelerinin bir kısmı cin çıkartma ile ilgilidir.
Hristiyanlık ve Musevilikte Melekler
Hristiyanlıkta melekler keruv, seraf ve başmelek olarak sınıflandırılır.
Yahuda 9’da Mikail’in başmelek olduğu yazılıdır. Ancak bütün meleklerin başı mı olduğu yoksa başka başmelekler de mi olduğu belirtilmemiştir.
Yahuda-9. Oysa Başmelek Mikail bile Musa`nın cesedi konusunda İblis`le çekişip tartışırken, söverek onu yargılamaya kalkışmadı. Ancak, “Seni Rab azarlasın” dedi.
Musevilikte meleğin İbranicesi mal’akh’dır. Büyük melekler Michael, Gabriel, Rafael, Uriel ve ölüm meleği Malah Hamavet’dir. Tevratta Mikail’den baş önder olarak söz edilirken, Cebrail herhangi bir sıfatla anılmaz. Sadece isminin geçmesinden dolayı büyük meleklerden sayıldığını anlamaktayız. İslam’da ise Cebrail öne geçirilmiş, başmelek haline gelmiştir. Kur’an’da sadece Cebrail için “Ruh” olarak bahsedilir. “Ruh ve melekler” yani “Cebrail ve melekler” denilerek Cebrail diğer meleklere göre ayrı bir mertebede tutulur.
Melekler, Ortadoğu kökenli dinlerin tümünde vardır ve ilahi varlıklardır. İnsanlar gibi yiyip-içmediklerine, uyumadıklarına, cinsellikleri olmadığına inanılır. Sadece dünyaya gelip insanlarla iletişim kurarken insan kılığında geldikleri, insanlar gibi yiyip içtikleri belirtilir.
Şimdi Tevrat’ın Yaratılış 6. Bölümünün ilk ayetlerine bakalım:

  1. Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu.
  2. İlahi varlıklar insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler.
İngilizcesinde “ilahi varlıklar” “sons of god” olarak geçmekte. Yani “Tanrının oğulları”. İlahi varlıklar olarak çevrilmesi için “Divine Entities” olması gerekirdi.
Yorum sizin!



Serdar Kaangil
 

Ekli dosyalar

  • melek1335676.gif
    melek1335676.gif
    13.1 KB · Görüntüleme: 102
Yar.6: 5 RAB baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte.

Yar.6: 6 İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı.

O Tevrat'ın ilk bölümü Olan yaratılışın 6. Babının 5 ve 6. ayetleri çok güzelmiş hacı... hahaha... RAB geleceği göremiyor galiba... tövbe tövbe.. Sonra yürek sızlaması nedir? İnsan gibi hislere mi sahiptir RAB?

Neyse biz senin konuna dönersek, konuda yazar olayı tersten yorumlamış gibi geldi bana :biggrin:. Zira bütün dinler İslam'dır ilk başta... Birtakım kuralları, farklı ümmetlere göre farklılık arz etmiştir ama aynı ad ile gelmiştir. Kur'andaki kıssalara bakarsak bize bildirilen (Kur'anda adı geçen) peygamberlerin hemen hemen hepsi ümmetini ikna etme konusunda pek başarılı olamamışlardır. Başarılı olanlar da tek Tanrı inancını getirip öldüklerinde ya da birtakım işler için ümmetlerinin yanından az bir zaman ayrıldıklarında, insanoğlu her gördüğü şeyi gözünde büyütme heveslisi olduğu için ayı güneşi, yoldaki adamı, hayvanı, ölmüş yakınını, kralı, devlet başkanını, liderini, hemen gözünde büyütüp bunlar olmasaydı hayatta olmayacakmış gibi bir düşünce içerisinde gaflete düşmüş yetmemiş bu yaratılmış acizlerin heykellerini dikip iyice işin cılkını çıkarmak gibi bir yolu doğru yol olarak görmüştür. Halbuki tek dayanak Allah'tır. Kur'anın dediği gibi o taptıkları (gözünde büyüterek idolleştirdikleri) yaratılmışlardır ve kendilerine bile faydası dokunamaz... Bir kişiyi, toplumu kötü durumdan kurtaran lider veya insanlar değil Allah'tır. İnsanlar ve liderler sadece işin başarılmasında araçtır. Yaratılmış şeylerin kutsanması ve abartılarak büyütülmesi İslam da olan birşey değildir. Allah istemezse 1 milyon kişi 1 kişiyi yenemez =). Dolayısıyla işlerin hepsi Allah'ın elindedir.

Ey insanlar! Size bir örnek verildi. Şimdi ona iyi kulak verin. Sizin Allah’tan başka taptıklarınız bir sinek dahi yaratamazlar, hepsi bunun için toplansalar bile. Eğer sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan kurtaramazlar. İsteyen de âciz, istenen de.

Hac Suresi 73. Ayet

hahaha hem esprili hem tam Allahın lafı olduğu bellidir ;). Dikkat edilirse ayeti kerime sadece arap toplumundaki müşriklere değil bütün insanlara yöneliktir. Ey insanlar dediğine göre putperestliğin (yaratılmışı gözde büyürerek idolleştirmenin) her devirde olmaya devam edeceği ve ayetin bütün insanlara verilen bir cevap olduğu aşikardır... Burada sinek dahi yaratamazlar diye Allah sineği küçümsemiş ama o yarattığı bir sinekte bile öyle teknolojik aygıtlar var ki bugünün bilimiyle bile Allah'ın malzemeleri kullanılarak robotsu versiyonunun yapılabileceğini sanmıyorum... Yapsalar bile sadece kontrol altında kumandayla filan uçabileni yapılabilir öyle kendi iradesi olan, yiyip içerek enerjisini bunlardan alan ve aynı zamanda da gerçeğiyle aynı hareket kabiliyetine sahip olacak şekilde hareket edebilen, üreyip çoğalabilen bir mahluk yapsınlar da görelim. Bir sinek bile yaratmaktan aciz adamlar o zaman neden devleştirilir ve emsalsiz kabul edilir? Bu insanların her yaptığı kesin doğru mudur? Yaptıklarının kesin doğru olduğunu savunan ve o yolun kurtuluş olduğunu söyleyenlerin belgeleri nerededir? Sonuç ortadadır geriye kalan ön yargılardan arınmış şekilde düşünmektir ki anlayana. Konu için teşekkürler.
 
bu ne kardeşim milleti yalnış yönlendiriyorsunuz. bilinçli mi yapıytorsunuz.
allahın işini nerden bileceksiniz mikaile izin vermeden nasıl ouyorda yağmur yağdırıyor mikail diye söylüyorsunuz?
 
Verem'in dikkatini çeken nokta benim de dikkatimi çekti... Sanki olaya tarafsız gibi yaklaşıyormuş gibi davranıp çaktırmadan İslam'ı da eleştiriyor sanki... Bunun yanında şu koyduğun melek resmi ne mehmed? Meleğin cinsiyeti mi vardır =)..
 
aslında konuya melkelerden bakma lazım iblis veya azzazil bildiğiniz gibi cinlerin soyundan ve rivayete göre cin alemine gönderilmiş bir peygamber nefsin 3. derecesine kadar yükselmiş kavmi helak olunca allah katına yükselmiş ibadeti ile ademe secde etmemesi neticesinde lanetleniyor bildiğimzi gibi nefis yedi derecedir.

görevli melekere gelince yani cabrail azrail mikail israfil


bunalrdan kaç tanesinin adı kuran-ı kerimde bilidiğimiz adlarda geciyor diyede bakmak lazım.


Cebrâîl
Dört büyük melekten birinin ismi olup, peygamberlere vahiy getirmekle görevlidir. Kur’an’da bu meleğin ismi Cibrîl, Rûhu’l-Kudüs, Ruhu’l-Emîn, Ruh ve Resul şeklinde geçmektedir. Bütün peygamberlere vahyi getiren Cebrâil’dir. Kur’an’a göre o, karşı konulmayacak bir güce, üstün ve kesin bilgilere sahip, Allah nezdinde çok itibarı olan ve diğer meleklerin kendisine itaat ettiği şerefli bir elçidir. Yenilmez bir kuvvet ve Allah nezdinde büyük bir makam sahibi olduğu ifâde edilmiştir: “O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve arşın sahibi (Allah’ın) katında itibarlı bir elçinin (Cebrâil’in) getirdiği sözdür.” (Tekvir, 81/19-20)

Mikail'in
Dört büyük melekten biri olup, tabiat olaylarını düzenlemekle görevlendirmiştir. Kelime olarak, “Allah’ın küçük ve sevgili kulu” anlamına gelen Mikail Kur’an’ın bir yerinde Cebrail ile birlikte geçmektedir: “Her kim, Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail’e ve Mikâîl’e düşman olursa bilsin ki Allah da inkar edenlerin düşmanıdır.” (Bakara, 2/98)

İsrafil
Allah’ın emri ile kıyamet kopacağı zaman sûra üflemekle görevlendirilen İsrafil, dört büyük melekten biridir. Bir hadiste İsrâfil, sahib-i karn (sûr’un sahibi, borunun sahibi) olarak isimlendirilmiştir (Tirmizî, Kıyamet, 8). İsrafil sûr’u iki defa üfleyecektir. Birinci defa üfürdüğünde göklerde ve yerde bulunan her şey yok olacaktır: “Sûr’a üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka, göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla. Hepsi de boyunlarını bükerek O’na gelirler.” (Neml 27/87); “Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur” (Hakka, 69/13-15). İkinci defa üfürdüğünde, bütün insanlar tekrar dirilecek ve mahşer yerinde toplanmak üzere sevk edileceklerdir: “Sûr’a üfürülür. Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler.” (Yasin, 36/51).

Azrail
Dört büyük melekten birinin ismi olup, insanların canını olmakla görevlidir. Bu melek Kur’an ve sahih hadislerde, Azrâîl ismiyle değil, melekü’l-mevt (ölüm meleği) şeklinde geçmektedir. “De ki: Sizin için görevlendirilen ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.” (Secde 32/11) Her insanın canını almakla görevli bir ölüm meleği vardır. Azrâîl bu meleklerin başıdır: “Nihayet birinize ölüm geldiği vakit (görevli) elçilerimiz onun canını alır ve onlar görevlerinde kusur etmezler.” (En’**, 6/61, A’raf, 7/37).


soruya gelince ol emrini biliriz ol emrine itaat etmeyecek nesne yoktur ama görevli meleklerin görevlerini veren yaradan

Hangi iş için yaratılmış iseler o işi yaparlar. Daimâ Allah'a ibadet ve itaat ederler. Kur'ân'da bu hususa şöyle işaret edilmiştir. “Üzerlerinde hakim ve üstün olan Rablerinden korkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar.” (Nahl, 16/50), “Şüphesiz Rabbin katındaki (Melek)ler O'na ibadet etmekten büyüklenmezler. O'nu tesbih ederler, yalnız O'na secde ederler” (A’raf, 7/206),
Melekler bir anda Allah'ın emrettiği bir mekândan diğer bir mekâna intikal edecek, hatta yerleri ve gökleri dolaşacak bir kabiliyette yaratılmışlardır. Kur'ân-ı Kerim'de meleklerin kanatlarının olduğu belirtilmektedir: “Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a mahsustur. O, yaratmada dilediğini arttırır..”(Fâtır,35/1) Melekler son derece kuvvetli ve süratli varlıklardır. İnsanların yapamadıklarını kolayca yaparlar, ulaşamadıkları yerlere çabucak ulaşırlar.


emre itaat ederler ve görevlerini yaparlar yağmur olayında insan oğlu doğa ile ne zaman oynadıysa sonucunu gördük kul yapısı olduğu anlaşıldı yani demek istediğim ki makale bana ait değil yazan adam şunu söylüyor görevini yapıyor ki biz görev aldığımızda çok sıkışırsak bir üst makama soru sorarız nasıl oalcağına dair görevli melkeler içinde durum bence altını cizerek vurguluyorum bence budur.



aras ın sorusuna gelince evet benım tanıdığım bir angel dışında genelde melek bayan ismi :p




 
Bla bla bla

Aklı karışık bir arkadaşımız izlediği filmlerden dizilerden son dönem popüler olan kitaplardan da etkilenerek yani pek çoğumuz gibi popüler kültürün etkisi altında son derece tutarsız ve temel bilgiden ve de oturmuş bir bakış açısından yoksun İnternet ortamında araştırdıklarını yazmış
Ben de bilemem görsem de hayal sanırım duysam da delirdim derim; ancak tüm dinleri okumuş birisi olarak bildiklerimden bir kısmını paylaşabilirim. Fantastik olanları da tabii.
Hatırladığım kadarıyla hıristiyanlıkta 6-7 tane büyük melek var ve bi o kadarda güçlü şeytan var. Katoliklik tamamıyla avrupa paganizminin kölelere tercüme edilmiş halidir, melekleri değil pagan şeytanlarını bulmak için katolikliği okuyabilirsiniz. Ortodoksluk ilk hıristiyanlıktır daha değiştirilmemiş (Kuran-ı Kerim'e benzer) yönleri bulunmaktadır. Tevrat ise oldukça iyi bir kaynak olabilir. Soy kütüklerini ne demeye değiştirmek istesinler ki? Ancak romaya yalakalık yaptıkları kesin. gelecek olan kralımız diyor yahudilerde kral değil peygamber vardı yahudilerin kralı romalıların sözüydü ve nasıl olmuşsa tevratta da gelecek kralımız yazar. Ancak çok güzel olan kısımlarıda vardır. Öz deyişler kısmı iyidir.
MELEKLER
Rönesans meleklere kanat takmıştır. Lut süresinde insan kılığında gelen meleklere halk sarkıntılık etmiştir, demek insan kılığına dahi girseler güzellik saçıyorlar. Dumansız ateşten olan cinlerden farklı olarak nurdandırlar. Dumansız ateşe elektrik dersek nur halen bulamadığımız bir keşif. İnsanın ana maddesi olan toprağı ve suyu ise doğal olarak var olduğumuz günden beri biliyoruz.
Bizden önce başka varlıkların dünyada sınandığı bunlardan birininde cinler olduğu yazar. Kötü olanlar diyelim, çok güçlülerken ve kesin zafer kazanacaklarken şeytan bir nevi kurtarıcı olur, iyi cinleri birleştirir ve onlara zaferi verir Kendisinin zafer kazandığı dünyayı-- insanı ayartmasına bir nevi ceza olarak düşünüyorum, aslında bir taşla bir çok kuş vurulması gibi, -- insana verir Yaratıcı. Peygamberimizin doğumuyla onların bize teması yoktur. İnsan yaratılanların en üstünüdür. En üstün olabilen en aşağılık ta olabilir. Kim ben cehennemliğim der ki, büyük problemler yaşamadığımız ve kötülüğü aramadığımız sürece yüreğimizi temiz tutar isek bütün tabiat bize hayran olur. Aklıselimlikle hareket etmeli hırçınlık ve nefret tarzı önce bize zararı dokunacak belki sadece bize zararı dokunacak tavırlardan uzak durmalıyız.
Melekleri bir çeşit enerji olarak düşünün, akıla sahip ruha sahip fiziki olarak bir ufak his bazen yoğun ve mutluluk veren göğsünüzü kapartan enerji. Bu dünyadan kopmayın yani zaten her biriniz özelsiniz özel olmak için süper güçlere de ihtiyacınız yok. Sabırlı olmanız yeterli. Bu nedenlede kuyruğunuzu kovalamayı bırakın işinize bakın kuyruğunuz sizin peşinizden gelsin.
Hiç istekli olmadığımdan zoraki bir şeyler yazdım. Muhtemelen çok saçma olmuştur ve kopukluk gibi görünen kısımlar vardır. Gecenin bir vakti bu kadar oluyor, ...
 
Aklı karışık bir arkadaşımız izlediği filmlerden dizilerden son dönem popüler olan kitaplardan da etkilenerek yani pek çoğumuz gibi popüler kültürün etkisi altında son derece tutarsız ve temel bilgiden ve de oturmuş bir bakış açısından yoksun İnternet ortamında araştırdıklarını yazmış
Ben de bilemem görsem de hayal sanırım duysam da delirdim derim; ancak tüm dinleri okumuş birisi olarak bildiklerimden bir kısmını paylaşabilirim. Fantastik olanları da tabii.
Hatırladığım kadarıyla hıristiyanlıkta 6-7 tane büyük melek var ve bi o kadarda güçlü şeytan var. Katoliklik tamamıyla avrupa paganizminin kölelere tercüme edilmiş halidir, melekleri değil pagan şeytanlarını bulmak için katolikliği okuyabilirsiniz. Ortodoksluk ilk hıristiyanlıktır daha değiştirilmemiş (Kuran-ı Kerim'e benzer) yönleri bulunmaktadır. Tevrat ise oldukça iyi bir kaynak olabilir. Soy kütüklerini ne demeye değiştirmek istesinler ki? Ancak romaya yalakalık yaptıkları kesin. gelecek olan kralımız diyor yahudilerde kral değil peygamber vardı yahudilerin kralı romalıların sözüydü ve nasıl olmuşsa tevratta da gelecek kralımız yazar. Ancak çok güzel olan kısımlarıda vardır. Öz deyişler kısmı iyidir.
MELEKLER
Rönesans meleklere kanat takmıştır. Lut süresinde insan kılığında gelen meleklere halk sarkıntılık etmiştir, demek insan kılığına dahi girseler güzellik saçıyorlar. Dumansız ateşten olan cinlerden farklı olarak nurdandırlar. Dumansız ateşe elektrik dersek nur halen bulamadığımız bir keşif. İnsanın ana maddesi olan toprağı ve suyu ise doğal olarak var olduğumuz günden beri biliyoruz.
Bizden önce başka varlıkların dünyada sınandığı bunlardan birininde cinler olduğu yazar. Kötü olanlar diyelim, çok güçlülerken ve kesin zafer kazanacaklarken şeytan bir nevi kurtarıcı olur, iyi cinleri birleştirir ve onlara zaferi verir Kendisinin zafer kazandığı dünyayı-- insanı ayartmasına bir nevi ceza olarak düşünüyorum, aslında bir taşla bir çok kuş vurulması gibi, -- insana verir Yaratıcı. Peygamberimizin doğumuyla onların bize teması yoktur. İnsan yaratılanların en üstünüdür. En üstün olabilen en aşağılık ta olabilir. Kim ben cehennemliğim der ki, büyük problemler yaşamadığımız ve kötülüğü aramadığımız sürece yüreğimizi temiz tutar isek bütün tabiat bize hayran olur. Aklıselimlikle hareket etmeli hırçınlık ve nefret tarzı önce bize zararı dokunacak belki sadece bize zararı dokunacak tavırlardan uzak durmalıyız.
Melekleri bir çeşit enerji olarak düşünün, akıla sahip ruha sahip fiziki olarak bir ufak his bazen yoğun ve mutluluk veren göğsünüzü kapartan enerji. Bu dünyadan kopmayın yani zaten her biriniz özelsiniz özel olmak için süper güçlere de ihtiyacınız yok. Sabırlı olmanız yeterli. Bu nedenlede kuyruğunuzu kovalamayı bırakın işinize bakın kuyruğunuz sizin peşinizden gelsin.
Hiç istekli olmadığımdan zoraki bir şeyler yazdım. Muhtemelen çok saçma olmuştur ve kopukluk gibi görünen kısımlar vardır. Gecenin bir vakti bu kadar oluyor, ...


yazmak zorunda değildin ama dediğin gibi verdiğim cevabı da okusaydın ki yazının tamamını okumadın kanısındayım cebrail in insan kılığında geldiğini zaten söylemiştik ki efendimiz onu sadece 2 kez kendı suretinde görmüş

Resulullah (asm) Cebrail’i (as) altı yüz kanadıyla fıtrî suretinde ancak iki defa görmüştür: Bir defasında Sidretü'l-Müntehâ'da, bir defesında da (Mekke'nin aşağısında) Ciyâd denilen yerde, ufku (her cihetiyle semayı) kaplamış vaziyette." (Tirmizî, Buharî, Müslim)
 
Aklı karışık bir arkadaşımız izlediği filmlerden dizilerden son dönem popüler olan kitaplardan da etkilenerek yani pek çoğumuz gibi popüler kültürün etkisi altında son derece tutarsız ve temel bilgiden ve de oturmuş bir bakış açısından yoksun İnternet ortamında araştırdıklarını yazmış
Ben de bilemem görsem de hayal sanırım duysam da delirdim derim; ancak tüm dinleri okumuş birisi olarak bildiklerimden bir kısmını paylaşabilirim. Fantastik olanları da tabii.
Hatırladığım kadarıyla hıristiyanlıkta 6-7 tane büyük melek var ve bi o kadarda güçlü şeytan var. Katoliklik tamamıyla avrupa paganizminin kölelere tercüme edilmiş halidir, melekleri değil pagan şeytanlarını bulmak için katolikliği okuyabilirsiniz. Ortodoksluk ilk hıristiyanlıktır daha değiştirilmemiş (Kuran-ı Kerim'e benzer) yönleri bulunmaktadır. Tevrat ise oldukça iyi bir kaynak olabilir. Soy kütüklerini ne demeye değiştirmek istesinler ki? Ancak romaya yalakalık yaptıkları kesin. gelecek olan kralımız diyor yahudilerde kral değil peygamber vardı yahudilerin kralı romalıların sözüydü ve nasıl olmuşsa tevratta da gelecek kralımız yazar. Ancak çok güzel olan kısımlarıda vardır. Öz deyişler kısmı iyidir.
MELEKLER
Rönesans meleklere kanat takmıştır. Lut süresinde insan kılığında gelen meleklere halk sarkıntılık etmiştir, demek insan kılığına dahi girseler güzellik saçıyorlar. Dumansız ateşten olan cinlerden farklı olarak nurdandırlar. Dumansız ateşe elektrik dersek nur halen bulamadığımız bir keşif. İnsanın ana maddesi olan toprağı ve suyu ise doğal olarak var olduğumuz günden beri biliyoruz.
Bizden önce başka varlıkların dünyada sınandığı bunlardan birininde cinler olduğu yazar. Kötü olanlar diyelim, çok güçlülerken ve kesin zafer kazanacaklarken şeytan bir nevi kurtarıcı olur, iyi cinleri birleştirir ve onlara zaferi verir Kendisinin zafer kazandığı dünyayı-- insanı ayartmasına bir nevi ceza olarak düşünüyorum, aslında bir taşla bir çok kuş vurulması gibi, -- insana verir Yaratıcı. Peygamberimizin doğumuyla onların bize teması yoktur. İnsan yaratılanların en üstünüdür. En üstün olabilen en aşağılık ta olabilir. Kim ben cehennemliğim der ki, büyük problemler yaşamadığımız ve kötülüğü aramadığımız sürece yüreğimizi temiz tutar isek bütün tabiat bize hayran olur. Aklıselimlikle hareket etmeli hırçınlık ve nefret tarzı önce bize zararı dokunacak belki sadece bize zararı dokunacak tavırlardan uzak durmalıyız.
Melekleri bir çeşit enerji olarak düşünün, akıla sahip ruha sahip fiziki olarak bir ufak his bazen yoğun ve mutluluk veren göğsünüzü kapartan enerji. Bu dünyadan kopmayın yani zaten her biriniz özelsiniz özel olmak için süper güçlere de ihtiyacınız yok. Sabırlı olmanız yeterli. Bu nedenlede kuyruğunuzu kovalamayı bırakın işinize bakın kuyruğunuz sizin peşinizden gelsin.
Hiç istekli olmadığımdan zoraki bir şeyler yazdım. Muhtemelen çok saçma olmuştur ve kopukluk gibi görünen kısımlar vardır. Gecenin bir vakti bu kadar oluyor, ...

Dinlendikten sonra bir daha yaz kardeş :biggrin:.
 
müslüman mahallesinde salyangoz satmak bu olsa gerek..!!iyi niyetten uzak yazılar..bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak tehlikelidir..!!vasati bir islami kültüre sahib her müslüman net olarak bilirki..melekler cinsiyet sahibi değildir( kız -erkek olarak tasnif edilemez)..kesinlikle ataat eden muti varlıklardır..dolayısıyla irade sahibi varlıklar değildir ..hal böyleyken isyan edemeyecekleri içinde onlar cinler gibi (İRADELİ VARLIKLAR)d üşünülemez bu sebeple meleklerle ilgili düşürülme -yükseltilme gibi ifadeler anlamsızdır.müşteşrikelrin ve oryantalist kalemlerin alıntılarınada böylesi konularda itibar edilemez ..unutulmamalıki imani konular espri ve şaka malzemesi olamaz ..hatırlat ki onda müminler için fayda vardır( K.kerim)
 
müslüman mahallesinde salyangoz satmak bu olsa gerek..!!iyi niyetten uzak yazılar..bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak tehlikelidir..!!vasati bir islami kültüre sahib her müslüman net olarak bilirki..melekler cinsiyet sahibi değildir( kız -erkek olarak tasnif edilemez)..kesinlikle ataat eden muti varlıklardır..dolayısıyla irade sahibi varlıklar değildir ..hal böyleyken isyan edemeyecekleri içinde onlar cinler gibi (İRADELİ VARLIKLAR)d üşünülemez bu sebeple meleklerle ilgili düşürülme -yükseltilme gibi ifadeler anlamsızdır.müşteşrikelrin ve oryantalist kalemlerin alıntılarınada böylesi konularda itibar edilemez ..unutulmamalıki imani konular espri ve şaka malzemesi olamaz ..hatırlat ki onda müminler için fayda vardır( K.kerim)


meleklerin cinsiyetinin olamdığını bizde biliyoruz ama bildiğiniz ve unuttugnuz bir şey var oda harut vede marut kıssası anlatmaya gerek varmı bilmiyorum bu kıssası delibebe anlatsın
 
Hahaha puşi almaya gelecem Van'a bekle beni. :biggrin:
Uydurma bir hikaye. :biggrin:. Kur'anda geçmez. O bir yahudi kıssası yahudinin lafına kim inanır? :biggrin: Buna Fahreddin Razi bile karşı çıkmış tamamen uydurma olduğuna dair =). Nerede görülmüş bir meleğin suç işlediği? :cool:
 
Hahaha puşi almaya gelecem Van'a bekle beni. :biggrin:
Uydurma bir hikaye. :biggrin:. Kur'anda geçmez. O bir yahudi kıssası yahudinin lafına kim inanır? :biggrin: Buna Fahreddin Razi bile karşı çıkmış tamamen uydurma olduğuna dair =). Nerede görülmüş bir meleğin suç işlediği? :cool:

ustadım fahrettinden kim razı :durdurun
 
Geri
Üst