İnanç

VoyVoy

FoRuM MüHeNDiSi
Katılım
24 May 2007
Mesajlar
2,170
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
NaPaCaaN HeRiii
İnanç, göremediklerine inanmaktır. Bu inancın ödülü ise,
inandıklarını görmektir."

Bir üniversite profesörü öğrencilerine su soruyu sorar;
- "Var olan her şeyi Tanrımı yarattı?"
Cesur bir öğrenci ayağa kalkar ve yanıtlar.
- "Evet her şeyi Tanrı yarattı!"


Profesör sorusunu yineler ve öğrenci yine "evet efendim" diye yanıtlar.

Profesör devam eder;
-"Eğer her şeyi yaratan Tanrı ise ve şeytan var olduğuna göre şeytanı
da Tanrı yaratmış olur ve çalışmalarımızda uyguladığımız "Kesinleştirme"
prensibine göre de Tanrı şeytandır.

Öğrenci böyle bir önerme karşısında şaşırır ve yerine oturur. Profesör
ise öğrencilerine bir kez daha Tanrı'nın içindeki kaderin bir efsane
olduğunu
kanıtlamaktan ötürü oldukça mutludur.

Bu arada bir öğrenci ayağa kalkar ve;
-"Bir soru sorabilir miyim profesör?" der. Profesörde sorabileceğini
söyler.


Öğrenci ayağa kalkar ve 'Soğuk var mıdır? Diye sorar.


Profesör; "Nasıl bir soru bu böyle, tabi ki vardır" diye yanıtlar.
Sen hiç soğuktan üşümedin mi?"

Öğrenci ;
-"Aslında, fizik yasalarına göre soğuk yoktur. Yaşamda/realitede biz
soğuğu sıcaklığın yokluğu olarak düşünürüz. Herkes veya nesneler o enerji
oradaysa veya bir şekilde enerji iletiyorsa onu deneyimler. Örneğin,
Absolute 0(-460 derece F)sıcaklığın kesin yokluğudur (hiç olmadığı
seviyedir). Tüm maddelerin bu seviyede reaksiyon verme özellikleri bozulur
ve değişir. Soğuk yoktur, o yalnızca sıcaklığın yokluğunda duyumsadıklarımızı tarif etmek için yarattığımız bir kelimedir" der ve devam eder,

- Profesör, karanlık var mıdır?
Profesör ;
- "Tabi ki vardı"'.
Öğrenci yanıtlar,
- "Korkarım gene yanılıyorsunuz efendim. Çünkü, Karanlıkta yoktur.
Yaşamda/realitede karanlık ışığın yokluğudur. Biz ışık üzerinde
çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız. Gerçekte, biz Newton'un
prizmasını
kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları
üzerinde çalışabiliriz. Ama karanlığı ölçemeyiz. Bir basit ışık işini karanlık
bir mekanı aydınlatarak karanlığı kırmış olur yani karanlığı geçersiz
kılar.
Siz belli bir mekanın/uzayın ne kadar karanlık olduğundan nasıl emin
olursunuz?
Işığın miktarını ölçersiniz! Bu doğrudur değil mi? Karanlık insanlık
tarafından, ışığın olmadığı yer/mekan için kullanılan bir kelimedir".

Son olarak öğrenci profesöre gene sorar;
- "Efendim şeytan var mıdır"?
Bu kez profesör pek emin olamamakla birlikte yanıtlar;

-"Tabi ki, açıkladığım gibi, biz onu her gün ,her yerde onu görürüz.
Şeytan/kötülük bir kişinin başka bir kişiye her gün sergilediği
insaniyetsizliğinin bir örneğidir.O, dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda,
şiddette yer alır. Bunların tümü şeytanın kendisinden başka bir şey de
değildir." der.

Öğrenci devam eder;

- "Şeytan yoktur efendim. Yani o kendi başına yoktur. Şeytan basit
olarak Tanrının yokluğudur.O aynen karanlık ve soğuk ta olduğu gibi
insanın tanrının yokluğunu tarif etmek üzere yarattığı bir kelimeden
ibarettir. Tanrı şeytanı yaratmadı. Şeytan/kötülük insanın tanrısal
sevgiyi yüreğinde duyumsamadığı zaman deneyimlediklerinin bir sonucudur. O aynen sıcaklığın olmadığı yere gelen soğuk yada ışığın olmadığı yere gelen karanlık gibidir".


Profesör yerine oturur. Genç öğrencinin adı Albert Einstein'dir.
 
Zekası ve dehasıyla olayı bitirmiş...
Ama profesörün ilk vardığı önerme de saçma yanii...
Şeytanı Allah yaratınca (haşa) şeytan Allah olmuyor ki... Allah şeytanı şeytan olsun diye yaratmıyor ona verdiği iradeden şeytan bunu kendisi seçiyor... Allah'ın sonsuz iradesi bizimse sınırlı irademiz vardır tıpkı şeytanda olduğu gibi... Mesela padişahın sınırsız yetkisi olsun, bu yetkilerden birazını bir dostuna hediye etsin, kendisi bir süreliğine bu yetkilerinden vazgeçsin. Allah'da kendi kaderimizle ilgili istekleri belirleme yetkisini bize devretmiştir, bunu istediği zaman alabilir ki bir ayette "Allah isteseydi hepiniz iman ederdi..." denmektedir. Ama Allah insanı üstün yaratmış ve tercihi ona bırakmıştır.
Şeytanda buna dahildir. Onun kötülüğü tercih etmesi adı üstünde onun tercihidir... Allah kötülüğe yönelmelerini istemedi insanların bu tercihi onlara bıraktı. Şeytan ve ona uyanlar da kendi yaptıklarından kendileri sorumludurlar....
Şeytanı Allah yaratmışsa bu onu belirli hikmetlerle yarattığındandır... O'na nankörlük edense günahlarının faturasını Allah'a çıkaramaz...
 
Geri
Üst