İnsanlık dışı katliamın 49'uncu yıldönümünde can çekişen Kerkük!!

Börteçine9

New member
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
2,162
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
KIZILELMA!!
Kerkük bir öbek kar çöl ortasında
Ah anamız ağlar, el ortasında
Sağır mısın, sağır mısın Ankara
Öldük güpegündüz yol ortasında
Ali AKBAŞ

Tarih: 14/16 Temmuz 1959
Yer: Kerkük
Irak Cumhuriyeti’nin birinci yıldönümü...
O gün yapılacak ‘şenlikler’ ve ‘törenler’ için Kerkük, yüze yakın ‘zafer takı’ ile süslenmişti.
Günlerce süren hazırlıklar tamamlanmış, kavurucu sıcakların azalması üzerine akşam saat 18.00’den itibaren caddeleri ve sokakları doldurmaya başlayan çoluk-çocuk, küçük-büyük, kadın-erkek bütün kent ahalisi, törenlerin başlamasını bekliyordu.
Rengarenk ‘milli kıyafetler’ içindeki Türkmenler, adeta bir bayram sevinci içerisinde türküler söylüyor, milli oyunlar oynuyorlardı.
Saat 19.00’da resmi geçit başladı.
Geçidin ön sıralarında yer alan kişiler arasında komünist olan resmi yöneticiler, İleri Gençlik, Barış Severler, Devrimci Öğretmenler ve Halk Mukavemet Teşkilatı gibi komünist kuruluşlar ve Molla Mustafa Barzani’ye bağlı yüzlerce militan vardı.
Bir anda silah sesleri patlak verdi.
Atılan ilk kurşunla şehit edilen 14 Temmuz Kahvesi’nin sahibi Osman Hıdır’ın ayakları ipler ile bir motorlu araca bağlandı ve cesedi sokak ortasında sürüklenmeğe başlandı.
Kadınlar, çocuklar panik içinde koşuşmağa ve şaşkınlık içinde sığınacak yer aramağa koyuldu.
Ve tam ‘3 gün 3 gece’ süren katliam patlak verdi.

* * *

2’nci Tümen Komutanlığı’nın emriyle Kerkük’te, ‘sokağa çıkma yasağı’ ilan edildi.
Türk toplumunun ileri gelenleri, birer birer evlerinden alınarak, Kerkük kışlasına götürüldü.
Burada kurulan ‘sözde halk mahkemelerinde’, beş-on dakika içinde yargılanarak kurşuna dizildiler.
‘Ordu’, ‘polis’ ve ‘sivil’ teşkilatlar ile komünist partinin üyeleri el ele vererek, ‘evlere’ baskınlar yaptılar ve yüzlerce Türk’ü tutukladılar.
Bir kısmını ‘barakalara’ doldurarak, ‘süngü’ ve ‘dipçikler’ ile katlettiler.
Evlerinden alınan Türk liderlerden bazıları, ‘ailelerinin’ gözleri önünde makineli tüfeklerle tarandılar.
Bazıları, canlı canlı motorlu araçlara bağlanarak sokak sokak sürüklendiler, bazıları ise ayaklarına ayrı ipler takılıp, ‘ters yönde hareket eden’ iki ayrı cipe bağlanarak parçalara ayrıldılar.
Daha sonra ‘isimleri tespit edilen’ diğer Türk aydınları da, sırayla evlerinden alınarak ‘aynı akıbete’ maruz kaldılar.
Kimilerini ‘diri diri’ toprağa gömdüler.
Kimilerini ‘elektrik direklerine’ astılar.
Kimilerinin ise ‘gözlerini’ oydular.
Türklere ait olduğu belirlenen bütün ‘mağazalar’, ‘dükkânlar’, ‘ticaret merkezleri’ ve ‘evler’, çapulcular tarafından yağma edildi.
Hastaneler yaralılarla dolup taştı.


* * *


Katliamın üzerinden tam 49 yıl geçti.
Ancak, Kerkük’te ‘acı’ ve ‘gözyaşı’ dinmek bilmiyor.
Türkmenlere yönelik zulüm her geçen gün daha da şiddetlenerek devam ediyor.
Lozan Antlaşması ile, anavatanlarından koparılarak ‘kaderlerine’ terk edilen Türkmenler, makus talihlerinden bir türlü kurtulamıyorlar.
İngiliz mandasındaki idareden krallığa; krallıktan cumhuriyete; cumhuriyetten diktatörlüğe kadar Irak’ta ‘hangi rejim’ kurulursa kurulsun, zulme uğrayan, ezilen, horlanan ve yok edilmek istenen tek etnik unsur, ne yazık ki hep Türkmenler oluyor.
Amerika’nın Irak’ı işgal etmesinin ardından, bütün hakları ellerinden alınan Türkmenler, yeni bir ‘etnik temizlik’ tehlikesi ile karşı karşıya.
Türkmen kentleri, ‘teröristler’ bahane edilerek, sık sık kuşatma altına alınıp bombalanıyor.
Türkmen kanaat önderleri, ‘suikastler’ ve ‘trafik kazaları’ ile birer birer ortadan kaldırılıyor.
Bütün suçları ‘Türkçe’ düşünmek, ‘Türkçe’ şiir okumak, ‘Türkçe’ şarkı söylemek olan Türkmenler, sahip oldukları topraklarda adeta ‘mülteci’ muamelesine tabi tutuluyorlar.
Bir zamanlar ‘Türkmen kenti’ olarak bilinen Kerkük, ‘Kürdistan başkenti’ olma yolunda hızla ilerliyor.
Peki ya ‘anavatan’ ne yapıyor?

NOT: Kerkük katliamı ile ilgili bilgiler, İzzettin Kerkük Başkanlığındaki Kerkük Vakfı tarafından çıkarılan Kardaşlık dergisinin Genel Yayın Koordinatörü Prof. Dr. Suphi Saatçi’nin kaleme aldığı kitaptan derlenmiştir.
“Tarihten Günümüze Irak Türkmenleri”
Prof. Dr. Suphi Saatçi
Ötüken Yayınları
İsrafil Kumbasar-Yeniçağ
 
Türk Kerkük, Müslüman Kerkük
Neden başın duman Kerkük
Sana mı rahmet okuyor
O türküde Yemen Kerkük
…….Aman Kerkük, aman Kerkük
…….Ağlıyor asuman Kerkük
…….Eğleşilen değil, zaman,
…….Can verilen zaman Kerkük…

Huzurum yok senden yana
Bir borcum var; can, vatana
Bugün ölüm sana bana:
Bunun adı iman Kerkük?
…….Aman Kerkük, aman Kerkük
…….Horyat horyat yanan Kerkük
…….Yollarında düşman, niye
…….Kanda değil kaman Kerkük

Çileyi veren Yaradan
Derdine vermeden derman
Durmadan ağlasan da kan
Sakın deme 'Aman' Kerkük
…….Aman Kerkük, aman Kerkük
…….Kanı yerde konan Kerkük
…….Ezanların sus pus olmuş,
…….Bayram değil Cuman Kerkük

Selçuk Bekar
 
Türk Kerkük, Müslüman Kerkük
Neden başın duman Kerkük
Sana mı rahmet okuyor
O türküde Yemen Kerkük
…….Aman Kerkük, aman Kerkük
…….Ağlıyor asuman Kerkük
…….Eğleşilen değil, zaman,
…….Can verilen zaman Kerkük…

Huzurum yok senden yana
Bir borcum var; can, vatana
Bugün ölüm sana bana:
Bunun adı iman Kerkük?
…….Aman Kerkük, aman Kerkük
…….Horyat horyat yanan Kerkük
…….Yollarında düşman, niye
…….Kanda değil kaman Kerkük

Çileyi veren Yaradan
Derdine vermeden derman
Durmadan ağlasan da kan
Sakın deme 'Aman' Kerkük
…….Aman Kerkük, aman Kerkük
…….Kanı yerde konan Kerkük
…….Ezanların sus pus olmuş,
…….Bayram değil Cuman Kerkük

Selçuk Bekar
Kerkük benim, demek ayrı gördüler
Şu döşüme paslı hançer vurdular
Sanki benim öz evime girdiler
Oğlum gibi ağlayan vatan Kerkük
Soysuz ite yurt mu oldun sen Kerkük?


Bu nasıl özgürlük, sana hiç düşmez
Garipleri kimse görmez, görüşmez
Zalim değişir de, mazlum değişmez
Ellerimde can çekişen can Kerkük
O itlere yurt mu oldun sen Kerkük?


Beni sorma, halkın kesiriyim ben
Mükemmel(!) bir çağın kusuruyum ben
Bir eski destanın esiriyim ben
Bir kendine, bir de bana yan Kerkük
Soysuzlara yurt mu oldun sen Kerkük?


Günahım çok ama gel gör gizlerim
Gelemem de içten içe sızlarım
Bıktırmıştır tutulmayan sözlerim
Ama bu son, ama bu son, son, Kerkük
Peşmerge’ye yurt mu oldun sen Kerkük?


Bayrağındır, mavi görsem, ölürüm
Tabutundur, çivi görsem, ölürüm
Mezarındır, evi görsem, ölürüm
Uykularım ve gözlerim kan, Kerkük
Düşmanıma yurt mu oldun sen Kerkük?


Bilmez miyim, beni nerde kim bekler
Ak nineler, gün görmemiş bebekler
Kurda karşı bir olurmuş köpekler
İşte benim çıldırdığım an Kerkük
Çakallara yurt mu oldun sen Kerkük?


Irak’tasın, başın yine dar da mı?
Bebeklerin, çoluk-çocuk zorda mı?
Ve peşmerge, ve Barzani orda mı?
Namus sözü, geleceğim ben Kerkük
O itlere yurt mu oldun sen Kerkük?


ŞİİR:ALİ KINIK
 
Geçen sene mitinge gitmiştim.Yağmur altında güzel bir miting olmuştu..Aradan bir sene geçti ama malesef hala sahip çıkılmıyor.

Kerkük'de,Telafer'de etnik temizlik yapılırken susan yönetici Türkiyeliler,Türk Milliyetçileri affetmeyecektir!!

Yaşasın Türkmen şehri Kerkük
Yaşasın Büyük Türk Milleti

Ben Türkmenim Türkiye !! Iraktaki Türküm ben,
Senin ile aynı soy, aynı necip ırkım ben…
Bin yıldır burada dönen sana ait çarkım ben.
Senin gibi bende taa Oğuzdan geliyorum.
Ya yetiş imdadıma ya artık ölüyorum

Kayıp etmedim asla, umudumu hiç kayıp,
Hep yolunu bekledim günleri sayıp sayıp;
Bıçak artık kemikte, durumumu anlayıp;
Geleceksen gel gel gel! Gelmeni diliyorum,
Ya yetiş imdadıma, ya artık ölüyorum...
 
kerküğün zindanına attılar beni
mazlumlar sürüsüne kattılar beni
bir yanım dağladılar ateşle annem
ne suçum ne günahım yaktılar beni
türkmen obalarından göçen anneler
ne yuvaları kalmış ne de haneler
gökkubbeyi sarar mazlum feryadım
elbette birgün güler bize seneler
 
Geri
Üst