diean
Banned
- Katılım
- 8 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,720
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 42
Dünyanın en şansız adamıydı üç taşaklı adam.
Bir insanın başına gelebilecek her türlü
felaketler ve şansızlıklar doğduğu günden
beri onu peşini bırakmamıştı. Defalarca trafik
kazası geçirmiş, kafasına şimşekler çakmış,
girdiği her işten kovulmuş...Ama en sonunda
karısının kendisini boynuzladığını görünce
sokarım ben bu memlekete deyip bütün servetini
satıp, hayaller ülkesi Amerikaya gitmiş, belki
şansım yaver gider diye. Amerika'da bir parka
uğramış dinlenmek için ve bir de ne görsün.
Kalabalık bir grup, kürsüde ise bir sihirbaz.
Oraya doğru yavaşça ilerlemiş ve olan biteni
seyretmeye başlamış. Sihirbaz elindeki şapkayı
kalabalığa doğru tutarak "Ey ahali, bu gördüğünüz
şapkanın içinde üç kulaklı bir tavşan var. İnanmayan
benimle bahise girsin." diyerek cebinden bir tomar
parayı kürsüye bırakmış. Buna inanmayan topluluk
"Ha s.ktir!" diyerek bahse girmişler.Sihirbaz
elini şapkanın içine daltırıp, oradan üç kulaklı
bir tavşan çıkarmış. Paraları cebine koyup
kürsüden uzaklaşmış. Bu olayı gören bizim üç
taşaklı adam "İşte hayatımın fırsatı diyerek
yanında duran adamın kolundan tutup,
"Gel benimle " diyerek kürsüye doğru süreklemeye
başlamış.Kürsüye vardığında "Ey ahali, dağılmayın.
İkimizde tam beş taşşak var.İnanmayan bahse girsin"
diyerek bütün servetini kürsüye bırakmış.
Kalabalıktan yine "ha s.ktir,iki kişide beş taşşak
olur mu!" diyerek onlarda bahse girmişler. Yalnız bizim
üç taşşaklının yanında duran adamdan terler akmaya
başlamış ve nihayet bizimkini dürtüp kekeleyerek
ağzından şu kelimeler dökülmüş. "İnşallah gardaş,
sen de dört taşşak vardır."
Bir insanın başına gelebilecek her türlü
felaketler ve şansızlıklar doğduğu günden
beri onu peşini bırakmamıştı. Defalarca trafik
kazası geçirmiş, kafasına şimşekler çakmış,
girdiği her işten kovulmuş...Ama en sonunda
karısının kendisini boynuzladığını görünce
sokarım ben bu memlekete deyip bütün servetini
satıp, hayaller ülkesi Amerikaya gitmiş, belki
şansım yaver gider diye. Amerika'da bir parka
uğramış dinlenmek için ve bir de ne görsün.
Kalabalık bir grup, kürsüde ise bir sihirbaz.
Oraya doğru yavaşça ilerlemiş ve olan biteni
seyretmeye başlamış. Sihirbaz elindeki şapkayı
kalabalığa doğru tutarak "Ey ahali, bu gördüğünüz
şapkanın içinde üç kulaklı bir tavşan var. İnanmayan
benimle bahise girsin." diyerek cebinden bir tomar
parayı kürsüye bırakmış. Buna inanmayan topluluk
"Ha s.ktir!" diyerek bahse girmişler.Sihirbaz
elini şapkanın içine daltırıp, oradan üç kulaklı
bir tavşan çıkarmış. Paraları cebine koyup
kürsüden uzaklaşmış. Bu olayı gören bizim üç
taşaklı adam "İşte hayatımın fırsatı diyerek
yanında duran adamın kolundan tutup,
"Gel benimle " diyerek kürsüye doğru süreklemeye
başlamış.Kürsüye vardığında "Ey ahali, dağılmayın.
İkimizde tam beş taşşak var.İnanmayan bahse girsin"
diyerek bütün servetini kürsüye bırakmış.
Kalabalıktan yine "ha s.ktir,iki kişide beş taşşak
olur mu!" diyerek onlarda bahse girmişler. Yalnız bizim
üç taşşaklının yanında duran adamdan terler akmaya
başlamış ve nihayet bizimkini dürtüp kekeleyerek
ağzından şu kelimeler dökülmüş. "İnşallah gardaş,
sen de dört taşşak vardır."
