ALpMontana
КЯaL´da TaNıMaM КuяaL´da

Sonra bir fırtına çıkar. Aramızda bir sessizlik yutar dilini. Elmira, hüznün bahçesinde, beyaz papatyalarla birlik uzak hatıralara bırakır kendini. Savrulur yapraklar, uçuşur hatıralar. Elmira, çıkıp bağırır pencerelerden. Bir zaman hayata, güneş vurmuş yüzümün dalgın kıyılarından bakan o ışıltılı gözler, karanlık gölgeli ufuklara karşı usulca kapanır artık…
Takvimlerde solgun yapraklar gibi unutulmuştur ilkyaz şiirleri. Silinmiş, tozu alınmıştır hatıraların. Şimdi, dilinde mor bir menekşe gibi tutulmuştur ayrılık ve sayıklar titrek, kekeme bir sesle:- Ayrılmalıyız. Hayattan istifa eden bir ruhla yaşayamayız. Bu aşk bir ölü deniz. Sevgilim biz ölü denizdeki su zerrecikleri gibi birbirimize tutunarak uyuyamayız.
Aklımı başımdan almıştır cami avlularında ezan sesi. Ben ney üflüyorumdur ya da beş kuruşa aşk şiirleri yazıyorumdur. Birlikte olmanın verdiği heyecan eskimiştir. Anlamak istiyorumdur başıma geleni. Yaylı sazlar hakimdir artık hayata ya da alaylı bakışlarla kovboy filmleri seyredilmektedir. Artık düelloların tadı kalmamıştır. Sırt sırta dönüp, on adım yürüdükten sonra nişan alma şerefi, tam yarı yolda sırtından vurulmaların ihanetine bırakmıştır yerini. Yere boylu boyunca serilmişimdir.
Bir orman kenarında, papatyaların ortasında acı bir tebessüm gelip oturmuştur dudaklarıma. Ölümden sonrasını uyuyarak geçirmeye niyetliyimdir. Uzanmıyordur elleri; sıkı sıkıya kapatmıştır avuçlarını. Bir söz, kırılgan elvedalar gibi dökülür dudaklarımdan:

- Her şey yalan olamaz. Beni papatyalar kadar çok seven bir ruh, birdenbire önemsiz bir hatıra gibi talan olamaz. Ayrılamayız Elmira, ayrılamayız. Bu ölümden kimse sorumlu olamaz. gün görmüş şark odalarında, ılık bir sonbahar gecesinin hayra yorulmayan esmer rüyasını anlatır Elmira. Bir sigara daha yakar. Derin bir nefes alır aramızda yalnızlık. Uykulu bir ses, kül renkli saksıdan usul usul düşer gibi bir yaprak, düşer içime. Düşünden zamansız koparılmış, kırılmış, korkutulmuş bir çocuk gibi ağlar. Elmira, endişeli ve sabırsız bir hayalin aşknişan ümidiyle yüzüme bakar durur. Artık nefes alamıyorumdur.
sonra hafif bir yağmur başlar;
uykularına kapkara bir güz taşır kuşlar…
bir karanlığı örter gibi ellerin,
apansız kapanıverir yüzüne.
gözlerinde uzak suskunluklardan
yağmurdur çiseleyen korkularıyla,
umutlarını silip süpüren yağmur…
Çetin Oral

Eğer SesiLi DinLemek isterseniz.
TatLıses Radoyonun Vj i ÇokemeL in sesi iLe
http://upshare.eu/?d=0C6459DB12
!_ALıntı._!