bizim_neco
New member
- Katılım
- 19 Haz 2007
- Mesajlar
- 40
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
AĞACIN GİZEMİ
ben bir ilçe köyünde doğdum çok küçük bir yerdi etrafı dağlar ve ormanlarla kaplıydı köyümüzün küçük meydanında çok büyük bir ağaç vardı güz vakti yaprakları dökülür heryeri pisletirdi hemde çok yer kaplıyordu zaten meydan küçüktü ben ve arkadaşlarımda o ağaçtan rahatsız olurduk ama ne zaman kesmeyi düşünüp bu fikri babama anlatsam bize aşırı tepki verir ve o ağacın asla kesilmeyeceğini söylerdi bu ağacı dedem ve 4 arkadaşı dikmişti şuan biri hariç hiçbiri yaşamıyordu ağacın üstünde de babam ve dedemin arkadaşı ismail amca hariç kimsenin ne olduğunu bilmediği arapçaya benzeyen yazılar vardı bir süre sonra babamın üstüne ağacın dallarından biri düştü ve babamı kaybettik bu olaydan bir kaç gün sonra babamın ölümundan sorumlu tuttuğum ağacı kestim o sırada köyde olmayan ismail amca köye geldiğinde ağacı kestiğimi duyar duymaz meydana geldi bana ''ne yaptın sen oğlum'' dedi çok kızdı ve herkese bu köyü terkedeceğini herkesinde terketmesi gerektiği yoksa başlarına çok kötü şeyler geleceğini söyledi kendisi çok yaşlı olduğu için bütün köy bunadığını sandı ve kimse onu önemsemedi ismail amca ve ailesi köyü terketti zamanla ağacın olduğu yerde bir çukur oluştu zaten ağacın altıda çok derin bir boşluk olduğunu anladık sonra köyde değişik şeyler olmaya başladı önce birisi meydanda kendini zehirlemiş biçimde ölü bulundu sonrada iki çocuk kayboldu o çocukları asla bulamadık derken yayla zamanı geldi herkes yaylaya çıktı köyde sadece ben ve bi yaşlı karı koca kaldı onlar çok yaşlıydı bu yüzde gitmemişlerdi ben ise köyde bekçi olarak kalmıştım gittiklerin den iki gün sonraki gece evde otururken camın önünde bir gölge geçtiğini gördüm ne olduğunu merak ettim ve hemen dışarıya çıktım ama hiçkimse yoktu içeri girdim ve birkaç dakika sonra birkaç çığlık duydum hemen tüfeğimi alıp yaşlı karı kocanın evine gittim gözlerime inanamadım ikiside yerde yatıyordu hiç kan yoktu ama ikiside mosmordu korkuyordum osıra arkamdan birşey geçti kapıdan çıktı ve hızla ilerlemeye başladı ateş ettim ve peşinden koştum koşarken gölgenin kaçtığı yol bana manalı gelmeye başladı ve birden tekrar irkildim çünkü gittiğimiz yer tanıdıktı MEYDAN ama yolları zar zor görebiliyordum meydana yaklaştığımızda birden arkamda bişey olduğunu hissettim ani bir hareketle arkamı döndüm gördüm şeyi anlatmak gercekten cok zor insana benziyorlardı büyük göz çukurları vardı ama gözleri yoktu fakat gözleri olmamasına rağmen gözlerimin içine baktığını hissediyordum birden koşmaya başladım koştum koştum koştum ama ne kadar hızlı koşarsam koşim sürekli yakalanıcakmışım gibi hissediyordum ve cok korkuyordum terlemiştim yorulmuştum osıra biyere düştüm neresi olduğunu sonra anladım meydanda ki çukura düşmüştüm çok korkuyordum çünkü içimden bir his orada yanlız olmadığımı söylüyordu ama yinede peşimdeki yaratıktan kurtulduğum için seviniyordum çakmağımı çıkarttım yaktım gördüklerime inanamadım beni kovalayan yaratıktan onlarcası bana doğru olmayan gözleriyle bakıyorlardı gerçekten çok ama çok korkuyordum o an orda olmaktan sa ölmeyi tercih ederdim sonra birden etrafınmda dönmeye ve uğuldamaya başladılar gerisini hatırlamıyorum köydekiler yayladan geldiklerinde beni o çukurun yanın bulmuşlar heryerim yaraymış yırtıcı hayvanların yaptığını düşünmüşler ama yüzümü çevirdiklerinde gözlerimin olmadığın farketmişler beni hemen hastaneye kaldırmışlar kalktığımda gözümü açamadm elimi gözlerime götürdüğümde yıllardır orda olan gözlerim yerinde yoktu bir ay hastanede kaldım taburcu olur olmaz ismail amcanın yanına gittim olanları duymuştu beni görünce ağlamaya başladı ama ben bir açıklama bekliyordum ve ona anlat dedim ve anlatmaya başladı meğersem zamanında dedem ,ismail amca ve iki arkadaşları çok dindarmış bu yaratıklar köye musallat olunca onları o kuyuya kapatmışlar ve üzerlerine bir ağac dikmişler ağacada onları orda tutacak bir kaç sure yazmışlar ben o ağacı kesincede onlar serbest kalmış yani aslında bütün bu olanların sebebi benmişim bu olaydan sonra ömrümün geri kalanını bir bakım evinde geçirdim psikolojik destek aldım ama pek bi işe yaramadı çünkü bana hiçkimse gözlerimin nasıl yok olduğunun mantıklı bir açıklamasını yapamıyordu...
bu yazı tarafımdan yazılmıştır
alıntı değildir
tamamen hayal ürünüdür
gerçekle hiçbir alakası yoktur
lütfen yorum yapın emeğe saygı
ben bir ilçe köyünde doğdum çok küçük bir yerdi etrafı dağlar ve ormanlarla kaplıydı köyümüzün küçük meydanında çok büyük bir ağaç vardı güz vakti yaprakları dökülür heryeri pisletirdi hemde çok yer kaplıyordu zaten meydan küçüktü ben ve arkadaşlarımda o ağaçtan rahatsız olurduk ama ne zaman kesmeyi düşünüp bu fikri babama anlatsam bize aşırı tepki verir ve o ağacın asla kesilmeyeceğini söylerdi bu ağacı dedem ve 4 arkadaşı dikmişti şuan biri hariç hiçbiri yaşamıyordu ağacın üstünde de babam ve dedemin arkadaşı ismail amca hariç kimsenin ne olduğunu bilmediği arapçaya benzeyen yazılar vardı bir süre sonra babamın üstüne ağacın dallarından biri düştü ve babamı kaybettik bu olaydan bir kaç gün sonra babamın ölümundan sorumlu tuttuğum ağacı kestim o sırada köyde olmayan ismail amca köye geldiğinde ağacı kestiğimi duyar duymaz meydana geldi bana ''ne yaptın sen oğlum'' dedi çok kızdı ve herkese bu köyü terkedeceğini herkesinde terketmesi gerektiği yoksa başlarına çok kötü şeyler geleceğini söyledi kendisi çok yaşlı olduğu için bütün köy bunadığını sandı ve kimse onu önemsemedi ismail amca ve ailesi köyü terketti zamanla ağacın olduğu yerde bir çukur oluştu zaten ağacın altıda çok derin bir boşluk olduğunu anladık sonra köyde değişik şeyler olmaya başladı önce birisi meydanda kendini zehirlemiş biçimde ölü bulundu sonrada iki çocuk kayboldu o çocukları asla bulamadık derken yayla zamanı geldi herkes yaylaya çıktı köyde sadece ben ve bi yaşlı karı koca kaldı onlar çok yaşlıydı bu yüzde gitmemişlerdi ben ise köyde bekçi olarak kalmıştım gittiklerin den iki gün sonraki gece evde otururken camın önünde bir gölge geçtiğini gördüm ne olduğunu merak ettim ve hemen dışarıya çıktım ama hiçkimse yoktu içeri girdim ve birkaç dakika sonra birkaç çığlık duydum hemen tüfeğimi alıp yaşlı karı kocanın evine gittim gözlerime inanamadım ikiside yerde yatıyordu hiç kan yoktu ama ikiside mosmordu korkuyordum osıra arkamdan birşey geçti kapıdan çıktı ve hızla ilerlemeye başladı ateş ettim ve peşinden koştum koşarken gölgenin kaçtığı yol bana manalı gelmeye başladı ve birden tekrar irkildim çünkü gittiğimiz yer tanıdıktı MEYDAN ama yolları zar zor görebiliyordum meydana yaklaştığımızda birden arkamda bişey olduğunu hissettim ani bir hareketle arkamı döndüm gördüm şeyi anlatmak gercekten cok zor insana benziyorlardı büyük göz çukurları vardı ama gözleri yoktu fakat gözleri olmamasına rağmen gözlerimin içine baktığını hissediyordum birden koşmaya başladım koştum koştum koştum ama ne kadar hızlı koşarsam koşim sürekli yakalanıcakmışım gibi hissediyordum ve cok korkuyordum terlemiştim yorulmuştum osıra biyere düştüm neresi olduğunu sonra anladım meydanda ki çukura düşmüştüm çok korkuyordum çünkü içimden bir his orada yanlız olmadığımı söylüyordu ama yinede peşimdeki yaratıktan kurtulduğum için seviniyordum çakmağımı çıkarttım yaktım gördüklerime inanamadım beni kovalayan yaratıktan onlarcası bana doğru olmayan gözleriyle bakıyorlardı gerçekten çok ama çok korkuyordum o an orda olmaktan sa ölmeyi tercih ederdim sonra birden etrafınmda dönmeye ve uğuldamaya başladılar gerisini hatırlamıyorum köydekiler yayladan geldiklerinde beni o çukurun yanın bulmuşlar heryerim yaraymış yırtıcı hayvanların yaptığını düşünmüşler ama yüzümü çevirdiklerinde gözlerimin olmadığın farketmişler beni hemen hastaneye kaldırmışlar kalktığımda gözümü açamadm elimi gözlerime götürdüğümde yıllardır orda olan gözlerim yerinde yoktu bir ay hastanede kaldım taburcu olur olmaz ismail amcanın yanına gittim olanları duymuştu beni görünce ağlamaya başladı ama ben bir açıklama bekliyordum ve ona anlat dedim ve anlatmaya başladı meğersem zamanında dedem ,ismail amca ve iki arkadaşları çok dindarmış bu yaratıklar köye musallat olunca onları o kuyuya kapatmışlar ve üzerlerine bir ağac dikmişler ağacada onları orda tutacak bir kaç sure yazmışlar ben o ağacı kesincede onlar serbest kalmış yani aslında bütün bu olanların sebebi benmişim bu olaydan sonra ömrümün geri kalanını bir bakım evinde geçirdim psikolojik destek aldım ama pek bi işe yaramadı çünkü bana hiçkimse gözlerimin nasıl yok olduğunun mantıklı bir açıklamasını yapamıyordu...
bu yazı tarafımdan yazılmıştır
alıntı değildir
tamamen hayal ürünüdür
gerçekle hiçbir alakası yoktur
lütfen yorum yapın emeğe saygı