


Palyaçolar...Her zaman mutlu,her zaman eğlendirmeye hazır...Çocukların vazgeçilmezi.Kimi zaman elinde şeker,kimi zaman bir kaç renkli balon,boyalı yüzleri,kıvırcık ,kabarık,rengarenk,bonus saçları.Hayal ettiğimizde hep böyle değil midir palyaçolar?Herşey harika,herşey eğlenceli,ne kadar güzel bir görüntü...Peki siz hiç ağlayan palyaço görmediniz mi?


Daha çok küçükken bayılırdım palyaçolara taki...bir köşede elinde sigarasıyla düşünceli ve üzgün bir palyaço görene kadar...O an düşünmeye başladım;herşey göründüğü gibi mi?Gülen yüzlerin ardındaki hüzünlü gözleri,palyaçonun dolmuş gözlerini görmeye başladım ondan sonra...

Kalabalık dağılırken etrafından,palyaço bir köşeye siner.Çok kişilikli bir yanlızlık onunki,o andan itibaren.Bazen bir sigara yakar,düşünmeye başlar...uzaklar dalgın.Herkesin sevgilisi bir palyaço;üzgün üzgün belkiödeyeceği faturalarını,belki ayrıldığı veya uzaklardaki sevgilisini düşünür...Belki de ağlar...O rengarenk bıyalı suratı,taktığı peruk bile bile mutlu göstermeye yetmez onu.Maskeler ardına saklanmış bir insan ruhu onun ki neticede,belki de en zoru...Mutlu görünmek zorunda olan palyaço,belki de depresyonda yanlız kaldığında...

Aslında artık düşünüyorum da etrafımda fark edemediğimiz;henüz ağlarken görmediğimiz ne kadar çok palyaço var...
Belki de hepsi zaman zaman en iyi rol yapabilen palyaçoyuz.Bizi hayat mı bu hale getirdi???
Bilmemem,belki de...belki de...
