Mayhoş
mayhoş
Biliyor musun; umarsız bir yıkımdı gidişin. Liman boyu uzanan iç
kanamalı bir suskunluktu bizden geriye kalan….
Oysa bilmeliydin; bütün bir hayatı ürpererek yaşama cesaretiydi aşk.
Ve yola çıkıldığında göze alınmalıydı aşkın adressizliği…
Sen bir tepeden masal gibi geldiğinde gözlerime ben kendi masalımı terk
edip gözlerine benzeyen bir deniz seçmiştim kendime. Bana aşkı
öğretmişsen yorgun terli bir tepede; bırak isyanım tam olsun yüreğimin
sessizliğindeki kıyamete… Bilirim sen kendince bir hayatı onarmaya
düşkünsün. Onarmak içinse gidişin; sen önce seni affet. Adına mavi
dediğin çoğul eksikliğinde…
Bazen seni affedebiliyor muydun beni ağladığında?
Bilirsin; ben ki kabilesiz bir savaşçı. Senden aldığım bütün anlamları
sana geri verdim. Bir “içim” kaldı ben de bir de aklımın aldanmışlığı.
Haklısın sende bensiz sularında elbet denizi aşmış bir okyanus telaşı
yaşanacaktı. Bağışla sözlerimi. Bağışla gözlerimi. Dahası yok fazlası
az…
Bazen terk edip gidebilmeli bu şehri kendi çaresizliğinde. Bazen
inceldiği yerden kopmalı hayat. Neyse! Sen benden ötede ben senden
uzakta… Ne kadar çok “vardık” oysa ne kadar çok kaybolurken bile…
alıntı
kanamalı bir suskunluktu bizden geriye kalan….
Oysa bilmeliydin; bütün bir hayatı ürpererek yaşama cesaretiydi aşk.
Ve yola çıkıldığında göze alınmalıydı aşkın adressizliği…
Sen bir tepeden masal gibi geldiğinde gözlerime ben kendi masalımı terk
edip gözlerine benzeyen bir deniz seçmiştim kendime. Bana aşkı
öğretmişsen yorgun terli bir tepede; bırak isyanım tam olsun yüreğimin
sessizliğindeki kıyamete… Bilirim sen kendince bir hayatı onarmaya
düşkünsün. Onarmak içinse gidişin; sen önce seni affet. Adına mavi
dediğin çoğul eksikliğinde…
Bazen seni affedebiliyor muydun beni ağladığında?
Bilirsin; ben ki kabilesiz bir savaşçı. Senden aldığım bütün anlamları
sana geri verdim. Bir “içim” kaldı ben de bir de aklımın aldanmışlığı.
Haklısın sende bensiz sularında elbet denizi aşmış bir okyanus telaşı
yaşanacaktı. Bağışla sözlerimi. Bağışla gözlerimi. Dahası yok fazlası
az…

Bazen terk edip gidebilmeli bu şehri kendi çaresizliğinde. Bazen
inceldiği yerden kopmalı hayat. Neyse! Sen benden ötede ben senden
uzakta… Ne kadar çok “vardık” oysa ne kadar çok kaybolurken bile…
alıntı