AB ye Kimler Karşı?

türk ocağı

serdengeçti
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
1,813
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Taceddin Dergahı
Türkiye’deki Siyasi Partilerin, AB ye Bakışları?

ANAP ( Anavatan Partisi )

ANAP, AB nin Kılıç Kalkan Ekibi

Erkan Mumcu’nun ANAP’ı, Türkiye’nin AB’ye girmesini en hararetle savunan partidir. Turgut Özal’dan beri AB macerasını hızlandıran Bütün Tavizleri veren ANAP tir. ANAP in resmi internet sitesinde ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu şunları savunmaktadır.

“AKP Hükümeti Avrupa Birliği denilen sürece içtenlikle inanmıyor. Onun Türkiye için gerekli ve yararlı olduğuna da inanmıyor. Oysa Türkiye’nin ihtiyacı bugün 40 yıllık bir sürecin sonunda Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden hakkını söke söke alacağımız durumdayız. Bu kararlılığı, bu dirayeti gösterecek ve Türkiye adına politika yapacak bir hükümete ihtiyaç var”.

AKP, Saadet Partisi

AKP ve Saadet Partisi de AB ye Evet Diyor

Türkiye’de gelmiş geçmiş en büyük AB ci parti ise İslamcı Erbakan’ın yetiştirdiği Recep Tayip Erdoğan’ın AKP sidir. Kasımpaşalı Tayyib Kıbrıs’ta verdigi tavizleri Ermeni konusundaki verdigi tavizleri, Diyarbakır’da verdigi tavizleri burada yazmaya ne zamanımız yeter nede buranın hacmi yeter. Onun için AKP nin AB ye bakış açısı zaten yaşanmakta olduğu için fazla bir yorum düşmeye gerek yok.

Gelelim Saadet Partisine…

Anti-Batıcı Milli Görüş çizgisinden gelen Saadet Partisi de AB’yi savunuyor. İdam ve Kürtçe yayın konusunda ANAP, DSP ve AK Parti ile aynı kulvarda yer alıyor.

CHP ÖTEDEN BERİ SIKI AB’Cİ

CHP, Türkiye’nin AB’ye girmesini desteklemekte ve AB kriterlerinin vakit yitirilmeksizin yerine getirilmesini istiyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı, İnal Batu, CHP’nin Avrupa Sosyalist Partiler Birliği’nin üyesi olan tek parti olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Türkiye’yi birbirine düşüren ana dilde yayın, idam cezası gibi konuları biz 1980’li yıllarda parti programına koyduk. İdamı ceza olarak değil, ilkel öç duygusu olarak görüyoruz. Güneydoğu raporumuzda ana dili öğrenmenin gerekli olduğu, bu durumun bireysel özgürlük kapsamında görüldüğü belirtiliyor. Birileri bunu unutuyor. Lozan Antlaşması da zaten bunu söylüyor. Herkes anadilinde eğitim görmeli diyor. Bu özellikleri AB’nin bir komplosu gibi görenlere bunu hatırlatmak lazım. 80 yıl önce Cumhuriyet kurulurken bu hakları vatandaşlara vermişiz zaten”
Ayrıca CHP nin IMF ci Kemal Derviş'i saflarına katarken ki coşkusu AB ve IMF ile ilgili düşüncelerini anlatmaya yetiyor.

ALEVİ ÖRGÜTLER BRÜKSEL’DE

Avrupa’daki Alevi örgütleri Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) adıyla Avrupa’nın başkenti Brüksel’de kuruldu. 18 Haziran’da Avrupa Parlamentosu’ndaki kuruluş Kongresine Avrupa Parlamentosu Vize Başkanı David Martin, Avrupa Parlamentosu SPE Grup Başkanı Martin Schulz, Avrupa Türkiye Delegasyon Başkanı Joost Lagendieck katıldı.Kuruluş Kongresinin moderatörlüğünü Avrupa Parlamentosu Milletvekili Ozan Ceyhun yaptı. Genel Başkan seçilen Turgut Öker konuşmasında: “AABK, Avrupa ve Türkiye’de yaşayan Alevilerin haklarının, Anayasalarca güvence altına alınması mücadelesini destekler ve Türkiye Alevi hareketiyle dayanışmada bulunur. Bu sadece Aleviler açısından değil, Türkiye`nin AB’ye girmesini ve Avrupa ile her yönden bütünleşmesi açısından da son derece önemli bir gelişmedir. Türkiye`nin eşit koşullarda ve eşit haklarla Avrupa`da yer alması için sivil toplum örgüt olarak üzerimize düşen görevi yerine getireceğimize inanıyorum. Biz Aleviler Türkiye- Avrupa sentezinde en başta yerimizi almaya hazırız. Bunu kültürümüz için, öğretimiz için, insanların kardeşliği ve dayanışması için ve barış içinde bir Avrupa için istiyoruz” dedi.

Türkiye’deki bütün alevilerin Avrupa Birliği’ne Öker ve arkadaşları gibi bakmadığını da vurgulamak gerekiyor. Örneğin Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan’ın Turgut Öker’i aleviliği siyasete alet etmekle suçlayarak eleştirmişti. Doğan açıklamasında AABF ve Turgut Öker için, “İkide bir Türkiye’ye gelip siyasete şu veya bu şekilde karışılmamalıdır” ibarelerini de kullanmıştı.

Kürt örgütleri AB’ye çok sıcak

Kürt partileri için Avrupa Birliği emniyet sübabı olarak görülüyor. Halkın Demokrasi ve Barış Partisi (HADEP), kapatılan Demokratik Kitle Partisi (DKP) ile bir süre önce kendisini fesh ederek Hak ve Özgürlükler Partisi (HAKPAR) ile birleşen Demokrasi ve Barış Partisi (DBP), parlamentoda yer almayan Kürt partileri olarak, AB üyeliğine yoğun destek veren, çalışmalarını ağırlıklı olarak bu yönde sürdüren partiler. Son seçimlerde yüzde 4.5 gibi bir oy alan, başta Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olmak üzere çok sayıda il ve ilçede belediye başkanlıkları kazanan HADEP, idam cezasının kaldırılmasını, Kürtlere, kültürel hakların verilmesini istiyor. Ulusal Program’da yeralan kültürel haklara dikkat çeken HADEP’li yöneticiler, Kürtçe TV yayınının yanı sıra, anadilde eğitimin önünün açılması gerektiğini de savunuyor.

MHP ( Milliyetci Hareket Partisi )

MHP Türkiye’de AB ye geçmişte en sertçe karşı cıkmış bir siyasi hareketti. AB ye eski adi ile AET ye karşı Mitingler Seminerler Kitapçıklar bastırmış bir hareket. Zaten Türk Milliyetçiliği fikrini savunduğunu iddia eden bir Harekette başka şekilde davranamazdı. Ama 57 inci hükümet döneminde MHP AB yasalarına ve dayatmalarına karşı sessiz kalarak hatta bütün İhanet yasalarına imza atarak Türk Milliyetçilerini hayal kırıklığına uğratmıştır. Basta ikiz yasalar sözleşmesinin altına atılan imzalar ve Kopenhag kriterlerine atılan imzalar ile devam etmiştir. Bunları Tahkim yasaları, Kürtçe dilde eğitim Öğretim, Apo’nun idamı, vs.vs takip etmiştir. İktidarda olmadan önce AB ye kesinlikle karşı çıkan MHP iktidar ortağı olunca AB’nin bir devlet Politikası olduğunu savunmuştur. MHP li 57 inci Hükümetin AB ile ilgili her kararında-Ulusal Program’da olduğu gibi- MHP’nin de imzası vardır.


Simdi kısaca Devlet Bahçelinin MHP internet sitelerindeki resmi açıklamalarına bakarak olayı takip edelim. Amma Devlet Bahçelinin Görüşlerine yer vermeden Ülkücü Hareketin Başbuğu Alparslan Türkeş’in 9 Işıktaki görüsüne de yer verelim.

Başbuğ Alparslan Türkeş:

"Yabancıların ülkenin istediği yerinde istediği ölçüde arazi ve imkan edinmelerine fırsat vererek Sevr Anlaşması''nın dolaylı uygulamasına sebep olacağı, kültürel ve sosyal deformasyona yol açacağı ve milli sanayinin gelişmesini engelleyeceği için Ortak Pazar''ın açıkça ve kesinlikle karşısındayız!.." Alparslan Türkeş 9 Işık (Sayfa 255)

Devlet Bahçeli:

"Avrupa Birliği''ne üyelik, bir devlet politikasıdır!.. Biz Avrupa Birliği''ne onurlu bir üyelikten yanayız!.. Ulusal programın arkasındayız!..". Devlet Bahçeli

"AB bir devlet politikasıdır!... Ulusal programda imzamız olan her şeye katkı sağlarız!.. Onurlu bir üyelikten korkmuyoruz!..". 18 Nisan 2005 Zaman Devlet Bahçeli

Devlet Bahçeli “Tam üyeliğin siyasi hedefin ötesinde, bir devlet politikası haline dönüştüğünü, kimsenin buna itirazının olmadığını” vurguladı. Zaman.com.tr/2002.06.30/politika/h2.html

2 Ekim Mitingi "AB'ye hayır" mitingi mi?
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, bu soruma, "Kesinlikle hayır" yanıtını verirken şu vurguyu yaptı:
"Bu kesinlikle bir AB'ye hayır mitingi değil. Bizim AB'ye bir karşıtlığımız da yok. Bizim AB'ye 'onurlu giriş' tezimiz var. Biz AB'ye değil, AB'ye giriş diye Türkiye'nin temellerinin zedelenmesine karşıyız. Bu bakımdan bizim mitingimiz AB'ye hayır veya hükümete karşı bu konuda bir karşılık mitingi değil. Bir toplumsal muhalefet mitingidir. Biz MHP olarak tarihi uyarılarımızı zamanında yapmayı bir görev biliyor, sorumluluk olarak kabul ediyoruz. Hatta, bu miting hükümetin pazarlıkta elini güçlendirecek bir işlev de görecektir. Başbakan, AB'nin her dediğine evet demek yerine, bakınız, Türkiye'de böyle bir toplumsal muhalefet de var, ben, her dediğinizi bu millete kabul ettiremem diyebilecektir. Biz böyle bakıyoruz. Bizim miting çağrımız toplumumuzun tüm kesimlerinedir." milliyet.com.tr/2005/09/28/yazar/bila.html


Onun için Milliyetçi Hareket, Avrupa Birliği’ne onurlu üyelik derken “Türkün nazik bir cümlesini” dünyaya haykırmaktadır. Demek ki, onurumuzun zedelendiği yerde “al Kopenhag kriterlerini git! “ diyebiliriz. MHP 8. Kongre Konuşması - 19 Kasım 2006 – Devlet Bahçeli

BTP ( Bağımsız Türkiye Partisi )

BTP Genel Başkanı Prof.Dr Haydar Baş AB’yi söyle tanimliyor:

“AB 6 bin yillik Türk tarihinin, 15 asirlik Islam’in, 83 yillik Cumhuriyetimizin AB mezarligina gömülmesidir. AB demek Kibris’i Rum’a teslim etmek demektir. AB demek 1974’te Baris Harekatiyla aldigimiz Kibris’i kaybettigimiz gibi Akdeniz’i tehdit altinda birakmaktir. AB Türkiye’nin her türlü yer alti kaynaklarina el konulmasi demektir. AB Türkiye topraklarinin satisi demektir.”

Kisacasi AB demek, Türkiye’nin yokolusu demektir...

BTP Parti tüzüğü sonuç bildirgesi:

BTP tüm partilerden farklı küreselleşmeye karşı Milli duruşa sahip milletimizi ayağa kaldıracak somut projelere sahip, Türkiye’mizi lider ülke yapacak iradeye sahip tek partidir.
Bu program; temas ettiği konular, teşhisler ve çözüm önerileriyle, uluslararası konjonktüre ve
Türkiye’nin konumu ve şartlarına uygun gerçekçi bir mahiyet arz etmektedir.

Maddi-manevi sahalarda topyekün bir kalkınmayı; demokrasi, insan hakları, temel hak ve
özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesiyle beraber hayata geçirmesini hedef almaktadır.

Bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan ve dünya barışının vazgeçilmez unsuru olan güçlü ve tam bağımsız Türkiye’yi yaşatmak ana amacımızdır.

Bu programın, sağduyu sahibi milletimizin desteğiyle başarıya ulaşacağına inanıyor, hayırlara vesile olmasını diliyoruz.

BBP ( Büyük Birlik Partisi )

BBP AB konusunda net fikirleri olan bir partidir.
BBP nin AB ile ilgili fikirlerini ve görüşlerine bir göz atalım.

Dış ilişkiler trenimizin lokomotifleri ya ABD veya AB oluyor. Onlar için başka ufuklar yok.
İslam ülkelerinden öcü gibi korkuyoruz. Bağımsız Türk Cumhuriyetlerini tamamen unuttuk.
Bu trende, Hicaz’a kadar giden demiryollarımızı unuttuk, Paris’e giden Orient Ekspres’te Brüksel yollarını arıyoruz. Bütün Türk Cumhuriyetlerini kucaklayacak İpek Yolumuzu yok saydık, Avrupa otobanlarında yeni kapıları çalıyoruz. Ne isterlerse veriyoruz. Ne dedilerse yapıyoruz. Dış siyasette ABD ve AB’ye bağımlıyız. Bu nasıl bağımsız bir ülke olmaktır?

( 30 NİSAN 2006 ) BBP 6’nci Büyük Kurultay Konuşması Muhsin Yazıcıoğlu

Bir Hıristiyan kulübü olan Avrupa Birliği, ne yaparsak yapalım, bizi almaz. Alsa bile, Türkiye’nin bölünmesine sebep olacak örf, adet, ahlak ve toplumsal kimliğimiz yok olacaktır. AB üyeliği ile birlikte ulusal egemenlik haklarımız Brüksel’e devredilecek, Türkiye’nin dış politikasını AB belirleyecektir.
AB adaylığı, Türk tarımını bitiriyor. Gümrük Birliği’nden zarar görüyoruz. Verdiğimiz tavizlere bakarak soruyorum… Uyum yasaları adı altında 3–5 dakikada geçirdiğimiz yaslara bakarak soruyorum:
Şimdiye kadar zararından başka ne gördük? Güneydoğu Anadolu’da AB temsilcileri ne amaçla geziyor?Ne amaçla bir Kürt devleti kuruluş anketlerini yapıyorlar? Evet.
Ne yaparsak yapalım, bizi AB’ye almayacaklar. Evet. Avrupa Birliği bir Hıristiyan Kulübü’dür. Bunu “Müslüman Türkiye AB’ye alınmasın” diyerek bizzat Papa söylemiştir. Avrupa anayasasının mimarı Valeri Jiskardesten söylemiştir. Evet. AB üyeliği, Türkiye’nin bölünmesine sebep olacaktır.
İşaretleri ortadadır. Evet. Kopenhag kriterleri, Türkiye’nin verdiği tavizler listesidir.
Şimdi dönülmeye çalışılıyor.
İşte bu nedenlerle, onurumuz ve tam bağımsız Türkiye için, vatanımızın bölünmemesi için Büyük Birlik Partisi olarak biz “Avrupa Birliği’ne HAYIR” diyoruz.

( 30 NİSAN 2006 ) BBP 6’nci Büyük Kurultay Konuşması Muhsin Yazıcıoğlu

Evet; Yazıcıoğlu, AB'nin Türkiye'yi kabul etmeyeceği gerçeğini vurgulayarak, Hıristiyan kulübü AB'ye onurlu ya da onursuz üyeliği asla kabul etmeyeceklerini beyan edip Türk Milliyetçilerinin beklediği "AB'ye Hayır!" sözü açık yüreklilikle söyleyerek Türk siyasetine yeni bir açılım getirdi.
Yavuz Selim Demirağ 01.05.2006 Yeniçağ Gazetesi

Değerli Arkadaşlar,
Ülkemizde bazı siyasi partiler, “AB’ye Türkiye’yi kim daha iyi teslim edecek?” yarışına girmişken, Büyük Birlik Partisi olarak, net bir şekilde “AB’ye hayır” diyoruz. Bizim gözümüzde;
AB Yeni Bir Sevr Hayalidir
AB eşittir Ermeni Diasporasıdır
AB eşittir Pontus’çuluktur
AB eşittir Hıristiyan taassubudur

03.Aralık 2006 BBP Gençlik Şöleni

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu: Onurumuz ve tam bağımsız Türkiye için, vatanımızın bölünmemesi için BBP olarak biz “Avrupa Birliği’ne hayır” diyoruz.
yenicaggazetesi.com.tr/newsdetail.asp?NewsID=1196

İktidara geldiğimiz takdirde AB defterini kapatacağız. IMF'ye de (hayır) diyeceğiz. Partimiz 10 yıldan bugüne duruşunu değiştirmedi. Asla mevcut hükümetler gibi olmayacağız.''
medya24.com/detay.php?d=2601

Muhsin Yazıcıoğlu “Osmanlı’yı dağıtmaya götüren iç ve dış şartların tümü, 87 yıl sonra şaşırtıcı bir biçimde yeniden AB hayalleriyle ortaya çıktı. AB’ye net bir şekilde ‘hayır’ diyoruz. Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar kaynaşmış, güçlü bir Türk dünyası hayal ediyorum.” bbpsivas.net/modules.php?name=News&file=article&sid=238

Görüldüğü üzere siyasi partilerimizden çoğu maalesef Avrupa Birliğinin ülkemiz için hayırlı olacağını düşünmektedir. AB ile ilgili olumsuz tavrını net olarak ortaya koyan BTP ve BBP yi tüm Türk Milliyetçileri adına tebrik ediyor. Tüm siyasi hareketlerin avrupa birliği hayalinden ve yanlışından dönmelerini ümid ediyoruz.

 
Yazın çalışırken bazen turistlerle muhabbet ediyordum soruyordum diordum ab nedir ii bişeymidir abnin kurulmasi size ne gibi faydalar sagladi die %95 hiç de iyi olmadi diordu maddi acıdan hiç bi faydasi olmadi hatta zarari oldugunu tek faydasının yaşam standartlarının yükselmesi oldugunu söylüyorlardi sizce biz girsek nasıl olur diordum aman diolardi hiç bulaşmayın faydadan cok bela getirir diolardi ( tabi bunlari samimi olarak soyluyorlarmıydı yoksa bizim girmemizi istemedikleri icin kötülüyorlardi orasını bilemem)
bencede ab nin bize saglıyacagi tek fayda standartların yükselmesi olur başkada faydasi olmaz diorum

Konuyla ilgisiz bi yorum yaptım belki ama aklıma bunlar geldi =)
 
Geri
Üst