ogamemanya
New member
Bilmiyorum, yani bu topraklar Milyonlarca Şehidin kanıyla ıslanmış mukaddes bir topraktır! Türk ordusunun temeli 2128 yıl önceye ta Cengiz Han’a dayanır! Türk’ler doğuştan cengaver mert, pek civanmert insanlardır! Er meydanında bileğini bükecek yoktur!
Ancak son yıllarda Türk Silahlı Kuvvetlerimize karşı ağır saldırılar ve haksızlıklar yapılmaktadır! Bunları bizzat “Sayın” Başbakan yürütmekte desteklemektedir…
Bu da yetmezmiş gibi Şehitlerimize Şehit analarına Şehit Ailelerine söyledikleri ise Türk Milleti’nde derin bir yara açmıştır!
Kendisini atayan Amerika’ya ise uygun işler yapmaktadır!!!
Peki bilin bakalım “Sayın” Başbakanımız askerliğini nasıl yapmıştır? Yan gelip yatmış mıdır?
İşte Cevabı:
Şehitlerimiz Namusumuzdur!
Kasım 2005
Jandarma Er Oğur Parparoğlu, Uludere’de teröristlerle çatışırken yaralandı. Babasını cep telefonuyla aradı.
“Alo baba, arkadaşlarımın hepsi şehit oldu. Ben vuruldum. Vücudumu hisstemiyorum. Bende şehit olacağım, hakkınızı helal edin. Annem üzülmesin.”
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanıtı;
“Askerlik yan gelip yatma yeri değildir, canım kardeşim.”
Aralık 2005
Piyade Onbaşı Halil Kömür, Şemdinli’de şehit düştü. Gaziantep’te toprağa verildi. Baba Ahmet Kömür;
“Vatan sağolsun, bir olum daha var, o da vatana feda olsun, Türklüğünden utanan Başbakan utansın.” dedi.
Başbakan RTE, bu sözleri nedeniyle acılı babaya, 11 ay 25 gün hapis cezasıyla sonuçlanan bir dava açtı!!!!!!
Eylül 2006
Jandarma Asteğmen Burak Okay, Şırnak’ta şehit düştü. Yüreği yaralı annenin çığlığı yayıldı.
“Oğlumu bisiklete bindiremedim ben, kaza yapıp ölür diye. Devlet okulunda okutmadım döverler diye. Ben oğlumu askere gönderdim. Ben oğlumu bunun için mi yetiştirdim?”
Başbakan RTE’den yanıt hemen geldi.
“Bu şeiht annesine özellikle telofon açmadım. Yakınmalar, Komutanın yakasına yapışmalar. Eeee şimdi telefonda aynı durumla ben karşılaşırsam bunu mu dinleyeceğim?”
Ey halkım! Sen ki bin destanla yaratmışsın bu ülkeni! Sen ki binlerce şehit kanıyla yazmışsın yazgını…
Bir avuç bedbaht’a sildirme o koca tarihini!!!
Bastığın yerleri ‘toprak’ diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı
Atam Seni Özlüyoruz…
Köylü Millet’in Efendisidir!”
Bu söz aslında Mustafa Kemal’in Türk köylüsüne Türk çiftçisine nasıl bir gözle baktığının açık göstergesiydi… Büyük Önder’in hayatı Türk halkı’nın arasında onların dertlerini dinleyerek geçti… İşte öyle bir günde çekilmiş bir fotoğraf:

Evet işte görüyorsunuz yanında ne koruması var ne de başka bir şey…
O ki koskoca parçalanmış bir imparatorluktan, onuru ve şerefi ayaklar altına alınmış bir devletten yepyeni, tam bağımsız bir devlet kurdu.. Ama böbürlenipte halkına köylüsüne bağırmadı!!! Hakaret etmedi!
Evet işte görüyorsunuz yanında ne koruması var ne de başka bir şey…
O ki koskoca parçalanmış bir imparatorluktan, onuru ve şerefi ayaklar altına alınmış bir devletten yepyeni, tam bağımsız bir devlet kurdu.. Ama böbürlenipte halkına köylüsüne bağırmadı!!! Hakaret etmedi!
Müjde!!! 21. yüzyıla girdik… Sanki Türkiye Cumhuriyeti’ne çok birşey vermiş gibi kalkıp köylüye bağıran azarlayan Başbakanımız oldu!!!
Hayırlı uğurlu olsun!!!
Dahası var ne mi?
Bir soysuz teröriste “Sayın” dedi…
Pes doğrusu!!!
“Başbakanlık Yan Gelip Yatma Yeri Değildir…”
Sevgili Vatanseverler!
Asil Türk Milleti!
Bu yazımda sizlere önemli bir şeyler daha anlatma gayreti içersindeyim!
Türkiye’nin başında Org. Yaşar Büyükanıt’ı tasfiye etmek için düzmece bir iddaname hazırlayıp Genelkurmay Başkanı olmasını engelleyen bir Başbakan var…
Ayrıca hala da Yaşar Büyükanıtla uğraşanlar Sebatayist (yahudi dönmesi) iddalarını karalamalarını yürütüyorlar…
Yüksek Askeri şura Kararları’ndan, irtica faaliyetleri sebebiyle ordudan atılanlarla ilgili olanlarla sürekli aleyhte şerh koyan bir Başbakan..
Amerikan Birlikleri 4 Temmuz’da Süleymaniye’de ki Türk Özel kuvvetlerinin karargahında bir baskın düzenleyip düzenleyip, 11 Türk askerini 60 saat rehin alıp, bileklerine kelepçe, başlarına çuval geçirdiğinde; Dışişleri Bakanı ile Kayseri’de Sakatatçılar Çarşısını açıp, ardından haremlik - selamlık düzeyindeki İl Kongresine katılan bir Başbakanımız var…
Böyle bir vahim olay karşısında, ABD ile ikili ilişki kuramayan, NATO Konseyi’ni derhal toplantıya çağırıp, ikili ilişkiye iletemediği düşüncesini ittifak çerçevesi içersinde, diğer müttefiklerin gözü önünde ABD’ye anlatamayan bir Başbakan…
Bunları zaten biliyorsunuz!
Ben size bilmediğinizi ya da hatırlamadığınız şeyi anlatayım:
Bu olay yaşanırken, ABD’nin özür dilemesi gerektiğini söyleyenlere “ABD süper güçtür. Özür dilemek ancak eşit güçler arasında beklenebilir.” diyen Dışişleri Bakanı’nı destekleyen bir Başbakan var…
Bu ciddi saldırı karşısında; Amerikalılara bir protesto notası vermesi gerekirken “Gazete ve televizyonların ufak bir konuyu abartmaları yüzünden, neredeyse ABD ile dostluk ilişkilerimiz bozulacaktı. ABD’ye nota ver! diyorlar. Bu müzik notası mı ki, her olur olmaz şeye nota verelim?” diyen bir Başbakan!!
“Kıbrıs’taki Türk askeri Lübnan’daki Suriye varlığına benzer.” diyerek Türk askerini işgalci durumuna düşüren bir Başbakan var…
Pardon “Askerlik mi???”
“Başbakanlık, yan gelip yatma yeri değildir canım kardeşim!!!
http://vatanhainleri.wordpress.com/tag/aldatma-ve-karalama-partisi/recep-tayyip-erdogan/
Ancak son yıllarda Türk Silahlı Kuvvetlerimize karşı ağır saldırılar ve haksızlıklar yapılmaktadır! Bunları bizzat “Sayın” Başbakan yürütmekte desteklemektedir…
Bu da yetmezmiş gibi Şehitlerimize Şehit analarına Şehit Ailelerine söyledikleri ise Türk Milleti’nde derin bir yara açmıştır!
Kendisini atayan Amerika’ya ise uygun işler yapmaktadır!!!
Peki bilin bakalım “Sayın” Başbakanımız askerliğini nasıl yapmıştır? Yan gelip yatmış mıdır?
İşte Cevabı:

Şehitlerimiz Namusumuzdur!
Kasım 2005
Jandarma Er Oğur Parparoğlu, Uludere’de teröristlerle çatışırken yaralandı. Babasını cep telefonuyla aradı.
“Alo baba, arkadaşlarımın hepsi şehit oldu. Ben vuruldum. Vücudumu hisstemiyorum. Bende şehit olacağım, hakkınızı helal edin. Annem üzülmesin.”
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanıtı;
“Askerlik yan gelip yatma yeri değildir, canım kardeşim.”
Aralık 2005
Piyade Onbaşı Halil Kömür, Şemdinli’de şehit düştü. Gaziantep’te toprağa verildi. Baba Ahmet Kömür;
“Vatan sağolsun, bir olum daha var, o da vatana feda olsun, Türklüğünden utanan Başbakan utansın.” dedi.
Başbakan RTE, bu sözleri nedeniyle acılı babaya, 11 ay 25 gün hapis cezasıyla sonuçlanan bir dava açtı!!!!!!
Eylül 2006
Jandarma Asteğmen Burak Okay, Şırnak’ta şehit düştü. Yüreği yaralı annenin çığlığı yayıldı.
“Oğlumu bisiklete bindiremedim ben, kaza yapıp ölür diye. Devlet okulunda okutmadım döverler diye. Ben oğlumu askere gönderdim. Ben oğlumu bunun için mi yetiştirdim?”
Başbakan RTE’den yanıt hemen geldi.
“Bu şeiht annesine özellikle telofon açmadım. Yakınmalar, Komutanın yakasına yapışmalar. Eeee şimdi telefonda aynı durumla ben karşılaşırsam bunu mu dinleyeceğim?”
Ey halkım! Sen ki bin destanla yaratmışsın bu ülkeni! Sen ki binlerce şehit kanıyla yazmışsın yazgını…
Bir avuç bedbaht’a sildirme o koca tarihini!!!
Bastığın yerleri ‘toprak’ diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı
Atam Seni Özlüyoruz…
Köylü Millet’in Efendisidir!”
Bu söz aslında Mustafa Kemal’in Türk köylüsüne Türk çiftçisine nasıl bir gözle baktığının açık göstergesiydi… Büyük Önder’in hayatı Türk halkı’nın arasında onların dertlerini dinleyerek geçti… İşte öyle bir günde çekilmiş bir fotoğraf:

Evet işte görüyorsunuz yanında ne koruması var ne de başka bir şey…
O ki koskoca parçalanmış bir imparatorluktan, onuru ve şerefi ayaklar altına alınmış bir devletten yepyeni, tam bağımsız bir devlet kurdu.. Ama böbürlenipte halkına köylüsüne bağırmadı!!! Hakaret etmedi!
Evet işte görüyorsunuz yanında ne koruması var ne de başka bir şey…
O ki koskoca parçalanmış bir imparatorluktan, onuru ve şerefi ayaklar altına alınmış bir devletten yepyeni, tam bağımsız bir devlet kurdu.. Ama böbürlenipte halkına köylüsüne bağırmadı!!! Hakaret etmedi!
Müjde!!! 21. yüzyıla girdik… Sanki Türkiye Cumhuriyeti’ne çok birşey vermiş gibi kalkıp köylüye bağıran azarlayan Başbakanımız oldu!!!
Hayırlı uğurlu olsun!!!
Dahası var ne mi?
Bir soysuz teröriste “Sayın” dedi…
Pes doğrusu!!!
“Başbakanlık Yan Gelip Yatma Yeri Değildir…”
Sevgili Vatanseverler!
Asil Türk Milleti!
Bu yazımda sizlere önemli bir şeyler daha anlatma gayreti içersindeyim!
Türkiye’nin başında Org. Yaşar Büyükanıt’ı tasfiye etmek için düzmece bir iddaname hazırlayıp Genelkurmay Başkanı olmasını engelleyen bir Başbakan var…
Ayrıca hala da Yaşar Büyükanıtla uğraşanlar Sebatayist (yahudi dönmesi) iddalarını karalamalarını yürütüyorlar…
Yüksek Askeri şura Kararları’ndan, irtica faaliyetleri sebebiyle ordudan atılanlarla ilgili olanlarla sürekli aleyhte şerh koyan bir Başbakan..
Amerikan Birlikleri 4 Temmuz’da Süleymaniye’de ki Türk Özel kuvvetlerinin karargahında bir baskın düzenleyip düzenleyip, 11 Türk askerini 60 saat rehin alıp, bileklerine kelepçe, başlarına çuval geçirdiğinde; Dışişleri Bakanı ile Kayseri’de Sakatatçılar Çarşısını açıp, ardından haremlik - selamlık düzeyindeki İl Kongresine katılan bir Başbakanımız var…
Böyle bir vahim olay karşısında, ABD ile ikili ilişki kuramayan, NATO Konseyi’ni derhal toplantıya çağırıp, ikili ilişkiye iletemediği düşüncesini ittifak çerçevesi içersinde, diğer müttefiklerin gözü önünde ABD’ye anlatamayan bir Başbakan…
Bunları zaten biliyorsunuz!
Ben size bilmediğinizi ya da hatırlamadığınız şeyi anlatayım:
Bu olay yaşanırken, ABD’nin özür dilemesi gerektiğini söyleyenlere “ABD süper güçtür. Özür dilemek ancak eşit güçler arasında beklenebilir.” diyen Dışişleri Bakanı’nı destekleyen bir Başbakan var…
Bu ciddi saldırı karşısında; Amerikalılara bir protesto notası vermesi gerekirken “Gazete ve televizyonların ufak bir konuyu abartmaları yüzünden, neredeyse ABD ile dostluk ilişkilerimiz bozulacaktı. ABD’ye nota ver! diyorlar. Bu müzik notası mı ki, her olur olmaz şeye nota verelim?” diyen bir Başbakan!!
“Kıbrıs’taki Türk askeri Lübnan’daki Suriye varlığına benzer.” diyerek Türk askerini işgalci durumuna düşüren bir Başbakan var…
Pardon “Askerlik mi???”
“Başbakanlık, yan gelip yatma yeri değildir canım kardeşim!!!
http://vatanhainleri.wordpress.com/tag/aldatma-ve-karalama-partisi/recep-tayyip-erdogan/