AiLeLer İçin..

Mayhoş

mayhoş
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
11,125
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ღ♥Sonu Ölüm de olsa O♥ღ
Cinselliği n karmaşıklığını anlamakta ve bunu yaşamlarına geçirmekte yardıma gereksinimleri olan zihinsel özürlülere, tüm bireylerde olduğu gibi cinselliği keşfetmeleri, kendi cinselliklerini olumlu şekilde ifade etmeleri ve cinselliği sağlıklı biçimde yaşamaları için fırsat verilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, yeterli cinsel bilgiye sahip olmayan zihinsel özürlülerin, cinsel istismarı da içeren tüm istismar biçimlerine diğer bireylere göre daha fazla maruz kaldığı ve aynı zamanda cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma ya da gebe kalma riskinin arttığı bilinmektedir.

Genellikle toplumdan soyutlanan, sosyal ortamların dışında kalan ve yaşamları birine bağımlı olan z Zihinsel özürlü lerin bireylerin, cinsel bilgi ve deneyimlerini diğer bireyler gibi aileleri, yaşıtları ve okulun yardımı ile paylaşma ve sosyalleşme içinde bilgilerini geliştirme şansları bulunmamaktadır. Bu nedenle, zihinsel gelişim düzeyine uygun olarak verilen cinsel bilgilere daha çok ihtiyaçları ihtiyaçları gereksinimleri vardır.

Anne-baba, zihinsel özürlü olsun olmasın tüm çocuklar ı için en uygun danışma kaynağı­dır. Her çocuğun kendi cinselliğiyle ilgili bir takım soruları ve sorunları olacaktır. Değişik kaynaklardan çelişkili değişik çeşitli mesajların verildiği bu konuda, en doğru bilgilendirmenin öncelikle aileler tarafından yapılması gerekir.

Ergenlik Döneminin Özellikleri Nelerdir?

Ergenin düşüncelerini, tutum, duygu ve davranışlarını 3 temel faktör etkiler.

Bunlar;

(1) T emel kişilik yapısı,

Ergenlik çağına özgü psiko-sosyal özellikler ,
Ergenin yaşadığı çevrenin sosyal, kültürel, ekonomik özellikleridir.
Bu üç faktörün etkisiyle oluşan kişilik yapısı içinde, yerini arama çabasında olan ergen; özdeşleşme, sorumluluk, özerklik sorunları ile karşılaşır ve bunları çözm eye çalışı r.

Ergenlik döneminin en önemli sorunu, kimlik arayışıdır. E rgenliğe, “benlik kimliğinin” kesin olarak şekil aldığı dönem olarak bakılır. Kimlik gelişimi ömür boyu sürer, ancak en önemli dönüm noktası, ergenliktir.

Ergenlikten önceki dönemlere ait gelişmeler, ergenin kimliğini şekillendirir.

Ergenlerde ortaya çıkan bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal özellikler şunlardır:

1. Bedensel Özellikler:

a. Erkeklerde;

Ø Büyüme hormonları salgılanı r,
Ø Boy uzar, ağırlık artar,
Ø Kemikler ve kaslar gelişir,
Ø Cinsiyet hormonları salgılanır,
Ø Sperm üretimi başlar,
Ø Seste kalınlaşma olur,
Ø Kıllanma oluşur,
Ø Cinsel organda büyüme olur,
Ø Göğüs düğümcükleri görülür,
Ø Yağlanmaya bağlı kilo alma ve sivilceler olur.


b. Kızlarda;

Ø Büyüme hormonları salgılanır,
Ø Boy uzar, ağırlık artar,
Ø Kemikler ve kaslar gelişir,
Ø Cinsiyet hormonları salgılanır,
Ø Yumurtalıklar üretime başla r,
Ø Ses değişikliği olur,
Ø Kıllanma oluşur,
Ø Göğüslerde büyüme olur,
Ø Kalçalarda büyüme ve yağlanma başlar,
Ø Yağlanmaya bağlı kilo artışı ve sivilceler görülür,
Ø Adet kanaması başlar.
2. Zihinsel Özellikler:

Ø K ararlarında atak davranır,
Ø E lindekiyle yetinemez, mutlu olmaz,
Ø E leştirmeye başlar,
Ø Hayatta farklı seçeneklerin olduğunun farkına varır,
Ø Düşünme yeteneği artar,
Ø S osyal düşünce biçimi gelişir, düşünceyi sorgulamasında, yönlendirmesinde artış görülür.
3. Duygusal Özellikler:

Ø Duyguları değişiklik gösterir,

Ø Kendi öz kimliğini arayış içindedir , “ Ben kimim?” sorusuna cevap arar,

Ø Bocalama, çelişki ve bunalımlar içindedir ; t epkilerinde iniş-çıkışlar vardır,

Ø Bağımsızlık isteği vardır , a nne – babasını eleştirmeye başlar,

Ø Çevre sine başkaldırır, başına buyruk olmak ister,

Ø Kaygı hali oldukça fazladır , ve

Ø İçe kapanabili r.



4. Sosyal Özellikler:
Ø Aileden kopar, dış çevreye yönelir,

Ø Ark rk adaş çevresi oldukça önemlidir,

Ø Top lumsal olaylara ve politikaya ilgi artar,

Ø Aileye ve kurallara karşı baş kaldıran davranışlarda bulunur,

Ø Argo konuşmalar başlayabilir,

Ø İlgilerde çeşitlenme görülür.

Bu gelişim özellikleri, her ergende tümüyle aynı zamanda görülmemekle birlikte, aşağıdaki davranışların her ergende görülme olasılığı yüksektir:

Ø Aşırı hassasiyet ve alınganlık,

Ø Asabi davranışlar, çabuk sinirlenme,

Ø Topluma , özellikle yetişkinlere baş kaldırma isteği,

Ø Aldırmazlık, boş vermişlik, dağınıklık, unutkanlık,

Ø Çabuk değişen kritik tutumlar,

Ø Uç noktalarda gidip gelen duygusal dalgalanmalar,

Ø Güvensizlik ve yetersizlik duyguları,

Ø Kararsızlık, huzursuzluk,

Ø İnatçılık,

Ø Sabırsızlık,

Ø Sık sık yalnız kalma isteği, amaçsız ve başıboş zaman geçirme,

Ø Hayal kurma, gündüz rüyaları,

Ø Cinsel yönden uyanma, karşı cinse yönelme,

Ø Derslere ilgi azlı ğı, ç alışma düzeninde bozul ma,

Ø Bencille şme.

Birey, ergenlik döneminin sonlarına doğru, anne-babasından ve diğer yetişkinlerden duygusal anlamda bağımsızlaşır. Her iki cinsten yaşıtlarıyla yeni ve daha olgun ilişkiler kurmaya hazırdır. Cinselliğe daha ciddiyetle yaklaşır, gizlilik arar.

Anne-babalar, normal gelişim basamaklarını bilirlerse, zihinsel özürlü çocuklarının da düzeyini saptayabilirler. Tabii ki anne babalardan, profesyonel düzeyde saptamalar yapmaları beklenmez. Ama, gelişim dönemlerini bilmek, çocuklarına daha bilinçli yaklaşmalarında önemli bir rol oynayacaktır.

Zihinsel özürlü bireyin gelişimini değerlendirirken, onun takvim yaşını değil gelişim düzeyini gözönünde bulundurmak gerekir. Örneğin “A” 17 yaşında, ancak zihinsel gelişim düzeyi 6 yaşında bir bireydir. O halde; “A”ya bazı şeyler öğretirken, onunla konuşurken, anlatır ve ona açıklama yaparken onun anlayabileceği bir düzeyin esas alınması gerekir. Bu da “A” için 6 yaş düzeyidir.

Bunun için anne babaların yapması gereken şey, öncelikle çocuklarının gelişim düzeyini doğru bilmek ve buna göre davranmaktır. Bu, cinsel eğitimle ilgili konularda da böyle olmalıdır. Örneğin “A” 17 yaşında olduğuna göre vücudu gelişmiştir ve hormonları yaşına uygun faaliyet göstermektedir. Bu durumda “A”ya cinsellikle ilgili bilgileri anlayabileceği 6 yaş düzeyinde vermek gerekir.

Zihinsel özürlülerde görülen istismar türlerinden biri ve en önemlisi, cinsel istismardır. Zihinsel özürlüler, kendilerine sunulan ilgi ve sevgiye olumlu cevaplar verirler. Ancak, yargılama ve değerlendirme yetersizliği nedeniyle, cinsel ilişki için yapılacak bir teklifi ya da bir cinsel yakınlaşmayı, cinsel olarak sömürülebileceklerini bilmeden, sessizce kabul edebilirler.
Yapılan araştırmalar, özürlü çocukların normal çocuklardan daha çok istismar edildiklerini göstermektedir. Özürlü çocuklar içinde de zihinsel özürlü çocuklar, diğerlerinden çok daha fazla cinsel, fiziksel ve duygusal istismara uğramaktadır . Bunun çeşitli nedenleri vardır :

Zihinsel özürlü çocukların dezavantajlı konumlarından yararlanma isteği,
Zihinsel özürlü bireyin kendini ifade etmede güçlük çekmesi,
T oplumun zihinsel özürlü çocuğu tanımaması ve davranışlarını toplumsal açıdan aykırı bulması.
Zihinsel özürlü bireylerin cinsel açıdan istismar edilmesi ya da bir başkasını istismar etmesi toplumumuzda gizlenmektedir. Aileler, cinsel gelişimin farkında olmadıkları için cinsel yaşam sorunları ile birden bire karşılaşmakta ve büyük bir gizlilikle bu sorunu yaşamaktadırlar.
Cinsel İstismar Çocuğu Nasıl Etkiler ?

Cinsel istismar gören çocuklar üzerinde yapılan araştırmalarda, kız çocukların erkek çocuklara oranla daha fazla istismara maruz kaldıkları tespit edilmiştir. Cinsel istismar; çocuğun, kız ise kadın kimliğinin, erkek ise erkek kimliğinin özelliklerini benimsemesini güçleştirebilmekte ve çocukta istenmeyen cinsel tercihler ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca, cinsel tacizin çocuklarda ciddi ruhsal sorunlar yarattığı gözlenmiştir.

Yapılan araştırmalar, özürlü çocukların normal çocuklardan daha çok istismar edildiklerini göstermektedir. Özürlü çocuklar içinde de zihinsel özürlü çocuklar, diğerlerinden çok daha fazla cinsel, fiziksel ve duygusal istismara uğramaktadır . Bunun çeşitli nedenleri vardır :

Toplumun zihinsel özürlü çocuğu tanımaması ve davranışlarını toplumsal açıdan aykırı bulması,
Zihinsel özürlü çocukların dezavantajlı konumlarından yararlanma isteği,
Zihinsel özürlü bireyin kendini ifade etmede güçlük çekmesi.
Zihinsel özürlü bireylerin cinsel açıdan istismar edilmesi ya da bir başkasını istismar etmesi toplumumuzda gizlenmektedir. Aileler, cinsel gelişimin farkında olmadıkları için cinsel yaşam sorunları ile birden bire karşılaşmakta ve büyük bir gizlilikle bu sorunu yaşamaktadırlar.

Cinsel tacize uğrayanlarda,

Güvensizlik,
Benlik saygısının düşük olması,
Kolayca hüsrana uğrama,
Fiziksel ve zihinsel aktivitelerde gerilik,
Öğrenme güçlüğü, dikkat dağınıklığı,
Saldırgan davranışlar ya da tam tersi içine kapanıklık,
Toplumdan kendini uzak tutma olayları görülmektedir.

Ayrıca, uyku bozuklukları, gece korkuları, altını ıslatma ve ayrılık kaygısı, bebeksi

davranışlar görülebilir. Bu durum zihinsel özürlü olsun olmasın, tüm bireylerde benzer özellikler gösterir.

Ancak bazı durumlarda zihinsel özürlü çocuk durumdan haz alabilir ve bu hazzı tekrar elde etmek isteyebilir. Çünkü, cinsellik isteği içgüdüsel olduğundan, kontrol etmekte zorlanabilir.

Cinsel İstismar Nasıl Teşhis Edilir ?

Çocuklar genelde cinsel tacize uğradıklarını davranışlarıyla belli ederler. Ancak bunu açıklamaktan çekinirler ya da korkarlar. Bunun nedenleri:

Bu olaya çevresindeki insanların inanmayacağını düşünebilir.
Olay duyulduğunda cezalandırılacağını düşünebilir.
Sosyal çevresinin ya da akranlarının onu istemeye-ceğini ve onunla alay edebileceklerini düşünebilir.
Bu durumu çevresine nasıl anlatacağını bilemeyebilir ya da istismarcının tehditlerinden korkabilir.
Cinsel istismara uğrayan çocuklarda belirtilen psikolojik sıkıntıların yanı sıra; vücudunda darp izleri, genital bölgede ağrı veya kanama, idrar ya da dışkısını tutamama görülebilir.

Cinsel istismar sonrasında çocuklarda, fizik muayene ve cinsel istismar tanı görüşmeleri yapılır. Fizik muayenede taciz sonrası çocuğun genel sağlık durumu ile ilgili bilgi almak ve fiziksel sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik tedaviler temel alınır. Genel fizik muayenesinden sonra çocuğun başına gelen olaylarla ilgili bilgi almak amacıyla çocukla görüşme yapılır. Bu görüşme uzman kişiler tarafından, çocuğun yaş ve gelişim özelliklerine (zihinsel ve dil gelişimi) uygun sorular sorularak yapılır.

Cinsel İstismar Sonrası Nasıl Uyum Sağlanır ?

Cinsel istismar sonrası çocuğun tekrar normal yaşantısına dönebilmesi ve sağlıklı bir şekilde yaşamına devam edebilmesi için, ebeveynin ve çocuğun yakın sosyal çevresinin çok dikkatli olması gerekmektedir. Tacize uğramış çocuklar bu durum karşısında farklı tepkiler geliştirebilirler. Bunun nedeni çocuğun cinsellikle ilgili fazla bilgiye sahip olmaması, cinselliği tanımaması olabilir.

Cinsel istismar sonrası zihinsel özürlü çocuğa sahip ebeveynin yapması gerekenler şunlardır:

Çocuğa zaman ayırın ve çocuk konuşmak istediğinde onunla rahat konuşulabilecek bir ortam yaratın. Konuşmak istemeyen çocuğu , zorlamayın.
Çocuk, istismar hakkında konuşurken, soğukkanlı, anlayışlı ve sevecen olmaya özen gösterin; çocuğu suçlayıcı ve yargılayıcı tutumlardan sakının.

İstismar sonrası içe dönük davranışlar sergileyen çocuğun duygularını ifade etmesine yardımcı olacak etkinlik ortamları hazırlayın. Onunla birlikte, onun hoşlandığı etkinlikleri yapın. (Oyun oynamak, sinemaya gitmek, parka gitmek vb.)

Şartlar ne olursa olsun onu sevdiğinizi ve her zaman ona destek olacağınızı ifade edin ve çocuğun kaybettiği güveni kazandırmaya çalışın.

Çocuğu, yaşadığı olayları hatırlatacak ortam dan ve eşyalardan, konulardan uzak tutmaya çalışın.

Çocuğun istismarıyla ilgili olayı başkalarıyla konuşmaktan kaçının. Zira çocuk bunu duyabilir ve kendisini daha da kötü hissedebilir. Ya da bunun iyi bir davranış olduğunu düşünebilir.

Cinsel istismar konusunda halk arasında, istismarcının genellikle yabancı, sosyoekonomik ve kültürel açıdan zayıf kişilik özelliği gösteren, yaşlı insanlar olduğu, ayrıca istismarın genellikle ıssız yerlerde yapılacağına ilişkin yanlış kanılar mevcuttur. Bu alanda yapılan çalışmalar; istismarcının % 80-95 oranında 20-45 yaş arası, evli ve çocuklu erkekler tarafından yapıldığı, olayın genellikle ev, okul ve ev ile okul arasındaki bölgede gerçekleştiğini göstermektedir.

Çocuğu cinsel istismara uğramış ebeveynler, genellikle olayı gizleme eğilimi içerisine girebilirler. Anne-babanın birbirlerini suçlama ya da çocuğa karşı anlamsız bir öfke geliştirmeleri de söz konusu olabilir. Bu durumda aileler, konudan haberdar olduklarında soğukkanlı olmalı ve çocuğu en az hasarla bu durumdan nasıl kurtaracağını, ona nasıl yardımcı olacağını değerlendirmeye çalışmalıdır. Bu nedenle; zihinsel özürlü çocuğun ebeveyninin daha dikkatli ve duyarlı olması, çocuğuyla ilgilenmesi ve onu takip etmesi izlemesi gerekmektedir.

Çoğu e Ebeveyn lerin çoğunluğu, zihinsel özürlülerin cinsel ilgisinden rahatsızlık duymakta ve bu durum karşısında kendilerini çaresiz hissedebilmektedirler. Bazı aileler, bir yandan zihinsel özürlü çocuklarının kendi cinsel dürtülerini kontrol edemeyeceklerinden ve böylece başlarını derde sokacaklarından veya cinsel sömürüye maruz kalacaklarından; bir yandan da bu dürtüleri bastırmanın çocukta gerginlik (sinirlilik) ve davranış problemleri yaratmasından korkmaktadırlar. Bu sorunu azaltmak için öncelikle çocuğa kendi vücudu ve diğer insanların vücudu öğretilmeli, “Vücudumuza yakınlık konusunda nelere izin verilebilir ? İyi niyetli ve kötü niyetli davranışlar neler olabilir ?” sorularına cevap verilmelidir.

 
Neler Yapılmalı ?

Zihinsel özürlü olsun olmasın tüm bireylere;

Herkesin bedeninin özel olduğu,
Muayene sırasında doktorun dışında ya da herhangi bir acı duyduğunda ailesi dışında , kimsenin bedenine dokunmasına izin vermemesi gerektiği,
Dokunan kişi kim olursa olsun, rahatsızlık veriyorsa dokunmamasını söylemesi gerektiği öğretilmelidir.
Böylece, cinselliğin doğal, ama kişiye özel bir davranış olduğunu algılaması da sağlanabilir.

Aileler , zihinsel özürlü bireye, sevildiğini hissettirmeli ve güven duygusunun gelişmesini sağlamalıdır. Zihinsel özürlü birey, karşılaştığı davranışları ailesine anlatabilmeli, gizlememelidir.

Çocuklara, cinsel istismara kalkışanlara karşı koyabilme yöntemleri öğretilmelidir. Bu yolla birçok istismar olayı önlenebilir. Kendisine yapılan davranı­şın kötü olduğunu anlayabilecek yaşa geldiğinde çocuk, yapılanlara direnme konusunda desteklenmelidir. Çocuk, bağırabilir, saldırabilir, elinden ne geliyorsa yapabilir. Böyle bir durumda çocuğa “uslu çocuk” olmaması gerektiği anlatılmalıdır.

Cinsel istismarda bulunan kişiler yasal makamlara bildirilmelidir.

Zihinsel özürlülere cinsel eğitim verirken bazı zorluklarla karşılaşılmaktadır. Örneğin bazı çocuklarla göz teması kurmada güçlük çekilebilir; bazıları konuşma problemi nedeni ile soru soramaz veya sorulan soruları cevaplayamazlar. Ayrıca, özrün tipi ve derecesine göre çok tekrar gerekebilir.

Zihinsel özürlülere cinsel konularda eğitim verirken üstü kapalı bir anlatım, gizli kelimeler, yapmacık benzetmeler kullanılmamalıdır. Somut, açık, net ve onların yanlış yorumlamasına izin vermeyecek bir anlatım tercih edilmelidir.

Çocuklara cinsel bilgilerin aktarılması dışında bir başka önemli konu da, çocukların yakın ya da uzak çevreden gelebilecek istismara karşı bilinçlendirilmesidir. Çocuk vücudunun kendisine ait olduğunu bilmelidir. Zihinsel özürlü bir gence, istemediği durumlar karşısında “hayır” diyebileceği öğretilmelidir. Çocuklar, sorularının cevaplarını ailesinden alırsa cinsellik konularında kandırılma ihtimali çok zayıflar.

Normal gelişim gösteren çocuklar, cinsel bilgi ve deneyimlerini, aileleri, yaşıtları ve okulun yardımı ile paylaşırlar ve sosyalleşme içinde olurlar. Zihinsel özürlü bireyde ise durum farklıdır. Toplumdan soyutlanma, yaşamlarının birilerine bağımlı hale gelmesi, sosyal ortamların dışında kalma sorunları vardır. Bu nedenle de cinsel eğitim, bireyin zihinsel gelişim düzeyine uygun olarak profesyonel bir yaklaşımla verilmelidir.

Cinsel Eğitim İçin Doğru Zaman

Cinsel eğitim çocuğun soruları ile birlikte çok küçük yaşlarda başlamalıdır. Örneğin, bir çocuğun cinsel organları da içeren vücut bölümlerini öğrenme k siiçin sorular sorması, onun bilgiye ihtiyacı olduğunu göstermektedir hiçbir zaman erken değildir.
Anne babalar , çocuğun cinsel ilgilerini ya da meraklarını ifade ettikleri zamanları kollamalıdırlar. Örneğin, bir filmde öpüşen iki oyuncu gördüklerinde sorular sorarak konuşmayı başlatabilirler.

Cinsel eğitim durağan değil, devam eden bir süreçtir ve tek bir dersle öğrenilecek bir konu değildir. Çocuğa başlangıçta cinsellikle ilgili temel bilgiler verilmeli, daha sonra çocuğun gelişimine ve zihinsel düzeyine göre bu bilgiler genişletilmelidir.

Cinsel Eğitimde Yapılan Hatalar
Susmak, sorulara cevap vermemek,
“Ayıp” diye tepki göstermek, azarlamak,
Hiç anlayamayacağı ya da yanlış yorumlayabileceği kadar karışık cevaplar vermek,
Gerçeğe uygun olmayan, yanlış bilgiler vermek , .
Çocuğun sorularını sürekli ertelemek, unutturmak, dikkatini başka konuya çekmek.
Cinsel Eğitimde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Çocukların ve bireylerin cinsellikle ilgili sorularına cevap vermeyi reddetmemeli, gerekli bilgiler cinsel gelişim evrelerine, zihinsel gelişim düzeyine uygun olarak ve zamanında verilmelidir.
Cinsellikle ilgili sorular yalın, doğru ve yeterli olarak cevaplanmalıdır.
Bireyin anlayabileceği düzeyde eğitim verilmeli, her şey öğretilmeye çalışılmamalıdır.
Enerjisini uygun biçimde harcayabileceği oyun ve spor aktivitelerine yönlendirilmelidir.
Ergenlik öncesi dönemdeki çocuğa, yaşayacağı cinsel ve bedensel gelişimler hakkında bilgi verilmelidir.
Ö zgüvenini pekiştirecek ( el becerileri , müzik, resim vb) aktivitelere yönlendirilmelidir.
Cinsel eğitim sırasında çocuğ unuza bilgi verirken uygulanabilecek en geçerli yöntem, basamak basamak ilerlemektir. Bu basamaklar , : 1. Çocuğun uzun neden bu soruyu sormuş olabileceğini düşünmek, 2. Çocuğ unuza hangi konuda bilgi verileceğin ize karar vermek ve konuyu net olarak belirlemek, 3. Çocuğun yaşı ve zihinsel gelişim düzeyi dikkate alınarak, uygun yanıtı gerektiği kadar vermek, çocuğun uzun ne kadar bilgiye ihtiyacı olduğunu belirlemek, 4. Çocuğun uza, ihtiyacı doğrultusunda konuşarak, doğru bilgileri öğren ip erek bilgi vermektir. Aileler bu basamakları, zihinsel özürlü bireyin ihtiyaçlarını , özelliklerini, gelişim düzeyini göz önünde tutarak uygulamalıdır. Aktaracağı bilgileri, bireyin zeka yaşını dikkate alarak tasarlamalıdır.

 
Aileler İçin ….

Zihinsel özürlü, yaşıtlarının yaptıklarını yapamaz. Ancak zeka yaşı aynı olanlarla eş davranış ve düşüncede bulunur.
Zihinsel özürlülerin cinsel gelişimi, normal bireylerle aynı sırayı izler. Ancak, zihinsel gelişim düzeyine bağlı olarak daha yavaş ve geriden takip eder.

Zihinsel özürlüler cinsel olarak aktiftirler. Takip ve eğitimle, hem zihinsel hem de sosyal olarak gelişim gösterebilirler.

Zihinsel özürlü çocukların, aşırı derecede cinsel içerikli davranışları görüldüğünde telaşa kapılmamak ve çocuğu suçlamamak gerekir yın. Çünkü o, bu davranışlarını kontrol edememektedir.

Çocuğunuzun bedenini ve kendisini sevmesi n i ve kendine güven duyması nı için, onu kucağ ınıza alın malı, sevi lmeli n ve sevildiği ni hissettiri lmelidir n.

Zihinsel özürlü çocukların genelde yaşıtlarından daha fazla cinsel ilgileri ve cinsel içerikli davranışları olduğu düşünülür. Oysa, bu çocuklar cinsel içerikli davranışların nerede, ne zaman, hangi durumlarda uygun olup olmadığını bilemedikleri yani bir anlamda cinsel tipli davranışlarını kontrol edemedikleri için böyle algılanmaktadırlar.

Anne babaların, çocuğun merakını gidermek adına, cinsel yaşamları hakkında bilgi vermesi sakıncalıdır. Cinsel yaşamın özel bir konu olduğu ve başkaları ile paylaşılamayacağı anlatılmalıdır.

Çocuğun anne baba ile aynı odada yatması, anne-babanın evde çıplak dolaşmaları çocuğun merakını artıra bilir caktır. Bu durum normaldir ve ailenin anlayışlı davranışı ile kendiliğinden ortadan kalkacaktır.

Gelişimi diğer çocuklara göre daha yavaş ve düşünme gücü yönünden gerçek yaşın altında olduğu için zihinsel özürlüler, çocuk gibi görülebilirler. Ama, normal yaşıtları gibi cinsellik lerini yaşa dıkları rlar unutulmamalıdır. Ergenlik öncesi fiziksel bazı belirtiler beklenen yaşta gelişmeye başlar. Kendindeki değişimleri fark etmeye başlayan ergene, basit de olsa, yaşamakta olduğu dönemi ve kısmen de cinselliği anlatmak gerekir.

Özellikle zihinsel özürlülere nasıl ve nereye kadar cinsel eğitim verileceği dikkatle planlanmalıdır. Eğitim sırasında, zeka yaşına uygun olmayan tarzda veya aşırı ayrıntılı bilgi verilmesinin, çocuğun cinselliğe merakında aşırı artışa neden olabileceği unutulmamalıdır.

Sözel bilgi, çocuğa bir şey saklandığı izlenimini vermemelidir. Basit, kesin, somut bilgi zihni karıştırmaz.

Zihinsel özürlülere cinsel eğitim verirken bazı zorluklarla karşılaşılmaktadır. Örneğin bazı çocuklarla göz teması kurmada güçlük çekilebilir; bazıları konuşma problemi nedeni ile soru soramaz veya sorulan soruları cevaplayamazlar. Ayrıca özrün tipi ve derecesine göre çok tekrar gerekebilir.

Zihinsel özürlülere cinsel konularda eğitim verirken üstü kapalı bir anlatım, gizli kelimeler, yapmacık benzetmeler kullanılmamalıdır. Somut, açık, net, onların yanlış yorumlamasına izin vermeyecek bir anlatım kullanılmalıdır.

Cinsel eğitim sonucunda, çocu k ğunuz kendini daha iyi ifade edebileceği gibi kendine bakım ve temizlik gibi konuları ve cinsel istismara maruz kalmamayı da öğrenecektir.

Anne-babalar, zihinsel özürlü çocuğuyla cinselliği konuşurken güçlük çekerler. Bu nedenle Ö önce likle, anne-babanın eğitimi önemlidir. Bu durumda anne-babalar konu hakkında bilgi alınabilecek alabileceğiniz kaynaklara ulaş malıdır n.

Anne-babanın bilgi verme görevini yönlendirecek olan, çocuğun sorularıdır. Çocuk soru sormuyorsa bunun sebebi, önceki denemelerde reddedilişleri ya da baştan savma cevapların verilmiş olmasıdır. Bu durumda, kimi çocuklar bu konunun yasak olduğunu, ilgilenilmemesi gerektiğini; kimileri yetişkinlerin kendilerini ciddiye almadığını; kimileri de başka kaynaktan alınan bilgilerin aileden saklanması gerektiğini düşünürler.

Tüm yaşlarda sorulan cinsel sorular için en önemli nokta, anne-babanın soruları cevaplama anındaki tutumlarıdır. Çocuğu kesinlikle ayıplamamak, azarlamamak, susturmamak gerekir. Bu şekilde davranıldığında çocuk, bu soruların sorulmaması gerektiği fikrine kapılır ve cevapları başka kişilerde arayabileceği gibi gözetleme veya deneyler yapma yollarına da başvurabilir. Bu da cinsel eğitimin anne babanın kontrolünden çıkması, bir anlamda istenmeyen bir yöne gitmesi demektir. Oysa her aile çocuklarına kendi aile yapısı ve kültürü doğrultusunda bir cinsel eğitim vermek ister.

Bazı aileler de in, zihinsel özürlü bireyleri uygun gördükleri biri ile evlendir melerine diklerine ya da çocuk yapmadan benzer zihinsel özürlü bireylerin birbiriyle evlendirilmesine sık rastlanmaktadır. Uzmanlar bu konuyla ilgili çalışma ve araştırmalarını sürdürmektedirler.

Çocuğun mastürbasyon yapması cinsel bir sapkınlık değildir. Ancak ebeveynler, çocukları ev içinde veya okulda hoşuna gidecek ve aynı zamanda kendisini değerli, mutlu hissedebileceği spor ve sanat gibi sosyal faaliyetlere yönlendirerek bazı önlemler almalıdır.

Ergen yaştaki özürlü kızlar için en önemli konu adet görme dönemidir (menstruasyon). Genç kızlar, mutlaka konuyla ilgili önceden bilgilendirilmeli, psikolojik olarak hazırlanmalıdırlar. Vücudu büyüyüp olgunlaştığı için bu olayın yaşandığı, artık genç kızlığa adım attığı anlatılmalı ve bunun yanında bakım ve temizlik konusunda da rehberlik edilmelidir. Zihinsel özürlü bireye; bakım, temizlik, ped kullanma ve yerleştirme konusundaki bilgiler adım adım gösterilmelidir.

Cinsel Bilgileri Aktarırken;

Mümkün olduğunca çok şey öğren
Bilgi desteği sağla:

Anne babalar çocuklarının yaş ve zeka düzeyine uygun cinsel bilgilerle ilgili kendilerine yardım edecek uzman kişi, kitap, dergi, makale, kaset vb. kaynaklara ulaşmalı ve bunlardan yararlanmalıdırlar.

Gelişimini takip et:

Çocuğun gelişimini takip ederken şunlar unutmamalıdır:

-Gelişim, hem biyolojik faktörlerden hem de çevreden etkilenmektedir.

Gelişim düzeyini belirle
uygulama yap
* Belli bir konu üzerinde dur:

Bir seferde çok geniş konulara yönelmek ve çok fazla şey konuşmak yerine, daha sık ancak daha az konuda konuşmak uygun olacaktır.

* Önceden planla:

* Arkadaşça bir yaklaşımı amaçla:

Anne babalar konuşmaları bir ders olarak değil, iki taraflı bir tartışma olarak görmeli ve çocuklarıyla arkadaşça bir tutum içinde olmalıdırlar.

Bazen uzman desteği gerekir…

Çocuğunuzun yaptığı;

Cinsel organıyla oynama,
Sürtünme,
Dudaktan öpme isteği,
Memeleri veya genital bölgeyi elleme isteği,
Karşı cinse sıkarak sarılma isteği,
Soyunma ya da giyinme durumunu gözetleme isteği,
Karşı cinse hiç ilgi göstermeme,
Sıklıkla ve her ortamda mastürbasyon yapma isteği,
Erkekse kız, kızsa erkek gibi davranma isteği,
Cinsel konulara aşırı ilgi gösterme gibi çeşitli davranışları n, bu kitapçıkta anlatılan gelişim dönemleri ve özellikleri ile cinsel gelişim bilgilerine bakarak normal olup olmadığını anlayabilirsiniz. Çocuğun bu davranışlarını sorun olarak görmek için, davranışın;
Zeka düzeyine uygun olup olmadığına
Şiddetine,
Sıklığına ve sürekliliğine bakılmalıdır.
2 yaşındaki bir çocuğun, başkalarının yanında külotunu indirerek tuvalete kadar koşması, 2 yaş zeka düzeyi için uygun olabilir. Ancak aynı davranış 10 yaş zeka düzeyi için uygun değildir. Bu davranış, takvim yaşı 10, zeka yaşı 2 olan zihinsel özürlü çocukta da görülebilir. Bu durum, bir davranışın zeka düzeyine uygun olup olmadığına;

Çocuğun, parmağını emerken bunu hırslı ve kuvvetli bir hale dönüştürmesi yani şiddetli olarak yapmaya başlaması durumu, bir davranışın şiddetli olup olmadığına;

Merakı nedeniyle etek giymek isteyen erkek çocuğun, bunu ısrarla sürdürmek istemesi durumu, bir davranışın sıklığına ve sürekliliğine;

örnek olarak verilebilir. Bu durumlar mevcutsa, konuyla ilgili bir uzmana başvurulmalıdır.

Kaynak:Rehber öğretmen.biz
 
Geri
Üst