AkLımda..

Mayhoş

mayhoş
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
11,125
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ღ♥Sonu Ölüm de olsa O♥ღ



35614169.png




Yüreğimi dolaşırdı üşüyen bir ses
Gözlerinde ßuğulanırdı camlar
-ellerin ellerimde lades-


Hangi yöne doğru sollardık zamanı
Ölüm hangi yönden giderdi?
Akşamlar içimizde uzun birer yara
Gibi açılırdı her gece dev birer kafes.
Başlardık buzlu ağlamalara
-yüreğimi sana verdim lades-



Yüzüne gömdüm gençliğimi
Orda kayboldu aslında
Yeni aşklar sunmayın bana
Aklımda …





Aşk pencereLerde tutukLu kaLmaktır
Sen geLirsin beLki misafir de geLir karşıLıkLı oturup konuşmaktır ordan burdan...
Senin o her zaman baktığın gibi kaçamak bakmandır gözLerime..
Tanıştırayım eşim demendir...
Yüzümün aL aL oLması martıLarın uçuşmasıdır saçLarımda...


Tek bir defa oLsun şikâyetçi oLmadan süren gönüLLü bir tutukLuLuk haLidir aşk.
Onun gözLerinin içine bakabiLme cesaretini buLabiLdiğin iLk anda ''ben sende tutukLu kaLdım'' diyebiLmektir.
Seni pencerede bekLerken her anın bir sürgüne dönüşmesidir.



Kapı çaLmasıdır aşk...
Kapıda senin oLmandır...
ELLerinde doLu doLu dönüşün gözLerinde buradayım çiçekLeri açmasıdır.
TamamLanmaktır aşk...
Aşksız herşey yarımdır.Aşksız her şey eksik.


Aşk sehpanın üzerinde iki bardaktır.
Birinin çayı üç şekerLi sevmesini sevmektir.
Ne yana dönsen ondan küçük şeyLer buLmak onun şimdi gidişini böyLe keşfetmektir.
UnutuLmuş uLuorta bir güLümseme perdeye sinmiş bir minik öfke böreğin aLtını yakışı düğme dikerken iğneyi serçe parmağına batırışı ne yana dönsen saçLarı...



Aşk işte böyLe koLay gidenin ardından en zor oLanı yapabiLme maharetidir.
BekLemektir...
GeLmeyecek oLanı bekLemenin sırrına ermektir.
O yüzden aşk karşıda duran o yüzden aşk kaLdırımLarın en kenarında yürüyen o yüzden aşk ayakkabıLarını bağLamayı biLmeyen o yüzden aşk cetveLLe düz çizgi çizemeyen o yüzden aşk orası benim yerimdi diyemeyen o yüzden aşk mendiLine süt doLdurup götürebiLenLerin işidir.




Aşk duadır.
Görmediğine inanması insanın gittiğine de inanmamasıdır.
Her yağmur tanesini bir meLek indiriyorsa yeryüzüne bir tanesinin de o oLacağını umup yağmurda tepeden tırnağa ısLanmaktır.
Aşk yağmurda böyLe bekLemektir.
Aşk şimdi bekLemektir.




O yüzden yağmur herkese başka yağar.
O yüzden dönerse bir yağmurLa dönecektir.
O yüzden yağmur rahmettir.



Ama hep gitmektir aşk.
Hep şimdi gitmektir.
Öncesi oLmayan sonrası biLinmeyendir.
Dünyanın en güzeL sabrıdır.
Aşk biraz da bir kapının eşiğinde diz kırıp bekLemektir.


Yani aşk şimdi gidenin peşinden şimdi yanmaktır.
FiLm afişLerinde kitap kapakLarında şarkı sözleri nakaratLarında kendine bir yer ayırmaktır.
ÖyLe özLemektir ki; ne oLur geLme diyebiLme hazzıdır.


Ünsüz bir harftir aşk.
KavisLidir aLtına düşmemek için küçük bir çengeLi vardır.
Hepsi budur.
Hepsi bu kadardır.



Aşk ne kadar ''şimdi'' ise o kadar da''şifa''dır.
Yani buLdum sandığın anda o küçük çengeLin kayıp gitmesiyLe kaybettiğin oLandır.
O yüzden aşktır.
KıymetLidir.


Tutkudur aşk...
Seni akşam iLk defa bekLemektir...
Bütün yıLdızLarı...
Gökyüzünün tamamını...
Bir ömür beraber payLaşacağımız anıLarı da getirmeni bekLemektir...



Aşk yemeği yapmış oLmaktır...
İçinde özLemin içinde hasretin ve bir daha bırakıp gitmeyişin oLacaktır...
Her an yanında içinde hissetmektir
AkLımdasın AkLımda :)

Nerede oLusan oL .. Kokun GeLir kaLbe Sızar !
VeriLen payLaşımLar (ALINTIDIR)
 
Zamanın kendinden geçtiği günlerin birinde deniz kıyısında bir ayağım suda diğer ayağım kuru toprakta yürüyordum. Dikkatimi çekti denizin bittiği yerde toprak toprağın bittiği yerde deniz vardı. Bir anlığına "sizi böyle ayrı tutan ne yoksa ben miyim?"diye sordum kendime. Biraz düşününce "hayır" dedim zaten ikiniz aynı şey değil misiniz bedenimde? İçimi soğuttu bu suçluluk duygusu. Önce kumlara uzandım sıcaktı... Daha sonra denize girdim daha sıcaktı... Denizden çıkıp üşüyünce anladım; tenime vuran rüzgârın soğuğuymuş seni sevmek...

Her gece ay aydınlığı festivalleri düzenlenir gözlerimde ben yıldızları seyrederim yıldızlar beni. Hep yalnızlığın bir adım komşuluğunda olurum ya da bir kelime. Çığlıklar uğurlarken şiirler ağırlarım. Sessizliğin o kahpe ayinsizliğini fersah fersah yakınlaştırır hayalin. Zaman saniyeyi yıllara böler her lahzada ruhuma bir kırbaç ve her kırbaçta içime bir tutam sevgin kamçılanır... Derken ötede bir sokak lambasına takılır gözlerim. Kırık bir sokak lambasının altındaki loş ışıkta gecenin ürkütücülüğüne sarılmış şiirdir seni sevmek...

Bazen ekmek arası domates bazen yüzünü güneşe dönmüş titrek bir papatya bazen yağmur yağınca oluşan toprağın kokusu bazen de misafir geldiğinde evde oluşan tatlı telaştır seni sevmek...

Bilmem hangi buzullar ülkesinin soğuğunda buz tutmuşken gurbetler yorgunu bedenim bilinmeyen bir yerin bilinmeyen bir vadisinde bilinmeyen bir çiçeği eline tutuşturmanın umuduyla ısınıyorum. Yaşamak hiç tadılmamış gözyaşlarını sevda kurnalarına hapsedip ufuklarda ufukları görerek yaşamak bir ömür tüketip bir ölümün arifesinde hepi topu bir fincan sabırmış seni sevmek...


Körlüğü hiç yaşamadım çok şükür kendimi bildim bileli görüyorum. Kâh güneş kâh florasanlar eşlik ediyor gözlerime. Görüntüsüzlüğün dilinden anlamasam da karanlığı çok iyi bilirim. Hele mışıl mışıl bir uykudan uyanıp ışıl ışıl bir umudu kucaklayacakken zamansız gelen ayrılıkların anaforlarını insanın boğazında düğümlenen suskunluğu bilirim."Alt tarafı bir hayal/bir hayat kırıklığıydı" diyemezsiniz yazık olur elektrikler kesilince ansızın çöken karanlıkmış seni sevmek...



Gözlerin diyeceğim rengini nerden almış bilemem kıyamam gözlerinin parlayışına. Ellerin diyeceğim kuğular kıskanır bir daha konuşmazlar benimle. Saçların diyeceğim binlerce mecusiyle yangınlar doğururken nispet yapardı cehennemlere. En hâsılı ben ruhun diyeyim. Kendini bir melek olduğuna inandıracak denli tatlı olduğu ruhuna dokunduğumda "meleklere inanmak" mış seni sevmek...


"Seni seviyorum" da "çok" gizli zarfını yakalamakmış seni sevmek...

(A)Fatih CANAVAROĞLU
 
Aşk duadır.
Görmediğine inanması insanın gittiğine de inanmamasıdır.
Her yağmur tanesini bir meLek indiriyorsa yeryüzüne bir tanesinin de o oLacağını umup yağmurda tepeden tırnağa ısLanmaktır.
Aşk yağmurda böyLe bekLemektir.
Aşk şimdi bekLemektir.


yüreğine sağlık prenses..=)
 
Yüreğin yüreğimi sürüklemişken
seni o'ndan ötürü sevmeyi öğrenmişken
bu kalbi verenden ve senin sevgini içine serenden
senli cennet isterim.

(A)
 
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Sonrası iyilik güzellik..
 
Lunaparklardaki atlı karıncaları düşün!
Oradaki atları.
Sonsuza dek kovalarlar birbirlerini ve ne menzile ne de birbirlerine yetişebilirler.
Biz de öyleyiz sevgilim!
Dağdağa kavuşur/biz seninle kavuşamayız!
Bizim zelzelemiz bu!...


roses_are_red__by_milkboxer.jpg



Anladım ki; Adın Ebediyete Esir Verilmiş Bir Ruhun Tadında...
Bir Kez Daha...
Sıcacık Bir Ekmek Misali...
Sevgili...

 
:) eline sağlık güzel ... hepsi 1 konuda olmasıda ayrı güzel :D iki saat sayfa değiştirme zorunda bırakmıyorsun xD
 
Başımda belli-belirsiz bir ağrı...
Ağrıya odaklanmak yerine yazmak tercihim oluyor...Ağrı kesici niyetine :)
ama "ne yazmalı nerden başlamalı" bilinmezliğine takılı kalıyorum...
Hayalimi mi anlatsam...?
Kocaman yere göğe sığması imkânsız hayallerim yok...
Anlıyorum ki hayal dediğimiz para pul güç kuvvet güzellik gibi olgulara ihtiyaç duymadığımız şartsız şurtsuz kendimizi kandırma ve mutlu olma yönteminde bile realist davranıyorum...
Bozuk para gibi kolay harcamıyorum...
Hayallerimde oldukça temkinli ve fazlasıyla cimriyim gibi...



Bir uçak seyehatiyle başlıyor mütevazi hayalim...
Uçuyorum teknolojinin çağımız muhteşemliğinde...
Mavilikler içinde pamuk şekerlerinin sis kümelerini yara yara süzüle süzüle...
Yer çekimine inat ayaklarımı kullanmadan trafik keşmekeşinden uzak yol alıyorum...
Kuşlara göz kırpıp güneşe yaklaşıyorum...
Delice sessiz mutluluk çığlıkları atıyorum yüzümde anlamsız gülümsemelere mani olamıyorum...
Birilerinin deli mi ne ifadeli bakışlarına aldırış etmeden yaramaz ve meraklı bir çocuk şımarıklığıyla herşeyi görme telaşına düşüyorum...

Yerden kesilen ayaklarımın karaya ayak basma zamanı geliyor...

Uçsuz bucaksız ormanın birindeyiZ...
Gökyüzünü yeşile boyayan devasa ağaçların arasında...
Evet yalnız değilim...
Varlığıyla ve aşkıyla yanımda sevdiğim ADAM...
Kalplerimizdeki ritm aynı...
Kenetlenmiş iki yürek...


Yürüyoruz ben ve seni BİZ yapmanın huzuruyla...
Kuş cıvıltıları şarkımız oluyor...
Rüzgâr doğru aşkı doğru iklimde buluşturuyor...
Yapraklar hışırtılarıyla alkış tutuyor sevdamıZa...



Gökyüzü tüm maviliğini cömertçe sergilerken denizin mavisinin "eksiğini benden tamamla" dercesine buluştukları seyirlik manzarada yamacımızda yeşilin her tonunun evsahipliğindeyiz...

veeeeeeeee işte o kocaman uçurtmam...
SalıveriyoruZ ucu bucağı görünmeyen maviliğe...
Sıkı sıkı tutuyoruZ...
Alabildiğine özgür ve olabildiğince TUTSAK...



Hayalimdeki ADAM Hayalimdeki YOLCULUK Hayalimdeki MEKAN...

kim bilir NEREDE ne Zaman...

ucurtma-tarihce-09-2.jpg

 
Ellerin benim olduğunda cennetin kapıları benim olur. Bana yakın olduğunda dünya kimin umrunda..
Aşkınla perişanım zaferler kazansamda..

silhouette_photo.jpg


Nefesim eksikti...Kalp atışım eksikti..Herşeyimle ben eksiktim..
Ama şimdi ay öyle güzel ki gökyüzü öyle güzel ki şimdi herşeyimle senindim
 
Şimdi yazıyorum hayallerimi göremezsin belki ama
Okuyabilesin istedim tıpkı içimi okur gibi
Ben sana yüreğimi açtım canımın incisi
Daha ötesi yok bendeki sevginin
İster oku ister at
İstersen her gece benim gibi sende
Doyulmaz hayallere yat..


Sevgiyi sevmeyi bilirsin belki de
Seni sevmenin ne demek olduğunu bir bilsen…
(A)
 
Our_luck_changed_by_iNeedChemicalX.jpg

''Tek bir adım at!
Bir adım küçük değil...
En uzun yolculuğa bile bir adımla başlanır?
Sadece bir adım!




Sen ki; yahu çok güzelsin.
Nasıl izah etmeli bunu anlaşılır bir dille.
Mesela gözlerinde bir şey var açıklayamıyorum onu.
..Sanki aynı kareye sığdırılmış topyekûn yeryüzü ve gökyüzü..
 
sbh.jpg


uyanırım bahar aylarında çiçek açan erik dallarına bakarım.
ve senin elinle Allah'ın yakınlığını hissederim.

bilirim ki aramızda gizli bir güç tarafından çekilmiş kablolar ve üzerinden geçen bir elektrik akımı vardır.

dağların sarsılışı durgunlaşan deniz
her bahar açan erik ağacı
ve sabahları odama dolan iğde kokuları gibi.

dilek aslaner- tutkulu bir oyalanma

 


ALDANI-ALDATI

I

Benim düşlerimin içinde
O uyuyordu, duyuyordum.
Ben bir uykusunda onun,
Bir düş'ünde bulundum..
Uyuyordu,duyuyordu,
Avundum.

II

Benim düşlerimin içinde
O uyumuyordu, biliyordum.
Ben ne bir uykusunda onun,
Ne de bir düş'ünde bulundum..
Bulunsaydım,
Vururdum.

2949754717_f662c526ae_b.jpg

 
Vazgeçmek olmazdı; maviye vurulmuştu...

Bazen bu mavi sevdası sığmaz olurdu yüreğine, mavi sözler dökmek isterdi kağıda. O zaman kalbini alırdı eline, kalbini yakan aşkı alırdı; beyazın üstüne maviden izler bırakırdı. Beyaza siyah dokunmamıştı; beyaz kirlenmemişti, beyaz maviyi beklemedeydi...

Maviye vurulmuştu... Bir kere ileriye bakmıştı... içinde maviyi farketmişti bir kere... vazgeçmek olmazdı; vazgeçmiyordu...

Bazen yoruluyordu bu sevdadan, bir parça maviyi yüreğinde taşımak hep zordu. Kaçıp gitmek vardı bu sevdadan. Kaçmak.. bütün renkleri siyaha bırakmak demekti.

Vazgeçmiyordu; trenler birbiri ardına kalkıyor... maviye hasret; mavi sevdasında büyüyen kalpler, her tren düdüğünde yanıyordu gidenler için. Renkler her geçen gün siyaha dönmedeydi, sanki korkuyordu.

Maviye vurulmuştu; maviye sevda umut istiyordu, elinde bir parça kar istiyordu...

Ve bu sevda, koru sımsıkı tutmak demekti; mavi uğruna bütün renklerden bir damlacık olsun kurtulmak için yanmak demekti.

Maviye sevda; yanmak demekti....
(A)
 
Suskun mavi



Kar tanecikleri içimde eriyince
Mutlu kelimelerin salıncağında sallanıyorum
Apansız başlayan bir yağmurda ıslanmak gibi bir duygu bu
Her yer mayısı müjdeliyor
Ve her söz adınla başlayıp adınla bitiyor
Yer gök daha bir mavi oluyor seni içlerine katıverince
Yaşlı bir sakız ağacının körpecik dalları gibi uçkun veriyorum güneşe
Oysa hiçbir şeye aldırış etmeden akıyor ırmaklar
Artık çokçası denizine de ulaşamıyor
Kurumuş yatağı güzel bir hayal olup aklında kalıyor zamanın...

Hâlbuki seninle zamansızlıkta yaşamaktı benim sevgim
Bir istiridye nasıl içinde saklıyorsa sırrını
Öylesi suskun ve maviydi bu yüzden...
(A)
 
“Gitmem gerekiyor” dedin ve gittin… Gitme diyemezdim.. Dudaklarım tebessüm etti yüreğim ağladı için için… Gitmen gerekiyordu demek gittin..


Gideceğini söyleyecek kadar yürekli olduğun için bir kez daha sevilmeye değerdin aslında. Sustu dilim ses etmedim.

Oysa daha geniş zamanlar hayal etmiştim. Bir düşün ortasında uyanmaya meyilliydim. Madem gitmen lazım ne diyebilirim?

Sensizliğe alışmak sorun değil zaten hep sensizdim. Sen gelince eksik olanın ne olduğunu anlamıştım. Kalbimin ortasında duran o koca boşluğu kaplamıştı varlığın. Biraz daha kalsan deli gibi sevecektim.

“Biraz zaman ver bana” dedin. Al bütün zamanlar senin olsun. Benim takvimle kavgam ömrüm boyunca sürecek zaten yarısını da sana veririm çok mu?

İlk gün anlaşmıştım aslında sen çıkmaz bir sokaktın. Labirentin bile ışığı vardır ucunda senin köşelerin kendine dönüyordu. İnat ettim!

Hiç önemli değil bu gidişin biliyorum geleceksin. Bir kış gecesi yani dönünce şu yazın güneşi kar yağarken usul usul kendini yalnız hissedeceksin. Eve sığmayacak yüreğin sokaklarda kedi gibi dolaşırken üstün başın ıslanmış üşüyeceksin. Bir aşkı olmasa bile dost elini arayacaksın ve nerde olduğumu bileceksin.

O vakte kadar delirecek yüreğim. Kendimi tanıyorum. Tırnaklarımı geçirip avucuma kanatırcasına bekleyeceğim. Tam unutup alışıyorken telefonum çalacak. Uykumu böleceksin. “Sana ihtiyacım var” diyen sesine dökülecek gözyaşlarım.

Ne kadar uzakta olursan ol koşup geleceğim. Hangi duamın kabul olduğunu bilemesem de gökyüzüne bir teşekkür göndereceğim.

Şimdi gitmek istiyorsun ya git! Bütün zamanları sende yitiririm. Bir müddet belki arasın diye beklerim. Ümidimi kaybettiğimde dönersin. Gitmen gerekiyorsa git! Sen bana ben sana yazılmışsak eğer biliyorum ki bu hikayeyi böyle bitiremezsin!
:) İnat ettim.
 
ben kendimin dışındayım
tıpkı yağmurun pencerenin dışındaki
ya da suyun denizdeki hali gibi
her yerdeyim ama kendimin dışındayım
ve dışarıda yer alan her şey
benimle dolu

sadece olanaklı olanlar
güldüler bana
ve kaçtılar benden
ve ben olanaksızlarla
el ele tutuştum
(A)
 
"Bil ki ey sevgili

Ben seni aklımdan hiç çıkarmadım;
ben sadece aklımı çıkardım
Ve böyle bilsin bütün dünya,
ben aklımı senin rağmına değil,
senin uğruna senden çıkardım..."



Dücane Cündioğlu
Cenab-ı Aşk'a Dair
 
Anlamlı bir cümlenin sonundayım
Hayat garip oyunlar oynar hain tuzaklar kurar oldu bugünlerde.
Kaybettim kelimelerimi yorgun düşlerimin dilsiz çığlıklarında…
Yüklemsiz kaldı bazı cümleler kimileri ise özneye özlemli.
Cümlelerin boynu bükük devrik kuralsız.
Şiirler yarım dizelik hissiz uyaksız.
Telaşlı kalabalığın ortasında yalnız bir ben.
Kendimi bir nokta kadar küçük hissettiğim anda fark ettim ki…
Anlamlı bir cümlenin sonundayım...





Son.
 

Müsaden Olursa BenDe Bir Dörtlük Ekleyeyim She ...
Yengeniz Börekleri Yapmaya Başlamış Ha Ha :biggrin:

Kelimelerin Anlamsız Kaldığı,
Sözlerin Geçersiz Olduğu,
Göz Göze Geldiğimiz Bir ZamanDa Sevdim Seni;
Seni Sevdim Bir Tek Seni Bunu Bilesin Deli;
Deli Diyorlar Artık Bana, Varsın Desinler Ben Seni Seviyorum SenDe Beni ....
 
Geri
Üst