AKP’nin sırrı!

By_SEKOPY

_C*_Özel Harekat_
Süper Moderatör
Katılım
3 Kas 2005
Mesajlar
2,544
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
..zamansız bir zamandan...
AKP’nin sırrı!

AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Malatya’da yaptığı konuşmada, parlamenter sistemin Türkiye’nin ayağına bağ olduğunu öne sürerek “Tayyip Erdoğan, başkanlık sistemini kendisi için istememektedir. Tayyip Erdoğan, hizmetleriyle zaten Türkiye’nin ilelebet ve ebedi başkanıdır” diye konuştu, bu arada “Allah’a yemin ederim ki Türkiye’deki bütün meselelerin çözülmesinde en yetkili lider ise Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye bir söz söyledi.
Tayyip Erdoğan’ın ne kadar yetkili olduğunu ifade edebilmek için Allah’a yemin etmeye gerek var mı? Halkın huzurunda Allah’ı şahit göstermek için kimsenin iç yüzünü bilmediği bir konuyu açıklıyor olmak gerekir. Kaldı ki bugün tam yetkili olan yarın yetkisiz olabilir.
Soylu, sonradan “Ben Tayyip Erdoğan’ın milletin gönlünde olduğunu anlattım” diye açıklama yapmak ihtiyacı hissetti.
Evet bu doğru ama biraz ileri gittiği de gerçek.. Hani bir ara AKP Bursa milletvekili Hüseyin Şahin de “Tayyip Erdoğan’a dokunmak ibadettir” demiş ve böylece, bir insana Tanrısallık yakıştırabilmişti..
Eski Yunan’da Zeus gibi insanların tanrı olarak kabul edilmesinin suçu sadece kendilerine ait değildi. İnsanlar güçlülerin yanında saf tutarak çıkarlarını koruyabileceklerini düşünüyorlardı. Bugün de durum pek değişmiş değildir. Hatta hemen hemen farksızdır.
Erdal Atabek, insanların bu yönelimini “balık sürüsü davranışı” olarak nitelendiriyor ve “Birileri bir şey yaptığı zaman hepsinin onu yapmaya koşuştuğu bir davranış kalıbı. Bu davranışı en iyi keşfedenler pazarlamacılardır” dedikten sonra konuyu toplumun sürüleştirilmesine getiriyor.


***


İşte bugün Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Abdullah Öcalan ile yapılan gönüşmelerle ilgili olarak “Biz doğrudan karşımıza muhatap alarak, hükümet, başbakan, bakan olarak ’gel bakalım Öcalan seninle oturalım, pazarlık yapalım’diyemeyiz. Bunu dersek millet bizi affetmez, böyle bir şey olmaz.” diyebiliyor ve yandaşları da durumu sorgusuz sualsiz kabulleniyor. Oysa bırakın İmralı’yı siz Oslo’da “koordinatör ülke” nin organizasyonu ile Türkiye’yi PKK terör örgütü ile resmen masaya oturtmadınız mı? Habur’da teröristlere çadır mahkemesi kurmadınız mı? Teröristler, sınırdan Diyarbakır’a kadar zafer kazanmış Romalı komutan edasıyla, kamyon üstünden halkı selamlaya selamlaya gitmedi mi? Son olarak, üç PKK’lı için 100 lin kişilik cenaze törenine izin veren siz değil misiniz? Ana dilde savunma PKK talebi değil miydi? Terör örgütünü daha nasıl muhatap alacaksınız? Kaldı ki AKP Diyarbakır milletvekili Cuma İçten “22 bin PKK’lı öldürüldü, yani 22 bin tane çocuğum öldürüldü. Hepsi benim çocuğum” demedi mi?


***


Fakat bütün bunların “balık sürüsü davranışı” na alışmış topluluklar için hiçbir önemi yoktur. Öyle ki, lider, “Müslümanlığı bırakıyoruz, Hıristiyan olacağız” dese, etrafındaki ekipten başlamak üzere herkes Hıristiyanlık değerlerinin ne kadar yüce olduğunu anlatmaya başlar. Kısa bir süre sonra görülür ki, toplum buna da alışmış.. İnsanların her türlü kalıba girebilmesinin sebebi, korkudan ziyade, menfaat odaklı düşünce tarzıdır. Son seçimlerde AKP’ye oy veren bir hemşehrim, daha dün aynen şöyle dedi: “Arkadaş, hayatımızı bazı düşüncelere adadık da ne oldu? 60 yaşıma geldim, bundan sonra benim için sadece âli menfaatlerim önemlidir.”
İşte Bülent Arınç da “AK Parti’nin son 10 yılda yaptıkları, milliyetçilik ve vatanseverliğini gösteriyor, şimdi vatandaşın terör sorununun çözülmesini istiyor, buna da çözüm bulacağız” diyerek, Türkiye’nin Türk devleti olmaktan çıkarılması sürecini bile milliyetçilik diye anlatabiliyor. Aynı sözleri bütün AKP propagandistlerinden duyabilirsiniz. Çünkü, toplumların balık sürüsü davranışı ile kendi söylemlerine gelebileceklerini keşfetmiş durumdalar. Siyasi pazarlamacılık yapıyorlar kısacası. Karşılarında muhalefet de olmadığı için yüzde “yüzde 70”e doğru gidiyorlar.


AKP’nin sırrı! -Yazarlar-Yeniçağ Gazetesi
 
zinayı övseler zina çocuguyum diycek insanlar var :D
 
“yüzde 70”e doğru gidiyorlar.

işin gerçeği böyle olsaydı içeri tıktıkları subaylar için torna-çark yapmazlardı.Peki ne olduda birden90 derece dönüş yaptılar?

Anket yapan ve yaptırdığı anketlerden üyelerine para veren bir site var,devamlı ankt gelir,amacım para kazanmak değil,gündemi takip etmektir.Zaten anket başına 5-10 kuruş verirler..Ama bundan 40-45 gün önce öyle bir anket geldi ki akıllara zarar.Normalde bir anket mail kutuna düştükten 24 saat sonra link iptal olur,ben 3 gün sonra gördüm ve açtım anketi,peki ne sormuşlar deriniz?
Tamamı ordu ve ordu-politika ve bu ayağın görünmez ucu iktidar ile ilgili sorulardı.Karşılığı 2 TL idi,düşnebiliyormusunuz,bizim vergilerimizden kesilen parti paraları ne kadar güzel dğerlendiriliyor.Ve sanırım o anketlerin sonuçları artık detaylanmaya başladı,
Yüce Rabb'im'den tek dileğim,şehit analarının acılarının bu dünyada dindirilmesidir.Gerekirse Kıbrıs'ı tekrar vilayet yaparız.Malum bunlara yassıada yetmez :)
 
ERDOĞAN olmasaydı bu ülke çoktan batmıştı
 
işin sırrı müridlikte toplumu çakma şeyhlerl müridleştirip emir eri ne dönüştürdüler sormak sorgulamak yok uygulamak var.
 
Çevremde Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadoluyu verelim gitsin diyen Mhp liler var. Allah bu milleti kahretsin diyesim geliyor artık. Fakat milletin topyekün bir suçuda yok. Tek suçu şerefsizleri siyasetçi zannetmeye devam etmesi.
 
Akpnin sırrı değilde, işin sırrı desek daha doğru.

Tayyip erdoğansız bir akp, bir hiç demektir.Düşünsenize cumhurbaşkanlığından,başbakanlığa,genelkurmaydan yargı organlarına kadar herşey tayyip erdoğanın iki dudağından çıkan kelimelerle şekilleniyor.Etrafındakiler sadece birer kukla,robot.Ondan korkmayan bir kamu kurumu yöneticisi var mı?
Bir sır diyeceksek o da onun bu büyük tiyatroculuk sırrıdır.Bu sırrı henüz kimse çözemedi.Ama kendi öngörülerime göre onun bu büyük amacı Türkiyeyi bir islam cumhuriyeti,bir islam başkenti yaparak siyasetten çekilip evinde tesbih çekmek.Özgürlük,demokrasi vs falan onun için hikaye.Hepsi birer araç.Amaç değil.
Tayyip erdoğan siyaseti bıraksa akp diye bir parti olmaz ya da sadece tabela partisi olur.Bu yüzden akpnin bir sırrı yok.
 
AKP nin sırrı halkın değerleri ile barışık olması chp ise sol şeridi gereksiz yere işgal eden sol görünümlü darbeci faşist bir parti
 

Tayyip erdoğan siyaseti bıraksa akp diye bir parti olmaz ya da sadece tabela partisi olur.Bu yüzden akpnin bir sırrı yok.

Bu filmi daha önce biz seyrettik.Bu gün darbe,cart-curt hakkında yorum yapanlar daha o günlerde doğmamıştı bile :) ama doğan bir şey vardı:Lüx tüketim...ve o akımı Özal bu memleketin insanı ile tanıştırdığında yıkılamayacak kadar güçlü bir iktidara sahipti.Arkasındaki muazzam coni gücü bir gün eriyip gitti,bize baki kalansa lüx tüketimle,peşmergelerin bakım masrafları oldu.
Açın o tarihi gün gün inceleyin,peşmergeler yerine suriyelileri koyun,sonra bakın bakalım senaryoda artstlerin haricinde bir değişiklik var mı?

Bir zamanlar Özal'a toz kondurmayan işini bilen yalaka takımının bu günde clonlanmışları mevcuttur ama eminimki iktidarla ilk akraba olacak olan yine bu yalaka takımı olacaktır :)
 
Akpnin sırrı değilde, işin sırrı desek daha doğru.

Tayyip erdoğansız bir akp, bir hiç demektir.Düşünsenize cumhurbaşkanlığından,başbakanlığa,genelkurmaydan yargı organlarına kadar herşey tayyip erdoğanın iki dudağından çıkan kelimelerle şekilleniyor.Etrafındakiler sadece birer kukla,robot.Ondan korkmayan bir kamu kurumu yöneticisi var mı?
Bir sır diyeceksek o da onun bu büyük tiyatroculuk sırrıdır.Bu sırrı henüz kimse çözemedi.Ama kendi öngörülerime göre onun bu büyük amacı Türkiyeyi bir islam cumhuriyeti,bir islam başkenti yaparak siyasetten çekilip evinde tesbih çekmek.Özgürlük,demokrasi vs falan onun için hikaye.Hepsi birer araç.Amaç değil.
Tayyip erdoğan siyaseti bıraksa akp diye bir parti olmaz ya da sadece tabela partisi olur.Bu yüzden akpnin bir sırrı yok.

Tesbitten çok temenni mahiyetinde bir yorum olmuş.
 
En son secim öncesi koyun şimdi balık sürüsü neyseki bu ve bunlar gibilerinin fikilerini sallamıyor kimse. Bir zamanlar laiklik elden gidicekdi şeriat gelicekdi şimdi vatan elden gidiyor adı değişti sacmalıgın kaynagı hala aynı muhalefet :)
 
Ortada sır falan yok. Arap kültürüyle yaşayan toplumların çoğunda başa getirilmiş her dikdatör, yönetici veya hükümet batıdan veya amerikadan aldığı destek gücüyle pek ala kendisine biçilen ömür süresince yönetimde kalabilir. Ortada kendi çıkarlarını düşünebilecek, kendisi için faydalı olanı akıl edebilecek bir toplum olmadığı sürece böylesi oluşumların varlığını devam ettirmesi mümkündür. 1919-1922 yılları arasında gerçekleşmiş, 4 yıl süren Kurtuluş Savaşı sonucu Anadoludaki halkı esir edemeyen, köle yapamayan, kaynaklarını sömüremeyen güçler bu yapının temellerini Özal ile atmış, Recep ilede sonuç almak istiyor. İşin özeti bundan ibaret. Recebin ve abdullah öcalanın ömrünü halk değil amerika tayin edecek. Saddamın ömrünüde onlar tayin etmişti.
 
Geri
Üst