Akp Bunları Neden Yapıyor Biliyorum..!

bugün atatürk hayatta olsa ben atatürkçüyüm diyenlerin yüzde doksannı keserdi seçilmiş atanmıştan her zaman üstündür iyi yada kötü saygı duyulması lazım ayrıca matador kardeş akp türkiyede iç savaş çıkartmaya çalışıyo sözlerine hiç katılmıyorum sen böle konuşunca sen çığırtkan durumuna düşüyosun bence

akp yi kesmezmiydi yani ? akp atatürkçü değilmi ? Evet şu anda bir çok aydın gecınen ınsan ATATÜRK ün arkasına saklanıyor buna diyecek birşeyim yok ama ATATÜRK hayatta olsa ve de senin deyiminle kesmeye başlasa buna akp den başlardı...
 
iyi tespit yapmışsın. biz bunları yıllardır söylüyoz ama akepeliler ve tatlı su aydınları, soros.ular,ab-d'ciler bize inanmıyor. paranoyaklıkla suçlanıyoruz. umarım bu sefer üç-beş kişi de olsa inanan çıkar.
paylaşım için teşekkürler...
 
Ülkemizde Dinden Nemalananlar olduğu Gibi Kemalizm ( ATATÜRK ) den de nemalananlar var.Sorun
aynı zararı veriyormu...? ATATÜRK den nemalananlar sadece maddi menfaat gözetirken Dinden Nemalananlar Manevi tatminle Rejimimizi Kemiriyor....Örnek vermek gerekirse Aç kaldığı için Hırsızlık yapanla ; Zenginler Gibi yaşamak adına hırsızlığı amaç edinen Aynı Boyutta zarar verir mi ; cezaları aynımı olmalımı.....!
 
Bence de biz buna layık değiliz.Biz aslında dünyaya neler yapabildiğimizi kanıtlamıs insanlarız.Atatürk'ün kurdugu bu ülkenin insanları böyle yasamayı haketmiyor...

Senin söylediklerine %100 katılıyorum.Ama napacaksın toplum bunu istedikten sonra yapabileceğin pek fazla bir şey yok...Tek yapabileceğimiz direnmek ve direnmekten vazgecmemek.Ancak bu sekilde basarılı olabiliriz...Bu sekilde Atatürke ve yaptıklarına sahip cıkabiliriz...


Devrim yasaları vardır Bunları halk istedi diye değiştiremezsiniz..Halk Birşekilde politize edilir.( kandırılır ) eğitimsiz ve geri kalmış toplumlarda halk Bilmediği kazanmadığı devrime nasıl sahip cıkacak.Türk Ulusu Devrimine Ve Atasına Sahip cıktığında Medeni , Gelişmiş Devleter arasında yerini lacak söz sahibi olacak yada Empoze edilene kanacak Afrikadaki kabileler gibi günlük hayat sürecek kader diyip ömrümü tamamlayacak.Kendinden sonra gelen nesline özgürlüğü olmayan dar yaşam hayatı bırakacaklar.Bunu kimse istemez Bilen anlayan cevresini uyarmalı Toplumsal görev olmalı.
 
Merak etmeyiin.Yarın birgün ortalık karıştımı ordu bi girsin olaya seyredin siz ondan sonra.Ortalık nasıl süt liman olacak.İşte o zaman gönüllü bile askere giderim.
 
Merak etmeyiin.Yarın birgün ortalık karıştımı ordu bi girsin olaya seyredin siz ondan sonra.Ortalık nasıl süt liman olacak.İşte o zaman gönüllü bile askere giderim.


hükümet ; Ekonomik buhrandan batarsa ( Orduyu müdahale ettirme noktasına cekip ) Türban sorunu nu ısıtıp Müdahale ettirecek..Secim meydanlarında biz yapmak istedik ordu izin vermedi gariban mazlum siyasetine devam ..Akılları sıra..Yemezler.Ordu asla müdahale etmeyecek..Müdahaleyi edecek olan halktır..
 
"Mücadeleyi edecek olan halktır" birader siz kendinizi nasıl avutuyorsunuz bilmem ama bu millet asıl sizin gibi çağdaş bagnazlara ayaklanır zaten sayınız gitgide azalıyor 1-2 milyon kadar bişeyciklersiniz bide milleti anlamak o kadar zor mu nasıl bu kadar ayrı düşüyorsunuz bu milletle anlamıyorum bu arada "10 yılda 15 milyon genç, yarattık her yaştan" dizelerini hatırlatırım
 
Avunun sosyal demokrat geçinen, Atatürkçülüğü kimselere bırakmayarak tapusunu üzerine geçiren,
demokrasiden halktan bahsedip bu milletin 50 senesini heba edenleri sıkışınca işbaşına çağıran,
kendinden başka vatansever tanımayan,sonrada biz kaç kişiyiz diye tv lerde anket yapıp kontör
tüccarlığına başlayanlar,biz sizden fazlayız,ama sesimizi meydanlarda değil sandıklarda gösteriyoruz,
Ama anlamadınız anlamayacaksınız,anlamakta zorlanıyorsunuz,
Ömer L. METE yeni bir tanım getirmiş meydanlarda bagıranlara ,laiklik,cumhuriyet elden gidiyor
naraları atanlara, K.İ.K. açılımı Kökten İslam Karşıtları, derdini söylemeyen dermen bulamaz.
Saygılar sabırlar.
 
Avunun sosyal demokrat geçinen, Atatürkçülüğü kimselere bırakmayarak tapusunu üzerine geçiren,
demokrasiden halktan bahsedip bu milletin 50 senesini heba edenleri sıkışınca işbaşına çağıran,
kendinden başka vatansever tanımayan,sonrada biz kaç kişiyiz diye tv lerde anket yapıp kontör
tüccarlığına başlayanlar,biz sizden fazlayız,ama sesimizi meydanlarda değil sandıklarda gösteriyoruz,
Ama anlamadınız anlamayacaksınız,anlamakta zorlanıyorsunuz,
Ömer L. METE yeni bir tanım getirmiş meydanlarda bagıranlara ,laiklik,cumhuriyet elden gidiyor
naraları atanlara, K.İ.K. açılımı Kökten İslam Karşıtları, derdini söylemeyen dermen bulamaz.
Saygılar sabırlar.

usta fenasın
 
Bağımsız Laik Türkiye Cumhuriyetini İçine sindiremiyorlar.

Peki niye bunu sorgulamak gerekir. Büütün bu Cumhuriyete kastetme nedeni türban mı akp nin. Hayır süre gelmiş arap kültürü, onlar arap olmak istiyor. Ama Arabistan orada buras Türkiye Cumhuriyeti...
 
kardeşim çok doğru sölüyosun bende anlamıyorum ne yapmaya çalıştıklarını zaten halk uyuyo işimiz zor işimiz zor

özelleştirme yaparlar özelleştirme paraları nereye gitti halk hiç sorgulamaz 170milyar$ olan borç şimdi 410milyar$ olmuş hala özelleştirme yapıyolar resmen ülkeyi satıyolar bu paraların nereye gittiğini sorgulayan yok halk resmen uyuyo!!!!!
 
Yalçın DOĞAN


Zorbalık manzaraları


İSTANBUL’un orta yeri, Harbiye.

Bir kadın taksiye binmek istiyor, şoför kadına bakıyor, "abla, arabadan hemen in, senin başın açık". Olay aynen böyle, birince elden.

İstanbul’un orta yeri, Levent’in arkası, Gültepe.

Bir adam ev kiralıyor. Aradan on gün geçiyor, aynı binadakilerden biri geliyor, "abi senin hanımın başı açık, siz bu evden taşının". Olay aynen böyle, birinci elden.

İstanbul’un orta yeri, Boğaziçi.

Bir lokantanın içki ruhsatı var. Yıllardan beri olduğu gibi, ruhsatı yenilemek istiyor. "İçki ruhsatını yenilemiyoruz, içki günahtır, haramdır". Olay aynen böyle, birinci elden.

Tipik mahalle baskısı. Tipik bölünme. Tipik iktidar zorbalığı.

Çeşitli yerlerde yaşanan olayların henüz başlangıcı. Tayyip Erdoğan, "herkes istediği gibi yaşar" diyor. Hani nerede? Memleketimden bölünme manzaraları. Memleketimden zorbalık manzaraları.

EKONOMİ TIKIRINDA

22 Temmuz seçimlerinden hemen önce. Türkiye’nin önde gelen patronlarından bir kaçı, bir akşam üstü Bebek’te demleniyor.

Masada siyaset ön planda. Hepsi ekonomik gidişten memnun, ağız birliği ile, "benim oyum AKP’ye" diyor.

AKP yüzde 46’lık çoğunlukla iktidara geliyor. O patronlar memnun. O kadar memnun ki, AKP’nin büyük oy aldığı bölgelerde, sahip oldukları mağazalarında içki satmaktan vazgeçiyorlar. Aynı marka, aynı isim altında başka bölgelerde faaliyet gösteren mağazalarında ise, içki serbest. Aynı holdinge ait bir mağazada böyle, ötekinde öyle. Kitaplardaki iktidara uyum teorisinin, pratikteki fotoğrafı.

AKP’ye bu kadar uyum gösteren aynı patronlar, türban tartışmalarıyla birlikte, son günlerde kara kara düşünüyor, "biz yanlış yaptık galiba" gibi, iç hesaplaşmayla karışık. Türban tartışmalarına katılarak, "şimdi bunun zamanı değil" gibi, gazetelerde boy gösteriyorlar.

Çok geç. Ekonomi tıkırında, diyerek, seçimden önce AKP’ye alkış tutmak, türban ve diğer dayatmalarla birlikte, "biz ne yaptık" yanılgısı için çok geç.

Ne kadar geç olduğunu görmek için, eleştiriler karşısında iki gündür öfkesinden kendinden geçen Erdoğan’ı izlemek yetiyor.

Münih’te Erdoğan’ın İran tezi

ABD Savunma Bakanı ile İsrail Savunma Bakanı yerlerinden fırlıyor. Kürsüde Tayyip Erdoğan:

"Siz İran’a neden çatıyorsunuz? Herkes nükleer enerji üretirken, İran’ın nükleer enerji üretimine siz neden karışıyorsunuz?".

Münih’teki güvenlik toplantısında Erdoğan’ın bu sözleri ortalığı karıştırıyor. Ona, "İran’ın iyi niyetli olduğunu siz nereden biliyorsunuz" gibi karşı sorular soruluyor.

Bu Almanya gezisindeki ikinci anlaşmazlık. İlki, Başbakan Merkel ile görüşmede ortaya çıkıyor. Görüşme sonrasında Erdoğan çok tepkili:

"Oyunun kuralları var, biz tam AB’ye üye olacağız, kırk yıllık oyunun kuralını değiştirmeye kalkıyorlar, bu münasebetsizliktir".

Erdoğan Merkel’e çok kızgın. Alman tarafına göre de, "görüşme kötü geçti ve anlaşma olmadı". Anlaşma olmayan konu Türkiye’nin AB üyeliği. Başlangıçta ılımlı olan Merkel, her geçen gün Türkiye’yi dışlıyor. Erdoğan ise, öfkesini orada da gösteriyor, daha Almanya’da iken Merkel’le köprüleri atmaya başlıyor.

Atılan köprü, aslında Almanya değil, AB köprüsü.
 
bence bu saydığınız yolsuzlukları bu zamana kadar chp ve dsp yaptı AKP de bunları düzeltmeye çalışıyor neden top sakallı,küpeli,daha da fazlası eşcinsel bile okuyabiliyor da neden türbanlı okuyamıyor sadece bir olumlu neden gösterseniz sevinirim
Akp bu ülkenin yeni doğan güneşi olmuştur (Atatürk,Turgut Özal ve Adnan Menderes ten sonra)
Allah hepsinin yardımcısı olsun.Kıskananlar da çatlasın!!!:clap:clap
 
Dediklerine Katılıyorum Kardeş.................

Birinci Dönem Devletin Herşeyini Satarak Idare Ettiler.benimgibi Insanların Oylarını Böyle Aldılar.ne Yapalım Kandık Herşey Güzel Olacak Sandık Ama Yanıldık.benimgibi Insanların Oy Oranı %30 He Bunlrın Hepsi Aldandı Ona Göre Oy Verdiler.


Ama Azkaldı Birsene Sonra Seçimvar. Belediye Seçimleri O Zaman Göreceğiz.acaba Orda Rahat Oturabileceklermi?ben Samsunlu Olarak Izlenimlerim.samsundan Birtane Belediye Alamayacaklar.belediye Seçimlerinden Sonra Fazla Gitmeyecek Genel Seçimler Olacak.......

Onlarda Aynı Anap Dyp Gibi Kaybolup Gidecekler.bu Yüce Büyük Türk Mileti Onlarıda Silecekler.bu Yaptıklarının Hesabını Yüce Türk Adaletine Hesap Verecekler.orası Onların çiftliği Olamayacak.ben Bir Türk Insanı Olarak Verdiğim Oy Onlara Haram Olsun.


İKİNCİ DÖNEMDEDE SATACAK BAŞKA BİRŞEY KALMADIĞI İÇİN ZAMLARA BAŞ VURDULAR.


TÜPE %15

ELETTİRİĞE%25

PETROLE%35

EKMEĞE%15

EMEKLİYE:MEMURA:ASGARİ ÜCRETLİYE VERDİĞİ ZAMDA KOMİK GÜLÜNECEK ŞEY GÜNLÜĞÜNE DÜŞEN ZAM FARKI %0 7,5 KURUŞ BUNULA ÇARŞIDA TUVALETE BİLE GİDİLEMİYOR.ANCAK ELİNDE ON TANE 7,5 KURUŞ OLACAKKİ GİRESİN TUVALETE YAZIK SAYIN BAŞBAKAN YAZIK BU MİLLET SENİ ABAT ETTİ AMA BERBATI ÇOOOOOOOOOOOOK KÖTÜ OLACAK.
 
Şükrü KÜÇÜKŞAHİN
[email protected]

Öfkeli Erdoğan’a ’Öfkeli’ örneği


BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, "Öfke bir hitabet sanatıdır" diyerek öfkesini itiraf edince, aklıma bizim "Öfkeli" geldi.

Arkadaşımız Erdal Sağlam’ın büromuzdaki adı "Öfkeli"dir.

"Öfkeli, dedi ki" derseniz herkes bilir ki Erdal’dan söz ediliyor.

Öfkeli, muhabirken her şeye kızar, sinirlenir, sağa sola saldırırdı.

Ama ne zaman ki yetki sahibi; temsilci, yazar oldu Öfkeli’nin öfkesi gitti, herkesi şaşırtan hoşgörüsü, sakinliği geldi.

Erdoğan ise ne zaman yetki aldı, başbakan oldu o zaman ’öfkeli’ oldu.

Anlayacağınız, öfkeli Erdoğan’la Öfkeli’miz arasında fark büyük.

Karıştıran, Erdal’a haksızlık etmiş olur.

AHLAKSIZLIK BELLİ OLDU

Başbakan daha önce de Batı’dan ahlaksızlığın alındığını söylemişti.

Dün il başkanlarına hitabında bu söylemine açıklık getirir gibiydi.

Ama bir yandan da sanki ahlak zabitliği konusunda örnek verdi.

Erdoğan, gazetelerdeki bazı kadın resimlerini, "çırılçıplak", ilavelerdekileri de "Her şey tamamıyla ortada" diye tanımladı.

Başbakan hangi gazetelerdeki resimlere bakıp bu terimleri kullandığını açıklamadıkça bu terimlerden neyi anladığını öğrenemeyeceğiz.

Ama açıklasa iyi olur; buna uygun resim basılır, Erdoğan da öfkelenmez!

Başbakan, bu resimlerin basılmasına müdahale olmadığını söyleyerek bu ’ahlaksızlıklara(!)’ göz yummak zorunda kaldıklarını ima etti.

Eğer bu sözleri söyleyen bir başbakansa, orada başka türlü baskıya gerek yok, bu söylem yeterince baskı zaten.

Gerçi biz bunu 12 Eylül’de de gördük; o günün diktacıları resimleri kendi bakışlarına göre ’ahlaklı’, ’ahlaksız’ diye tanımladılar.

Sonra da ne kader ki kendileri ’çırılçıplak’ resimler yaptılar.

EŞİT MESAFELİ BAŞBAKAN

Erdoğan’ın, Almanya’da Güvenlik Zirvesi’nde türbanla AB’yi ilişkilendiren bir katılımcıya verdiği şu yanıtın üzerinde pek durulmadı:

"Bir Müslümana dinini yaşamasına, dinini bu kadar iyi yaşıyorsun, bu kadar başarılı yaşıyorsun demeye hakkı yok, özgürlükle bağdaşmaz."

Peki, hele hele laik bir ülkenin başbakanı, sırf türban taktı diye bazı kadınları ’dinin bu kadar iyi, bu kadar başarılı yaşıyor’ diye görürken başı açık kadınlara gerçek özgürlük mesajı vermesi, onlara da eşit mesafede durduğunu söylemesi inandırıcı olabilir mi?

Çünkü, ifadeyi "Başı açıklık dini iyi yaşamamak’ diye okuyan çok çıkar.

Ne ilginç ki, türbanı sonuna kadar savunan başı açık bazı kadınlar, bu söylem karşısında yine sessiz kaldılar.

Bu sözler ortadayken Erdoğan’ın, dün, "Başı açığın da kapalının da güvencesi biziz" demesi başı açık kadınlara güvence oluşturması kuşku yaratır.

Yine dün Başbakan AKP’deki kadın milletvekili sayısını kadına bakışlarının örneği olarak gösterdi ve bu noktada CHP’yi sorguladı.

CHP’yi bu konuda eleştiren yazarların başında geliyorum.

Ancak Erdoğan, "Grubumuzun yüzde 10’u kadın" derken, CHP’de de kadın vekil oranın tam o kadar olduğunu biliyor muydu?

Üstelik; CHP yüzde 10’u az miktar aşarken, AKP altında kalıyor.

Yani ne AKP’de ne de CHP’de kadın temsili savunulacak düzeyde değil.
 
amaç karalamak değil Türkiye Cumhuriyetini nasıl Yüceltiriz ve medeni devletler gibi Dünyada sözü gecer hale getiririz..Hala partizanlık yapan var hala körü körüne partiyi savunanlar var.Bunca Yazdıklarımdan AKP ye gönül vermiş biri demedi ki kardeş Yazdıklarında birtanesine ah veriyorum diye saygılar..
 
Ülkemiz Bağımsızmı , manda Ülkeyizde Halk mı bilmiyor.Başbakan ve Adamları Esir ülkenin valisi gibi Hareket ediyorlar...Başbakan gibi konuşmuyor , iş yapmıyor...illet fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş kimin umrunda..
 
Geri
Üst