AKP'nin Medyayı Yok Etme Gayreti

Mephisto

R€B€L
Katılım
10 Ara 2005
Mesajlar
7,669
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Bir yanda uçan dünya, bir yanda ortaçağda, sen ner
...AKP iktidarı, Demokrat Parti zamanında kurulmuş olan Tahkikat Komisyonları döneminden bu yana basın üzerinde en ağır, en baskıcı düzeni kurmuş durumdadır.

Hatırlarsınız; o dönemde sadece iktidar partisinin üyelerinden kurulan Tahkikat Komisyonları, basının üzerinde büyük baskı yaratmış, basın özgürlüğünü tamamen yok etmiş ve neredeyse faşist bir düzen oluşturmuşlardı.

AKP henüz bu aşamaya geçmemişti ama fiiliyatta Demokrat Parti döneminde olduğu kadar, hatta bazı durumlarda daha da ağır bir baskı düzeni kurdular.

Anladığımız kadarıyla muhalif hiçbir sese tahammülleri yok, tek bir eleştiri bile duymak istemiyorlar ve görevini yapmakta ısrarlı olan basın organlarına karşı ellerindeki her gücü kullanarak baskı uyguluyorlar.

Türkiye'deki tüm gazeteler ekonomik baskıya zor dayanacak durumda, hükümetin de elinde büyük güç olduğundan medyaya karşı bu gücün kullanılması ortaya son derece rezil bir durum çıkarmaktadır.

Bizce asıl demokrasiyi, cumhuriyeti tehlikeye atan bu durumdur. Hayli muğlak olan laikliğe karşı fiiller değil.

Herkesin gözünün önünde Türkiye'de özgür basın yok ediliyor. Birçoğu zaten fiilen iktidarın gazetesi oldu, olmayanların üzerinde ise büyük baskı var.

Bazen aklımıza takılıyor; Başbakan, son günlerde durmadan sözünü ettiği 16.5 milyon oy ona acaba "Türkiye'de özgür medyayı yok etsin diye mi verildi?' diye düşünüyor?"

Eğer öyleyse düpedüz rejimin adını 'faşizm' koyalım. Çünkü faşizmin halk desteği de var demektir.

Baskı o kadar yoğun ve bunaltıcıdır ki; ben bir ara "Acaba baskıların uygulandığı günleri bir kenara not edip bunlardan bir dosya oluşturduktan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvursam mı ki?" diye bile düşündüm.

Alternatif sesten neden bu kadar korkarlar ki; bunu da tam anlayamadık ama Türkiye'nin geleceğini karanlık yapan, muğlak kalmaya mahkûm laikliğe karşıt tavırlar değil, özgür basını tamamen ortadan kaldırma gayretidir.

Bu köşenin yazarı her zaman yapabildiği gibi iyi bir iş gördüğünde Başbakan'ı hep övmüştür.

Bir gün yine ona destek veren bir yorum yazmıştı ama o gün Başbakan'ın adamlarından "Sadece tek bir yazıyla kendinizi kurtaracağınızı mı sanıyorsunuz?" lafını da duyabilmiştir.

Mide bulandırıcı, tiksinti verici bir tavır ama bizim gerçeğimiz bu, ne yapalım!..

Biz gazeteciler bu gibi şeyleri içimize atar ve unuturuz çoğu zaman.

Ben bu sefer unutmadım ve ortaya konan tavrın korkunç bir diktatorya isteğinin tezahürü olduğunu düşünüyorum.

Türkiye'nin kendisini asıl koruması gereken tavır, ne olduğu tam anlaşılamayan antilaik fiiller değil, basını yok etme gayretidir...

****

Yukardaki satırlar, 18 Mart tarihli Akşam 'da yayımlanan Serdar Turgut 'un makalesinin bir bölümü.

Turgut, AKP iktidarının yaptıklarını, "ne olduğu tam anlaşılamayan antilaik fiiller" olarak niteliyor.

Bunları anlayamaması onun sorunu.

Ama AKP'nin, medyaya ilişkin niyetini iyi anlamış.

Kutlarım.

(Bir de not: DP'nin sivil darbesi bir tek Tahkikat Komisyonu'na dayalıydı, birden çok komisyon yoktu.)

EMRE KONGAR
Cumhuriyet
 
Arkadaşım yanılıyorsun.Ak Partinin baskı düzeni kurduğu falan yok. Bu gün doğan medeyasına ve özelliklede Hürriyet baktığımızda hemen hemen bütün yazarlar akşama kadar Ak Partiye demediklerini bırak mıyor. Bekir coşkun be benzerleri hergün başbakana cumhurbaşkanına ağıza alınmayacak laflar ediyor.Vatan gazetesi ha keza.

Bunu görüşü ikide bir dile getirenelere bir bakıyorsunuz ki Ak Parti hakkında demediklerini bırakmıyorlar sonrada ak parti baskı uyguluyor yalanını söylüyorlar.

Bu maşta rakibine sürekli faul yapıp sonrada faul kendisine yapılmış gibi yere yatmaya benzer
 
Evet AKP destekçisi olan bazı yazarlarda gerçekleri görmeye başladı.Zamanında uyarılarımızda,eleştirilerimizde niyet okuyusu olarak suçlanan ve safdışı bırakılan bizler de haklılıgımız gün ışıgına çıktıkça üzünelim mi sevinelim mi şaşırmış durumdayız.Keşke bu tür kaoslar olmasaydı da sürekli muhalefet damgasını üzerimizde taşısaydık.Artık AKP elini çarşafa dolamış,saga sola saldırmaktadır.Ergenekon konusunu özellikle gündemde tutmaya çalıştım ki ben hiç böyle bir oluşumun olduguna inanmadım ve inanmıyorum.Bu oluşum AKP derin devletinin pisliklerini karşı tarafa yıkma çabaları olarak görüyoru.Nedense bütün bu örgüte mal edilen olaylar fethullah çetesinin işine geliyor ama suçlanan tutuklananlar hep Vatansever yazarlar oluyor.(Arada bir kaç mafya kaçkını işin sosu oluyor.)
En son İlhan SELÇUK olayı bu işin artık iyice deşifre olmasını saglamıştır AKP derin devletini göz önüne sermesibakımından öyleki İlhan Selçuk bu ülkede bir demokrasi kahramanıdır ve o insanın düşüncesinden başka bir silahı yoktur ve olamaz zaten bir demokrasi timsali olması nedeniyle nerdeyse bütün ihtilallerde ilk tutuklananlardan biridir bir yazar olarak ama garip olan kendilerini demokrasi şampiyonu gören takiyyeciler tarafından tutuklanması ve şekli AKP derin devletinin hukuka ve demokrasiye karşı sivil darbesi olarak nitelendirilebilir.
 
Arkadaşım yanılıyorsun.Ak Partinin baskı düzeni kurduğu falan yok. Bu gün doğan medeyasına ve özelliklede Hürriyet baktığımızda hemen hemen bütün yazarlar akşama kadar Ak Partiye demediklerini bırak mıyor. Bekir coşkun be benzerleri hergün başbakana cumhurbaşkanına ağıza alınmayacak laflar ediyor.Vatan gazetesi ha keza.

Bunu görüşü ikide bir dile getirenelere bir bakıyorsunuz ki Ak Parti hakkında demediklerini bırakmıyorlar sonrada ak parti baskı uyguluyor yalanını söylüyorlar.

Bu maşta rakibine sürekli faul yapıp sonrada faul kendisine yapılmış gibi yere yatmaya benzer

Ben boyle dusunmuyorum zaten hurriyet vb gibi gazeteler ne taraftan cıkar saglıyorlarsa o tarafa yonelıyorlar, icten bulmuyorum..
Konusan, yazan, cizenlerle ilgili olarak surekli davalar vardır..En kucuk ornegıyle mizah dergilerinde bile ufak esprilere karsı davalarla karsılık verilmektedir, ciddi anlamdakileri saymıyorum bile..Serdar Akinan, Nihat Genc gibi isimler programlarında tehtidler alıyoruz,dinleniyoruz 2 haftada bir davalarla ugrasıyoruz diyebilmekte bi cok yazar hakkında davalar acılmakta..Emin Colasan gibi isimler devlet, patron cıkmazı icinde susturulmakta onlerine perde cekılmektedir..Genel anlamdada boyledir..

Son olarak İlhan Selcuk makakelesiyle son vermek istiyorum mesajıma..

AKP iktidarı belli hedefe doğru doludizgin yürüyor, yandaşları da içmeden sarhoş olmuşlar...

Ülke altüst...

Herkes birbirine soruyor:

- Ne olacak?..

Bu gidişle bir şeyler olacak...

Ama ben (...) şimdiden haber vereyim...

Bir şeyler olduğunda sonuç düşündükleri gibi çıkmazsa, oturup mazlum rolünde ağlamasınlar ... "

*

Birkaç gün sonra Yargıtay Başsavcısı AKP'yi kapatma davası açınca dinci ya da liboş gazetelerde yorumlar - haberler yayımlandı...

Dediler ki:

- İlhan Selçuk davadan haberliydi...

Geri zekâlılığın üst göstergesiydi bu tür yazılar...

Çünkü zaten iki ay önce Yargıtay Başsavcısı dava uyarısını yapmış, haber bütün gazetelerde yayımlanmıştı...

Peki, şimdi ne olacak?..

*

Başsavcı görevini yaptı, davayı açtı...

Davalı iktidar partisi ve iktidara bağlı medya kendinden geçmiş ve çıldırmış gibi...

AKP iktidarı hukuku, anayasayı, yasaları, Başsavcı'yı, yargıyı tepeleme savaşımının borularını durmadan üflüyor...

Ve herkes yine birbirine soruyor:

- Ne olacak?..

*

Ya anayasal hukuk işleyecek...

Ya da AKP iktidarının çılgınca gidişatıyla her şey birbirine girecek...

RTE yoksa hastalandı mı?..

14'üncü Louis edasıyla diyor ki:

"- Devlet benim..."

Başbakanın dengesizliği ortalığı allak bullak ediyor, sapla saman birbirine karışıyor, siyasetin karnı neredeyse burnuna değecek, hamilelik sancıları bir şeylere gebeliği pompalıyor...

Evet, bu gidişle bir şeyler olacak...

RTE 14'üncü Louis gibi 'devlet benim' dedikçe Türkiye'nin dengeye girmesi, ortalığın sakinleşmesi ve normalleşmesi olanaksız...

Ya RTE anayasaya ve yargıya 'sokaktaki adam' gibi saygı gösterecek...

Ya da 14'üncü Louis olmadığını RTE'ye anımsatacak ve öğretecek bir hesaplaşmaya hazırlıklı olalım...

Aklın bir başka yolu yok...

İLHAN SELÇUK
Cumhuriyet
 
Arkadaşım yanılıyorsun.Ak Partinin baskı düzeni kurduğu falan yok. Bu gün doğan medeyasına ve özelliklede Hürriyet baktığımızda hemen hemen bütün yazarlar akşama kadar Ak Partiye demediklerini bırak mıyor. Bekir coşkun be benzerleri hergün başbakana cumhurbaşkanına ağıza alınmayacak laflar ediyor.Vatan gazetesi ha keza.

Bunu görüşü ikide bir dile getirenelere bir bakıyorsunuz ki Ak Parti hakkında demediklerini bırakmıyorlar sonrada ak parti baskı uyguluyor yalanını söylüyorlar.

Bu maşta rakibine sürekli faul yapıp sonrada faul kendisine yapılmış gibi yere yatmaya benzer

"özelliklede Hürriyet baktığımızda hemen hemen bütün yazarlar akşama kadar Ak Partiye demediklerini bırak mıyor. Bekir coşkun be benzerleri hergün başbakana cumhurbaşkanına ağıza alınmayacak laflar ediyor.Vatan gazetesi ha keza." diyerek bile yazılanları onaylamış oluyorsun.Öyleki bir Emin Çölaşan bu gazeteden hükümeti fazla eleştiriyor diye işten atıldı.Kolaymı öyle hükümete bir yazar agza alınmayacak laf edecekte o gazeteyi AKP'nin yörüngesindeki kuruluşlar cezalandırmayacak?Demokrasi herkese lazım bugün hukuksuzlugun arkasında durursanız yarın sizin arkanızda duran bulunmaz.
 
Alıştınız medyanın hemen hemen hepsinin CHP ve darbe şakşakcılarının elinde olmasında.

Bazı medya organlarının AKP ye destek vermesi bu yüzden zorunuza gidiyor.İstiyorsunuz ki hepsi CHP nin kadrolu yayın organı olsun

ama o devirler geçti artık

siz hala 1940 ların tek parti deöneminde kalmışsıznı
 
Bugüne kadar basın medya dedikLeri
dünya güçLerine maşaLık etmekten gayrı bir misyon üstLenmedi
Medyanın her kuruLuşunun bir şekiLde bir tarafı var
Tarafsız basın oLmadığı sürece herkes biriLerine baskı oLuşturacaktır
 
Alıştınız medyanın hemen hemen hepsinin CHP ve darbe şakşakcılarının elinde olmasında.

Bazı medya organlarının AKP ye destek vermesi bu yüzden zorunuza gidiyor.İstiyorsunuz ki hepsi CHP nin kadrolu yayın organı olsun

ama o devirler geçti artık

siz hala 1940 ların tek parti deöneminde kalmışsıznı

Tam tersini dusunuyorum..Hala eski donemlerde kalmıssınız elestiren herkesi tehdit ediyorsunuz, davacı oluyorsunuz..Fasist bir sistem olusuyor..
Ben yukarıda orneklerımı verdım soyledıgım gıbı sizde verirseniz =) Kucuk bi arastırmayla bu sayıyı dahada cogaltabilicegimi dusunuyorum.

Yanıldıgınız bi nokta ise Akpye veya baska bi partiye destek verenden rahatsızlık duyulmaz bu haklarıdır, ozgurlukleridir belirli sınırlar icinde..Sorun muhalefet olanlara amborga uygulanmasıdır..
 
Sadece HaberTürk Akp iktidarı hakkında yorumlara yer verebiliyor. Bütün ulusal kanallar ise şakşakçılık yapıyorlar. Yerden göğe kadar haklısın, Akp hepsini tek tek susturdu veya kandırdı veya yobazlaştırdı.
 
Rİnge çık ve rakibin sana sağlı sollu girişsin ve sen sadece gülümse.Kusura bakmayın da yok öyle 3 köfte 5 kuruşa.
Basın birileri ile uğraşırsa,o birilerinin de basınla uğraşması gayet doğal ve mantıklıdır.
 
Medyayı Akp yok etmemeli.Yani başlık yanlış.İktidara kim gelirse gelsin kendisi hakkında kötü yada olumsuz düşüncelerin yayınlanmamasını ister.zaten artık görsel basın ,özellikle tv lerin sadece ana haber bültenleri dışında siyaset değil dolar peşinde koşmaları bu yüzdendir.
Yani doları veren konuşturur.Daha düne kadar Aydın Doğan Tayyip Erdoğanla Gümüşhane de açılışlar yapıp,Akp lehine demeçler vermiyormu idi?
Şimdi ne olduda değişti bu adam?
Dertleri reyting ve para
para getirecek her haber yada olay bunlar için mübahtır.
Alsın tv lerini gazetelerini
bir yerlere tıpa yapsınlar.Ben seyretmiyorum
Her ne kadar telekoma kafam girsede
benim internetim bana yeter.
Tarafsız basınmış,
boş bunlar boş
 
Rİnge çık ve rakibin sana sağlı sollu girişsin ve sen sadece gülümse.Kusura bakmayın da yok öyle 3 köfte 5 kuruşa.
Basın birileri ile uğraşırsa,o birilerinin de basınla uğraşması gayet doğal ve mantıklıdır.

basın yazarak elestirerek ugrasıyor bunu unutma

kaldı ki adamlar yanlıs gordukleri seyleri elestiriyorlar, az da olsa yapılan dogruları zamanında takdir etmeyide bildiler ve ediyorlarda dogru yapıldıgında. ama elestirince kabahatli mi oluyor? komik
 
basın yazarak elestirerek ugrasıyor bunu unutma

kaldı ki adamlar yanlıs gordukleri seyleri elestiriyorlar, az da olsa yapılan dogruları zamanında takdir etmeyide bildiler ve ediyorlarda dogru yapıldıgında. ama elestirince kabahatli mi oluyor? komik

O halde size daha komik birşey söyleyeyim...Siz basının gerçekten tarafsız olduğuna mı inanıyorsunuz?
Kendimi bildim bileli ve edindiğim bilgiler doğrultusunda ülkemizde basın hiçbir vakit asla ama asla tarafsız kalmamıştır.
Sizin yukarda söyledikleriniz olmasını istedikleriniz sanırım.Ancak maalesef gerçekte bu işler böyle yürümüyor.Büyük satranç ustası Karpov ya da Kasporov'un bile çözemeyeceği hamlelerle sanki havada süzülen bir tüyün o anki rüzgarın estiği yöne göre taraf değiştirdiği bir basın var ülkemizde.
Satılmış ve/veya kiralık kalemler Nathanael'i ya da hasgerya'yı 2 günde kral da yapar soytarı da.
 
Geri
Üst